DÜNYA - 25 Haziran 2025 Çarşamba 17:21 | Son Güncelleme : 25 Haziran 2025 Çarşamba 22:11

Trump: "12 gün süren savaşı sona erdirdik, tarihi zafer"

A
A
A

ABD Başkanı Donald Trump, İran ile İsrail arasındaki savaşın sona erdiğini belirterek, "ABD’nin güç gösterisi, barışın yolunu açtı" dedi.

ABD Başkanı Donald Trump, Hollanda’nın Lahey kentinde düzenlenen NATO Liderler Zirvesi’nin ardından basın toplantısı düzenledi. Açıklamasının başında Hollanda hükümetine ve Kraliyet ailesine ev sahipliği için teşekkür eden Trump, zirvede alınan kararlar ve ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırısına ilişkin açıklamalarda bulundu.

"ABD’nin güç gösterisi, barışın yolunu açtı"

ABD’nin geçtiğimiz hafta İran’ın nükleer tesislerine yaptığı saldırının son derece başarılı olduğunu ve dünya üzerinde başka hiçbir ordunun böyle bir operasyona imza atamayacağını savunan Trump, "ABD’nin olağanüstü güç gösterisi, pazartesi günü sağlanan ateşkes antlaşması ile birlikte barışın yolunu açtı. Bu savaşın isminin 12 gün savaşı olmasının doğru olduğunu düşünüyoruz ve bu savaşın sona erdiğini düşünüyoruz. Tarafların artık birbirlerine saldıracaklarına inanmıyorum" dedi.

"Amerika’nın caydırıcılığının eşsiz güvenilirliğini yeniden ortaya koyduk"

Trump, "Sadece İran’ın nükleer programı gibi kritik bir tehdidi ortadan kaldırmakla kalmadık ki bu başından beri istediğim şeydi. ‘İran, nükleer silaha sahip olamaz’ dedim. Bunu siyasete atılmadan yıllar önce de söyledim, 15 yıldır söylüyorum. Aynı zamanda Amerika’nın caydırıcılığının eşsiz güvenilirliğini yeniden ortaya koyduk" dedi.

"Yüzde 5’lik savunma harcaması taahhüdü, Avrupa için büyük bir adım"

Son iki gün içerisinde NATO ülkeleri liderleriyle görüşmeler gerçekleştirdiğini ifade eden Trump, "Görüşmelerimizin odak noktası, diğer NATO üyelerinin, yani Avrupa’nın savunma yükünü, özellikle de mali yükünü üstlenmeleri gerekliliğiydi. Bildiğiniz gibi, daha önce hedef yüzde 2 idi. Biz bunu yüzde 5’e çıkardık" dedi.

Trump, "Bugün itibarıyla NATO savunma harcamalarının üçte ikisini ABD karşılıyor. 2017’den bu yana ilave katkı için baskı yapmaya başladığımdan beri, müttefiklerimiz savunma harcamalarını toplamda 700 milyar dolar artırdı" ifadelerini kullandı.

Seçimden sonra göreve gelir gelmez bu konuya tekrar odaklandığını ve NATO müttefiklerini savunma harcamalarını artırma konusunda ikna ettiğini ifade eden Trump, "Bu hafta tarihi bir dönüm noktası yaşandı. NATO müttefikleri, GSYİH’lerinin yüzde 5’ini savunmaya ayırmayı taahhüt etti. Bu gerçekten kimsenin mümkün olduğuna inanmadığı bir şeydi" dedi.

Trump, "Yüzde 5’lik savunma harcaması taahhüdü, Avrupa için büyük bir adım. Hatta Batı medeniyeti için büyük bir kazanım. Yıllarca önceki yönetimler, müttefiklerin çoğunu yüzde 2 katkıya bile ikna edememişti" ifadelerini kullandı.
Savunma harcamalarını artırmanın Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşa benzer felaketleri engelleyeceğini savunan Trump, savunmaya ayrılan paraların bürokrasiye değil askeri teçhizata harcanmasını umduğunu söyledi. Trump, "Burası hayati önemde. Bu ilave paranın, bürokrasiye değil ciddi askeri donanımlara harcanması gerekiyor. Bunların da Amerika’da üretilen donanımlar olmasını umuyorum çünkü dünyanın en iyi askeri ekipmanları bizde" dedi.

