POLİTİKA - 06 Ağustos 2016 Cumartesi 17:41

Topbaş: 'Darbe vurmak istediler, milletin sillesiyle karşılaştılar'

A
A
A
Topbaş: 'Darbe vurmak istediler, milletin sillesiyle karşılaştılar'

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, “15 Temmuz böyle bir kırılma noktasıdır. 15 Temmuz'da biz millet olarak hem ihaneti gördük, hem de dünyaya millet nedir gösterdik. Darbe vurmak istediler milletin sillesiyle karşılaştılar” dedi.

Topbaş, başkanlığını yürüttüğü Türkiye Belediyeler Birliği tarafından CVK Park Bosphorus İstanbul’da düzenlenen ve Türkiye’nin değişik bölgelerinden gelen belediye başkanlarının yer aldığı ‘Darbeye Karşı Milli İrade Toplantısı’na katıldı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) ordu içindeki cuntası tarafından 15 Temmuz’da gerçekleştirilmek istenen darbe girişiminde yaşananların görüntülerle anlatıldığı toplantıda konuşan Topbaş, “Devletlerin tarihinde büyük dönüm noktaları vardır. Öyle şeyler yaşanır ki bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmaz. İşte 15 Temmuz böyle bir kırılma noktasıdır. 15 Temmuz'da biz millet olarak hem ihaneti gördük, hem de dünyaya millet nedir gösterdik. Darbe vurmak istediler, milletin sillesiyle karşılaştılar. Halkın üzerine ateş açtılar. Korkutmak istediler, sindirmek istediler, sıkı yönetim ilan ettiler, sokağa çıkma yasağı ilan ettiler ama Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın hodri meydan çağrısına bütün millet 'gün bugündür' diyerek sokaklara ve caddelere çıktılar. Yürekleriyle, imanlarıyla gelen bu milletimiz geçmiş tarihte olduğu gibi kahramansı destanlarına yeni bir sayfa ekledi. Dünyanın hiçbir milletine nasip olmayan bir gücü tekrar gösterdi. Şanlı tarihimizin geçmişteki benzer olaylardaki direniş ve tavrını, aynı heyecanın bu millette var olduğunu, bir ateş yandığı zaman tüm siyasi partiyi genel başkanlarının her şeyi bir kenara bırakarak birlikte olma güzelliğini gösterebildiğini ve yürekçe yediden yetmişe herkesin sokak ve meydanlara girdiğini hep beraber gördük. Adeta tarih yeniden yazıldı. Millet tankları, meydanları, işgal edilmiş olan devlet kurumlarını teslim aldı. Millet kendi iradesini namus bildi. Bu mesele vatan, millet davasıdır dediler. Can verdiler, kan verdiler. Eşkıyaya bu vatan teslim edilemez dendi. Bir duruştu bu yüreklerden akan” diye konuştu.

"Milletimizin bu duruşu tüm dünya insanlığına bir örnek teşkil etti"
Milli iradenin demokrasiye sahip çıktığını vurgulayan Topbaş, "Milletimizin bu duruşu tüm dünya insanlığına bir örnek teşkil etti. Tabii ki dostlarımız Türkiye'nin bu duruşundan memnun ama bazı çevrelerde gelişen bir Türkiye istemedikleri için bunu farklı şekilde tezviratta bulananlar var ve olacaktır. Tabi yerel yönetimler olarak en çok etkilenen biziz. Burada yerel yönetimler olarak her biriniz ilde, ilçede ve yerleşim alanında gerekeni yaptınız. Milletimize her türlü desteği verdiniz. Tabii ki özellikle milletimizin bundan sonraki süreçte de birlik beraberliğin devamı için arzumuz bu oluşan şu andaki güzel atmosferin sürdürülebiliyor olması gerekiyor. Bizler yerel yönetimler yani halka en yakın birimler olarak verdiğimiz hizmetleri sürdürürken bir taraftan da birbirimizle olan ilişkilerimizde siyasi partiler bir tarafa diyerek, vatan, millet, bayrak diyerek geleceğe yürüyebilmeliyiz. Maalesef bir ihanet çetesinin ne kadar kök saldığını akıl alamaz bir şekilde görmekteyiz. Yaptıkları bu darbe girişimiyle FETÖ'nün teröristlerinin acımasızlığını tarih kaydetti. Batıdan farklı bir tavır beklerdik ama maalesef biz bunu Bosna Hersek'te, Suriye'de, Irak'ta görmedik maalesef ve üzülerek ifade etmek istiyorum ki Türkiye'de de zaten bunu göremezdik, görmüyoruz. Bizim yurt dışında işbirliği yaptığımız belediyelerle, onlara yazacağımız mektuplarla gerçek durumda bir devlet ağzıyla değil yaşanmışlıkları halkın yaşadıklarını yazmanız yeterli bunu bildirmeniz gerekiyor. Devlet ağzı kullanmadan yaşanmışlıkları aktarmak zorundayız" şeklinde konuştu.

