EĞİTİM - 25 Kasım 2016 Cuma 09:42

TEOG ile ilgili ilk değerlendirmeler geldi

A
A
A
TEOG ile ilgili ilk değerlendirmeler geldi

1 milyonu aşkın 8. Sınıf öğrencisinin katıldığı 2016 – 2017 eğitim öğretim yılı 1. TEOG sınavı, 23 ve 24 Kasım’da gerçekleşen sınavlarla tamamlandı ve eğitimciler sınavlarla ilgili ilk değerlendirmeleri yaptı.

Genel olarak sınavla ilgili Türkçe testinin okul derslerine düzenli çalışan öğrencilerin yapabileceği nitelikte olduğu, Matematikte kolay ve orta zorluk düzeyinde sorulara ağırlık verildiği, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi’nde okuduğunu anlama ve analiz etmeye dayalı, T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük sınavının daha önceki yıllara göre biraz daha zor ve yoruma dayalı olduğu, İngilizcede zorluk bakımından soru dağılımının dengeli olduğu ve Fen bilimlerinde birinci ve ikinci üniteden sorular geldiği yorumu yapıldı.


TEOG’da, Türkçe testinde sorular ağırlıklı olarak ‘anlam bilgisi’ konusundan gelirken, matematik sınavında ‘kareköklü sayılar’ ve ‘gerçek sayılar’ konusu testin yüzde 45’lik bölümünü oluşturdu. Sorular önceki yıllardaki sınavlar analiz edilerek yapılan değerlendirmeler sonucu beklenen konulardan gelirken, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi testi, önceki yıllara göre zorluk derecesi artırılmış sorulardan oluştu. Eğitimcilerin sınav sorularıyla ilgili değerlendirmeleri şöyle;

“Türkçe testinde anlam bilgisi soruları ağırlıklı”

Doğa Okulları Türkçe Bölüm Başkanı Hurihan Yıldırım Türkçe testi için, “20 sorudan oluşan Türkçe testinin 13 sorusu anlam bilgisi konularına dayalı sorulardan oluşuyor. Bu da her yıl sınavlarda değişmeyen kuralı bize hatırlatıyor; anlam bilgisinde (sözcük, cümle ve paragrafta anlam) başarılı olan öğrenciler belirlenmeye çalışıldı. Sınavın geriye kalan 7 soruda ise cümlenin ögeleri, fiilimsi, yazım kuralları, noktalama işaretleri ve edebiyat bilgisi konusundaki kazanımlar ölçüldü. Cümlenin öge sayıları, fiilimsi türleri, noktalama işaretlerinin doğru kullanımı, hikâye türünün ve biyografinin özellikleri beklediğimiz türden sorulardı. Önümüzdeki sınava hazırlanacak öğrencilere, okuma anlama düzeyindeki soruların yine önemli olacağı hatırlatmasını yapmalıyız. Bu seneki soruları genel olarak değerlendirdiğimizde müfredata uygun, belirtilen kazanımları ölçen ve zorluk derecesi olarak da planlı çalışan bir 8. sınıf öğrencisinin çok da zorlanmadan yapabileceği düzeyde olduğunu görüyoruz” dedi.

“ ‘Kareköklü sayılar’ ve ‘gerçek sayılar’ testin yüzde 40’ını oluşturdu”
Doğa Okulları Ortaokul Matematik Bölüm Başkanı Elvin Öven de matematikle ilgili olarak, “Matematik sınavıyla ilgili yapılabilecek ilk yorum; soruların sınav içinde dağılımının beklenti çerçevesinde olduğudur. Çarpanlar, Katlar, Ekok-Ebob sınavın testin yüzde 25’lik bölümünü, Kareköklü Sayılar ve Gerçek Sayılar sınavın yüzde 40’lık bölümünü, Üslü Sayılar ise sınavın yüzde 35’lik bölümünü oluşturdu. Sınav hem konu dağılımı olarak hem de zorluk düzeyi olarak da beklentimizle aynı yönde gerçekleşti. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi kolay ve orta düzeyde soruların ağırlıktaydı” şeklinde konuştu.

