TEKNOLOJİ - 30 Mayıs 2020 Cumartesi 10:50

Teknosa Mağazaları önlemlerle birlikte 1 Haziran’da açılıyor

A
A
A
Teknosa Mağazaları önlemlerle birlikte 1 Haziran’da açılıyor

Teknosa, 22 Mart akşamından bu yana kapalı olan Türkiye genelindeki mağazalarının kapılarını, çalışanlarının ve müşterilerinin sağlığı ve güvenliği için aldığı önlemlerle birlikte 1 Haziran’da açıyor.

Sabancı Holding iştiraklerinden Teknosa, Türkiye genelindeki mağazalarını Covid-19 sürecinde izlenen normalleşme sürecine uygun olarak 1 Haziran’da yeniden açıyor. Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi nedeniyle mağazalarını geçici süre ile kapatan Teknosa, aldığı maksimum önlemlerle birlikte teknoloji severleri mağazalarında ağırlamaya başlayacak. Mağazalarının kapalı olduğu dönemde Teknosa.com ve mobil platformları üzerinden tüketicilerle buluşmaya devam eden firma, 1 Haziran’dan itibaren hem çalışanları hem de müşterileri için tedbirleri en üst düzeyde tutarak teknolojiye dair tüm ihtiyaçların güvenilir adresi olmaya devam edecek.

Pandemi sürecinde çalışanların ve toplumun sağlığına öncelik verdiklerini, bu çerçevede sürecin başından itibaren en üst seviyede önlemleri alarak hizmet sunduklarını vurgulayan Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan, “Bu dönemde teknolojiye erişim Türkiye’nin eğitim, ekonomi ve sosyal hayatını ayakta tuttu, hayatın devamlılığını sağladı. Evden çalışmayı, eğitimi sağlayan, ev hijyenini kolaylaştıran, evde vakit geçirmeyi konforlu kılan ve kişisel hijyen/bakıma dönük teknoloji ürünleri ihtiyaç listesinde ön plana çıktı. Biz de bu yönde sağlık ve güvenlik tedbirlerini en üst seviyede alırken, topluma hizmet vermeye devam ettik. Tüketicilerimizi Teknosa.com ve mobil platformlarımızdan teknoloji ürünleriyle kesintisiz olarak buluşturduk. Bu zor dönemde güçlü altyapımız, müşteri odaklı dijitalleşme ve dönüşüm konusunda son yıllarda attığımız adımların faydasını gördük. Müşterilerimize erişme, onların davranışlarını analiz etme ve buna uygun hizmet ve öneri sunma konusunda hızlı aksiyon aldık ve fark oluşturduk. Bununla birlikte, 1 Haziran’da perakendenin olmazsa olmaz unsuru olan mağazalarımızı tekrar açıyor olmaktan dolayı çok heyecanlı ve mutluyuz. Pandeminin ve risklerin devam ettiğinin bilincindeyiz. Yetkili kurumların kural ve rehberleri doğrultusunda en üst düzeyde tedbirlerimizi alıyoruz. Müşterilerimizin online kanallarımızın yanı sıra mağazalarımızda da güvenle alışveriş yapmaları için titizlikle hazırlandık” dedi.

Mağazalar Sabancı Üniversitesi’nin geliştirdiği Antimic ile dezenfekte ediliyor

Yeni dönemde müşterilerin ve çalışanların sağlığı için tüm önlemleri aldıklarını belirten Bülent Gürcan: “Düzenli sağlık kontrolünden geçen ve her gün ateşleri ölçülen ekiplerimiz, kişisel koruyucu ekipmanları ile sosyal mesafe kurallarına uygun şekilde müşterilerimize hizmet verecek. Mağazalarımızı ve tüm ürünlerimizi, Sabancı Üniversitesi tarafından geliştirilen, bakteri ve virüslere karşı 3 aya kadar hijyen sağlayan Antimic ve diğer önerilen temizlik malzemeleriyle sürekli dezenfekte ediyoruz. Mağazalardaki hava dolaşımını en sağlıklı noktaya getirmek için tüm havalandırma sistemlerimizin kontrollerini yaptık. Bunun yanı sıra çalışanlarımız için maske, eldiven, siperlik gibi tüm ekipmanların teminini ve kullanımı ile ilgili tüm bilgilendirmeleri gerçekleştiriyoruz. Mağaza içerisinde el dezenfektan noktalarımız var. Müşterilerimizi en az 8 metrekarede bir kuralına göre ağırlayacağız. Bu konuda mağazalarımızda yönlendirme işaretleri, bilgilendirici materyaller ve sosyal mesafe aralıkları konusunda uyarılar var. Sürekli anonslar ile hatırlatmaları da yapacağız” dedi.