"İranlılar çok nazik davrandı"

ABD’nin İran’a saldırısından sonra İran’dan gelen misillemeye de değinen Trump, "İranlılar gerçekten nazik davrandı, bizi önceden uyardılar. ‘Saat birde vuracağız’ dediler. Ben de tamam dedim. Ve herkes üsten tahliye edildi, böylece kimse zarar görmedi" dedi.

Trump, "Katar’daki üssü hedef alan 14 yüksek teknoloji füzenin hepsi sistemlerimiz tarafından imha edildi. Gerçekten inanılmaz. Bunun başarılabilmesi, tıpkı bir merminin havada başka bir mermiyle vurulması gibi" dedi.

İsrail’den gelen raporu paylaştı

İran’ın nükleer tesislerine gerçekleştirilen saldırının etkisine ilişkin olarak İsrail Atom Enerjisi Komisyonu’ndan gelen bir mektubun içeriğini paylaşan Trump, "Açıklamada, Fordow nükleer tesisine yönelik yıkıcı ABD saldırısının, tesisin kritik altyapısını yok ettiği ve zenginleştirme tesisini tamamen çalışamaz hale getirdiği bildiriliyor. Tesis adeta yerle bir olmuş" ifadelerini kullandı.

Saldırının İran’ın nükleer silah geliştirme kabiliyetini yıllarca gerilettiğini söyleyen Trump, "Saldırı, o kadar ağırdı ki, savaşı bitirdi. Evet, savaşı bu saldırı bitirdi" dedi.

"Okyanus üzerinden gerçekleştirilen saldırıda toplamda 30 füze ateşledik"

ABD Başkanı Trump, "Hiroşima ve Nagasaki’yi düşünün. Onlar da bir savaşı bitirdi. Bu da aynı şekilde, fakat farklı bir biçimde savaşı sona erdirdi" ifadelerini kullandı. Bu süreçte denizaltıların da kullanıldığını ifade eden Trump, "Okyanus üzerinden gerçekleştirilen saldırıda toplamda 30 füze ateşledik" dedi.

Trump, "Bu görevde muazzam B2 bombardıman uçaklarını kullandık. Ayrıca F22 ve F35’ler de görev aldı" ifadelerini kullandı.

ABD’nin Orta Doğu’da kazandığı zaferin ardından bir zafer de Avrupa’da kazandığını söyleyen Trump, "Fakat bu, devam eden bir süreç. Avrupa’nın güvenliği, dünyanın güvenliği demek. Artık hedef yüzde 2’den yüzde 5’e çıkarıldı. Bu, kimsenin mümkün olacağını düşündüğü bir şey değildi" dedi.

"Her iki tarafın da artık yorgun ve tükenmiş olduğunu görüyorum"

Basın toplantısında İran ile İsrail arasındaki savaşın bittiğinden nasıl emin olduğuna ilişkin bir soru alan Trump, "Çünkü her iki tarafın da artık yorgun ve tükenmiş olduğunu görüyorum. Gerçekten çok ama çok sert, acımasız ve şiddetli bir şekilde savaştılar" dedi.

"İran’ın nükleer programından vazgeçtiğine inanıyorum"

Savaşın bittiğinin ateşkes ihlalinin ardından İsrail’den kalkan 52 uçağın kendi çağrısıyla geri dönmesinden de görülebileceğini savunan Trump, "Bence savaş, biz nükleer tesisleri vurduğumuzda fiilen sona erdi. Bu görevde kullanılan sistemler, uçaklar, planlar, hepsi olağanüstüydü" dedi.
Trump, "Her şey büyük ölçüde sona erdi. İsrail işine gücüne dönecek. İran da kendi yoluna bakacak. İran’ın büyük bir avantajı var. Büyük petrol rezervlerine sahip. Bu kaynaklarla pek çok şey yapabilirler" ifadelerini kullandı.

İran’ın nükleer programından vazgeçtiğine inandığını söyleyen Trump, "Yirmi yıldır bunun peşindeydiler ama artık vazgeçtiler gibi görünüyor. Şu anda olmasa da, gelecekte böyle bir şey olursa, o zaman da biz orada oluruz. O kişi ben olmayabilirim ama Amerika orada olacak. Bir şey yapılması gerekirse yapılır" dedi.