Elvin Öven aynı zamanda, “Geçtiğimiz yıllarda seçiciliği yüksek soruları; tüm konuları kapsayan problem haline getirilmiş soruların oluşturduğu gözlenirken, bu yıl yoğunlukla Çarpanlar ve Katlar, Ekok-Ebob soruları tercih edilmiş. MEB tarafından yayınlanan konu ve kazanım bazlı testler ve yine MEB’in yayınladığı örnek deneme sınavlarındaki soruların çok benzerleri de vardı. Bu anlamda sınav hazırlığında MEB yayınlarını, kazanım testlerini ve örnek deneme sınavlarını takip etmenin çok önemli olduğunu söylemek yanlış olmaz” dedi.

“Din Kültürü’nde çeldiricisi yüksek sorular çıktı”

Doğa Okulları Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Bölüm Başkanı Abdullah Albayrak da Din Kültürü sınavının bu sene çeldirici soruların olduğunu söyleyerek, “Sınavda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi testinde önceki yıllara göre zorluk derecesi oldukça arttırılmış sorular karşımıza çıktı. Öğrenciler bilgi sorularından daha çok okuduğunu anlama ve analiz etmeye yönelik, çeldiricisi yüksek sorularla karşılaştılar. Özellikle birkaç soruda yer alan yüksek çeldirici şıklar, öğrencilerden bir bölümünün tüm soruları doğru cevaplamasının önünde engel oluşturdu. Bununla birlikte kazanım konularına uygun olarak hazırlanmış olan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi sorularını iyi yorumlayan ve doğru değerlendiren öğrencilerin başarılı sonuçlar alacakları söylenebilir” ifadelerini kullandı.

TEOG Sınavı’nın 24 Kasım’da gerçekleşen 2. gün oturumunda ise, T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük, Fen Bilimleri ve İngilizce ilgili bilgileri değerlendirildi.


TEOG’da, T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük testinde sorular ağırlıklı olarak ‘Milli Uyanış: Yurdumuzun İşgaline Tepkiler’ ünitesinden gelirken, fen bilimleri sınavında birinci üniteden ağırlıklı olarak hücre bölünmeleri, ikinci üniteden ise kaldıraçlar konusunda soruların yer aldığı görüldü. Zorluk derecesi bakımından sınav sorularının dağılımı dengeli olduğu görülen İngilizce sınavında ise müfredat doğrultusunda karşılıklı konuşma ve okuduğunu anlama becerilerini ölçer nitelikteki sorular yer aldı. Eğitimcilerin 2. gün oturumundaki sınav sorularıyla ilgili değerlendirmeleri şöyle;

“Sorular ‘’Milli Uyanış: Yurdumuzun İşgaline Tepkiler’’ ünitesinden geldi”

Doğa Okulları Sosyal Bilgiler Bölüm Başkanı Ezgi Dursun İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük testi ile ilgili de, “Öngördüğümüz gibi sınavda ağırlıklı olarak ‘’Milli Uyanış: Yurdumuzun İşgaline Tepkiler’’ ünitesinden sorular geldi. Bu ünitede yer alan ‘’Geldikleri Gibi Giderler’’ konusundan daha fazla soruya yer verildi. ’’Bir Kahraman Doğuyor’’ ünitesi kapsamında yer alan sorular ise, alışılagelmiş ve daha önceki yıllarda uygulanan sınavlarda çıkmış olan sorularla büyük ölçüde benzerlik taşıyor. ‘’Milli Uyanış: Yurdumuzun İşgaline Tepkiler’’ ve ‘’Ya İstiklal Ya Ölüm’’ ünitesinden karşımıza çıkan soruların belirgin biçimde daha seçici olduğunu görüyoruz. Sınavda, Milli Mücadele döneminde karşılaşılan güçlüklerle ilgili bulunan çözüm yollarıyla ilgili A kitapçığında yer alan 17.soru ve düzenli ordunun kuruluşu ile ilgili olan 19.soru diğer sorulara göre daha seçici olan bir sorudur. Sınav soruları, zorluk düzeyi açısından daha önce uygulanan sınavlara göre biraz daha zordu. Sorular, müfredat ve kazanımlara uygun, yoruma dayalı ve orta düzeyde zorluğa sahip sorulardan oluşuyor.

