TEKNOLOJİ - 17 Mayıs 2022 Salı 13:19

Teknoloji tabanlı programlar turizmi ‘yeşillendiriyor’

A
A
A
Teknoloji tabanlı programlar turizmi ‘yeşillendiriyor’

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen Güvenli Turizm Sertifikası uygulaması 2023’te Güvenli ve Yeşil Turizm Sertifikası olarak değiştirilecek. Sektördeki dijitalleşme adımları bu dönüşüme destek veriyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen Güvenli Turizm Sertifikası uygulaması 2023’te Güvenli ve Yeşil Turizm Sertifikası olarak değiştirilecek. Güvenli turizm sertifikasyon programının getirdiği bu yapı, 2023 yılından itibaren Türk turizm modelinin sürdürülebilirlik koşullarını da gözeterek Güvenli ve Yeşil Turizm Sertifikasyon Programı ile kalıcı bir şekilde uygulanacak.

Türkiye'nin ulusal sürdürülebilir turizm programı için Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi (GSTC) ile işbirliği anlaşması da imzalayan Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk turizm sektörünün 2030'a kadar üç aşamalı bir sertifikasyon süreci ile yeniden yapılandırılmasını hedefliyor. Programın detayları için çalışmalar devam etse de sürdürülebilirlik özellikle otellerin gündemine girmeye başladı. Kaynakların optimum şekilde kullanılmasıyla maksimum verimliği almak aynı zamanda misafir memnuniyetini sağlamak ise oteller için planlaması oldukça zor bir süreç olarak duruyor. Turizm sektöründe dijitalleşme hamlesi başlatan Talya Bilişim tarafından geliştirilen Elektraweb yazılımının otellerin yeşil dönüşümüne katkı vermesi hedefleniyor. Yazılımla oteller uçtan uca dijitalleşirken tüm atıklarını minimum düzeye çekerek kaynaklarını kullanıyor.

Geliştirici şirket Talya Bilişim’in Yönetici Ortağı Nilüfer Durukal, “Elektraweb sürdürülebilirlik ve yeşil turizm için en önemli iki başlık olan kaynakları etkin bir şekilde kullanmanızı, stok ve atık yönetimini kontrol etmenizi kolaylaştırıyor. Ayrıca maliyetleri düşürerek tasarruf etmenizi sağlıyor” dedi.

Durukal, G20 ülkelerinin turizme yönelik olarak 7 başlıkta karar aldığını belirterek, “Bunlardan biri sürdürülebilirlik, bir diğeri ise dijitalleşme. Bu iki başlıkta da otel yazılımına düşen ciddi görevler var” dedi. Turizm sektörüne sundukları uçtan uca çözümlerle sektörün her alanında dijitalleşme atağı getirdiklerini anlatan Durukal, en yeni web teknolojileri ile geliştirdikleri Elektraweb programının yeşil turizme öncülük edeceğini ifade etti. Durukal, “Elektraweb bir oteli, ön bürosundan muhasebesine, oda ve kat hizmetlerinden restorana, Booking, Expedia gibi uluslararası satış kanalları bağlantılarından personel ve SPA yönetimine kadar tüm departmanlarıyla dijital ortamda yönetebilmeyi sağlıyor. Bunu yaparken sürdürülebilirlik ve yeşil turizm için en önemli iki başlık olan kaynakları etkin bir şekilde kullanmanızı, stok ve atık yönetimini kontrol etmenizi kolaylaştırıyor. Ayrıca otellerin maliyetlerini düşürerek tasarruf ettiriyor” dedi.