İran’ın petrol ihracatına yeşil ışık

Artık Çin’in İran’dan petrol almasına izin verilip verilmeyeceği yönündeki soruya Trump, İran’ın toparlanmak için paraya ihtiyacı olduğunu ve ABD’nin de bunun gerçekleşmesini istediğini söyledi. Trump, "Eğer petrol satacaklarsa satsınlar. Biz dünyayı ele geçiriyor değiliz" dedi.
Trump, "Şimdi, Çin petrol almak istiyor. Bizden alabilirler ya da başka yerlerden alabilirler. Ama İran’ın yeniden ayağa kalkmak için paraya ihtiyacı var. Hem de acil bir şekilde" ifadelerini kullandı.

Putin’in Ukrayna’nın ötesinde planları olup olmadığı soruldu

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’nın ötesine ilişkin planları olup olmadığına ilişkin bir soru alan Trump, "Bu mümkün. Fakat kendisi, önündeki meseleyi çözmek ve bu işin içinden çıkmak istiyor çünkü bu durum, tam bir karmaşa haline gelmiş durumda. Geçen gün aradı ve ‘İran konusunda yardımcı olabilir miyim?’ dedi. Ben de, ‘Hayır, bana Rusya konusunda yardımcı ol’ diye cevap verdim" dedi.

"İran’la gelecek hafta görüşeceğiz"

İran ile müzakerelerin yeniden başlatılmasına ilgi duyup duymadıklarına ilişkin bir soruya Trump, İran’ın artık nükleer silah yapacak durumda olmadığı yönünde cevap vererek, "Artık bu durumda değiller. Pes ettiler. Artık bu işten vazgeçtiler" dedi.
Trump, İran ile muhtemel görüşmelere ilişkin bir soruya ise, "İran’la gelecek hafta görüşeceğiz, belki bir anlaşma imzalayabiliriz, bilemiyorum. Ama bana sorarsanız bunun o kadar da gerekli olduğunu düşünmüyorum" şeklinde cevap verdi.

"Putin ile görüşeceğim"

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile görüşmesine ilişkin bir soruya cevabında Trump, "Toplantıdan aldığım izlenim, bu meselenin son bulmasını arzuladığı yönündeydi. Toplantı gerçekten çok olumlu geçti. Bence bu savaşı bitirmek için çok iyi bir zaman. Vladimir Putin ile görüşeceğim. Bakalım bu işi sonlandırabilir miyiz" dedi.

Yüzde 5 hedefine tepki gösteren İspanya’yı tehdit etti

Bir gazetecinin NATO’nun yeni belirlediği yüzde 5 savunma harcaması hedefine tepki gösteren İspanya’ya ilişkin sorusuna cevap veren Trump, "Bunu ödemek istemeyen tek ülke onlar. Yüzde 2 seviyesinde kalmak istiyorlar ve bence bu çok kötü. Üstelik ekonomileri gayet iyi durumda. Eğer kötü bir şey olursa, ekonomileri bir anda yerle bir olabilir. Fakat biz bunu telafi edeceğiz. Ne mi yapacağız? İspanya ile yürüttüğümüz ticaret müzakerelerinde onları iki kat ödemek zorunda bırakacağız. Bunu ciddiyetle söylüyorum. İspanya’ya bunu ödetmek zorundayız" dedi.

İspanya’yı sevdiğini ve çok sayıda İspanyol dostu olduğunu da sözlerine ekleyen Trump, "Fakat bu işin böyle yürümesine izin vermeyeceğim. Bu gerçekten hiç adil değil" dedi.

"Nükleer savaşa engel olduk"