Konu dağılımına baktığımızda ise; Bir Kahraman Doğuyor ünitesinden 6 soru, Milli Uyanış: Yurdumuzun İşgaline Tepkiler ünitesinden; 10 soru, Ya İstiklal Ya Ölüm ünitesinde sınava dahil konular arasında ise; İstiklal Milletimindir konusundan 4 soru soruldu” diye konuştu.

“Fen bilimlerinde birinci ve ikinci üniteden sorular eşit dağıtıldı”

Doğa Okulları Fen Bilimleri Zümre Başkanı Fatih Tüfekçi ilk iki üniteden de eşit bir şekilde soru dağılımı olduğunu söyleyerek, “1. TEOG Fen bilimleri sınavında kazanım dışı soru çıkmadı. Sınavda birinci ve ikinci üniteden soruların eşit olarak dağıtıldığını görüyoruz. Birinci üniteden ağırlıklı olarak hücre bölünmeleri, ikinci üniteden ise kaldıraçlar konusu üzerinde duruldu” dedi.

“İngilizcede karşılıklı konuşma ve okuduğunu anlama becerilerini ölçer nitelikteki soru sayısı fazlaydı”
Doğa Okulları İngilizce Bölüm Başkanı Tuba Mumcu da İngilizce testini ile ilgili değerlendirmesinde, “Kullanıma yönelik ifadeleri ölçmesi bakımından, İngilizce soruları Milli Eğitim Bakanlığı’nın sene başında yayınladığı müfredatla ve kazanımlarla örtüşüyor.

