POLİTİKA - 30 Haziran 2022 Perşembe 23:22

TDP Genel Başkanı Sarıgül'den İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği’ne ziyaret

A
A
A
TDP Genel Başkanı Sarıgül'den İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği’ne ziyaret

Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği’ni ziyaret etti. Sarıgül, “Meclisteki partilere çağrım, NATO görüşmeleri için konu parlamentoya gelecek. O noktada çözüm önerimiz hükümete bu konuda tam yetki verilmesi” dedi.

İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği’ni (İSTESOB) ziyaret eden Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, burada oda başkanları ve esnafları dinledi. Ziyarete TDP Genel Başkanı Sarıgül, Gölge Esnaf Bakanı Mustafa Korkut, Gölge Maliye Bakanı Aziz Murat Hatipağaoğlu, İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği Başkanı Faik Yılmaz, İSTESOB başkanları, TDP il teşkilatı üyeleri ve İstanbul esnafları katıldı. Oda başkanları birer konuşma yaptı. Yapılan konuşmaların ardından kürsüye TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül çıkarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

“NATO zirvesindeki görüşmeler konusunda hükümete tam yetki verilmeli”

Meclisteki partilere çağrıda bulunan ve NATO zirvesindeki görüşmeler konusunda hükümete tam yetki verilmesi gerektiğini anlatan Sarıgül, “Dün yapılan NATO görüşmeleri münasebetiyle ana metin ana mutabakat elimize geçmediği için bu konuda detaylı bir bilgi şuanda vermek istemiyorum. Bize gelen bazı duyumlar var ama bizim devlet anlayışımız gereği Sayın Cumhurbaşkanı şuanda yurtdışında Türkiye Cumhuriyeti olarak bizleri temsil ediyor. Sayın Cumhurbaşkanı Edirne’ye giriş yaptıktan sonra bu konudaki görüşlerimizi, düşüncelerimizi kamuoyuyla paylaşacağım. Ancak buradan bir kez daha bütün muhalefet partilerine çağrıda bulunuyorum. Parlamentoda bulunan partilere özellikle çağrıda bulunuyorum. Parlamentoda bulunan muhalefet partileri bir önerge hazırlayarak NATO görüşmeleri bitti şuanda ama bu konu Türkiye Büyük Millet Meclisine gelecek. Bu konu Türkiye Büyük Millet Meclisinde onaylanması için NATO birliği Avrupa ülkelerinin tamamı ülkemizde bulunan mültecileri eşit oranda paylaşmak kaydıyla, terör konusundaki kaygılarında giderilmesi şartıyla hükümete bu görüşmelerde bir kez daha tam yetki verilmesini Türkiye Değişim Partisi olarak talep etmekteyiz. Şuanda elimizde büyük bir fırsat vardır. Bu fırsatı iyi değerlendirmemiz lazım. Bu fırsatın iktidar partisi muhalefet partisi olmaz. Bütün muhalefet partilerine bir kez daha çağrıda bulunuyorum” diye anlattı.

“Mültecileri yarın göndeririz söylemi olmaz, nereye gönderiyorsun”

Türkiye’deki mültecilerle ilgili de konuşan Sarıgül, “Türkiye’de altı buçuk milyon mülteciyi seçim oldu yarın sabah göndeririz demekle olmaz. Tam zamanı. NATO görüşmeli için konu parlamentoya gelecek. O noktada çözüm önerimiz hükümete bu konuda tam yetki verilmesi. Altı buçuk milyon mülteci Avrupa Birliği ülkelerine nüfusları oranında dağıtılması lazım. Kalıcı çözüm budur. Avrupa Birliği altı buçuk milyon mülteciyi Türkiye topraklarına bırakarak orada rahat edemez. Barış, özgürlük, demokrasi, insan hakları diyen Avrupa Birliği Ukrayna’dan giden dört buçuk milyon mülteciye nasıl kapılarını açtıysa buradaki mültecilere de aynı şekilde kapılarını açmalı” şeklinde konuştu.