Toplantı sonunda katılımcıların onayı ile mutabakat metni imzalandı. Daha sonra toplu fotoğraf çekiminin ardından program sona erdi. 

Sadık Kahraman

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Çermik’te semercilik mesleği teknolojiye yeniliyor Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde 60 yıldır semercilik yapan 71 yaşındaki İbrahim Halil Karatay, bir zamanların en çok ihtiyaç duyulan mesleğinin zamana ve teknolojiye yenik düştüğünü söyledi. Gelişen teknoloji ve motorlu taşıtların yaygınlaşmasıyla semercilik mesleği Çermik’te tarihe karışmaya başladı. Çermik’te semercilik mesleğinin tek ustası olan İbrahim Halil Karatay, yaklaşık 60 yıldır yaptığı mesleğin son günlerini yaşıyor. Teknolojinin ilerlemesiyle motorlu taşıtların binek hayvanların yerini alması semercilik mesleğini de bitirme noktasına getirdi. 60 yıla yakın bir süredir semercilik işini yaptığını belirten Karatay, geçmiş yıllarda Çermik’te 12 semerci dükkanının olduğunu söyledi. Günümüzde bu işi yapan olarak tek kendisinin kaldığını kaydeden Karatay, “Eskiden hayvancılık çoktu, şuanda hayvancılık da bitmiş durumda. Dağlara gidildiği zaman at, eşek, katır çoktu, şimdi hemen, hemen herkeste traktör var, taksi var, millet bunları kullanıyor. O yüzden eskisi gibi iş yok. Eskiden iş çoktu benim yanımda 4 tane işçi çalışıyordu, şuanda ben tek çalışıyorum" dedi. “Çermik kurulduğu zamandan beri bu meslek var” Çermik’in kurulduğundan beri semercilik mesleğinin olduğunu kaydeden İbrahim Halil Karatay, “Bu iş Ermeni zanaatıdır, çok eski bir zanaattır. Ben yetiştiğimde Çermik’te 12 semer üreten usta vardı, şuanda ben tek kaldım. Eşeğin semerini Bin TL’ye satıyoruz. Malzemeyi kamışı Bitlis Güroymak’tan getiriyoruz. Diğer malzemelerde çoğu Adana, Osmaniye ve Siverek’ten geliyor. Eskiden kış mevsimi geldiğinde 3 ayda 400 adet semer yapardık. Yaz mevsiminde ise hepsini satardık. Şimdi ise 3 aylık kış mevsiminde 40 adet semer yapıyorum onu da satamıyorum" diye konuştu.
Konya Selçuklu 2. El Pazarı yeni gününde kurulacak Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediyesi tarafından Yazır Kapalı Pazar Alanına her ayın ilk çarşamba günü kurulan Selçuklu 2. El Pazarı’nın günü değişti. Selçuklu 2. El Pazarı, yoğun ilgi üzerine yine aynı yerinde her ayın ilk pazar günü kurulacak. Selçuklu Belediyesi’nin sıfır atıkla ilgili örnek çalışmalarından olan ve her ayın ilk çarşamba günü Yazır Kapalı Pazar Alanında kurulan Selçuklu 2. El Pazarı’nın günü değişti. Tüketim çılgınlığının aza indirilmesi, aynı zamanda ev ekonomisine katkı sağlamak amacıyla açılan 2. El Pazarı, vatandaşlardan yoğun ilgi görmesi üzerine hafta sonunda kurulacak. Yine aynı yerinde kurulacak olan 2. El Pazarı artık her ayın ilk pazar günü süreklilik kazanacak. Selçuklu 2. El Pazarında neler satılabiliyor? Selçuklu 2. El Pazarı’nda 435’i şahsi, 5’i okul standı olmak üzere toplam 440 stant bulunuyor. Pazarda fincan takımlarından tabaklara, giysilerden çantalara, eski kitaplardan oyuncaklara, küçük elektronik eşyalardan radyolara kadar birçok ürün uygun fiyatlara bulunabiliyor. Her ayın ilk pazar günü Yazır Kapalı Pazar Alanı’nda süreklilik kazanacak pazarda ücretsiz stant açmak isteyen vatandaşlar Selçuklu Belediyesi hizmet masalarına şahsen başvuru yapabiliyor. “Sıfır atıkta 2. El Pazarımızla Türkiye’ye örnek oluyoruz” Sıfır atık konusunda bugüne kadar birçok projeyi hayatı geçirdiklerini ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, “Selçuklu Belediyesi olarak israfın önlenmesi, ülke kaynaklarının bilinçli bir şekilde kullanılması ve toplumda sıfır atık bilincinin oluşturulması adına birçok projeye imza attık. Selçuklu 2. El Pazarımız da bu projelerimizin içerisinde en çok ilgi görenlerden biri oldu. Vatandaşlarımızdan gelen bu yoğun ilgi üzerine 2. El Pazarımızı hafta sonuna aldık. Her ayın ilk çarşamba günü kurulan pazarımız artık her ayın ilk pazar günü kurulacak. Bu projemizle evlerde ihtiyaç fazlası olan eşyaların yeniden kullanılmasını sağlamayı ve tüketim çılgınlığının, israfın önüne geçilmesini amaçlıyoruz. Bu sayede aile bütçesine de katkı sağlanmış olacak. Birçok projemizde olduğu gibi bu projemizle de Türkiye’ye örnek oluyoruz. 2. El Pazarımıza gösterdiği yoğun ilgiden dolayı hemşehrilerimize teşekkür ediyorum” dedi.