Sınav, ağırlıklı olarak okuduğunu anlamayı ölçen diyalog ve cümle tamamlama soruları ile paragrafta okuduğunu anlama sorularından oluşmaktaydı. Görsel yorumlama içeren sorular yine sınavda yer aldı. İngilizce bölümü sorularının sınav kapsamına giren ilk üç ünitenin konuları arasından seçildiği görülüyor. Zorluk derecesi bakımından sınav sorularının dağılımı dengeliydi. Çeldirici seçenek sayısı az olmakla birlikte seçici nitelikte birkaç soru ön plana çıktı. Okuma metinleri anlaşılır ve orta uzunlukta hazırlanmıştır. Sınavda dilbilgisi yapıları ve günlük hayatta kullanılan İngilizce ifadeler, diyaloglar ve paragraflar içinde ölçülüyor” şeklinde konuştu.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Sivas-İstanbul arası 7 saat kısaldı: YHT Sivas’a ilk seferini yaptı Türkiye’nin önemli ulaşım projelerinden biri olan Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattı, Sivas ile İstanbul arasında kesintisiz seyahat imkânı sunmaya başladı. Türkülere konu olan Sivas’tan İstanbul’a seyahat süresi otobüsle yaklaşık 14 saat sürerken, aktarmasız Sivas-İstanbul seferi ile seyahat süresi yaklaşık 7 saate düştü. Ankara’dan Sivas’a ulaşımı 2 saate indiren Ankara-Sivas YHT hattı, 26 Nisan 2023 yılında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın katıldığı törenle açılmış ve yaklaşık 1 yılda 1 milyon yolcu taşımıştı. Otobüs yolculuğu ile yaklaşık 14 saat süren İstanbul-Sivas arası, aktarmasız ekspres Yüksek Hızlı Tren hattının devreye girmesiyle 7 saat 8 dakikaya düştü. Sabah 08.40’ta yapılan ilk seferde Söğütlüçeşme İstasyonu’ndan kalkan tren 7 saat sonra Sivas’a vardı. Hızlı tren vatandaşlar tarafından oldukça beğenilirken, gelen yolcular için karşılama programı düzenlendi. Programa Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun, Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zeki Özdemir, Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Mehmet Kul, bazı il protokol üyeleri ve vatandaşlar katıldı. İstanbul’dan Sivas’a gelen vatandaşlar davul ve zurna ile karşılanarak, karanfil verildi. “Rahat ve güvenli” AK Parti Grup Başkanı ve Sivas Milletvekili Abdullah Güler, Yüksek Hızlı Tren teknolojisinin rahat ve konforlu olduğunu dile getirerek, “Gayet konforlu, rahat ve güvenli bir seyahati toplam 7 saat 18 dakikalık bir sürede tamamlandık. Hemşehrilerimiz bizi coşkuyla selamladılar. Ben bütün hemşehrilerime bu güvenli yüksek teknoloji ürünü olan İstanbul-Sivas ve Sivas-İstanbul seyahatini tercih etmelerini buradan hassasiyetle öneriyorum” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Osman Boyraz ise, “Sivas’ımıza, milletimize hayırlı uğurlu olsun. Böylesine bir medeniyet havzası olan Sivas’a sadece Sivaslılar değil, İstanbul’daki ve başka coğrafyadaki insanların da akın edip geleceğine inancım tamdır” diye konuştu. “Hızlı tren şehrimizde yeni ufuklar açacak” Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, Yüksek Hızlı Tren’in kentte yeni ufuklar açacağını belirterek, “Bugün Sivas olarak yine tarihi bir gün yaşıyoruz. Bu seferle birlikte İstanbul seferlerimiz başlamış oldu ve İstanbul-Sivas arası mesafede 7 saate indi. Hızlı tren şehrimizde yeni ufuklar açacak. Şehrimizin başta turizm olmak üzere sanayisi ve ekonomisine her yönüyle katkıda bulunacak” şeklinde konuştu. “Yüksek Hızlı Tren’in akraba ilişkilerini de güçlendireceğine inanıyoruz” Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun, Yüksek Hızlı Tren’in akraba ilişkilerini güçlendireceğine inandıklarına değinerek, “Yaklaşık bir yıl önce Ankara-Sivas hızlı tren seferleri başlamıştı. 1 milyonun üzerinde yolcunun taşındığını görmekteyiz. Bundan sonraki süreçte de inanıyoruz ki bu sayı daha da artacak. Bu da Sivas’ın hem kültürüne hem turizmine katkı sağladığı gibi Sivas-İstanbul arasındaki akraba ilişkilerini de güçlendireceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı. Trenle seyahat eden vatandaşlar ise seferden memnuniyet duyduklarını söyledi.
