SPOR - 09 Ocak 2017 Pazartesi 12:38

Tarihinin en kötü performansına imza attı

A
A
A
Tarihinin en kötü performansına imza attı

TFF 1. Lig’de mücadele eden Mersin İdmanyurdu, bu sezonun ilk yarısında oynadığı 16 maçta sadece 9 puan toplayarak, 92 yıllık tarihinin en kötü ilk yarısını geçirdi.

92 yıllık kulüp tarihinde bin 440 maç yapan kırmızı-lacivertli ekip, bu maçlarda 534 galibiyet, 376 beraberlik, 530 mağlubiyet aldı. Oynadığı bin 440 lig maçında rakip kaleye bin 742 gol atan kırmızı-lacivertli ekip, kalesinde ise bin 724 gol gördü. Tarihinde en fazla golü 1990-1991 sezonunda atan Mersin ekibi, en yüksek puanı ise yine aynı sezon topladığı 64 puanla elde etti.

TFF 1. Lig’de mücadele eden Mersin İdmanyurdu, zor günler geçiriyor. 1925 yılında kurulan Mersin ekibi, 92 yıllık tarihinde 15 yıl Süper Lig, 39 yıl 2. liglerde ve 38 yılda amatör liglerde mücadele etti. İlk profesyonel mücadelesine 2. ligde Çukurova İdmanyurdu adı altında 1963-1964 yılında başlayan kırmızı-lacivertli ekip, ilk sezonunda 24 maçta 10 galibiyet, 5 beraberlik, 9 mağlubiyet alarak 25 puanla ligi 5. sırada tamamladı. 1964-1965 yılında şimdiki adı olan Mersin İdmanyurdu’nu alan ekip, bu sezonda 30 maçta 18 galibiyet, 4 beraberlik, 8 mağlubiyet alarak ligi 40 puanla 4. sırada bitirdi. Bundan sonra bir yıl da 2. ligde mücadele eden Mersin ekibi, 1966-1967 yılında 32 maçta 22 galibiyet, 6 beraberlik, 4 mağlubiyet alarak ligi 50 puanla lider tamamlayarak, Süper Lig’e ilk kez çıktı. Süper Lig’de ilk sezonunu 1967-1968 yılında geçiren Güney ekibi, 32 maçta 12 galibiyet, 6 beraberlik, 14 mağlubiyet alarak ligi 30 puanla 10. sırada tamamladı. Mersin ekibi, Süper Lig’deki en iyi sezonunu ise 1969-1970 sezonunda geçirdi. Bu yıl oynadığı 30 maçta 12 galibiyet, 12 beraberlik, 6 mağlubiyet elde eden kırmızı-lacivertli ekip, 36 puanla 4. sırada lige bitirmeyi başardı. Bu yıl ayrıca Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın da korkulu rüyası olan Mersin ekibi, bir tek deplasmanda Galatasaray’a 2-1 boyun eğdi. 1973-1974 yılına kadar Süper Lig’de mücadelesini sürdüren Mersin İdmanyurdu, bu sezon oynadığı 30 maçta 8 galibiyet, 6 beraberlik, 16 mağlubiyet alarak, ligi 22 puanla 15. sırada tamamlayarak, 2. lige düştü. 2 sezon 2. ligde mücadele eden Çukurova ekibi, 1975-1976 yılında oynadığı 30 maçta 14 galibiyet, 11 beraberlik, 5’de mağlubiyet alarak ligi 39 puanla bitirdi ve yeniden Süper Lige yükseldi. Ancak Süper Ligde de ancak 2 sene durabilen Mersin ekibi, 1977-1978 sezonunda oynadığı 30 maçta 3 galibiyet, 15 beraberlik ve 12 mağlubiyet alarak, 21 puanla ligi 16. sırada tamamladı ve tekrardan 2. lige düştü. 1979-1980 sezonunda topladığı 41 puanla ligi lider bitiren Güney ekibi, tekrardan Süper Lige yükselirken, burada ancak bir sene durabildi. Çıktığı sezon topladığı 21 puanla tekrardan 2. lige düşen kırmızı-lacivertli ekip, uzun süre Süper Lig’e çıkamadı.

28 YIL SÜPER LİG HASRETİ ÇEKTİ

Mersin ekibi, 1982-1983 yılında düştüğü 2. ligde tam 28 yıl Süper Lig’e çıkmak için mücadele verdi. Bu süreçte. 2. Lig B kategorisine de düşen kırmızı-lacivertli ekip, 2010-2011 sezonunda oynadığı 32 maçta 17 galibiyet, 7 beraberlik, 8 mağlubiyet alarak ligi 58 puanla lider bitirerek, Süper Lig’e ’merhaba’ dedi. 28 yıl aradan sonra çıktığı Süper Lig’in ilk sezonunda 34 maçta 12 galibiyet, 6 beraberlik, 16’da mağlubiyet alan Güney ekibi, 42 puanla 13. sırada yer aldı. Ancak Mersin ekibinin Süper Lig macerası yine erken bitti. 2012-2013 sezonunda 22 puanla ligin sonunda yer alan Çukurova ekibi, tekrardan 2. lige düştü. Spor kamuoyunun ’asansör takım’ benzetmesi yaptığı Mersin İdmanyurdu, tam da bu söyleme uyar gibi 2013-2014 sezonunda ligi 6. sırada bitirmiş, play-off maçlarında rakiplerini yenerek tekrardan Süper Lig’e çıktı. Süper Lig’de 2 yıl mücadele eden kırmızı-lacivertli ekip, 2015-2016 sezonunda 21 puan toplayarak ligi sonuncu bitirmiş ve bu yıl TFF 1. Lig’de mücadelesini sürdürmeye devam ediyor.

