GÜNDEM - 04 Temmuz 2019 Perşembe 09:24

Sümela Manastırı’nı son 1 ayda yaklaşık 50 bin kişi ziyaret etti

A
A
A
Sümela Manastırı’nı son 1 ayda yaklaşık 50 bin kişi ziyaret etti

Restorasyon çalışmaları nedeniyle 22 Eylül 2015 tarihinden itibaren 3,5 yılı aşkın süredir ziyarete kapalı olan Sümela Manastırı’nın bir bölümünün 25 Mayıs’ta ziyarete açılmasının ardından son 1 ayda yaklaşık 50 bin kişi ziyaret etti.

Adeta ziyaretçi patlaması yaşanan Sümela’da bu yılın Haziran ayında 47 bin 960 kişi ziyaret ederken, elde edilen gelir ise 363 bin TL’yi buldu. Sümela’yı bu yılın 9 günlük Ramazan Bayramı’nda ziyaret edenlerin sayısı 17 bin olarak gerçekleşirken, 1 aylık sürede elde edilen gelirin restorasyonun başladığı 2015 yılı öncesinin de rekoru olduğu öğrenildi. 

Havaların iyice ısınmasının ardından ziyaretçi akınına uğrayan Sümela Manastırı’na girişlerde 65 yaş üstü ve 18 yaş altı yaş grubundan ücret alınmıyor. Özellikle Arap turistlerinde ilgi gösterdiği Sümela Manastırı’nın bir bölümünün ziyaret açılmasıyla yaşanan yoğunluk yöre esnafını da memnun ederken ilerleyen günlerde ziyaretçi sayısının daha da artacağı belirtildi. 

Kültür ve Turizm Bakanlığınca restorasyon çalışmaları başlatılan Sümela Manastırı 22 Eylül 2015 tarihinde ziyarete kapatılmıştı. Çalışmaların güvenli olarak sürdürülebilmesi için bir yıl süreyle verilen kapatma kararı kaya düşmelerinin tehlike oluşturması ve alanın coğrafi koşullarının zorluğu nedeni ile 3,5 yılı aşkın süre uzatıldı. Restorasyon ve çevre düzenlemesi kapsamında patika yollarda duvar yapımı, derz yapımı, döşemeler ve merdivenlerin ahşap kaplanması, mutfak, ayazma, papaz odası ve keşiş odalarını kapsayan bölümlerde askıya alma ve restorasyon imalatları tamamlanan Sümela Manastırı’nda su kemerleri ve giriş bölümü üzerinde yer alan kayalık yüzeylerdeki taş temizleme işleri de bitti. Dış avlu ve giriş bölümü yapıları ile yine su kemerlerinin restorasyonları tamamlandı. Sümela çevresindeki taş düşme tehlikesi önlemleri 2’inci etap işi kapsamında giriş kapısı üzerinde düşme tehlikesi bulunan bin 600 tonluk kaya bloğunun yerine sabitlemesi ve çelik ağla bohçalaması da yapıldı. 

Bunların dışında kilise ve sınıfların yer aldığı bölüm üzerindeki alanlarda da kaya ıslahı ve temizlenmesi çalışmaları yapılırken, kaya temizleme çalışmasının ardından manastır içerisindeki kilise, sınıflar ve avlu kısmında restorasyon çalışmaları gerçekleştirilecek.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2020 yılının sonunda tamamlanmasını planlanan tüm restorasyon çalışmalarının ardından UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Sümela Manastırı’nın daimi listeye alınması için girişimlere başlayacak.  