Ankara Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi’nden ‘HUBİTSEM’ sempozyumu Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi (Hukuk, Bilişim İnovasyon ve Teknoloji Merkezi) tarafından, akademik dünya ile iş hayatını buluşturduğu Hukuk Bilişim ve Teknoloji Sempozyumu (HUBİTSEM) gerçekleştirildi. Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi işbirliği ve Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi ev sahipliğinde akademik dünya ile iş hayatını buluşturduğu hukuk bilişim ve teknoloji sempozyumu gerçekleştirildi. Çok sayıda öğrencinin katıldığı sempozyumda atölye çalışmaları hayata geçirildi. Dr. Pınar Yaşar Şatıroğlu, İHA muhabirine, gerçekleştirilecek sempozyumun amaçları hakkında şu değerlendirmelerde bulundu: “Bilişim Hukuku, Hukuk, Yapay zeka ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin olarak bütün bilgi sahiplerini bir araya getirmeyi amaçladık. Klasik bilimsel toplantılardan farklı olarak hem hakemli tedbirlere yer verilmesi hem farklı kamu kurum temsilcilerinin gelmesi hem özel sektörde çalışanların özellikle de yöneticilerin yer aldığı bir etkinlik yapılacak. Bu etkinlik bizim ana etkinliğimiz. Ana ve yan etkinlik olarak ikiye ayırdık bu sempozyumu.” Atölye çalışmaları hakkında bilgi veren Dr. Şatıroğlu, gerçekleştirilecek çalışmalarda spesifik olarak o alanda uzmanlaşmış akademisyenler ile kurum temsilcilerinin olacağını belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Şu ana kadar üç ana oturum gerçekleştirildi. Bir tane de atölye çalışmamız gerçekleştirildi. Bu sempozyumla aslında amaçladığımız şey bütün partnerleri bir araya getirmek. Yani Ankara Barosu ve Atılım Üniversitesi bir araya gelerek konuyla ilgili olabilecek olan öğrenci, avukat, stajyer avukat, kurum çalışanı ve akademisyenleri bir araya getirerek yeni bir bilgi üretim noktası oluşturmak amaç aslında. HUBİTSEM’ de aslında bu amaca hizmet ediyor diyebiliriz. Akademik hayat ile İş hayatını tanıştırmayı çok istiyoruz. Çünkü hukuk fakültesi öğrencileri mezun olmadan önce genelde biraz daha kapalı bir toplumda okuyorlar. Aslında dışarda başka bir dünya var ve o dünya her geçen gün gelişiyor ve ilerliyor. Bu gelişen ve ilerleyen Dünya’nın bir parçası olmak istiyorsanız eğer hem akademik donanıma sahip olmanız lazım. Hem de özel sektöre ilişkin olarak çalışma prensiplerini bilmeniz gerekiyor. Bizde bu ikisini bir araya getirebilecek bir ışık yapmak istedik aslında.” Avukat Cenk Levent Eroğlu ise HUBİTSEM’in ulusal çapta yapılmış bir sempozyum olduğunu ifade ederek, “Toplamda 4 Barodan, 8 farklı ilden, 15 farklı üniversiteden 18 şirket ve 8 kamu kurumundan katılımcılar bu gün buradalar. Burada teknoloji hukukunun, bilişim hukukunun detaylarını inceliyoruz. Güncel meseleleri konuşuyoruz. İnsanların ve kurumların birbiri ile ağ kumasına vesile olmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Yapay zeka ve hukuk konularının da tartışılacağı oturumların bulunduğu sempozyum, 4 ile 5 Mayıs tarihleri arasında sürecek.
