EKONOMİ - 02 Aralık 2016 Cuma 13:57

TSE ilk ’Helal Kozmetik Belgesi’ni verdi

A
A
A
TSE ilk ’Helal Kozmetik Belgesi’ni verdi

Türk Standardları Enstitüsü’nün (TSE) 2014 yılında başladığı helal kozmetik belgelendirme hizmetleri kapsamında belge verdiği ilk firma BioBellinda Kozmetik ve Temizlik Ürünleri Pazarlama A.Ş. oldu. Helal Kozmetik Belgesi’ni ağız bakım ürünlerinden çocuk ve yetişkinler için diş macunları kapsamında alan firma, Helal Kozmetik Belgesi’ni diğer kozmetik ürünleri için de almak için hazırlık yapıyor.

TSE’den yapılan açıklamaya göre, TSE Helal Kozmetik Belgelendirmesi için firmalarda TSE tarafından yayınlanmış olan TSE K 202/Kasım 2013-Helal Kozmetik Kriteri ve TS EN ISO 22716 Kozmetikte İyi Üretim Uygulamaları (GMP) şartlarını yerine getirmesi şartları aranıyor. Ürün içeriğinin denetlenmesini sağlayan ve üretim koşullarının kalitesini artırmayı amaçlayan GMP standartları, helal kozmetik üretiminin temelini oluşturuyor. Helal Kozmetik Kriteri, hammaddesi ve menşeinden başlamak üzere tüketim safhasına kadar, işleme, imalat, ambalajlama, depolama, taşıma, dağıtım, tanıtım ve pazarlama dâhil olmak üzere ürünün ve uygulama aparatlarının (aksesuarları da dahil) imalatın her aşamasında uyulması gereken genel kuralları kapsıyor. Helal Kozmetik Belgesi alacak ürünlerde şu kriterler aranıyor:

“- İnsana ait olan ve bunlardan türetilmiş herhangi bir bileşeni bünyesinde bulundurmamalıdır.

- Helal olmayan hayvanlara ait olan ve bunlardan türetilmiş herhangi bir bileşeni bünyesinde bulundurmamalıdır.

- Necis olarak kabul edilen maddeleri içermemelidir (Necis: Tüm hayvanların leşleri, idrar, plasenta (doğum sonrasında gelen kısım, eş), dışkı, kan, kusmuk ve irin gibi sıvılar ve maddeler, domuz ve türevleri, alkollü içecekler, necis olanlar ile kirlenmiş veya bu maddelerle doğrudan temas halinde olan maddeler.)

- Necislerle kirlenmiş herhangi bir donanım kullanılarak hazırlanmamalı, işlenmemeli, üretilmemeli, saklanmamalı ve taşınmamalıdır.

- İçeriğinde helal olmayan canlılara (domuz vb.) ait genetik materyal bulunmamalıdır.

- İnsan sağlığına zararlı olduğu bilimsel olarak ispatlanmış diğer canlılara ait genetik materyaller içermemelidir.

- Bilimsel deney yöntemleri ile insan sağlığına zarar verdiği ispatlanmış nanomateryaller içermemelidir.

- Ulusal kozmetik mevzuatında izin verilen bileşenleri içermelidir.

- Helal olsalar bile, neslinin devamlılığı tehlike altında olan canlılardan, neslinin devamlılığını tehdit edecek yollarla elde edilen maddeler içermemelidir.

- Üretim yeri, helal olmayan ürünlerin üretildiği alanlardan etkilenmeyecek şekilde fiziksel olarak tamamen ayrılmış olmalıdır.

- Ambalajlama ve etiketleme işlemi, İyi Üretim Uygulamaları (GMP) ve kriter kurallarına uygun yapılmalıdır.

- Ürün etiketleri, ilgili mevzuata uygun olmalı ve İslami kuralları ihlal etmemeli, İslam ahlakına uygunsuz (resim, şekil vb.) unsurlar içermemelidir.”

TSE’nin Helal Kozmetik Belgelendirmesi yaptığı kozmetik kategorileri ise şöyle:

“Bebek bakım ürünleri, kişisel temizlik ve banyo ürünleri, göz bakım ve makyaj ürünleri, makyaj ve makyaj temizleme ürünleri, koku verici ve ter önleyiciler, tıraş ürünleri, cilt bakım ürünleri, depilatuvarlar, tırnak ürünleri, ağız bakım ürünleri, saç bakım ve temizleme ürünleri,saç renklendirici ürünler, güneş ürünleri ve kozmetik hammaddeleri.”

Başvurulan her bir ürün için ürün formülüne ait Kozmetik Yönetmeliği’ne uygun olarak hazırlanan Ürün Güvenlik Raporu’nun firma tarafından iletilmesi gerekiyor. Her bir ürün için ürün girdileri Helal Belgelendirme Müdürlüğü tarafından hem helal bakış açısı hem de kozmetik yönetmeliğine uygunluğu açısından incelenip değerlendiriliyor. Kozmetik Ürün Güvenlik Raporu’nun ekleriyle birlikte değerlendirilmesi ile süreç tamamlanıyor. Bu süreç sonrasında firmaların TS EN ISO 22716:02.2013 - Kozmetikler -İyi Üretim Uygulamaları (GMP) Hakkında Kılavuz standardına uygun olarak üretim yapıyor olmaları, ürün gruplarına göre föyde yer alan standart, yönetmelik ve tebliğlere uymaları ve kontrolleri sağlamakta olduklarını göstermeleri gerekiyor. Belgelendirme için son olarak üretim yerinde Diyanet İşleri Başkanlığı ve TSE teknik uzmanlarından oluşan heyet tarafından inceleme yapılıyor. Bu incelemede personel, üretim donanımı, üretim yeri şartları, kalite kontrol imkânları, dokümanlar gibi hususlar yeterli görüldüğü takdirde üretim yerinden numune alınıyor. Numuneler ilgili laboratuvarlara gönderilerek, ürün kategorileri çerçevesinde ilgili mevzuat şartlarının ve Türk Standartlarının karşılandığının, girdilerin ve ürünlerin Helal Belgelendirme üretimine uygun olduğunun tespitinden sonra hazırlanan rapor Helal Belgelendirme Komisyonuna gönderiliyor. Komisyonun onaylamasının ardından belgelendirme süreci tamamlanmış oluyor.

Belge alındıktan sonra yılda bir defa ara kontrol, gerekli görülmesi halinde piyasa gözetimi yapılıyor. Belgenin geçerlilik süresi 1 yıl.

İHRACATTA HELAL KOZMETİK BELGESİ

Helal kozmetik pazarı, Türkiye’nin ihracatında önemli bir payı olan Ortadoğu ülkelerinde yılda yüzde 12 düzeyinde artıyor. Özellikle Müslüman ülkelerin yoğun olduğu coğrafyalarda her geçen yıl katlanarak büyüme gösteren helal kozmetik pazarı, dünya kozmetik sektöründe önemli paya sahip.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.