DÜNYA - 18 Eylül 2023 Pazartesi 14:35 | Son Güncelleme : 18 Eylül 2023 Pazartesi 14:44

Turan Hançerli, BM kürsüsünden dünyaya seslendi

A
A
A

Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, New York'ta BM Kürsüsü'nden dünyaya seslendi. Hançerli, BM himayesinde bir Küresel Yerelleştirme Fonu kurulmasını önerdi.

Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, 16-17 Eylül 2023 tarihlerinde Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi bünyesinde yapılmakta olan toplantılara davetli olarak ABD’nin New York kentine gitti. Daha önce iki kez BM kürsüsünde çalışmalarını anlatan Hançerli, bu sefer de Orta Doğu ve Batı Asya Bölgelerindeki Yerel ve Bölgesel Yönetimlerini (MEWA) temsil etti. Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde “2030 Gündemini Yerelleştirme: Yerel ve Bölgesel Hükümetlerle Dönüştürücü Koalisyonlar (SKA Eylem Haftası) etkinliğinde İngilizce konuşma yapan Başkan Hançerli; “Küresel SKA Yerelleştirme Fonu" kurma önerisinde bulundu.

Turan Hançerli, BM kürsüsünden dünyaya seslendi

Konuşmasında Orta Doğu ve Batı Asya bölgesinin köklü geçmişine vurgu yapan Hançerli, "Yerel yönetimler olarak, son yıllarda pandemiden kaynaklanan çalkantılar, ekonomik zorluklar ve trajik depremlerin yanı sıra bazı diğer krizlerle ve doğal afetlerle karşı karşıya kaldık. Tüm bu deneyimler özgüvenimizi artırdı ve bu zorluklardan daha da güçlü şekilde çıktık. Ayrıca bu deneyimler, yerel yönetimlerin halklarının sorunlarına ve beklentilerine yönelik eşsiz yakınlığı ve anlayışıyla, bu kriz zamanlarında, en çetin mücadelelerle başa çıkarken dahi benzersiz bir çeviklik ve hassasiyet gösterme kapasitesine sahip olduğunu ortaya koymuştur. Yerel yönetimler bu zor zamanlardan geçerken tutarlı biçimde gerçek sorunlara gerçek çözümler sunmuş; yenilikçi, hızlı ve etkili yardım mekanizmalarını hayata geçirme kabiliyetlerini göstermiştir. Biz bunu 'Yerel Yönetimin Dönüştürücü Gücü' olarak adlandırıyoruz" ifadelerini kullandı.