Mersin Vali Pehlivan: "Mersin’de bitki örtüsünün yüzde 57’sinin kızılçamdan oluşması yangın hassasiyetini üst seviyelere çıkarıyor" Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, yüzde 53’ü ormanlarla kaplı olan Mersin’de bitki örtüsünün yüzde 57’sinin kızılçamdan oluşmasının yangın hassasiyetini üst seviyelere çıkardığını söyledi. Orman Yangınları ile Mücadele Komisyon Toplantısı, Vali Pehlivan başkanlığında Orman Bölge Müdürlüğü’nde gerçekleştirildi. Pehlivan, toplantıda orman yangınlarında hızlı ve etkin müdahalenin önemine işaret etti. Önleyici eğitim çalışmalarının planlandığı şekilde devam ettiğini ifade eden Pehlivan, uyarıcı tedbirlere yaz ayları boyunca devam edileceğini kaydetti. Mersin’in yüzölçümünün yaklaşık yüzde 53’üne denk gelen 835 bin 534 hektar alanın ormanlık alan olduğunu vurgulayan Vali Pehlivan, şöyle devam etti: "Orman alanlarımızın tamamı yangına 1. derecede hassas. Bu nedenle orman yangınları ile etkin mücadele kapsamında 5 helikopter, 72 arazöz, 21 su ikmal aracı, 1 su tırı, 90 ilk müdahale aracı, 10’u su atarlı 20 devriye motosikleti, 10 dozer, 12 greyder, 11 ekskavatör, 5 treyler, 104 su tankı hizmet etmek üzere değişik yerlerde konuşlandırılmaktadır. 12 gözetleme kulesi faal olup, iki görevli ile 24 saat gözetleme yapılmaktadır. 6 gözetleme kulesinde ilaveten kameralı gözetleme yapılmaktadır. 34 ayrı noktadan yaz aylarında saat başı meteorolojik veriler izlenmektedir." "Ormanlık alanlar insansız hava aracı ile gözetleniyor" Meteoroloji Genel Müdürlüğünden her gün 3 günlük risk haritası alındığına dikkat çeken Pehlivan, "Bu sayede 3 günlük hava durumu izlenerek genel ve yerel tedbirler alınabilmektedir. Özellikle kritik havalarda ormanlık alanlara yakın köy ve mahallerde muhtarlar, din görevlileri, orman gönüllüleri ve görevli personele cep mesaj uygulaması yapılarak dikkatleri çekilmektedir" diye konuştu. Ormanlık alanlarda insansız hava aracı ile gözetleme yapıldığını ifade eden Pehlivan, haberleşme hizmetinde kullanılmak üzere eski analog telsiz sistemine ilave olarak sayısal telsiz sisteminin de kurulduğunu kaydetti. Monte edilen araç takip sistemiyle 305 aracın 24 saat izlendiğini belirten Pehlivan, "Bütün orman yollarımız sayısallaştırılmış, arazöz ve su ikmal araçlarımıza tablet dağıtılarak yangın ihbarına en kısa yoldan ve sürede ulaşmaları sağlanmaktadır. 2023 yılı sonu itibarıyla ilimizde Orman Genel Müdürlüğü tarafından 264 yangın havuzu yapılmıştır. Ayrıca yerleşim yeri içme suyu şebekelerine ilimizin farklı yerlerinde 200 yangın vanası tesis edilmiştir" dedi. Son 3 yıllık ağaçlandırma çalışmaları Toplantıda ayrıca il genelinde son 3 yılda gerçekleştirilen ağaçlandırma çalışmalarına da değinen Pehlivan, "İlimizde 2021 yılında 3 bin 876 hektar, 2022 yılında 7 bin 646 hektar, 2023 yılında ise 4 bin 35 hektar alan ağaçlandırıldı. Ayrıca, 2021 yılında 5 milyon 279 bin 826 adet, 2022 yılında 6 milyon ve 2023 yılında da 6 milyon adet fidan üretildi" ifadelerini kullandı. Orman Bölge Müdürü Mustafa Yalçın’ın yapılan faaliyetler, orman yangınlarına ait istatistiki veriler ile orman yangınlarıyla mücadele stratejileri hakkında bilgi verdiği toplantıda, yangınla mücadelede paydaş kurumların ve görevli personelin yerine getireceği vazife ve sorumluluklara ilişkin konular karara bağlandı. "Mersin, Türkiye’de orman varlığı en fazla olan illerden birisi" Vali Pehlivan, ayrıca Orman Bölge Müdürlüğünün Toroslar ilçesinde faaliyete geçen yeni hizmet binasını ziyaret etti. Orman Bölge Müdürü Yalçın’dan