GÜNDEM - 28 Eylül 2016 Çarşamba 15:08

Suriye sınırında güvenlik duvarı çalışmaları hızlandı

A
A
A
Suriye sınırında güvenlik duvarı çalışmaları hızlandı

Türkiye'nin Suriye ile olan yaklaşık 911 kilometrelik sınırına örülen güvenlik duvarının yapım çalışmaları hız kazandı. 200 kilometrelik bölümü tamamlanan duvarın, kalan 500 kilometresinin ise 5 ayda bitirilmesi hedefleniyor.

Terör örgütlerinin artan faaliyetleri ve kontrolsüz geçişler nedeniyle Türkiye’nin ulusal güvenlik açısından çok önemli hale gelen 911 kilometrelik Suriye sınırına beton bloklardan oluşan duvar örülecek. Bugüne kadar Milli Savunma Bakanlığı ve sınır illerindeki valilikler, 200 kilometrelik kısmı tamamlanan projenin hızlandırılması ve geriye kalan 700 kilometrelik bölümün 5 ayda bitirilmesi için Toplu Konut İdaresi'nin devreye girdiğini açıklamışlardı. 15 gündür sahada olan TOKİ'nin imkanları ile sınırdaki güvenlik duvarı inşasına hız verildi.

Duvarlar 3 metre yüksekliğinde
Hatay'dan Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Mardin ve Şırnak iline uzanan Suriye sınırındaki duvar yapımı, Şanlıurfa, Gaziantep ve Kilis hattında yoğun bir şekilde sürdürülüyor. Sınıra yakın bölgede kurulan ve sayıları arttırılan şantiyelerde, genişliği 2, yüksekliği 3 metre olan ve 7 ton ağırlığında seyyar beton bloklar üretilerek, TIR'larla sınır hattına taşıyor. Beton bloklar, sınırda iş makineleri ile açılan çukurlara vinç yardımıyla yerleştiriliyor. Portatif özelliği bulunan duvarlar, mukavemete dayanıklığı ile de biliniyor.

Mayınlı arazide çalışılıyor
Güvenli beton çalışmaları mayınlı bölgede yürütülüyor. Mayınlı bölgenin sınırın Türkiye tarafında kalacak şekilde inşa edilen duvar nedeniyle iş makineleri araçlar ve personel ise mayınların arasından geçerek, çalışmaları yürütülüyor. Diğer taraftan da mayın temizleme çalışmaları yapılarak, duvar çalışmaları için güvenli yollar yapılıyor.

Yapılan duvar ile terör örgütü üyelerinin ülkeye kontrolsüz girişinin yanı sıra Suriye üzerinden yürütülen sigara, uyuşturucu gibi sevkıyatlar ile kaçakçılığa da büyük darbe vurulması hedefleniyor.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.