SAĞLIK - 26 Temmuz 2021 Pazartesi 13:12

‘Takıntı hastalık olarak kabul edilmeli’

A
A
A
‘Takıntı hastalık olarak kabul edilmeli’

Psikiyatri Uzmanı Dr. Mehmet Çevik, “Takıntılarda ilk kural bunun bir hastalık olduğunun kabullenilmesidir. Bir takıntının ortaya çıkması ile tedaviye başvurma arasında ortalama 8 yıl geçmektedir. Halbuki bu süre ne kadar erken olursa tedaviye yanıt o kadar iyi olmaktadır” dedi.

Liv Hospital Samsun Psikiyatri Uzmanı Dr. Mehmet Çevik takıntı hakkında bilgilendirme yaptı. Kimi insanların kağıdın, kalemin, kanepenin, koltuğun, dolabındaki giysinin veya mutfak rafındaki bardakların bile belli bir düzende olmasını istediğini ifade eden Çevik, “Kimi evinin her santimetresinin ‘bal döküp yalanacak’ temizlikte olmasını, kimi hep aynı kanalı izlemeyi, aynı güzergahta aynı hızla araba sürmeyi, çizgilere basmamayı, işini hep aynı sırayla yapmayı ister. Eğer tüm bunlar sadece ve sadece istediğiniz ve keyif aldığınız içinse amenna, ancak bunları yapmadan rahat edemiyorsanız ve esasında yapmak veya düşünmek istemeseniz de yapıyor veya düşünüyorsanız sanırım siz de takıntılılardan olabilirsiniz. Aslına bakarsanız birçok şekilde duyabilirsiniz adını. Vesvese, obsesif kompulsif bozukluk. Biz tıbben obsesif kompulsif bozukluk diyoruz. Eğer bir düşünce sizi bir işi yapmaya zorluyorsa veya hiç aklınızdan çıkmayacak gibi sizi rahatsız ediyorsa olur olmaz yerde aklınıza gelip onu yapmadığınızda sizi rahatsız etmeye devam ediyorsa ve bu durum 6 aydan uzun sürmüşse, bu durum kendini göstermiş demektir” diye konuştu.

‘Takıntı hastalık olarak kabul edilmeli’

“Tüm takıntıların toplumun yaklaşık yüzde 3-6 arasında bir sıklıkta görüldüğünü söyleyebiliriz”

Takıntıların en sık hangi konularda olduğu hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Çevik, “En sık temizlik ve düzenli olma ile ilgili takıntılar söz konusu olsa da ‘Acaba en sevdiklerime zarar verir miyim’ şeklinde kendini gösteren saldırganlık takıntıları ve ilginçtir ki özellikle en yakınlarınızla ilgili olabilen cinsel takıntılar ve de son olarak inancınızın tam aksini size telkin edebilen dini takıntılar oldukça sık görülebilmektedir. Tüm takıntıların toplumun yaklaşık yüzde 3-6 arasında bir sıklıkta görüldüğünü söyleyebiliriz. Bu da milyonlarca obsesif kompulsif bozukluk hastasının var olduğunu bize gösteriyor. Bu son saydığım takıntılarda muazzam bir suçluluk hissi kendini gösterse de bu durumun tamamen hastalıkla ilgili olduğunu bilmek bu düşünceyi kendinizin ortaya çıkarmadığını bilmek çok önemlidir” şeklinde konuştu.

“Uygun süre ve dozda ilaç kullanımı oldukça iyi tedavi olabilir”