Turan Hançerli, BM kürsüsünden dünyaya seslendi

Geçtiğimiz Temmuz ayında BM tarafından düzenlenen Üst Düzey Siyasi Forum 2023'te, kalkınma modellerinin temeli olan "Tabandan Yukarıya ve Tabanda Büyüme" ilkelerini sunduklarını hatırlatan Hançerli, "Bu yaklaşım; yerel düzeyde mevcut varlıkların ve kaynakların, vatandaşlık sıfatıyla bunlar üzerinde en fazla hakka sahip olan halkların ihtiyaçları ve beklentileri için en verimli şekilde kullanılmasını; gelir eşitliğini, iyi kamu yönetimini, insanların aidiyet duygusunu, toplumsal değerleri ve ortak arzuları nesilden nesle aktaran en etkili mekanizmayı sağlamaktadır. Bu yaklaşım, varlığın adil ve eşit dağılımına, ekonomik kapsayıcılığa, vatandaşlarımız arasında dayanışmaya ve toplumlarımızın her düzeyinde sosyal ve kültürel uyuma giden sağlam bir yoldur. Başka bir açıdan bakıldığında bu yaklaşım, yerel düzeyde sürdürülebilir kalkınma için sağlam bir temel oluştururken küresel düzeyde de kalkınma ve istikrara büyük katkı sağlayan, kolayca benimsenebilir ve aktarılabilir bir çerçeve sunmaktadır. Bu nedenle, 'Tabandan Yukarıya ve Tabanda Büyüme' açık bir şekilde dünyadaki tüm insanlar için bir Demokrasi ve Barış Vizyonu’na bağlılığın yenilenmesine dair güçlü bir mesaj vermektedir ve önemli bir anlama sahiptir. Ulusal hükümetlerin bu yaklaşımı destekleme konusunda önemli bir payları ve görevleri olduğuna inanıyorum" şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler himayesinde bir "Küresel SKA Yerelleştirme Fonu" kurulmasını öneren Hançerli, "Bu fon, ortak geleceğimiz üzerine cesur yeni bir düşünceyi hızlandıracak; yerel kalkınma dinamiklerini güçlendirmeye ve harekete geçirmeye yardımcı olacak ve böylece gerçek kalkınma için büyük bir potansiyel açığa çıkaracak, cinsiyeti, ırkı, dini veya etnik kökeni ne olursa olsun hiçbir kimsenin geride bırakılmasına müsaade etmeyecektir. SKA’lara giden yolculuğumuz, adanmışlık ve işbirliği gerektiriyor. Burada bulunan herkese ve bizi duyanlara çağrım şudur; sürdürülebilir ve kapsayıcı bir gelecek için birleşelim, paylaşalım ve birlikte çalışalım" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis "Maziden Atiye Ahlat" programıyla öğrencilere bölge tanıtılıyor Cumhurbaşkanlığı’nın himayelerinde Milli Eğitim Bakanlığının organizasyon ve yürütücülüğünde tarihi ve kültürel geziler, kültür sanat etkinlikleri, kitap ve sinema tahlili, söyleşi, yarışma gibi çeşitli etkinliklerle öğrencilerin çok yönlü gelişiminin desteklenmesi amacıyla başlatılan "Maziden Atiye Ahlat" programıyla çevre illerden gelen öğrenciler, Bitlis’in Ahlat ilçesi başta olmak üzere bölgeyi geziyor. Milli Eğitim Bakanlığı; tarihi, siyasi ve kültürel açıdan önemli bir merkez olan Bitlis’in Ahlat ilçesinde başlattığı "Maziden Atiye Ahlat" adlı etkinlik programını sürdürüyor. İlki yarıyıl tatilinde başlatılan program bahar döneminde de devam ediyor. Bu kapsamda Adıyaman, Batman, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Iğdır, Kars, Muş, Şanlıurfa ve Van illerinden katılan kız ve erkek öğrencilerin ayrı ayrı olarak yürütülen programda 5-11 Mayıs tarihleri arasında birinci grup olarak 96 kız öğrenci, 12-18 Mayıs tarihleri arasında ikinci grup olarak da 84 erkek öğrenci Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırlanarak Selçuklu Meydan Mezarlığı başta olmak üzere kümbetler, tarihi mekanlar, Ahlat Müzesini ve bölgenin önemli tarihi ve doğal güzelliklerini görme imkanı buldu. Program kapsamında gerçekleştirilen tarihi ve kültürel geziler, kültür sanat etkinlikleri, konser ve şiir geceleri, kitap ve sinema tahlili, söyleşi, yarışma gibi çeşitli etkinlik içerikleri ile öğrencilerin çok yönlü gelişiminin desteklenmesi amaçlanıyor. Program kapsamında Erzurum’dan gelen BİLSEM öğrencilerinden İrfan Sefiroğlu, “Maziden Atiye Ahlat programı kapsamında buradaki birçok tarihi mekanın yanı sıra Bitlis, Muş ve benzeri yerlerdeki tarihi yerleri gördük. Bu tarihi yerleri görmek bizi etkiledi. Bu programda başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Milli Eğitim Bakanımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz” dedi. Programa Elazığ’dan katılan Efe Minibağ da, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde misafir edildiklerini