Bekir Koca
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Terör örgütü PKK Avrupa’nın başına bela oldu PKK/KCK’lı terörist ve sempatizanları, çıkardıkları şiddet olayları ile Avrupa ülkelerinin başına bela oldu. Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan habere göre, Belçika ve Fransa’da eş zamanlı gerçekleştirilen operasyon sonucu 8 PKK/KCK’lı gözaltına alındı. 8 kişiye yöneltilen suçlar, ‘terör eylemleri hazırlamak ya da finanse etmek, bir terör örgütünü finanse etmek için para sızdırmak veya sızdırmaya teşebbüs etmek için komplo kurmak’ olarak açıklandı. Belçika polisinin PKK/KCK’nın Belçika merkezli Sterk TV ve Medya Haber TV kanallarının stüdyolarına düzenlediği operasyonda doküman ve teknik malzemelere el konuldu. Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre, eş zamanlı olarak Fransa’da da PKK/KCK’ya müzahir Drancy Demokratik Kürt Toplum Merkezi’ne ve üyelerin evlerine operasyon düzenlendi. Söz konusu operasyonun örgüte karşı Avrupa ülkelerinin attığı adımların somutlaşması açısından önem arz ettiği belirtildi. Avrupa’da PKK/KCK yapılanması nasıl çoğaldı? Avrupa, PKK/KCK tarafından Türkiye’ye karşı stratejik bir cephe olarak görülmekle birlikte lojistik, finansman ve kadro temini için önemli alanlardan biri. Avrupa’da örgütün bu yapısının oluşmasında AB ülkelerinin sessiz kalarak, yer yer destek olduğu ifade ediliyor. PKK/KCK, Avrupa Birliği ülkelerinde terör örgütleri listesinde yer alıyor. Kürtlerin sözde ezilen halk olarak yaptıkları algı politikası ve AB’deki ilgili kurum ve kuruluşlar ile siyasi çevreler içinde oluşturulan diplomasi Avrupa kamuoyunda karşılık bulurken, AB’ye üye birçok ülkenin örgüte karşı gerekli adımları atmaması da örgütün Avrupa’da sesinin yükselmesinde ve daha cüretkâr davranabilmesinde etkili oldu. Avrupa’da artan PKK/KCK şiddeti PKK/KCK, propaganda faaliyetlerini daha çok Avrupa’da Kürt nüfusunun yoğun olduğu Almanya, Fransa, Avusturya, İsviçre ve Hollanda gibi ülkeler ile örgütün faaliyetlerinin merkezi olması sebebi ile Belçika’da gerçekleştiriyor. Bununla birlikte Avrupa’da geniş bir alana yayılmış olmanın verdiği avantaj da her eylem ve etkinlikte kullanılıyor. Avrupa sınırları içinde düzenledikleri eylemler sırasında ivedi bir şekilde organize olup, şiddet içeren girişimlerde bulunabilen örgüt üyeleri, güvenlik güçleri ile çatışıp çevreye zarar verebiliyor. Tüm bunlara Avrupa makamları tarafından göz yumulurken, ancak son zamanlarda PKK/KCK yüzünden artan şiddet olayları Avrupa ülkelerine bile “dur” dedirtti. Avrupa makamlarından PKK/KCK’ya karşı tepkiler arttı Belçika’da yaşanan PKK/KCK’nın kızıştırdığı son olaylar ve bu olayların diğer Avrupa ülkelerine de sirayet etmesi ile Avrupa ülkeleri, görmezden geldikleri PKK/KCK şiddetine karşı adım atmaya başladı. Özellikle Belçika’da Türk kökenli nüfusa yönelik şiddet olaylarının artması, bu olaylarda güvenlik güçlerinin yetersiz kalması, PKK/KCK’ya müzahir basın organlarında manipülatif haberlerin yapılması Avrupa vatandaşlarının da tepkisine neden oldu. PKK/KCK’nın asıl hedefindeki Türkler ise Türk siyasetçilerinin telkinleri ile sakinliklerini hep koruyarak, şiddet olaylarından kaçınmaya çalıştı. Olayların artması sonucu Belçika Başbakanı Alexander De Croo yaptığı basın açıklamasında, “PKK/KCK lehine gösteriler kabul edilemez. Belçika’da fikir özgürlüğü garanti altındadır ancak terör örgütü PKK/KCK lehine ifadelere tolerans gösterilemez. Zira Kürt sorununa sempati duymak farklı bir şeydir” ifadelerini kullandı. Belçika Federal Adalet Bakanı Paul Van Tigchelt’ten de benzer bir açıklama geldi. Van Tigchelt, “Belçika için PKK/KCK, açık şekilde bir terör örgütü olarak kabul edilmektedir. Bu kırmızı çizgimizdir. Bu bağlamda PKK/KCK’nın Belçika’daki faaliyetleri kabul edilemez” dedi. Avrupa, PKK/KCK şiddetinin giderek artmasından endişe ediyor Belçika’da yaşanan olaylardan sonra Avrupa makamları PKK/KCK sempatizanları nedeni ile şiddet olaylarının artmasından endişe ediyor. Örgüte müzahir basın-yayın organlarında yaşanan şiddet olaylarının işlenme şekli ile Avrupa’daki örgüt yandaşlarını şiddete teşvik etmesi tedirginliği de arttı. Bu yayınlar yüzünden özellikle örgüte müzahir genç kesimin zaman zaman şiddet içerikli eylemlere başvurmasından korkuluyor. PKK/KCK, Avrupalı gençlerden örgüte adam devşiriyor Türkiye’de geçmişte olduğu kadar kolay kadro bulaman PKK/KCK, Avrupa’da Türk milliyetçileri ile Kürtlerin çatışmasını ön plana çıkararak gençlerden kadro temin edebilmek için bir zemin oluşturuyor. Kürt gençleri militarize eden örgüt, olaylara karışan ve adli yaptırım uygulanacak Kürt gençlerini örgüte sığınabileceği vaadiyle kandırıyor. Türkiye’den uzak ve PKK/KCK gerçeğinden habersiz Kürt gençlerini politize eden örgüt, “örgütsel bilinç” kazandırmaya çalışıyor.