ASAYİŞ - 14 Şubat 2019 Perşembe 11:24

Telefonunu dinleyen memura küfretti, cezayı yedi

A
A
A
Telefonunu dinleyen memura küfretti, cezayı yedi

Cezaevindeki hükümlü, eşiyle yaptığı telefon görüşmesinde, telefonu dinleyen memura küfretti. Mağdur memurun şikayetini değerlendiren mahkeme, sanığı 10 ay hapis cezasına çarptırdı. Yargıtay 18. Ceza Dairesi, cezaevindeki telefon dinlemesinin delil olamayacağını belirterek sanığın beraatine karar verilmesini istedi. Devreye giren Yargıtay Ceza Genel Kurulu, cezaevinde idari kararla yapılan telefon dinlemelerinin hükme esas alınacağına karar verdi. Kurul, sanığın cezasını onadı.

E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda mahkum olan eşini ziyarete gelen kadın, Xray cihazından geçerken cihaz alarm verdi. İddiaya göre, pantolonunu çıkarmasını söyleyen memurlarla kadın tartıştı. Bir süre sonra bayram ziyareti için geldiği eşiyle görüşen kadın, yaşadıklarını kocasına anlatınca olanlar oldu. Sinir krizi yaşayan mahkum, telefon görüşmesini dinleyen ceza infaz koruma memuruna hakaret etti. Kendisine bariz şekilde küfredildiğini tutanak altına alan memur konuyu yargıya taşıdı. Sulh Ceza Mahkemesi, ’kamu görevlisine hakaret etmek’ suçundan mahkuma 10 ay hapis cezası verdi. Kararı sanık hükümlü temyiz edince devreye Yargıtay 18. Ceza Dairesi girdi. Daire kararında; Ceza infaz kurumlarında telefonla görüşme hakkının, 5275 Sayılı Kanun’un 66. maddesi ve Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’le verildiğine dikkat çekildi. Kararda, "Ceza infaz kurumlarında yapılan dinleme işlemi, kanuna dayalı idari tedbir niteliğindedir. İdari tedbir niteliğindeki bu dinlemeden elde edilen kayıtların, adli dinlemelere ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 135. maddesinde sayılan katalog suçlar arasında da bulunmayan hakaret eyleminin gerçekleştiği yönünde hukuka uygun bir delil olarak nitelenemeyeceği gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır." denildi. 

Dairenin bozma kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz edince devreye Yargıtay Ceza Genel Kurulu girdi. Genel Kurul üyeleri; ceza infaz kurumlarında yapılan telefon dinleme işleminin ’kanuna dayalı idari tedbir’ niteliğinde olduğu ve idari tedbir niteliğindeki bu dinlemeden elde edilen kayıtların, sanığın işlediği kabul edilen hakaret suçuna yönelik hükme dayanak yapılıp yapılamayacağını tartışmaya açtı. Kurul, oy çokluğuyla cezaevlerinde yapılan telefon görüşmelerinin delil niteliğinde olduğuna hükmetti. Kararda şöyle denildi: "Somut olayda ceza evinde suç işlenmesinin önlenmesi, düzenin ve disiplinin temini gibi nedenlerle gerçekleştirilen uygulama sonucu elde edilen görüşme kayıtları, adli dinlemelere ilişkin ve bir koruma tedbiri niteliğinde olan CMK’nın 135. maddesi kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmayıp, sanığın ceza evinde tutulmasının doğal bir neticesi olarak elde edildiğinden yasal niteliğe sahiptirler. Belirtilen şekilde elde edilen delillerin kullanılmasının yasaklanmasına dair herhangi bir düzenleme de bulunmamaktadır. CMK’nın 217/2. maddesi anlamında hukuka uygun olarak elde edilen bu delil ile kendisine karşı sarfedilen hakaret sözlerini bizzat duyan mağdurun beyanları, yüklenen suçun ispatı için mahkemece kullanılmalarının önünde bir engel olmadığı kabul edilmelidir. Aksi hâlde telefon görüşmesi yapan ve konuşmalarının kayıt altına alındığını bilen her hükümlünün dinlemeleri gerçekleştiren kamu görevlilerine serbestçe hakaret edebileceği gibi hukuken kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkacaktır. Somut olayda sanığın eşinin daha önce yaşadığı bir olaya ilişkin durumun kendisine yanlış aktarılmış olması da kamu görevlisi mağdur açısından haksızlık olgusunu ortadan kaldırmamakta olup, telefonu dinlemekte olan kamu görevlisi mağdurun onur, şeref ve saygınlığının korunması gerekmektedir. Bu itibarla, haklı nedene dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkemece verilen mahkûmiyet hükmünün onanmasına oy çokluğuyla karar verilmiştir."  

Süleyman Aydın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul Havalimanı’nda gövdesinin üzerine inen uçak bulunduğu yerden kaldırıldı İstanbul Havalimanı’nda gövdesi üzerine inen kargo uçağı, çekici yardımıyla bulunduğu yerden kaldırıldı. İstanbul Havalimanı’nda Fedex Havayolları’na ait kargo uçağı, ön iniş takımları açılmayınca gövdesi üzerine piste iniş yaptı. İniş sırasında sürtünmenin etkisiyle kısa süreliğine alevlere teslim olan uçak ekiplerin müdahalesi ile söndürülürken, olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Kaza kırım ve İGA İstanbul Havalimanı Kurtarma ve Yangınla Mücadele ekibi (ARFF) yaptığı çalışmalarının ardından, önce uçakta bulunan yükler boşaltıldı ardından da kargo uçağı, çekici araçlarla bulunduğu yerden kaldırıldı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medyada yaptığı paylaşımda, "İstanbul Havalimanı’mızda gövdesi üzerine inen kargo uçağının ekiplerimiz tarafından kaldırılma çalışmaları başarıyla tamamlandı. Pistimiz, uçağın çekilmesinin ardından hassasiyetle temizlendi. Gerçekten işinin ehli olan ekiplerimiz, pist alanında saatler süren, organize ve çok titiz bir çalışmaya imza attı. Elim sonuçlara varabilecek bu tarz durumların önlenmesine örnek teşkil edecek bir müdahale ve çalışma performansı sergilediler. Olayın yaşanmaya başladığı ilk dakikadan itibaren soğukkanlı bir şekilde, strateji ve eylem planı oluşturarak hareket eden her bir görevlimizi kutluyorum. Kargo uçağının personeline ve İstanbul Havalimanı çalışanlarımıza yeniden geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim; her türlü kaza ve beladan ülkemizi, milletimizi ve tüm insanlığı korusun" ifadelerine yer verdi.