belirterek, “Çeşitli seminerlerle bilgi birikimimizi geliştiriyoruz. Aynı zamanda buradaki tarihi mekanları, kümbetleri gezerek tarih bilgimizi artırıyoruz. Bizlere bu imkanları sağladıkları için başta Cumhurbaşkanımıza ve Milli Eğitim Bakanlığımıza teşekkür ederiz” dedi. Programa Iğdır’dan katılan Zeynep Büşra isimli kız öğrenci ise “Iğdır BİLSEM’den geliyorum. ‘Maziden Atiye Ahlat’ programı kapsamında bizi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırlayan Cumhurbaşkanımıza ve Milli Eğitim Bakanımıza çok teşekkür ediyorum. Kamp boyunca birçok seminer gördük ve birçok geziye katıldık. Bu geziler sayesinde hem kültürel birikimimiz arttı hem de tarihimizi öğrenme fırsatına sahip olduk. Seminerlerde de alanında uzman kişilerden bilgiler aldık ve onlardan istifade ettik” diye konuştu.
Samsun Bin rakımda yetişen çilek, pazar sorunu yaşamıyor Samsun’un Alaçam ilçesi Dürtmen Yaylası’nda bin rakımda yetişen ve özel aroması ile damaklara hitap eden çilek, pazar sorunu yaşamıyor. Proje kapsamında ilk çilek deneme dikimi İlhan Güngör’e ait Dürtmen Yaylası Vicikler Mahallesi’nde yapıldı. Çilekler bu sene bol meyve verdi. Alaçam Kaymakamı Fatih Kayabaşı, Alaçam Belediye Başkanı Ramazan Özdemir ve İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, alternatif ürün tarımının yaygınlaştırılmasına yönelik uygulamaya koyulan ’Çilek Yetiştiriciliği Projesi’ çerçevesinde destek verilen çilek bahçesinde hasat yaptı. Bin rakımlı Vicikler Mahallesi’nde hobi olarak başladıktan sonra ticari olarak çilek üretimine devam eden üretici İlhan Güngör, müşteri ve pazar sorunu yaşamıyor. Talepleri yetişmeye çalışan Güngör, çilek alanlarını her yıl geliştiriyor. "Alaçam çileğinin coğrafi işaretini alarak tüm Türkiye’ye tanıtmak istiyoruz" Kaymakam Fatih Kayabaşı, “İlçemizde çilek üretimi geçen senelerden yapılan çalışmalardan dolayı ekim alanlarımız ve üretimimiz artıyor. Alaçam’da 100 dönüme yakın bir alanda üretimimiz çiftçilerimiz tarafından yapılıyor. Aromasıyla, kıvamıyla, lezzetiyle Alaçam çileğini marka değerine getirmek için kaymakamlığımız, belediyemiz, il tarım müdürlüğümüz ve diğer kurumlarımızla beraber topyekun bir mücadele içinde çalışmalarımız devam ediyor. Uzun vadede ise Alaçam çileğinin coğrafi işaretini alarak tüm Türkiye’ye tanıtmak istiyoruz. Alaçam çileği lezzetiyle Samsun’da, tüm Türkiye’de de ön plana çıkacak" dedi. Belediye Başkanı Ramazan Özdemir, "Belediye olarak bu tarz üretim alanlarının sayısını arttırarak hedef pazar kitlesi oluşturmayı istiyoruz. Amacımız, Alaçam’da üretilen çileği tüm Türkiye’ye pazarlamak" diye konuştu. İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, “2022-2026 üretim planlamamızda özellikle Alaçam’da Dürtmen Yaylası’nda çilek üretiminin arttırılması hedefi koymuştuk. Hedef doğrultusunda 2021-2022 yılı içerisinde toplam 720 bin adet yediveren dediğimiz albion çeşitle, bunun 500 bin adeti Büyükşehir Belediyemiz, 220 bin adeti de bakanlığımız bütçesiyle aynı zamanda onların 6 buçuk ton ve 4 buçuk ton marjla beraber yaklaşık 16 çiftçimizle başlamıştık. 2023 yılı içerisinde de DOKAP’la beraber yaklaşık 15 ilçemizde üçer dekar alanda her 50 çiftçimize hem damlama sulama ile hem de manşlarıyla beraber tamamını destekledik. Yaklaşık 3 milyon TL’ye yakın bir projeydi. Onunla da ilimizde 472 dekar olan alan 2023 itibarıyla 672 dekar alana çıktı. Bin 200 tona yakın bir üretimimiz gerçekleşmekte. Burada özellikle niye Alaçam diyoruz, yaylada küçük alanlarda gece-gündüz sıcaklık farklı olması nedeniyle hem lezzette hem aromasında çok büyük fark etmekte. Alaçam çileğini lezzetiyle biliyoruz. Samsun merkezde Alaçam çileği diye satılıyor. Çiftçimizin emeğine sağlık diyorum" şeklinde konuştu. Üretici İlhan Güngör ise “Yaklaşık 6 yıldır profesyonel malt sistemiyle çilek üretimi yapıyorum. Doğanın bitki üzerinde en fazla etkisi çilekte. Diğer ürünlerde de öyle ama çilekte daha fazla. Rakımın yüksek olması, havanın, oksijen, gece gündüz sıcaklığı farklı yani sulama suyuna kadar her şeyin etkisi var. Genelde pazar sorunu yaşamıyoruz çünkü sipariş üzerine çalışıyoruz. Aroması yüksek olduğu için diğer bölgelerden vatandaş almıyor, bizim çileğin hasadını bekliyor" ifadelerini kullandı.