SAĞLIK - 23 Haziran 2022 Perşembe 15:38

'Tam tıkalı kalp damarlarına ameliyatsız müdahale mümkün'

A
A
A
'Tam tıkalı kalp damarlarına ameliyatsız müdahale mümkün'

Üç aydan fazla süren kalp damarlarındaki tam tıkanıklıklara CTO adı verildiğini belirten Prof. Dr. Bilal Boztosun, “Koroner arter hastalarının yaklaşık yüzde 20’sinde CTO vardır. CTO'lu bireylerin yaşadığı semptomlar arasında göğüs ağrısı, basınç veya sıkışma, tükenmişlik, mide bulantısı, üst vücut ve kolda ağrı, hızlı veya düzensiz kalp atışları görülebilir. Deneyimli merkezlerde uygulandığında CTO işleminde balon-stent ile başarı oranları yaklaşık yüzde 60'tan yüzde 80 ila 90'a çıkmıştır” dedi

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bilal Boztosun, koroner damarlarında tıkanıklığı olan hastaları tedavi etmek için kullanılan CTO (Kronik total oklüzyon) müdahalesine ilişkin bilgiler verdi. Prof. Dr. Bilal Boztosun, koroner arter hastalarının yaklaşık yüzde 15 ila 20’sinde bir adet CTO olduğunu belirterek, “CTO'lar, tipik olarak üç aydan uzun süredir mevcut olan kalp damarlarındaki tam tıkanıklıklardır. Bu tıkanıklıklar, kalp damarlarında (koroner arterler) şiddetli yağ birikintileri (ateroskleroz) veya plak birikiminin bir sonucudur ve koroner arter hastalığının (KAH) komplikasyonlarından biridir. KAH, kalbe kan sağlayan arter veya arterlerin içerisinde yağ birikimi nedeniyle daraldığında veya tıkandığında ortaya çıkar. Kalbe yeterince kan gelmediğinde, kişi göğüs ağrısı (anjina), nefes darlığı veya kalp krizi geçirebilir. Bu semptomlar eforla ve bazen istirahatte ortaya çıkar” diye konuştu.

"Yardımcı damar kalp krizine karşı korur"
CTO ile damar tıkanıklığının genellikle kademeli olduğuna değinen Prof. Dr. Bilal Boztosun şöyle devam etti: "CTO ile damar tıkanıklığı zamanla gerçekleştiği için vücut genellikle tıkanıklığı aşan küçük kan damarları oluşturarak bu duruma uyum sağlar. Kollateral damar adını verdiğimiz bu küçük damarlar, kalbin yeterli kan akışı olan bölgelerinden kronik olarak tıkanmış damarın ucuna bağlanarak tıkanıklığın doğal bir baypasını oluşturur. Diğer damarlardan yönlendirilen kan, tıkalı olan damarın beslediği alana iletilir, bu yan damarlar tam tıkalı olan damarın besleme görevini telafi eder ve genellikle kişiyi kalp krizine karşı korur. Bununla birlikte yan damarlar, egzersiz sırasında artan kan ihtiyacını karşılamak için genellikle yeterli kan sağlayamaz. CTO'lu bir kişi efor seviyesini arttırdığında, sonuç nefes darlığı veya göğüs ağrısı olabilir. CTO'lu bireylerin yaşadığı semptomlar arasında ilk olarak göğüs ağrısı, basınç veya sıkışma, nefes darlığı, baş dönmesi, tükenmişlik, mide bulantısı, üst vücut ve kolda ağrı, hızlı veya düzensiz kalp atışları görülebilir".

"Bazı hastalar bypass ameliyatına aday olamayabilir"
Prof. Dr. Bilal Boztosun, tamamen tıkanmış arterlerin tam tıkalı olmayan damarlara göre daha zor açıldığına dikkat çekerek, "Tarihsel olarak doktorlar genellikle bu tıkanıklıkları tedavi etmek için tek seçenek olarak koroner arter bypass cerrahisi (KABG) veya ilaçla takip önerir. Koroner bypass ameliyatı sırasında vücudun başka bir yerinden bir damar veya atardamar alınarak koroner artere yeni bir yol oluşturulur, tıkalı alan atlanarak damar ilerisine bağlanan yeni damar sayesinde kan akışı için bir yol sağlanır. Ancak bazı hastalar yüksek cerrahi risk nedeniyle bypass ameliyatına aday olmayabilirler. Diğer durumlarda ise ilaç tedavisi yeterli olabilirken bazı hastalar bypass gerektirmeyebilir ve CTO PKG teknikleri kullanılarak stentlemeden fayda görebilir. CTO'lu kişilerde damar tamamen tıkanmıştır ve genellikle geçmesi zor olan sert, kireçlenmiş doku ile çevrilidir. CTO için birkaç tedavi vardır. CTO tedavisinde hangi yolun en iyisi olduğuna karar vermek hastaya, mevcut sağlığına ve tıbbi geçmişine bağlı olacaktır. İlk tedavi seçeneği olarak, Koroner Arter Bypass Greftleme (KABG) baypass ameliyatı, vücudun başka bir bölgesinden bir arter veya damarın, kanın tıkanıklığın etrafından akması için yan yol yapmak için kullanılmasına izin verir. İkinci seçenek olarak Perkütan Koroner Müdahalede (PKG) ise koroner arteri genişletmek ve kan akışını iyileştirmek için bir balon şişirilir. Tipik olarak arteri açık tutmak ve desteklemek için bir stent de kullanılır. Bir diğer seçenek Aterektomidir, etkilenen damardaki plak birikimini temizlemek için küçük, dönen bir bıçak veya lazerle donatılmış bir kateter kullanılır. Son seçenekte ilaç tedavisidir. CTO ile ilişkili semptomların kontrolüne yardımcı olmak için bir takım reçeteli ilaçlar kullanılabilir" ifadelerini kullandı.