TARİHİNİN EN KÖTÜ İLK YARISINI GEÇİRDİ

Bu yıl da zor günler geçiren Mersin ekibi, topladığı 9 puanla ilk devreyi kapattı. Oynadığı maç sayısına göre tarihinin en kötü ilk yarısını geçiren Güney ekibi, en az puan toplayarak devreyi kapattı. 92 yıllık tarihinde oynadığı liglerde bin 440 maç yapan kırmızı-lacivertli ekip, bu maçlarda rakip kaleye bin 742 gol atarken, kalesinde bin 724 gol gördü. Oynadığı bu maçların 534’ün de galip gelen Çukurova ekibi, 376 beraberlik, 530 mağlubiyet yaşadı. Mersin İdmanyurdu, liglerde en çok golü 1990-1991 sezonunda 69 golle elde ederken, kalesinde en az golü de 1981-1982 sezonunda 11 golle elde etti. Rakip kaleye en az golü 1994-1995 yılında 13 gol atarak kaydeden Mersin ekibi, kalesinde en fazla golü 2015-2016 sezonunda 71 gol yiyerek gördü.

(Koray Ünlü / İHA)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Sergen Yalçın sezon sonunda Antalyaspor’dan ayrılacağını açıkladı Antalyaspor Teknik Direktörü Sergen Yalçın, 2-1 mağlubiyetle sona eren Pendikspor karşılaşması sonrası yaptığı açıklamada, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Antalyaspor, sahasında Pendikspor’a 2-1 mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından basın toplantısında maçı değerlendiren Antalyaspor teknik patronu Sergen Yalçın, 3 puan kaybettikleri için üzgün olduklarını söyledi. Zor bir oyun olduğunu ve Pendikspor’un iyi mücadele ettiğini kaydeden Yalçın, 10 kişi kaldıktan sonra işlerinin zorlaştığını belirterek, “Aslında bayağı da bir pozisyon yakaladık. İkinci yarı maalesef oyunu çeviremedik. Böyle oyunlar da olabiliyor. Kaybettiğimiz için doğal olarak üzgünüz” dedi. Hakemi sert bir dille eleştirdi Karşılaşmanın hakemi Tugay Kaan Numanoğlu da sert bir dille eleştiren Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tugay Kaan Numanoğlu arkadaşımız olmasaydı belki biraz farklı bir maç olurdu. Özellikle ilk golü attıktan sonra oyuncumuz kafasına aldığı bir darbeyle yerde yatarken oyunu devam ettirip bana göre yüzde yüz ofsayt olan bir goldü. O çizgi nasıl çizildi bilmiyorum, kim çiziyorsa artık. Oyunun durması gerekiyordu. Çünkü oyuncumuz kafasına darbe aldı. Normal bir sakatlık değildi oyunu durdurmadı ve devamında bize golü yedirtti. Bu futbol sahalarında çok olan bir davranış değil. Oyunun devamında rakip oyuncular sakatlandığında hemen oyunu durdurup ve normal sakatlıklarda bile hemen doktorları sahaya davet etti sağ olsun bu arkadaş. Böyle hakemler Türk futbolunda olduğu sürece maalesef Türk futbol hiçbir şekilde güvenilirliği kalmayacaktır bundan sonrası için. Özellikle bu arkadaşı işaret ederek bunu söylüyorum. Gerçekten kendisi adına çok üzücü bir maç oynattı. Bırak oyuncuları oynasınlar. Kim kazanıyorsa kazansın. Seni ilgilendiren bir şey yok aslında. Sen normal maçını yönetebilirsin. Maalesef talihsiz bir gece geçirdi diye düşünüyorum." "Sezon sonu devam etmeme kararı aldık" Sezon sonu takımdan ayrılacağını da açıklayan Yalçın, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Tabii onların da bazı hedefleri, bizim de kendi adımıza hedeflerimiz var. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık. Oynayacağımız son üç maç Antalyaspor’da. Özellikle Sinan Başkan’a, yönetime değerli Antalyaspor taraftarına teşekkür ediyorum. Bizi burada çok iyi ağırladılar. Hiçbir sıkıntı yaşamadık. Güzel bir beş ay geçirdiğimizi düşünüyorum. İstediğimiz yere getirdiğimizi düşünüyorum. İnşallah önümüzdeki senelerde tekrar yollarımız karşılaşır” ifadelerini kullandı.
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.