Bir esnafın "Suriyeli esnaf vergi vermiyor biz neden veriyoruz?" sorusu yanıtlayan Sarıgül, “İki yıllık üç yıllık süre içerinde vergi vermeyecek. Allah hiç kimseyi bayrağından ve toprağından uzakta bırakmasın. Ben onları da çok gezip görüyorum. Geçen gün Suriyelilerin olduğu mahalleye sosyal medyadan video çekmek için gittiğim. Hepsi geldi yanıma başkanım hoş geldiniz. Gerçekten üzüldüm Allah’ım kimseyi doğduğu toprakların dışında bırakmasın. Bizim önerimiz gerçekçi bir öneri Almanya’nın ve bizim seksen milyon nüfusumuz varsa o zaman 400 bini biz alacağız. Fransa’nın 60 milyon o zaman 350 bin onlar alacak. İtalya’nın 45 milyon var o zaman 200 bini onlar alacak. Bizim formülümüz en akıllı formül. Aksi takdirde bunlar böyle ben iktidar oldum gönderiyorum diyor. Nereye gönderiyorsun. Güç bende diye her şeyi ben yaparım mantığı olmaz” diye konuştu.

Medeni Topaloğlu - Hacer İnci

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uzman jinekologdan kadınlar için önemli uyarı: "Normal saymayın" Jinekolog Elifnur Özak, menopoz sonrası görülen vajinal kanamalara dikkat çekti. Bu dönemde görülen kanamaların genellikle iyi huylu nedenlere bağlı olduğunu belirten Uzm. Dr. Özak, “Ancak bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoza girildikten sonra, artık vajinal kanamalar ‘normalimiz’ olmaktan çıkar, göz ardı edilmemelidir.” diyerek kadınları uyardı. Acıbadem Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elifnur Özak, menopozun kadınların doğal yaşam döngüsünün bir parçası olduğunu hatırlattı. Adet kanamasının kesilmesine menopoz denildiğini, tıbbi açıdan ise menopozun yumurta ve hormon üretiminin sona ermesi anlamına geldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Özak, kadınların bu yeni dönemi için, "Kadınlarda ortalama 40’lı yaşlardan itibaren reprodüktif çağın menopozal kısımları başlar. Adetlerimiz, belirgin bir problem olmadığı sürece, bir anda kesilmez, yavaş yavaş araları açılarak gider. 2 ayda bir, 3 ayda bir, 6 ayda bir... ’Pre- menopoz’ dediğimiz bu menopoz öncesi dönemde kadınlarda “vazomotor semptom” olarak bilinen sıcak basmalarıyla, ani ve yoğun terlemelerle, ani sinirlilik haliyle, geceleri uyku problemleriyle, vajinal kurulukla sıklıkla karşılaşırız. Bunlar, vücutta azalan östrojen düzeylerinin bedenimizde oluşturduğu sonuçlardır. Premenopozal dönemdeki bu sorunların hemen hepsinin tedavisi mümkündür. Ne zaman ki bir sene hiç adet görülmez, ancak o şekilde ‘menopoza girdim’ diyebiliriz. Bu dönem de ortalama 45-55 yaşları arasına denk gelmektedir" bilgilendirmesinde bulundu. Normal kabul etmeyin, sebebini öğrenin Menopoz sonrasında vajinal kanamalar görülebildiğini, bunların pek çok kadın tarafından “normal” kabul edilip, doktor kontrolüne gerek duymadığını belirten Uzm. Dr. Özak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadınlar özellikle doğurganlık süreçlerinde, hamilelik öncesinde ve hamilelikte kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kontrolünde olmayı önemserler. Menopoza girdikten sonra ise artık jinekologla işlerinin bittiğini düşünürler, muayenelerini ihmal ederler. Menopoza girdikten sonra kanama sorunu yaşadıklarında bunu göz ardı ederler. Oysa bu dönemdeki kanamalar masum olmayabilir. Menopoz sonrası vajinal kanamalar genellikle iyi huylu sebeplere bağlı olsalar da bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoz sonrası kanama durumunda, jinekolojik muayene ve bu muayene sonuçlarına bağlı olarak rahim içinden (endometriyum) örnekleme yapmak, biyopsi alarak kötü huylu bir hastalık olup olmadığını değerlendirmek gerekebilir. Endometriyum kanserleri erken dönemde kendisini kanama ile belli ettiği için, çoğu zaman bu kanamalar sayesinde erken evrelerde yakalanır ve pek çok hastada kemoterapi ihtiyacı dahi olmadan, sadece ameliyatla cerrahi olarak tedavi edilebilir. Kötü rüya görmemek için bu kanamaların nedenlerinin belirlenmesi gerekir."
İzmir Üretken yapay zeka teknolojisi, en çok fotoğrafçılığı etkiliyor İki yıl önce hayatımıza hızlı bir giriş yapan üretken yapay zeka teknolojisi fotoğraf sanatı başta olmak üzere grafiksel anlamda çeşitli görseller üreten sektörler üzerinde etkisini giderek arttırıyor. Özellikle reklam tanıtım sektöründe obje, ürün veya bir olayın fotoğraflarını üretmek stüdyo ortamı yerine bilgisayarın başında birkaç satırlık komut yazarak sanayiler içinde gerçekleştiriliyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan üretken yapay zeka teknolojisinin prodüksiyon maliyetlerini düşürmesi gibi faydasının yanında gerçeklikten uzaklaşma ve manipülasyon gibi tehlikeleri de beraberinde getirdiğini söylüyor. “Yapay zeka prodüksiyon maliyetlerini düşürüyor, üretim süreçlerini hızlandırıyor” Aynı zamanda reklam ajanslarının en çok başvurduğu stok fotoğraf ajansları ve buralara görsel üreten fotoğrafçıları ekonomik anlamda olumsuz etkilediğini söyleyen Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan; “Üretken yapay zeka ile buluşmamız 2022 yılının ortaları gibi çok yakın bir zamanda oldu. Üretken yapay zeka ile üretilen ilk fotoğraflar ve grafikler gerçeklik bakımından önceleri hatalar barındırıyor kollar, eller gibi farklı uzuvların canlandırılmasında bozukluklara rastlayabiliyorduk. Ancak çok kısa bir sürede üretken yapay zeka programlarının yeni sürümleri piyasaya sürüldükçe bu hatlarında hızlıca giderildiğini çok daha gerçekçi görüntülerin üretilebildiğini gördük. Şu anda işin uzmanları dışında kimsenin neredeyse gerçekle ayırt edemeyeceği kusursuz görseller üretilmeye başlandı. Özellikle fotoğraflar gerçeklik açısından kusursuza yaklaşmış durumdalar. Üretilen bir insan fotoğrafının gerçek mi yapay mı olduğunu anlamak oldukça güçleşti. Yapay zeka ile üretilen gerçekliği yüksek fotoğraflar sosyal medya hesaplarını yönetenleri, haber sitelerini ve çeşitli reklam şirketlerini önemli bir prodüksiyon maliyetlerinden kurtarırken üretim süreçlerini hızlandırdı. Ancak işin gerçeklik açısından baktığımızda özellikle işleri gerçeği aktarmak olan haber, medya siteleri ve yüksek takipçili sosyal medya hesaplarını yeni tehlikeler bekliyor. Bu teknoloji kişileri ve toplumları ciddi şekilde manipüle etmede kullanabiliyor. Bu da beraberinde sayısız hukuk davlarını beraberinde getiriyor. Bu yolla üretilen görsellerin altına mutlaka uyarıcı yazıların konulması ya da uzmanlar tarafından gözden geçirilmeleri gerekiyor.” dedi. Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan, bilgisayarının başında uygulamalı olarak yapay zeka yazılımlarıyla “orman yangınından kaçan geyik” ve “çölde gezen kutup ayısı” gibi örnek görsellerin komut satırı yazarak nasıl oluşturulduğunu paylaştı.