GÜNDEM - 30 Eylül 2020 Çarşamba 13:07

İçişleri Bakanlığından 81 il valiliğine iki ayrı genelge

A
A
A
İçişleri Bakanlığından 81 il valiliğine iki ayrı genelge

İçişleri Bakanlığı, 81 il valiliğine “Şehir içi toplu ulaşımda HES kodu sorgulama” ve “Konaklama tesislerinde HES kodu zorunluluğu” konulu iki ayrı genelge gönderdi.

Valiliklere gönderilen genelgelerde, korona virüs salgınıyla mücadelede hastalık tanısı konulmuş ya da temaslı durumdaki kişilerin toplumdan izole edilmesinin üzerinde durulması gereken önemli hususlardan biri olduğu vurgulandı. Bu doğrultuda bulaşma riskinin azaltılması ve hastalık tanısı konulan kişiler ile temaslı durumundaki kişilerin tespit edilerek izolasyona tabi tutulmalarını temin edilmesi amacıyla Sağlık Bakanlığınca “Hayat Eve Sığar (HES)” uygulamasının geliştirildiği anımsatıldı. Şehirlerarası yolcu taşımacılığı amaçlı her türlü toplu ulaşım aracıyla (uçak, tren, otobüs vb.) yapılacak seyahatlerde gerek biletleme, gerekse araca alınma sırasında HES kodu sorgulaması yapıldığı, herhangi bir riski bulunmayanların (tanılı veya temaslı durumda olmayan) seyahat edebilmelerinin mümkün olduğu belirtildi. Benzer şekilde şehir içi toplu ulaşım araçlarıyla yapılan yolcu taşımacılığında da HES koduna göre kişilerin takibinin sağlanmasının önem arz ettiğine dikkat çekilerek genelgede alınan tedbirler şu şekilde sıralandı:

"- Başta belediyeler olmak üzere ilgili diğer kurum/kuruluşlar tarafından yürütülen her türlü şehir içi toplu ulaşım aracıyla (otobüs, metro, metrobüs vb.) yapılan seyahatlerde kullanılmak üzere kişiye özel hale getirilmiş elektronik/akıllı seyahat kart sistemleri ile Sağlık Bakanlığı Hayat Eve Sığar (HES) uygulaması arasında gerekli entegrasyonlar sağlanacak.

- Şehir içi toplu ulaşım faaliyetleri için kullanılan ulaşım kartlarını henüz kişiselleştirmemiş durumda olan başta büyükşehir belediyeleri olmak üzere yerel yönetim birimleri ve ilgili diğer kurum ve kuruluşlarınca halihazırda kullanılmakta olan elektronik/akıllı seyahat kart sistemlerinin kişiselleştirilmesi amacıyla gerekli çalışmalara biran evvel başlanılacak.

- Covid-19 hastalığı tanısı konulan ya da temaslısı durumunda olan vatandaşlara ait varsa kişiselleştirilmiş seyahat kartlarının izolasyon süresi boyunca otomatik olarak askıya alınacak.

- Covid-19 tanılı ya da temaslısı olması nedeniyle izolasyonda olması gerektiği kendisine bildirilmesine rağmen şehir içi toplu ulaşım araçlarını kullandığı tespit edilen kişilerin bilgilerinin gerekli idari yaptırımların uygulanması ve gerekiyorsa suç duyurusunda bulunulması için İçişleri Bakanlığı aracılığıyla (e-İçişleri sistemi üzerinden elektronik olarak) ilgili valilik/kaymakamlıkla paylaşılacak."

Bugünden itibaren tüm konaklama tesislerine kabullerde HES zorunlu

İçişleri Bakanlığı, 81 il valiliğine ayrıca “Konaklama tesislerinde HES kodu zorunluluğu” konulu genelge gönderdi. Genelgede HES kodu kontrolü uygulaması bakımından bugünden itibaren konaklama tesisleri için alınan tedbirler şöyle sıralandı:

"- Herhangi bir ayrım olmaksızın (özel-kamu, turizm işletme belgeli/belgesiz, ruhsat veren idare gibi) tüm konaklama tesislerinde (otel, motel, pansiyon, misafirhane, kamp vb.) müşterilerden Hayat Eve Sığar (HES) uygulaması kodu istenecek ve gerekli sorgulama yapıldıktan sonra konaklama tesisine müşteri kabul edilecek.

- HES kodu sorgulaması müşterilerin konaklama tesisine kabulü sırasında yapılacak, yapılan sorgulama sonucunda herhangi bir risk bulunmayan (tanılı ya da temaslı olmayan) kişilerin tesise kabul işlemleri gerçekleştirilecek.

- 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu'nun 2’nci ve ek 1’inci maddesi hükümlerine göre konaklama tesislerince genel kolluk kuvvetlerine bildirilen müşteri bilgilerinin, ilgili genel kolluk kuvveti birimince Sağlık Bakanlığı ile sağlanan veri entegrasyonu çerçevesinde Covid-19 tanısı konulma ya da temaslı olma durumuna göre de sorgulanacak.