Antalya Hekim adayları Akdeniz Tıp Öğrenci Günleri’nde eğlendi Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından 12. Akdeniz Tıp Öğrenci Günleri gerçekleştirildi. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Bahçesinde gerçekleşen 12. Akdeniz Tıp Öğrenci Günleri kapsamında Tıp Fakültesi öğrencileri tarafından gerçekleştirilen Toplumsal Duyarlılık ve Özel Çalışma Modülleri projelerinin sunumları yapıldı. Öğrencilere pilav dağıtımının ardından dans gösterileri ve konserler düzenlendi. Proje Sonuçlarının Değerlendirilmesi ve Ödül Töreni’nde konuşan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, "Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi olarak burada olmaktan inanın çok büyük bir heyecan duyuyorum. Çok güzel, bu kadar güzel bir günde bu kadar güzel öğrencileri görmek çok büyük bir mutluluk verdi. İyi ki varsınız. Doktor olmak sadece hasta muayene etmek değil aslında. Siz bir mesleği sabah 8 akşam 5 icra etmeyeceksiniz. Siz bir hayat tarzına doğru yol alıyorsunuz ve yaptığınız şey aslında toplumla her an iç içe olmak ve toplumun bütün sorunlarını özellikle sağlıkla ilgili elbette kulak kabartmak ve bir şekilde onlara rehberlik etmek ve çözüm bulmak" şeklinde konuştu. "Toplum için duyarlılık ve empati gerektiren bir meslek" Çok güzel projeler gördüğünü söyleyen Rektör Özkan, "Tıp bilimi sadece bilgi ve beceri değil. Aynı zaman toplum için duyarlılık ve empati gerektiren bir meslek. Bu etkinlik tıp eğitiminin bu değerde ne kadar önemli olduğunu tekrar bize hatırlatıyor. Başarılarınızın devamını diliyorum. Hakikaten çok keyifli bir ortam ben devamını diliyorum. Sadece toplumsal duyarlılık değil, birçok sanatta, festivallerde bir arada olmak üzere bir festival planlıyoruz inşallah hepiniz için. Sizi çok seviyoruz, başarılar diliyorum, hepinizi öpüyorum, sağ olun" ifadelerini kullandı. "Hedefimiz Türkiye’nin en iyi hekimlerini yetiştirmek" Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Gürpınar, "Bizim fakültenin gerçekten diğer fakültelerden ayıran en güçlü noktalarından bir tanesi toplumsal duyarlılık projeleri ve özel çalışma modülleri. Temel hedefimiz Türkiye’nin en iyi hekimlerini yetiştirmek, her zaman öğrenci arkadaşları buluştuğumuzda söylüyorum. Hastalıklara doğru tanı koyan, doğru tedavi eden, koruma yollarını bilen acil müdahaleyi doğru yapan bilimsel araştırmaları yapabilen iyi hekimler yetiştirmek ama iyi hekim sadece bu kapsamda değil. Bunun dışında sosyal, sanatsal, kültürel açıdan da kendini yetiştiren, geliştiren hekimler ancak en iyi hekimlerdir işte bu projelerin temel hedefleri aslında biraz bunlar sizlere sosyal sanatsal yönden toplumsal yönden geliştirmek ve bu alanlardaki öngörülerinizi topluma bakıcısını daha da geliştirmek. Biz aynı zamanda yaklaşık 13 yıldır akredite bir fakülteyiz. Akreditasyonda da örnek gösterilen Türkiye’de bizi diğer fakültelerden ayıran en önemli özelliklerden bir tanesi” dedi. Projesini başarıyla bitiren herkesin dereceye girdiğini söyleyen Dekan Gürpınar, en iyi ilk üçe de bir ödül belgesi vereceklerini söyleyerek emek veren hocaların, öğrencilerin eline emeğine sağlık dileklerini iletti. Konuşmaların ardından dereceye girenlere ödüller takdim edildi. 12. Akdeniz Tıp Öğrenci Günleri’ne Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Gülbin Arıcı, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Gürpınar, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Levent Sarıkcıoğlu, Prof. Dr. Neval Boztuğ, Hastane Başhekim Yardımcıları Prof. Dr. Banu Nur, Doç. Dr. Muhittin Yaprak, Doç. Dr. Murat Uçar, Dr. Öğr. Üyesi Ali Ünal, Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Gökhan Ertosun, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.