ASAYİŞ - 24 Ocak 2019 Perşembe 14:21

Terör örgütünün çirkin yüzünü örgütten kaçmayı başaran genç anlattı

A
A
A
Terör örgütünün çirkin yüzünü örgütten kaçmayı başaran genç anlattı

Türk Silahlı Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) Suriye’nin Münbiç kentine yönelik operasyon hazırlıkları devam ederken, terör örgütü PKK/YPG/PYD’de de çözülmeler hız kazandı. Örgütten kaçan bir terörist, örgütün kirli yüzünü bir kez daha gözler önünde serdi.

Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle İdlib’den Azez’e kaçan ve bir süre burada yaşadıktan sonra ailesini görmek için tekrar İdlib’e dönerken Afrin’de PKK/PYD terör örgütü tarafından alıkonulan Arabi kod adlı 19 yaşındaki M.A., terör örgütünün iç yüzünü anlattı. Yaklaşık 1,5 yıl boyunca öldürülme tehdidiyle terör örgütü saflarında Münbiç’te zorla savaştırılan M.A., örgütün 15-16 yaşlarındaki küçük çocukları zorla alıkoyarak cepheye yolladığını söyledi. M.A., çocuklarını vermeyen aileleri de ölümle tehdit eden örgütün aralarına kattıkları kızlara tecavüz ettiğini dile getirdi.

Dış dünyaya Kürtleri koruduğu imajını veren örgütün Kürt, Arap ve Türkmen ayrımı yapmadan herkese işkence edip baskı kurduğunu belirten M.A., örgütten kaçarak Türkiye’nin güvenli hale getirdiği bölgeye gelerek askerlere teslim olduğunu ve kendisine burada çok iyi davranıldığını söyledi.

İdlib’deki ailesini ziyarete giderken örgüt tarafından alıkonulduğunu söyleyen M.A. “Benim örgütteki lakabım Arabi’ydi. Bundan 1,5 yıl önce Azez’den ailemi ziyarete giderken Afrin'deki arama noktasında beni yakalayıp esir aldılar. Arama noktasında beni yakaladıktan sonra eğer onlara katılmazsam ailemdeki herkesi ve beni öldürmekle tehdit ettiler. Ben de mecburen onlara katılmak zorunda kaldım. Örgüte 16 yaşında katıldım ve 1,5 yıl boyunca örgütte kaldım” dedi.

"Örgüt çocukları zorla silah altına alıyor"

Örgütün aileleri tehdit ederek küçük çocuklarını zorla silah altına aldığını söyleyen M.A., “Örgütün elinde 14, 15 ve 16 yaşlarında bir sürü çocuk var. Örgütte çok eleman yok. Hatta bu yüzden örgüt için yollardan, sokaklardan topladıkları insanları zorla alıkoyup savaştırıyorlar. Herkesi zorunlu askerlik adı altında alıkoyuyorlar. Katılmak istemeyenlerden ise çok büyük miktarlarda para alıyorlar. İnsanların evlerine, mallarına el koyuyorlar. Örgüte aldıkları insanları bilerek ve isteyerek ön saflarda savaştırıyorlar” şeklinde konuştu.

Örgütün Kürt, Arap ve Türkmen demeden herkese zulüm ettiğini söyleyen M.A., “Her yerde Kürtleri koruduklarını, haklarını savunduklarını söylüyorlar ama böyle bir şey yok. Örgüt hiçbir ayrım yapmadan ne Arap, ne Kürt ne de Türkmen demeden herkese aynı zulmü, işkenceyi yapıyor. Dış dünyaya sanki Kürtleri kuruyorlarmış gibi bir imaj oluşturmaya çalışıyorlar ama aslında herkese zulmediyorlar, onlar çok zalimler” dedi.

"Kızlara tecavüz ediyorlar"

Örgütün zorla alıkoyup aralarına kattıkları kızlara tecavüz ettiğini söyleyen M.A., “Örgüte kızları da zorla alıyorlar. Hiçbir kız annesini, babasını, evini bırakarak gidip terör örgütüne katılmak istemez ama zorla alıyorlar. Hatta kızları zorla alıp cephe hatlarına götürüyorlar. Orada da o kızlara tecavüz ediyorlar” diye konuştu.

"Ben kaçıp kurtuldum, herkesin kurtulmasını tavsiye ederim"

Örgütten kaçarak Türk devletine teslim olduğunu anlatan M.A., “Ben bir fırsat bulup terör örgütünden kaçtım. Buraya gelip Türk devletine teslim oldum. Biliyorum ki orada zulüm gören ve kaçmak isteyen birçok insan var. Ben onlara sesleniyorum, kaçsınlar kurtulsunlar. Herkesin oradan ayrılmasını istiyorum. Bana burada çok iyi davrandılar. Herkesin buraya gelmesini tavsiye ediyorum. Terör örgütünden kaçmalarını tavsiye ediyorum, zulümden kaçmalarını tavsiye ediyorum” dedi.  

Said Vakkas Yağcı - Şinasi İnan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.