“İsrafın önüne geçiyor “

Bu sürecin yönetimine dair örnekler veren Durukal, şunları anlattı: “Web teknolojileri ve bulut yapı, otelin minimum donanım ve network harcaması yaparak yazılımı kullanabilmesini sağlıyor. Zira söz konusu programda sunucu sistemlerine hatta bilgisayara bile ihtiyacınız yok, cep telefonundan dahi programı kullanabiliyorsunuz. Otelin enerji tasarrufu yapmasını sağlamak için klima kullanımının misafirin giriş çıkış saatlerine göre olmasını sağlayabiliyoruz. Program misafir odaya gelmeden hemen önce klimaları çalıştırıyor ve misafirin istediği sıcaklığa ayarlıyor. Misafir check out ettikten sonra da otomatik olarak kapatıyor. Böylece odalar boşuna soğutulmamış, elektrik tasarrufu sağlanmış, aynı zamanda gereksiz enerji tüketimi de önlenerek çevre korunmuş oluyor. Program otel yönetiminde kağıt kullanımını da tamamen ortadan kaldırıyor. Housekeeping’den e-fatura gönderimine kadar her şey dijital ortamda ve kağıtsız olarak yönetilebiliyor. Kat görevlileri basit bir android tabletten o gün temizleyecekleri odaları görebiliyor, oda durumunu anlık olarak sisteme işleyebiliyor. Muhasebede e-fatura ve e-arşiv ve çok yakında zorunlu olacak e-adisyon uygulamalarıyla otelin tamamen kağıt kullanmadan fatura gönderip alması sağlanıyor. Bir başka örnek; açık büfelerde çıkacak yemeğin miktarı. O açık büfelerde bin kişilik otelde 2 bin, iki bin beş yüz kişilik yemek yapılan yerler var. Elektraweb üretilecek yemeğin miktarını optimize edebiliyor. Bir taraftan israfın önüne geçilirken bir taraftan da misafirini hayal kırıklığına uğratmıyor.”

“Stok-reçete yönetimi sağlıyor”

Oteller için stok yönetiminin önemine dikkat çeken Durukal, Elektraweb ile çok iyi stok kontrolü yapılabildiğini kaydetti. Durukal, “Yani bir porsiyon çıkan yemeğin maliyeti, ya da farklı ölçü birimlerinde maliyet hesabı yapabilmek elektraweble çok kolay. Bir porsiyon yemeğin maliyetini detaylı şekilde hesaplayabildiğiniz gibi, hedef maliyete göre üretim de yapılabiliyor. Çok küçük miktarların dahi hesabı çıkartılabiliyor. Çok büyük bir işletmede o küçük miktar ciddi fark oluşturabiliyor. Dolayısıyla otellerimiz stoklarını optimum şekilde kullanabiliyor” dedi. Oteldeki malzemelerin kayıtlarının çok detaylı şekilde tutabildiğini aktaran Durukal, “Oteldeki tüm cihazlar karekodla takip edilebiliyor. O karekod içerisinde o cihazın en son hangi bölümde kullanıldığı, teknik servis anlaşması varsa kiminle olduğu, ne zaman başlayıp ne zaman bittiği gibi tüm bilgiler yer alıyor” diye konuştu. Bu sistemle kontrolün otel sahibinin elinde olduğuna dikkat çeken Durukal, “Ayrıca otelde minimum maliyette çalışıyor. Aynı zamanda kontrolü kolaylaşıyor. Atık yönetimini de sağladığı için sürdürülebilirlik süreçlerini devreye almış oluyor” ifadelerini kullandı.

“100’ün üzerinde otel kullanıyor”

Programı dünyada 100’ün üzerinde otel tarafından kullanıldığını aktaran Nilüfer Durukal, programın teknolojik olarak sağladığı katkıları ise üç başlıkta özetledi. Durukal, şunları anlattı: “Elektraweb en yeni web teknolojileriyle geliştirilmiş bir program. Google’ın mobil uygulamalar için geliştirdiği Angular ile yazıldı ayrıca Node JS ve Java kullanıldı. Sistem Microsoft Azure platformu için optimize edildi. Bu sayede ekranların çok hızlı ve fonksiyonel olmasının yanında, görsel olarak da güzel ve kullanıcı dostu olmasını sağladık. Web teknolojileri özellikle bulut yapıda çalıştırdığınızda işletmeye ciddi bir tasarruf sağlıyor. En başta sunucu maliyetlerinden, o sunucuda çalışacak sistem yazılımları, virüs programları, yedekleme sistemleri vb. tüm maliyetlerden kurtulmuş oluyorsunuz. İkincisi, güvenlik konusu bir sorun olmaktan çıkıyor. Çünkü bu tür Cloud (bulut) sistemler hem çok ciddi şekilde korunuyor hem de dünyanın farklı lokasyonlarında dataların eş zamanlı kopyaları tutulduğu için hiçbir bilginin kaybolmaması garanti altına alınmış oluyor. Üstelik bilgiler KVKK ve GDPR gerekliliklerine göre işlendiği ve saklandığı için otellerimizin bu konudaki yükü de hafiflemiş oluyor. Üçüncüsü, web tabanlı bir yazılımı en düşük konfigürasyonlu bir bilgisayarda bile çok rahatlıkla kullanabiliyorsunuz çünkü bilgisayara yüklenen program ve/veya içinde saklanan bir veri yok. Aynı banka uygulamasını kullanır gibi, bir internet bağlantısı üzerinden programa erişim sağlamanız yeterli oluyor. Donanımlar zorlanmıyor, arıza yapmıyor, saklama kapasiteleri dolmuyor. En önemli avantajı da programın aynı zamanda mobil oluşu. Özellikle herkesin evden çalıştığı pandemi günlerinde Elektraweb, yöneticilerin otele gitmeden programı cep telefonundan veya tabletlerinden kullanabilmesini sağladığı için çok tercih edildi.”