Online kanalda canlı destek sürüyor

Firmadan gelen açıklamaya göre, mağazalara gitmeyi tercih etmeyen tüketiciler için Teknosa.com’da farklılaştırılmış hizmetler ve geniş bir ağa yayılan aynı gün / ertesi gün teslimat seçenekleri ile hızlı ve güvenli alışveriş deneyimi sunmaya devam ediliyor. Teknoloji ürün ihtiyaçlarının önemli hale geldiği bu süreçte, ürünlerle ilgili soru sormak, satın alma sürecinde uzmanlarla konuşup bilgi almak isteyen teknoloji severler için Teknosa.com üzerinden verilen canlı destek ve danışmanlık hizmeti sürüyor.
  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Alerjik reaksiyonlar gün geçtikçe artıyor Özel Ümit Batıkent Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Yüzüak, göğüs hastalıkları ve alerjik reaksiyonların nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Alerjik reaksiyonlar ile göğüs hastalıklarının sağlık alanında oldukça önemli ve birbiriyle sık sık ilişkilendirilen konular olduğunu belirten Dr. Yüzüak, “Günümüzde alerjik reaksiyonlar, insanların yaşamlarını derinden etkileyen yaygın sağlık sorunlarından biridir. Alerjiler, bazen yaşamı tehdit eden ciddi durumlara yol açabilirken, bazen de günlük yaşamı rahatsız eden belirtilerle kendini gösterebilir” diye konuştu. "Bu reaksiyonlar dünya genelinde oldukça yaygındır ve giderek artmaktadır" Alerjiyi bağışıklık sisteminin, zararsız maddelere karşı normalde tepki vermemesi gereken bir şekilde tepki vermesi durumu olarak tanımlayan Dr. Murat Yüzüak, “Bu tepki, alerjik reaksiyon olarak adlandırılır ve vücutta çeşitli semptomlara yol açabilir. Alerjik reaksiyonlar dünya genelinde oldukça yaygındır ve giderek artmaktadır. Özellikle besin alerjileri ve alerjik astım gibi durumlar sık görülmektedir. Bunun arkasında yatan nedenler arasında genetik yatkınlık, çevresel faktörlerin etkisi ve modern yaşam tarzı yer almaktadır” dedi. Göğüs hastalıkları ve alerjik reaksiyon ilişkisi Dr. Yüzüak, göğüs hastalıkları ile alerjik reaksiyonlar arasında sıklıkla bir ilişki olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Alerjik astım, solunum yollarını etkileyen ve astım semptomlarına neden olan bir durumdur. Alerjenlere maruz kalmak, astım ataklarına yol açabilir. Ayrıca, alerjik rinit (saman nezlesi) ve bronşit gibi durumlar da göğüs hastalıklarıyla ilişkilendirilmiştir. Alerjik reaksiyonlarla en sık ilişkilendirilen göğüs hastalıkları arasında alerjik astım, alerjik rinit, kronik bronşit ve KOAH gibi solunum yolu hastalıkları yer alır. Bu hastalıkların çoğu alerjenlere maruz kalmanın tetiklediği semptomlara sahiptir. Alerjik reaksiyonlar, göğüs hastalıklarının semptomlarını şiddetlendirebilir ve kontrol altına alınmasını zorlaştırabilir. Örneğin, alerjik astımı olan bir kişi, alerjenlere maruz kaldığında solunum problemleri yaşayabilir ve astım atağı riski artabilir. Alerjik rinit ise burun tıkanıklığı, hapşırma ve burun akıntısı gibi semptomlara neden olarak yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir." Nasıl mücadele edilir? Alerjik reaksiyonlarla mücadele etmek için hangi tedavi seçeneklerinin kullanıldığına ilişkin konuşan Yüzüak, konuşmasının devamında, "Alerjilerle başa çıkmak için ilk adım, alerjenlerden kaçınmaktır. Alerjik reaksiyonların tedavisinde birkaç farklı yöntem kullanılabilir. İlaçlar, semptomları hafifletmek ve kontrol altına almak için kullanılır. Ayrıca, immünoterapi (alerji aşıları) alerjik reaksiyonların altında yatan immünolojik mekanizmaları hedefleyerek uzun vadeli tedavi seçeneği sunar" ifadeleri kullanıldı. Yanlış bilinen doğrular Alerjilerle ilgili