GÜNDEM - 10 Mayıs 2014 Cumartesi 08:37

Tepeli pelikanlar halkalandı

A
A
A
Tepeli pelikanlar halkalandı

Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından biri olan Aydın ili sınırları içerisindeki Büyük Menderes Deltası’nda, WWF-Türkiye(Doğal Hayatı Koruma Vakfı)’nin desteklediği 'Tepeli Pelikanları Koruyoruz' projesinin çalışmalarına devam ediliyor.

Proje kapsamında Büyük Menderes Deltası’ndaki tepeli pelikanlar halkalandı.
Ege Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirilen çalışmalara Prof. Dr. Mehmet Sıkı, Dr. Ortaç Onmuş, Biyolog Orhan Gül, Mustafa Korkmaz, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Hibe Programı Sorumlusu Çağrı Göcek, Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği(EKODOSD) Başkan Bahattin Sürücü ve üyeler Nuray Çelik ve Hüseyin Nohutlu katıldı.
Yapılan çalışmaları anlatan Kuşadası EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, “Halkalama çalışmaları için Büyük Menderes Deltası’nda bulunan Tepeli Pelikanların üreme alanlarına gidildi ve kullanılacak malzemeler teknelerle getirildi.Pelikan yavrularını içeri alacak çevrik sistemine ait düzenekler ekip tarafından hazırlandı.Geçtiğimiz yıllara oranla pelikan yavrularının bu yıl artış gösterdiği görülürken, Bir araya toplanan yavrular çevrik sisteminin içine sokularak halkalama için hazır hale getirildi.Çevrikten alınan pelikan yavruları ekip tarafından görev paylaşımıyla halkalamaları yapılarak tüy örnekleri alındı. Halkalaması biten pelikan yavruları tekrar denize bırakıldı ve yuvalarına döndü. Büyük Menderes Deltası’na gelen turistlere Tepeli Pelikanlar hakkında ve yapılan çalışmalarla ilgili bir sunum gerçekleştirdik. Yerel ekonomiye ve bölge turizmine katkı yapması için, uluslar arası ölçekte kuş gözlem turizminin sulak alanlarda geliştirilmesine sağlamaya çalışacağız. Doğa Koruma ve Milli Park Genel Müdürlüğü’nün izni, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı)’nin destekleri ve EGE Üniversitesi işbirliğiyle 15 ay sürecek proje kapsamında Tepeli Pelikan kolonileri düzenli olarak izlenecek, Büyük Menderes Deltası ve Gediz Deltası’nda her geçen yıl artan kıyı erozyonu ve şiddetli fırtınalar sonucu yok olan üreme kolonilerinde yuva restorasyonları yapılıp, üreme adalarında platform yuvaları dizayn edilerek alana yerleştirilmeleri sağlanacaktır “ dedi.
Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Sıkı ise “Bugün Karina Dalyanında Tepeli Pelikanların halkalama çalışmasını gerçekleştirdik. Halkalama çalışmasıyla pelikanların gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında hangi alanlara kışlamak ya da beslenmek için gittiklerini tespit etmek amacıyla bu çalışmayı gerçekleştirdik. Bu çalışmayı Kuşadası EKODOSD derneğiyle işbirliği protokolü kapsamında gerçekleştirdik. Projeyi EKODOSD’la birlikte, Tubitak desteği DKMP Genel Müdürlüğü’nün izni kapsamında, Orman ve Su İşleri 4. Bölge Müdürlüğü’nün, Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Park Müdürlüğü’nün ve Aydın Şube Müdürlüğü’nün bilgileri dahilinde gerçekleştirdik. Tepeli pelikanları izlemeye devam edeceğiz“ diye konuştu.
Ege Üniversitesi’nden Ornitolog Dr. Ortaç Onmuş da “Tepeli Pelikan Nesli Küresel Ölçekte tehlike Altında olan bir kuş türüdür. Bu türün ülkemizde üreyen populasyonu 1960-80 yılları arasında büyük ölçüde azalmıştır. 2000’li yıllara 250 çifte kadar gerilemiştir. Tepeli pelikanların korunması ve izlenmesi için 2011 yılında Tubitak tarafından desteklenen proje Ege Üniversitesi bünyesinde uygulanmaya başlanmıştır. Uygulanan proje kapsamında üreyen Tepeli Pelikan popülasyonu 500 çifte yaklaşmıştır. Üreyen Tepeli Pelikan sayısı artarak, projemiz kapsamında yapılan çalışmalarda özellikle Büyük Menderes ve Gediz Deltası’nda üreyen popülasyonun üreme adaları kıyı erozyonu ve şiddetli bahar fırtınaları ile tehdit altında olduğunu belirledik. Tepeli Pelikanları korumak için EKODOSD ile ortaklaşa olarak WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı)’ye bir proje başvurusunda bulunduk. WWF-Türkiye’nin desteklediği proje kapsamında bugün Büyük Menderes Deltası’nda Tepeli Pelikanları halkaladık ve yuvaların durumunu yerinde gördük. Gözlemlerimiz sırasında pelikan yavrularının, özellikle İsrail Sazanı (Carasius sp) ile beslendiklerini gördük. Bu gözlemlerimizi balıkçı kooperatifiyle paylaştık ve aldığımız balık örneklerini balıkçılara gösterdik“ dedi.

ZAFER HACISALİHOĞLU
AYDIN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Sungurlu’da KKKA eğitim semineri düzenlendi Çorum’un Sungurlu ilçesinde, baharın gelmesi ve havaların ısınması ile ortaya çıkan ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığına sebep olan kene ısırmalarına karşı vatandaşlar uyarıldı. Sungurlu Devlet Hastanesi’nde görevli Uzm. Dr. Mustafa Akıncı tarafından Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden Korunma Yolları temalı eğitim düzenlendi, seminer sonrasında hasta ve hasta yakınlarına farkındalık oluşturmak amacıyla danışma biriminde stant açıldı. Konuya ilişkin olarak hastane başhekimliğinden yapılan açıklamada, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden korunmak için tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir" denildi. Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişi kendisinin ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası) kene olup olmadığını kontrol etmesi istenilen açıklamada, "Yapılan kontrollerde kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (bez, naylon poşet, eldiven gibi) çıkarmalıdır. Kişi keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır. Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir. Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile hastalık bulaşabildiğinden, hasta ile temas eden kişiler gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske vb.) almalıdır " ifadeleri kullanıldı. Kene tutunan kişiler kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemeli ve bu belirtilerden bir veya bir kaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri konusunda da ikaz edilen açıklamada, "Hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan keneler uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlardır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kan emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için yapılmamalıdır" bilgileri verildi.