 

Muhammet Abdulkadir Esen

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Artvin Artvin’de üzerlerine kaya yağan minibüs şoför yaşadıkları korku dolu anları anlattı Artvin’de dün sabah saatlerinde meydana gelen olayda seyir halindeki bir yolcu minibüsü yamaçtan kopan kaya parçalarının isabet etmesi sonucu kullanılamaz hale geldi. Olayda minibüs sürücüsü ile araçta bulunan 4 yolcu, büyük bir tehlike atlatmalarına rağmen yara almadan kurtuldu. Edinilen bilgilere göre, seyir halindeki minibüsün üzerine aniden yamaçtan kopan kaya parçaları düştü. Minibüs hurdaya dönerken, araçta bulunan yolcular büyük panik yaşadı. Kazanın ardından kendi imkânlarıyla araçtan çıkan sürücü ve yolcuların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Yaşadıkları korku dolu anları anlatan minibüs sürücüsü Ramazan Akyürek, "O gün bizim için ikinci doğum günümüz oldu. Sanki dinamit atılmış gibi her yerden aracın içine taş yağıyordu" dedi. Yaklaşık 20 yıldır bu yollarda yolcu taşıdığını belirten Akyürek, şunları söyledi: "Aracımda 4 yolcu vardı. İkisi yan koltukta, ikisi arka koltukta oturuyordu. Şans eseri kurtulduk. İki kaya aracın tavanından içeri girdi. Biri önden vurup sekti, biri cama çarptı, bir diğeri ise otomatik kapıya isabet etti. Kayalar durduktan sonra araç içinde kaldık. Kendi imkânlarımızla indik. İndikten sonra birbirimizi kontrol ettik, kimseye bir şey olmadığını görünce şükrettik. Burnumuz bile kanamadı. Vücudumuzu bir titreme aldı. Sanki dağın içinde dinamit patlamış gibiydi. Yukarıdan kayaların geldiğini sonradan fark ettik. Daha önce kazalar yaşadım ama böyle bir olayı ilk kez gördüm. Ne kadar dikkatli giderseniz gidin, yukarıdan gelen kayaya karşı önlem almak mümkün olmuyor." Minibüse yaklaşık 5 kaya parçasının isabet ettiğini belirten Akyürek, özellikle yağışlı havalarda sürücüleri uyararak, "Bu bölgeden geçen tüm sürücülerden ricam, yağmurlu havalarda çok daha dikkatli olmalarıdır" diye konuştu.
Düzce Kuyumcu mağdurlarının eyleminde yaşlı kadın fenalaştı Düzce’de iflas gerekçesiyle kapanan kuyumcuda paralarının ve altınlarının kaldığını, mağdur edildiklerini öne süren bir grup vatandaş, iş yeri sahibinin evinin önünde eylem yaptı. Polis ekipleri bölgede geniş güvenlik önlemleri alırken, eylem sırasında yaşlı kadın fenalaştı. Kent merkezinde faaliyet gösteren kuyumcunun bir süre önce iflas gerekçesiyle kapanmasının ardından mağdur olduklarını öne süren vatandaşlar, işletme sahibinin Kültür Mahallesi’ndeki evinin önünde bir araya geldi. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen polis ekipleri, evin çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. Kalabalık grup, paralarını geri istediklerini belirterek duruma tepki gösterdi. Eylem sırasında sinir krizi geçirerek fenalaşan Bilgen Kurt isimli yaşlı kadına, olay yerine çağrılan sağlık ekipleri tarafından ambulansta müdahale edildi. Mağdurlardan Fatma Eser yaptığı açıklamada, "Mağdurların arasında tekstilde, fabrikada çalışanlar var. Dişinden, tırnağından artırarak bir şeyler yapmaya çalışan insanlar var. Örneğin aramızdaki bir kadının 4 çocuğu var. Borcu olan, bir sürü sıkıntı çeken insanlar var" dedi. "Herkes ona güvenirdi" Kuyumcu S.A.’nın geçmişte "Düzce’nin kasası" olarak bilindiğini ifade eden Eser, "Herkes ona güvenirdi. Emanet parasını ona bırakırdı. Oğlu, babasının yıllardır yaptığı güveni kendisi yıktı. Mahkemeye başvuruldu. Mahkemeden ceza olarak sonuç alındı ama bizim mağduriyetimiz giderilmedi" diye konuştu. "S.A., yılların esnafı olduğu için oğluna da güvendik" Bir başka mağdur Bilgen Kurt ise dolandırıldıkları söyleyerek, şöyle konuştu: "S.A.’nın oğlu Ş.E.A. tarafından dolandırıldık. 