yanlış bilinen birçok şeyin olduğuna dikkat çeken Dr. Yüzüak, sözlerini şöyle sürdürdü: "En yaygın yanlışlardan biri, bir alerji testinin mutlaka gerekliliği üzerinedir. Ancak alerji testleri, semptomlara neden olan belirli alerjenleri belirlemekte yardımcı olabilir, ancak her zaman kesin bir tanı koymak için tek başına yeterli değildir. Bu nedenle, bir uzmana danışmadan önce kapsamlı bir değerlendirme yapılması önemlidir. Alerjiler, günümüzde yaygın ve ciddi sağlık sorunlarından biridir. Ancak doğru bilgi ve uygun tedavilerle, alerjik reaksiyonlarla başa çıkmak mümkündür.”
Adıyaman İsias Otel duruşmasına ara verildi Adıyaman Adliyesinde görülen İsias Otel davasının ikinci duruşmasına ara verildi. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel davasında 3’ü tutuklu 11 sanığın yargılaması sürüyor. Birleşik dosya kapsamında sanıklar, müştekiler, sanık ve müşteki avukatlarına söz veren mahkeme heyeti daha sonra müşteki avukatlarının özel olarak hazırlattığı ve mahkemeye sunulan uzman raporlarıyla ilgili raporu hazırlayan uzmanları dinledi. Doğu Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yonca Hürol, “40 yıldır mimarlık öğrencilerine taşıyıcı sistemlerin nasıl tasarlanması gerektiğini öğretiyorum. İsias Otel binasının ilk projesi, mimarı projede öncelikle yönetmeliklere uyulmadığını düşünüyorum. 1975 yönetmenliğine göre daha fazla perde duvar kullanılmalıydı. İnşaat mühendisinin otel sahibini uyarması gerekiyordu. İlk projede mal sahibi, belediye görevlileri, mühendislerin sorumluluğu var. İkinci projede ise 5 yılı bittiği için tekrar inşaat projesi yapılması gerekirdi. Karkas yapı 1998 yönetmeliğine uymamıştır. Projede çok duvar yükü bindirilmiştir. Zaten zayıf olan kirişleri ve döşemelere çok fazla yük bindirilmiş. Özellikle inşaat projesine uyulmadığını düşünüyorum. Sonuç olarak bütün ekibin hatalı kusurlu olduğu kanısındayım” dedi. Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhan Şensoy, “Ortada 1993 yılında yapılmış ve bununla ilgili statik hesapların olduğunu, ancak 2001 yılında yapılan projede sadece mimari proje olduğunu gördük. Biz projede tartışma konusu olabilecek hiçbir kusuru dikkate almadık. Kolon etriyelerinde sıklaştırma yapılmadığı, tadilat mimari projesinde mevcut asansörün arkasına iki asansör eklendiğini gördük. O bölgede kiriş olduğunu, ancak bununla ilgili sabit mi değil mi bilmiyoruz. Otele çevrilirken ek duvarlar yapıldığı, binanın kendi ağırlığında bir artış var. 2016 yılındaki ek bir kat yüklendiği biliyoruz. Buraya kat ekliyorsanız, ek yüklerde koymak zorundasınız" ifadelerini kullandı. İnşaat Mühendisi Prof. Dr. Haluk Suçuoğlu rapora ilişkin, “Deprem yönetmenliğinin hazırlanmasında görev yaptım. 1993 yılında yapılan İsias Otel 1975 deprem yönetmenliğine göre yapılmış. Binanın uygulaması projeye uygun olmamış. 2003 yılında otele dönüştürüldüğünde deprem yönetmenliği değişmesine rağmen binada değişiklik yapılmamış. Bu binanın sıkılaştırmasında ana ve tali unsurlar var. Ana unsur, ilk yapılan projeye göre inşa edilmemiştir. 1998 yönetmenliğinde daha ilave hükümler gelmesine rağmen binada değişiklik yapılmamış” ifadelerini kullandı. Cumhuriyet Savcısı, tutuklu bulunan sanıkların tutukluluk halinin devamı, adli kontrol olanların adli kontrolünün devamı şeklinde mütalaa verdi. Ardından müşteki yakınlarına söz verildi. Müşteki avukatlarından biri, tutuksuz sanık Efe Bozkurt’un, mahkemeye mazeretsiz gelmemesinden dolayı tutuklanması için yakalanmasını talep etti. Sanık avukatlarının mütalaasına geçilmeden mahkeme heyeti duruşmaya 45 dakika ara verdi.