Saptanan takıntı durumunun çözümü hakkında da bilgi veren Uzm. Dr. Çevik, “Takıntılarda ilk kural bunun bir hastalık olduğunun kabullenilmesidir. Bir takıntının ortaya çıkması ile tedaviye başvurma arasında ortalama 8 yıl geçmektedir. Halbuki bu süre ne kadar erken olursa tedaviye yanıt o kadar iyi olmaktadır. Takıntılar her ne kadar vakti ile tedavisinin zor olduğu düşünülerek ruh kanseri olarak adlandırılmışsa da, günümüzde bilişsel davranışçı terapiler başta olmak üzere, EMDR, hipnoz yöntemleri ile birlikte uygun süre ve dozda ilaç kullanımıyla oldukça iyi tedavi yanıtı olabilen durumlardır” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ANTGİAD’dan "Hızlı İş Birliği Tanışması" Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD), üyeleri arasında ticari iş birliklerini güçlendirmek içi Speed Networking adlı "Hızlı İş Birliği Tanışması" etkinliği düzenledi. ANTGİAD üyeleri arasında iş birliklerini güçlendirmek ve iş ağlarını genişletmek amacıyla düzenlenen etkinliğe ANTGİAD üyeleri ve davetliler yoğun ilgi gösterdi. Etkinlik başlangıcında bir konuşma yapan ANTGİAD Başkanı Ercan Yavaş katılımcılara hitaben, “Bugün burada, yeni iş birliklerimize ilk kıvılcımı oluşturmak ve ANTGİAD ailemizin daha da güçlenmesi için bir araya geldik” dedi. Başkan Yavaş, ANTGİAD ailesi olarak üyelerin birbirini tanıması ve karşılıklı işbirlikleri geliştirmesi için bu tür etkinlikleri düzenlemekten büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Etkinlikte iş dünyasındaki başarının sadece bilgi ve yetenekle değil, aynı zamanda doğru bağlantılarla da ilgili olduğu vurgulandı. Katılımcılara, etkinliğin iş ağlarını genişletme ve yeni fırsatlar keşfetme platformu sağlayacağı belirtildi. ANTGİAD Başkanı Ercan Yavaş ayrıca, insan ilişkilerinin ticaretteki önemini vurgulayarak, “En değerli varlıklarımızdan birisi insan ilişkileridir. Ticaret için finansal sermaye ne kadar önemliyse, insan sermayesi de o kadar kıymetlidir” şeklinde konuştu. Katılımcılar, etkinlik boyunca samimi ve değerli bağlantılar kurarak birlikte neler başarabileceklerini keşfetme fırsatı buldu. Etkinlik, ANTGİAD’ın üyeleri arasında işbirliklerini teşvik etme ve iş dünyasındaki başarıyı destekleme misyonu doğrultusunda düzenlendi. ANTGİAD Speed Networking etkinliği, iş dünyasındaki güçlü ve etkili bağlantıların oluşturulmasına katkı sağlayacak. "Speed Networking"; aynı ya da farklı sektörlerden birçok profesyonel ve girişimcinin bir araya gelerek yeni iş potansiyellerinin oluşturulması için öncü olmaları, oluşturdukları kartvizit trafiğiyle iş ağlarını genişletebilmeleri esasına dayalı etkinlikler, organizasyonlar olarak tanımlanıyor.
Elazığ Bahar nezlesi olan vatandaşlar soluğu aktarlarda aldı Havaların ısınmasıyla birlikte bahar nezlesinden korunmak isteyen vatandaşlar, aktarların yolunu tuttu. En çok tercih edilen ürünlerin başında ise bağışıklık sistemini güçlendiren hatmi ve kış çayları yer aldı. Elazığ’da ilkbahar mevsiminde havaların bir anda ısınmasıyla birlikte bahar nezlesi olan vatandaşlar bağışıklık sistemini güçlendirmek için bitkisel ürünler satan aktarlara yöneldi. Bahar nezlesinde çok görülen hapşırma ve kaşıntılara doğal yollar arayan vatandaşlar aktarlara gelerek hatmi çiçeği ve kış çaylarına büyük ilgi gösterdi. Aktarcılara yönelen vatandaşların en çok tercih ettiği ürünlerin başında ise hatmi çiçeği ve kış çayları yer aldı. İlkbaharda polenlerin sürekli havada uçuştuğunu belirten aktarcı Selçuk Aktaş, ’’Bazı insanlar da bundan dolayı alerji oluyor. Alerjik kaşıntılar ve hapşırma olayları sık görülüyor. Biz bunlara hatmi çiçeği ve kış çaylarını öneriyoruz. Bir de üzerlik tohumunun buharıyla burunlarına çekmelerini tavsiye ediyoruz. Vatandaşlar genelde papatya, hatmi çiçeği ve kış çaylarını talep ediyorlar. Havalar şuan da soğuktan sıcağa geçiş dönemidir. Bütün insanların vücudundaki değişimden dolayı bir tepki olayı oluyor. Bu da bazı insanlarda aşırı olduğu için zor geçiriyorlar. Bu vatandaşlara da yapmış olduğumuz kış çaylarını tavsiye ediyoruz. Fiyatlar gayet ucuz. Bahar nezlesi için 200 gramlık paketler 40 lira artı bizim kendi yapmış olduğumuz içerisinde her şeyi dört dörtlük yapılan 100 gramı 50 lira olanda var” dedi.