- Gerek konaklama tesisine kabul, gerek genel kolluk kuvvetlerince yapılan sorgulama, gerekse konaklama süresi esnasında Covid-19 tanısı konulduğu ya da temaslı olduğu tespit edilen kişilerle ilgili olarak daha önce İçişleri Bakanlığınca gönderilen genelgeler ile Sağlık Bakanlığı Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi'nin 'Konaklama Tesislerinde Alınması Gereken Önlemler' başlıklı maddesinin ilgili hükümlerine göre gerekli iş ve işlemler yerine getirilecek.

Bu çerçevede Covid-19 tanısı konulduğu ya da temaslı olduğu tespit edilen kişilerle ilgili olarak;

- Covid-19 tanısı konulan ya da temaslısı olduğu anlaşılan müşteriler, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığının genelgeleri kapsamında 'Güvenli Turizm Sertifikası' uygulaması gereği oluşturulan misafir izolasyon odalarına yerleştirilecek.

- Misafir izolasyon odalarının sayıca yetersiz kaldığı durumlarda ise vali/kaymakamlar tarafından ilgili bakanlık genelgeleri ile Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi'nin hükümleri göz önünde bulundurularak gerekli tedbirler alınacak.

Bu genelge hükümlerine yönelik gerçekleştirilen denetimler sonucunda HES kodu sorgulaması yapılmaksızın veya sorgulama sonucuna göre kabul edilmemesi gereken müşterilerinin konaklamasına izin veren konaklama tesislerinin İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulu kararı doğrultusunda ilgili valilik/kaymakamlıkça 10 gün süre ile faaliyetten men edilecek."