yürütülen faaliyetler hakkında bilgi alan Pehlivan, Yangın Yönetim ve Koordinasyon Merkezi’nde 9 orman işletmesinin bağlı olduğu telsiz sisteminden birimlere seslendi. Pehlivan, şunları kaydetti: "Şu anda görevinin başında bulunan orman teşkilatımızın çok kıymetli mensupları, biraz önce orman yangınlarıyla mücadele komisyonumuzu topladık. Çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Mersin, Türkiye’de orman varlığı en fazla olan illerden birisi. Toplam alanının yüzde 53’ü orman olan Mersin’de bitki örtüsünün yüzde 57’sinin kızılçamdan oluşması yangın hassasiyetini üst seviyelere çıkarıyor. Bu konudaki çalışmaları ilgili kurum ve kuruluşlarımız ile iş birliği ve koordinasyon içinde orman teşkilatımız yürütüyor. Orman teşkilatımızın neferleri olarak sizler de sahada yürütüyorsunuz. Hayati öneme sahip bu çalışmalarınızda sizlere üstün başarılar temenni ediyorum." Vali Pehlivan’a ziyaretinde Vali Yardımcısı Mehmet Ali Özkan da eşlik etti.
Bingöl Bingöl’de öğrencilere malzeme desteği Bingöl’ün Genç Kaymakamlığı himayesinde öğrencilere proje kapsamında malzeme desteği verildi. Genç Kaymakamlığı himayesinde, Bingöl Şehit Aileleri Gazileri ve İnsan Hakları (BİŞHAK) Derneği, Yeni Genç Muratspor kulübü, Bingöl Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (BİNFED) ile hayırsever iş insanı Mahsum Dursun’un maddi manevi destekleriyle hayata geçirilen ‘Gençler Harekete Geçiyor’ projesi kapsamında öğrencilere malzeme desteği verildi. Genç ve gençlik sevdalısı gönüllüler tarafından hayata geçirilen proje ile öğrenciler sevindirilirken, Genç Kaymakamı Muhammet Güzel de ilçe stadyumunda düzenlenen malzeme dağıtım törenine katılarak malzemeleri kendi elleriyle teslim etti. Hayata geçirilen bu anlamlı projede emeği geçenlere teşekkür eden Kaymakam Güzel, “Böylesi anlamlı bir projeyi hayata geçirip çocuklarımızın mutlu olmasına vesile olan başta değerli iş insanımız Mahsun Dursun olmak üzere, Bingöl Şehit Aileleri Gazileri ve İnsan Hakları (BİŞHAK) Derneği, Yeni Genç Muratspor kulübü, Bingöl Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (BİNFED) derneğimize şükranlarımızı sunuyorum. Çocuklarımızın yüzlerinde ki mutluluğu görünce bende çok mutlu oldum. Geleceğimizin yarınları olan çocuklarımızın yanında durmaya ve sportif faaliyetler içerisinde olmalarına devam edeceğiz” diye konuştu. Hayata geçirilen proje ile Muratspor altyapısında eğitim gören futbolcuların tam teşekküllü malzemeye kavuştuğunu belirten iş insanı Mahsun Dursun’un elini taşın altına atarak büyük bir fedakarlık örneği sergilediğini belirten Muratspor Yönetimi ise, “Hayırsever iş insanımıza ne kadar teşekkür etsek az kalır. Kendisi Muratspor için düzenlenen gecede sözünü verdiği malzeme sözünün kat ve kat fazlasını yaparak bizleri fazlasıyla mutlu etmiştir. Hem altyapı futbolcularımıza hem de diğer branşlarda eğitim gören çocuklarımıza sunduğu malzeme desteği için minnettarız” şeklindeki açıklamaya yer verdi. iş insanı Mahsun Dursun ise, “Genç Muratspor dayanışma gecesinde çocuklarımızın malzeme konusunda büyük eksiklikler çektikleri konusu gündeme gelince Genç sevdamdan ötürü bu yükün altına girmemin bende farz olduğuna karar verdim. Talep edilenin daha fazlasını göndermek ve diğer branşlarda eğitim gören çocuklarımızın da sevinmesine vesile olduğum için çok mutluyum. İnşallah bundan sonraki süreçte de elimden gelenin fazlasını yapmaya devam ederek çocuklarımızı sevindirmeye ve mutlu etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.