SPOR - 21 Kasım 2014 Cuma 16:39

Terim: ‘Fransa'ya gidemezsek dünyanın sonu değil’

A
A
A
Terim: ‘Fransa'ya gidemezsek dünyanın sonu değil’

A Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim, Türkiye'nin 2016 Avrupa Şampiyonası'na gitme şansıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Kalan maçlarımızı kazanmak istiyoruz. Fransa'ya gidemezsek de dünyanın sonu değil" dedi.

FIFA'nın Weekly Dergisi, Kasım ayı sayısında Türkiye Futbol Direktörü ve A Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim'e yer verdi. Hayatındaki hiçbir başarıyı duyguları olmadan kazanmadığını ifade eden Terim, "Kariyerimin çok önemli bir parçasıdır. Duygular olmadan güçten yoksun kalırsın. Asıl önemli olan duygularını kontrol edebilmektir. Taraftarlar size tezahürat yaparken 30 saniye sonra hakaret edebilir. Hocalar ve futbolcular bu duygulara alışık olmadı. Mili takımın anahtar oyuncusu olduğumda 23 yaşındaydım. Liderlik yapmak çok hoşuma gidiyor. Zaferler ve başarılar her şeyden ağır basıyor. Her insan gibi tabii ki hatalar yaptım. Ama önemli olan bu hatalardan ders almak. İnsan olarak da antrenör olarak da her zaman kendime karşı dürüst oldum" diye konuştu.

"ÜLKEMİZDE BİR ÇOK ŞEY GİBİ FUTBOL DA İSTİKRARSIZ"
Ülkede futbolun istikrarsız olduğunu dile getiren tecrübeli teknik adam, "Ülkemizdeki birçok şey gibi futbol da istikrarsız. Bunun üzerinde çalışmaya ihtiyacımız var. 80 milyonluk nüfus, çok büyük bir potansiyel var ama hala bir şeyler eksik. Kulüpler finansal problemler yaşıyor. Daha fazla taraftara ihtiyacımız var. Yeni yetenekler bulmalı ve geliştirmeliyiz. İşte ben de tam bunun için buradayım. Milli Takım hocası olarak, Federasyon ve ülke olarak yaptığımız ilerlemeden kendimi sorumlu hissediyorum. Teknik direktörlük sadece işimin bir parçası. Bu yeniden imza atmamın bir nedeni. Federasyon beni bunları yapmam için istedi" dedi.

"DÜNYANIN SONU DEĞİL"
A Milli Takımı'nın 2016 Avrupa Şampiyonası'na gitme şansını da değerlendiren deneyimli hoca, "Ne olacağını hiç bilemezsiniz. Kalan maçlarımızı kazanmak istiyoruz. Ama Fransa'ya gidemezsek de dünyanın sonu değil. Bununla anlaşmamız lazım. Turnuvalarda final oynayacak bir milli takım oluşturuyorum. Bunu başarabilmek için zaman gerekli" dedi.

"BELKİ BİR GÜN İTALYA'YA DÖNERİM"
Röportajının sonunda İtalya'yı çok sevdiğini ifade eden Terim, "İtalya benim ikinci evim gibidir. Ailem ve çocuklarım ile orada yaşadım. Kim bilir, belki bir gün yeniden dönebilirim" diye konuştu.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.