Genelgede vali/kaymakamlarca gerekli kararların ivedilikle alınarak, uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi istendi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Alerjik reaksiyonlar gün geçtikçe artıyor Özel Ümit Batıkent Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Yüzüak, göğüs hastalıkları ve alerjik reaksiyonların nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Alerjik reaksiyonlar ile göğüs hastalıklarının sağlık alanında oldukça önemli ve birbiriyle sık sık ilişkilendirilen konular olduğunu belirten Dr. Yüzüak, “Günümüzde alerjik reaksiyonlar, insanların yaşamlarını derinden etkileyen yaygın sağlık sorunlarından biridir. Alerjiler, bazen yaşamı tehdit eden ciddi durumlara yol açabilirken, bazen de günlük yaşamı rahatsız eden belirtilerle kendini gösterebilir” diye konuştu. "Bu reaksiyonlar dünya genelinde oldukça yaygındır ve giderek artmaktadır" Alerjiyi bağışıklık sisteminin, zararsız maddelere karşı normalde tepki vermemesi gereken bir şekilde tepki vermesi durumu olarak tanımlayan Dr. Murat Yüzüak, “Bu tepki, alerjik reaksiyon olarak adlandırılır ve vücutta çeşitli semptomlara yol açabilir. Alerjik reaksiyonlar dünya genelinde oldukça yaygındır ve giderek artmaktadır. Özellikle besin alerjileri ve alerjik astım gibi durumlar sık görülmektedir. Bunun arkasında yatan nedenler arasında genetik yatkınlık, çevresel faktörlerin etkisi ve modern yaşam tarzı yer almaktadır” dedi. Göğüs hastalıkları ve alerjik reaksiyon ilişkisi Dr. Yüzüak, göğüs hastalıkları ile alerjik reaksiyonlar arasında sıklıkla bir ilişki olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Alerjik astım, solunum yollarını etkileyen ve astım semptomlarına neden olan bir durumdur. Alerjenlere maruz kalmak, astım ataklarına yol açabilir. Ayrıca, alerjik rinit (saman nezlesi) ve bronşit gibi durumlar da göğüs hastalıklarıyla ilişkilendirilmiştir. Alerjik reaksiyonlarla en sık ilişkilendirilen göğüs hastalıkları arasında alerjik astım, alerjik rinit, kronik bronşit ve KOAH gibi solunum yolu hastalıkları yer alır. Bu hastalıkların çoğu alerjenlere maruz kalmanın tetiklediği semptomlara sahiptir. Alerjik reaksiyonlar, göğüs hastalıklarının semptomlarını şiddetlendirebilir ve kontrol altına alınmasını zorlaştırabilir. Örneğin, alerjik astımı olan bir kişi, alerjenlere maruz kaldığında solunum problemleri yaşayabilir ve astım atağı riski artabilir. Alerjik rinit ise burun tıkanıklığı, hapşırma ve burun akıntısı gibi semptomlara neden olarak yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir." Nasıl mücadele edilir? Alerjik reaksiyonlarla mücadele etmek için hangi tedavi seçeneklerinin kullanıldığına ilişkin konuşan Yüzüak, konuşmasının devamında, "Alerjilerle başa çıkmak için ilk adım, alerjenlerden kaçınmaktır. Alerjik reaksiyonların tedavisinde birkaç farklı yöntem kullanılabilir. İlaçlar, semptomları hafifletmek ve kontrol altına almak için kullanılır. Ayrıca, immünoterapi (alerji aşıları) alerjik reaksiyonların altında yatan immünolojik mekanizmaları hedefleyerek uzun vadeli tedavi seçeneği sunar" ifadeleri kullanıldı. Yanlış bilinen doğrular Alerjilerle ilgili yanlış bilinen birçok şeyin olduğuna dikkat çeken Dr. Yüzüak, sözlerini şöyle sürdürdü: "En yaygın yanlışlardan biri, bir alerji testinin mutlaka gerekliliği üzerinedir. Ancak alerji testleri, semptomlara neden olan belirli alerjenleri belirlemekte yardımcı olabilir, ancak her zaman kesin bir tanı koymak için tek başına yeterli değildir. Bu nedenle, bir uzmana danışmadan önce kapsamlı bir değerlendirme yapılması önemlidir. Alerjiler, günümüzde yaygın ve ciddi sağlık sorunlarından biridir. Ancak doğru bilgi ve uygun tedavilerle, alerjik reaksiyonlarla başa çıkmak mümkündür.”
Adıyaman İsias Otel duruşmasına ara verildi Adıyaman Adliyesinde görülen İsias Otel davasının ikinci duruşmasına ara verildi. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel davasında 3’ü tutuklu 11 sanığın yargılaması sürüyor. Birleşik dosya kapsamında sanıklar, müştekiler, sanık ve müşteki avukatlarına söz veren mahkeme heyeti daha sonra müşteki avukatlarının özel olarak hazırlattığı ve mahkemeye sunulan uzman raporlarıyla ilgili raporu hazırlayan uzmanları dinledi. Doğu Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yonca Hürol, “40 yıldır mimarlık öğrencilerine taşıyıcı sistemlerin nasıl tasarlanması gerektiğini öğretiyorum. İsias Otel binasının ilk projesi, mimarı projede öncelikle yönetmeliklere uyulmadığını düşünüyorum. 1975 yönetmenliğine göre daha fazla perde duvar kullanılmalıydı. İnşaat mühendisinin otel sahibini uyarması gerekiyordu. İlk projede mal sahibi, belediye görevlileri, mühendislerin sorumluluğu var. İkinci projede ise 5 yılı bittiği için tekrar inşaat projesi yapılması gerekirdi. Karkas yapı 1998 yönetmeliğine uymamıştır. Projede çok duvar yükü bindirilmiştir. Zaten zayıf olan kirişleri ve döşemelere çok fazla yük bindirilmiş. Özellikle inşaat projesine uyulmadığını düşünüyorum. Sonuç olarak bütün ekibin hatalı kusurlu olduğu kanısındayım” dedi. Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhan Şensoy, “Ortada 1993 yılında yapılmış ve bununla ilgili statik hesapların olduğunu, ancak 2001 yılında yapılan projede sadece mimari proje olduğunu gördük. Biz projede tartışma konusu olabilecek hiçbir kusuru dikkate almadık. Kolon etriyelerinde sıklaştırma yapılmadığı, tadilat mimari projesinde mevcut asansörün arkasına iki asansör eklendiğini gördük. O bölgede kiriş olduğunu, ancak bununla ilgili sabit mi değil mi bilmiyoruz. Otele çevrilirken ek duvarlar yapıldığı, binanın kendi ağırlığında bir artış var. 2016 yılındaki ek bir kat yüklendiği biliyoruz. Buraya kat ekliyorsanız, ek yüklerde koymak zorundasınız" ifadelerini kullandı. İnşaat Mühendisi Prof. Dr. Haluk Suçuoğlu rapora ilişkin, “Deprem yönetmenliğinin hazırlanmasında görev yaptım. 1993 yılında yapılan İsias Otel 1975 deprem yönetmenliğine göre yapılmış. Binanın uygulaması projeye uygun olmamış. 2003 yılında otele dönüştürüldüğünde deprem yönetmenliği değişmesine rağmen binada değişiklik yapılmamış. Bu binanın sıkılaştırmasında ana ve tali unsurlar var. Ana unsur, ilk yapılan projeye göre inşa edilmemiştir. 1998 yönetmenliğinde daha ilave hükümler gelmesine rağmen binada değişiklik yapılmamış” ifadelerini kullandı. Cumhuriyet Savcısı, tutuklu bulunan sanıkların tutukluluk halinin devamı, adli kontrol olanların adli kontrolünün devamı şeklinde mütalaa verdi. Ardından müşteki yakınlarına söz verildi. Müşteki avukatlarından biri, tutuksuz sanık Efe Bozkurt’un, mahkemeye mazeretsiz gelmemesinden dolayı tutuklanması için yakalanmasını talep etti. Sanık avukatlarının mütalaasına geçilmeden mahkeme heyeti duruşmaya 45 dakika ara verdi.