"Hastaların yaşam kalitelerinde iyileşme görülüyor"
CTO’ları tedavi etmek için yeni teknolojinin ve yeni ameliyatsız tekniklerin ortaya çıkmasının, deneyimli hekimlerin bu tedavi yaklaşımının başarı oranını önemli ölçüde iyileştirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Bilal Boztosun, “CTO PKG, CTO tıkanıklıklarını tedavi etmek için ileri teknikler konusunda deneyim gerektiren bir işlemdir. Bu işlem, tıkanıklıkların karmaşıklığına bağlı olarak 2 ila 5 saat arasında değişir. İşlem sonrası tüm hastalar bir gece takip edilmek üzere hastaneye yatırılır. Prosedürün başlangıcında, hastaların normal kalp kateterizasyon prosedürlerinde olduğu gibi genelde hafif sakinleştirici ile uyutulması sağlanır. İşlem sırasında atardamarlara (bacak veya bilek) gerektiğinde ileri veya geri gidebilmesi için iki kateter yerleştirilir. Yaklaşık 2 ila 5 saat süren işlem tamamlandıktan sonra kateterler çıkarılır. Deneyimli merkezlerde uygulandığında CTO işleminde balon-stent ile başarı oranları yaklaşık yüzde 60'tan yüzde 80 ila 90'a çıkmıştır. Tam tıkalı olmayan tıkanıklıkların balon-stent ile tedavisi için yaklaşık yüzde 98'lik başarı oranı mevcuttur. Bazı durumlarda kısmi başarı olur ve hastaların 6 ila 8 hafta sonra tekrar işleme çağrılması gerekebilir. Bazı çalışmalar CTO PKG geçiren hastaların yaşam kalitelerinde verilen örnekler de dahil olmak üzere iyileşme gördüğünü göstermiştir. Azalmış göğüs ağrısı (anjina), nefes darlığında düzelme, fiziksel aktivitede artış, depresyon duygularında azalma ve daha yüksek enerji seviyeleri olarak örneklendirilir” açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Bodrum katta yangın: Dumanlar tüm binayı sardı Denizli’de 6 katlı apartmanın bodrum katında başlayan yangın nedeniyle tüm apartmanı duman sardı. Apartmandan güçlükle tahliye edilen vatandaşlardan 4’ü dumandan etkilenirken, korktuğu için binayı terk etmeyen genci itfaiye tahliye etti. Yangın Pamukkale ilçesi Topraklık Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre 6 katlı binanın bodrum katında yangın meydana geldi. Apartman sakinleri tarafından fark edilemeyen yangının dumanı tüm binayı sardı. Dumanı fark eden apartman sakinleri ise kendi imkanlarıyla binayı terk etmeye başladı. Duman ve alevleri fark eden vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Yangını kısa sürede kontrol altına alınırken, binadan çıkamayan vatandaşlar ise itfaiye ekiplerinin yardımıyla çıkartıldı. Yangından kaynaklı dumandan etkilenen 4 kişi sağlık ekipleri tarafından tedavi altına alındı. Dumandan etkilenen vatandaşlara oksijen maskesi takıldığı görüldü. Korkudan binayı terk edemedi Apartmanda yaşayan vatandaşlardan biri ise yoğun dumana rağmen korkusundan binayı terk edememesi dikkatlerden kaçmadı. Ara ara balkona çıkan genç, polis ekiplerinin ‘İn’ çağrısına rağmen aşağıya inmedi. Apartmanda bulunan itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle genç binadan çıkartıldı. Yangın ölen ya da yaralanan olmazken dumandan etkilenen 4 vatandaştan 2’si ambulansla hastaneye sevk edildi. Kontrol altına alınan yangının çıkış nedeni ise yapılacak incelemelerin ardından kesinlik kazanacağı öğrenildi. Yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.