Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasına tutuksuz sanıklar Hilmi Azbay, Mehmet Nuri Turhan, Mustafa Kaplan ve Hacı Tunay Yaman ile avukatları katıldı. Duruşmada Mustafa Altunbulak, Recep Güleç, Ferdi Taşkaya, Mustafa Kılıçaslan'ın avukatları müvekkillerinin suçtan zarar görme ihtimallerine karşılık davaya katılma talebinde bulundu. Duruşmada söz alan tutuksuz sanık Hilmi Azbay, Mehmet Doğan ve Saim Aşçı’nın avukatı Mustafa Doğan İlhan, davaya katılma talebinde bulunan kişilerin müvekkilleri hakkında işlem yapan kişiler olduğunu belirterek, ''Esas itibariyle katılma talebinde bulunan kişiler, müvekkillerimiz hakkında işlem yapan kişilerdir. Asıl zarar görenler bizim müvekkillerimizdir. Biz gerekirse katılma talebinde bulunanlar hakkında daha sonra soruşturma açıldığında asıl bizim o davaya katılma talebimiz olacaktır'' dedi.
Sanık Naci Mumcu’nun avukatı Cüneyt Toraman da iddianamenin incelendiğinde müvekkiline isnat edilen suçun katılma talebinde bulunanlara yönelik bir eylemleri olmadığını belirterek, talebin reddini istedi. Katılma talepleri ile davanın yetkisi alanında görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Bilgin Akpınar, koşullar oluşmadığından katılma taleplerinin reddini istedi.
Savcı Akpınar, davanın ilk olarak İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandığını, bu mahkemenin davayı İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiğini anlatarak, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yetkisizlik kararı vererek, dosyayı Bakırköy Ağır Ceza Mahkemelerinin yetki alanı içerisinde olduğu için bu mahkemeye yolladığını ve ayrıca İstanbul Ağır Ceza Mahkemeleri'nin yargı çevresinde suç işlendiğini iddia edildiğini söyledi.
Sanıkların farklı yerlerde yakalanmış olması, sanıkların ikametlerinin farklı adresler olmasının da göz önüne alındığını belirten savcı, dosyanın ilk usul işleminin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılmasından dolayı Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yetkisizliğine ve evrakın yetkili ve görevli İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine, iki mahkeme arasında yetki uyuşmazlığı bulunmasından dolayı dosyanın Yargıtay 5. Dairesi'ne gönderilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, İstanbul 4. Ağır Ceza mahkemesi’nden yetkisizlik kararı verilerek bu mahkemeye dosyanın gönderildiğini ancak sanıklara isnat edilen suçun "silahlı terör örgütü kurma, yönetme ve silahlı terör örgütü üyesi olma" gibi suçlardan davanın açıldığını ve örgütün Muş merkezli faaliyet gösterdiğini belirtti.
Sanıkların suç yerlerinin sadece Bakırköy yargı çerçevesinde ilçeler olmayıp, İstanbul yargı çerçevesi içindeki yerlerde de faaliyet gösterildiğinin iddia edildiğini ifade eden mahkeme, Türkiye'nin birçok illerinde sanıkların yakalanmalarının yapıldığını, bu sebeplerle suç yerlerinin, sanıkların ikamet yerlerinin ve yakalama yerlerinin değişik yerlerde olduğunu, bir süre davanın yargılamasının İstanbul mahkemelerinde yapıldığını bildirerek, Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin yetkisizliğini kararlaştırdı.
Mahkeme, yetkili ve görevli olan İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'yle yetki uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderilmesine hükmetti.,
Çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtlayan davanın tutuksuz sanığı Mustafa Kaplan, “Türkiye’de hukuk yeni yeni işlemeye başlıyor. Mahkemenin bu davaya bakacak bir şeyi yok. Bu ceza davası değil, siyasi davadır. Bu dava bu mahkemede hallolmaz, Allah’ın mahkemesine gitmeli. Bu dünyevi bir iş değil çünkü” dedi.
VOLKAN KAYALAR