2024’nın eylül ayında ona gittik. S.A., yılların esnafı olduğu için oğluna da güvendik. Haram lokma yemeyelim diye bankalara yatırmadık. Birikimimizi oğlu Ş.E.A.’ya verdik. Bize ’Bir ay içinde mağduriyetiniz giderilecek, altınlarınızı geri vereceğiz’ dedi. 15 gün sonra, 1 ay sonra sürekli gittik ama sonuç alamadık. Her gidişimizde bizi es geçtiler. Doğru dürüst söz vermediler. Bizim kimsenin parasında, malında, mülkünde gözümüz yok." "Darbe yiyeceğimiz aklıma gelmedi" Kanser tedavisi gördüğünü belirten yaşlı kadın, "Biz hakkımız olanı istiyoruz. Ben kanser hastasıyım, tedavi görüyorum. Dişimden, tırnağımdan artırdığım parayı biriktirdim, kuyumcuya getirdim. Babası yılların esnafı olduğu için darbe yiyeceğimiz aklıma gelmedi" diye konuştu.
Ordu Ordu’da arıcılara malzeme desteği Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen proje kapsamında Ordu’da arıcılara yönelik malzeme desteği sağlandı. Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğünce 2025 yılında yüzde 70’i hibe olarak desteklenen ’Ordu Arısı Islah Projesi’ kapsamında, ıslah işletmesinde kullanılmak üzere 300 adet langstroth tipi kovan, 6 bin adet çerçeve, 10 bin adet ana arı taşıma kafesi, şeker, 6 ton arı keki, 500 kilogram temel petek ile maske ve körük alımı gerçekleştirildi. Temin edilen malzemeler Ordu Arı Yetiştiricileri Birliği’ne teslim edildi. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü toplantı salonunda düzenlenen törende, Ordu Arıcılar Birliği tarafından alınan Birinci Derece Tarımsal Örgüt Belgesi takdim edilirken, Islah Projesi kapsamında sağlanan malzeme desteğinin de teslimi yapıldı. Törende konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Bayram Ay, Ordu’da arıcılık alanında uzun süredir ıslah çalışmaları yürütüldüğünü belirterek, "İl Müdürlüğümüz kontrolünde Ordu İli Arı Yetiştiricileri Birliği tarafından 2017 yılından bu yana ıslah çalışmaları sürdürülmektedir. 2018-2021 yılları arasında TAGEM destekli olarak yürütülen proje, daha sonra uzatılarak 2023 yılına kadar devam etmiştir. Bu süreçte önemli mesafeler kat edilmiştir" dedi. İl Müdürü Bayram Ay ayrıca, proje kapsamında toplam bedeli 2 milyon 210 bin 820 TL olan harcamaların yüzde 70’inin Hayvancılık Genel Müdürlüğü tarafından karşılandığını, 1 milyon 547 bin 574 TL ödenek kullanıldığını ifade etti. Ordu Arıcılar Birliği Başkanı Akın Çiftçi ise konuşmasında iki önemli gururu bir arada yaşadıklarını belirterek, "Yüzlerce ana arı dağıtımı yaptık. Bu desteklemeyle arıcılıkta güçlü bir altyapı oluşturuldu. Hedefimiz, arıcılarımızın gelirini artırmak ve sürdürülebilir üretimi sağlamak" diye konuştu. Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Şeref Cınbırtoğlu da arıcılığın tarımda katma değeri yüksek bir sektör olduğunu vurgulayarak, arıcılara yönelik desteklerin önemine dikkat çekti. Konuşmaların ardından İl Tarım ve Orman Müdürü Bayram Ay ile Ordu Arıcılar Birliği Başkanı Akın Çiftçi arasında proje imza töreni gerçekleştirildi. Program, 2025 yılı malzeme desteğinin Vali Muammer Erol tarafından arıcılara verilmesiyle sona erdi.