ABD’nin Pakistan ile Hindistan arasındaki çatışmayı da bir dizi telefon görüşmesiyle sona erdirdiğini söyleyen Trump, "Dedim ki, ‘Eğer birbirinizle savaşacaksanız, ticaret anlaşması falan yok’ Çünkü işler çok kötüye gidiyordu. O son saldırının ne kadar kötü olduğunu biliyorsunuz. "Eğer savaşacaksanız, hiçbir ticaret anlaşması yapmıyoruz" dedim. Onlar da anlaşacaklarını söylediler" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Muhtarın zor anları: "Benim hiçbir şeyden haberim yok" Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki su kaynaklarının ihaleye çıkarılmasını basından öğrendiğini belirterek duruma tepki gösterdi. Köylünün kendisine "Sattığın suları git durdur" diyerek tepki gösterdiğini söyleyen muhtar, "Benim hiçbir şeyden haberim yok. Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor" ifadelerini kullandı. Mudurnu Belediyesi Düğün Salonu’nda, Mudurnu Muhtarlar Derneği Başkanlığı Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimde mevcut başkan Birol Taşkın güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi. Toplantı sırasında eline mikrofonu alan Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki doğal mineralli ve jeotermal su kaynaklarının ihaleye çıkarılması sürecini değerlendirdi. İhaleye ilişkin kararı yerel medyadan öğrendiğini dile getiren Temel, bu durumun köy halkı arasında huzursuzluğa neden olduğunu ifade etti. "Böyle mi muhtarlık yapacağız?" Vatandaşların kendisini sorumlu tuttuğunu belirten Temel, kendisine söylenen ’Sattığın suları git durdur’ sözüne tepki göstererek, "Biz muhtarlar olarak neden her şeyden sorumluyuz? Maden ocağı konusunda mücadele verdik, 1,5 yıldır. Onun için Allah’a şükür bir şeyler yaptık ama şimdi de su olayı çıktı başımıza. Bunun için köylüyle akşam toplandık, karar aldık. Kararımızda itirazımızı beyan ettik. Biz sesimizi kime duyuracağız? Benim hiçbir şeyden haberim yok. Biz muhtarlar masada alınan kararları neden medyadan öğreniyoruz? Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor. Böyle mi öğreneceğiz, böyle mi muhtarlık yapacağız?" dedi. Öte yandan, Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre, İl Encümeninin Mudurnu ve Mengen ilçelerindeki 4 farklı noktada jeotermal ve doğal mineralli su arama ruhsatı için ihaleye çıkacağı öğrenildi.
Trabzon Trabzon Film Festivalinde Altın Taka ödülleri sahiplerini buldu Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni, sinema dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Farklı kategorilerde dereceye giren yapımlar ve sanatçılar, Altın Taka Ödülleri ile onurlandırıldı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, uzun metrajlı filmleri de dahil ederek festivali geleneksel hale getireceklerini açıkladı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon Valiliği ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle bu yıl ilki düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni yoğun katılımla gerçekleşti. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in ev sahipliği yaptığı törene, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, sanatçılar ile sanatseverler katıldı. "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" Konuşmasında "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç "1900’lü yılların başından itibaren sinema salonları, seyircisi ve sanatçılarıyla güçlü bir sinema kültürüne sahiptir. Belediyemizin arşivlerinde yer alan 1930’lu yıllara ait sinema ve tiyatro düzenlemeleri, bu kültürel birikimin somut göstergesidir. Merhum Erol Günaydın’dan Tanju Gürsu’ya, Ertem Eğilmez’den bugün aramızda bulunan çok kıymetli sanatçılarımıza kadar Trabzon, Türk sinemasına iz bırakan pek çok değer kazandırmıştır. Bu kadim mirası sinema yoluyla geleceğe taşımayı bir vefa ve miras sorumluluğu olarak görüyoruz. Altın Taka ödülümüz, 101 yıl önce Karadeniz’den cepheye cephane taşıyan isimsiz kahramanların hatırasına adanmıştır. Bu yıl İlkini gerçekleştirdiğimiz Trabzon Film Festivali’ni her yıl daha da büyüterek sürdürme sorumluluğunu taşıdığımızı huzurlarınızda bir kez daha ifade ediyorum" dedi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu ise "Bu festivalin Karadeniz’e ve özellikle Trabzon’a çok yakıştığını açıkça ifade etmek isterim. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda sanatı ve sanatçıyı merkeze alıyor, Trabzon’un doğası ve kültürüyle sinema için çok güçlü bir plato olduğunu görüyoruz. Bu kıymetli festivali hayata geçiren tüm ekibe, sanatçılarımıza ve emeği geçen herkese bakanlığımız adına teşekkür ediyor, bu tür projeleri desteklemeye devam edeceğimizi özellikle vurguluyorum" şeklinde konuştu. Hülya Koçyiğit ve Hüseyin Avni Danyal’a onur ödülü Onur Ödülü’ne layık görülen Hüseyin Avni Danyal da duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Doğup büyüdüğüm topraklarda bir film festivalinin düzenleniyor olması beni inanın hepinizden daha çok heyecanlandırıyor. Geç kalınmış ama çok değerli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bundan büyük bir onur ve gurur duyuyorum. Trabzonlu bir sanatçı olarak bu festivalin büyümesi ve uluslararası bir nitelik kazanması için üzerime düşen her türlü katkıyı vermeye hazırım." Onur Ödülü’ne layık görülen Türk sinemasının duayen isimlerinden Hülya Koçyiğit ise konuşmasında şunları söyledi: "Trabzon Film Festivali’nin ilk kez düzenlenmiş olmasına rağmen, bundan sonra geleneksel hale gelerek güçleneceğine ve yalnızca Trabzon’un değil tüm Karadeniz’in kültür ve sanat hayatında söz sahibi olacağına yürekten inanıyorum. Biraz geç kalınmış olsa da atılan bu cesur adımın arkasında durulacağına ve tüm Trabzon’un bu festivali sahipleneceğine inanıyor, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, başarılar diliyorum." Ödüller sahiplerini buldu Konuşmaların ardından, Trabzon Film Festivali’nde başarılı bulunan yapıtların sahiplerine ödülleri takdim edildi. Öğrenci Kısa Film Yarışması Jüri Ödülü, ’Çalınan Yük’ filmine verilirken, Öğrenci Kısa Film Yarışması En İyi Film Ödülü’nün sahibi ’Gülümse’ oldu. Ulusal Kısa Film Yarışması’nda belgesel kategorisinde Erol Günaydın Jüri Özel Ödülü, ’İyi Ölüm’ filmine layık görüldü. Altın Taka Deneysel En İyi Film Ödülü’nü ’Kim’ filmi kazandı. Belgesel dalında verilen ödül ’Pirlerin Düğünü’ filmine giderken, Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü ’Muzaffer’ filmine, En İyi Film Ödülü de ’Berona’ filmine verildi.
Kütahya Kütahya’da "Dilek Arabası" ilgi odağı oldu Kütahya’da bir işletmenin öncülüğünde hayata geçirilen "Dilek Arabası" uygulaması, kısa sürede vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Atatürk Bulvarı’nda faaliyet gösteren döner işletmesinin sahibi Kıymet Akgün, başlangıçta reklam amacıyla başlatılan çalışmanın beklenenden çok daha büyük bir etki oluşturduğunu söyledi. Uygulamanın ortaya çıkış sürecini anlatan Akgün, "Asıl amacımız reklamdı. Oğlumun hibrit arabası vardı, bir değişiklik olsun istedik. ‘Bu arabaya dileklerinizi yazın’ dedik. İlk başta bu kadar ilgi göreceğini düşünmemiştik ama çok güzel geri dönüşler aldık" dedi. Vatandaşların sadece dışarıdaki kağıtları kullanmakla kalmadığını belirten Akgün, "Kağıt kalmayınca içeriden kağıt isteyip dilek yazmak isteyenler oluyor. Her gün yüzlerce kağıt gidiyor, bazen rüzgarda uçanlar bile oluyor" ifadelerini kullandı. Uygulamanın sosyal medyada da etkili olduğunu vurgulayan Akgün, Instagram’da Levent Önerişleri hesabından yapılan paylaşımların büyük katkı sağladığını belirterek, "Bir akım başlattık. Dileklerini yazıp paylaşanlara yüzde 10 indirim yaptık. İlgi çok güzel oldu, memnun kaldık" diye konuştu. Dilek kağıtlarında her yaştan insanın hayallerinin yer aldığını söyleyen Akgün, "Öğrenciler sınavlarında başarılı olmak istiyor, KPSS yazanlar var. Kimi araba, kimi motor, kimi ev dilemiş. Asgari ücretle ilgili beklentiler var. Çocuklar aileleriyle gelip birlikte yazıyor. Çok samimi ve komik notlar da çıkıyor" dedi. Araca "Dilek Arabası" adını verdiklerini belirten Akgün, uygulamanın hem işletmeye hem de insanlara moral kaynağı olduğunu sözlerine ekledi.