EĞİTİM - 25 Nisan 2017 Salı 09:18

‘Turizmin Önemi Kimin Umurunda’

A
A
A
‘Turizmin Önemi Kimin Umurunda’

Sektörleri tanımada öğrencilerine önemli fırsatlar sunan Nişantaşı Üniversitesi, TÜRSAB ile önemli bir protokole imza attı.

Türkiye Seyahat Acenteler Birliği ve Nişantaşı Üniversitesi arasında imzalanan protokol, TÜRSAB’a akademik çalışmalar ile katkı sağlarken, her alanda sektör uygulamalarına büyük hassasiyet gösteren üniversitenin öğrencilerine de turizm sektörünü yakından tanıma fırsatı sunacak.

Nişantaşı üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra HATİPOĞLU, Rektör yardımcısı Prof. Dr. Asım Saldamlı, TÜRSAB başkanı Başaran Ulusoy’un katıldığı protokol, Nişantaşı Üniversitesinde gerçekleşen ‘Turizmin önemi kimin umurunda’ başlıklı panelle taçlandırıldı.

Prof. Dr. Asım Saldamlı’nın moderatörlüğünde gerçekleşen panele Başaran Ulusoy (TÜRSAB başkanı), Timur Bayındır(TÜROB başkanı) konuşmacı olarak katıldı. 

“Türkiye’de nitelikli insana olan ihtiyaç gün geçtikçe artıyor”

Turizm işletmelerinde çalışacak nitelikli kadroyu yetiştirmek için bu anlaşmanın karşılıklı fayda sağlayacağına inandığını ifade eden Asım Saldamlı; “Nişantaşı Üniversitesi günümüzde en önemli sektörlerden biri olan turizmin temel taşı olan insan kalitesi, nitelikli insan, deneyimli insan yetiştirilmesi için önemli bir okuldur. Şuanda Türkiye’de nitelikli insana olan ihtiyaç gün geçtikçe artıyor. TÜRSAB da Türkiye’nin Seyahat Acenteleri Birliği olarak bu alanda en yoğun iş yapan kurumlarından birisidir. Bu nedenle Nişantaşı Üniversitesi hem TÜRSAB’a üye işletmelerde hem de genel olarak Türkiye’deki turizm işletmelerinde çalışacak kadroyu yetiştirecek bir birim. Bu önemli konuda sektör temsilcileri ile üniversite olarak bir araya gelip nitelikli insan yetiştirmek için bir protokol imzaladık. Umarım bu protokol uzun yıllar sürer ve nitelikli insan yetiştirme azmimiz artarak devam eder.” Dedi.

“Biz sadece teorik eğitim imkanı değil, öğrencilerimizi sahaya eğitim imkanı sunuyoruz”

Nişantaşı Üniversitesi olarak sektör deneyimi kazandırma konusunda diğer üniversitelerden farklı olduklarını vurgulayan Asım Saldamlı; “Öğrencilerimiz öğrenim programlarının 8. yarıyıllarını sahada çalışarak geçirmekte ve iş başında uygulama yaparak mesleki bilgi ve becerilerini geliştirmektedir. Böylece öğrencilerimiz sadece teorik bilgi ile değil sahada pratik yaparak deneyim kazanmakta ve adeta daha mezun olmadan çalışma hayatına hazır hale gelme şansına sahip olmaktadırlar. Okulda ders performanslarını hocaları değerlendirirken sahadaki iş performanslarını çalıştıkları birimin amiri değerlendirmektedir. Bu protokolle, TÜRSAB ve Nişantaşı Üniversitesi eğitim ve uygulamayı bir araya getiren bir anlaşma yapmış oldu şu anda. Dolayısıyla, iş başı eğitimlerini TÜRSAB üyeleri bünyesinde başarı ile tamamlayan öğrencilerin daha mezun olmadan iş teklifi alma imkanı ve avantajları artacağını söyleyebilirim. Ayrıca, Biz Nişantaşı Üniversitesi olarak sadece turizmde değil, diğer bölüm öğrencilerimiz için de reel sektörle işbirliği kurarak sektör temsilcileriyle bu tür ortaklıkları sürdürmeye devam edeceğiz.” İfadelerini kullandı.

“Türkiye’nin uluslararası pazarda rekabet avantajına sahip olduğu tek sektör hala turizm sektörüdür”

‘Turizmin önemi kimin umurunda’ başlıklı panelin açılış konuşmasında, turizm sektörünün ülke ekonomisi için büyük önem taşıdığını dile getiren Asım Saldamlı; “Dünyada hızla gelişmekte olan turizm sektörü, son 30 yılda, gösterdiği hamlelerle Türkiye’de de önemli sektörlerin başında gelmektedir. Turizm amaçlı faaliyetler, dolaylı ve doğrudan olmak üzere yaklaşık 40 sektörü etkilemektedir. Diğer bir ifadeyle turizm Türkiye ekonomisinin ve dolayısıyla kalkınmasının omurgası, daha açık bir ifadeyle lokomotifi olma özelliğini kazanmıştır.

Fakat özellikle 2016 yılında Rus uçağının düşürülmesi, terör olayları, canlı bomba eylemleri gibi Türkiye’de ve dünyada yaşanan olumsuzluklar genel olarak turizm sektörünü olumsuz yönde etkilemiştir. Buna bağlı olarak turizm gelirlerinin Türkiye’nin ödemeler dengesindeki payı, dolayısıyla kalkınmasındaki payı da düşmüştür. Ancak, bu durum turizmin önemini azaltmamıştır. Zira Türkiye’nin uluslararası pazarda rekabet avantajına sahip olduğu tek sektör hala turizm sektörüdür. Özellikle sahip olduğu genç nüfusu, zengin doğal ve kültürel kaynakları, turizm işletmeciliği alanında sahip olduğu birikim ve deneyimlerinin doğru ve yerinde kullanılması halinde yukarıdaki olumsuzluklar çok kısa sürede giderilebilecek ve Türkiye turizmi eski güzel günlerine tekrar kavuşabilecektir.

Ancak, tüm bunlar kendiliğinden olmayacağı gibi yaşanan tabloyu doğru değerlendirmeden alınacak önlem ve eylemler de durumu düzeltmeye yeterli olmayacaktır. Tüm yaşananlar bireysel, kurumsal ve toplumsal bakış açısıyla psikolojik, ekonomik, sosyolojik ve siyasal değerlendirmelere ihtiyaç göstermektedir. Dolayısıyla turizm sektöründeki tüm aktörlerin ve uzmanların görüş, öneri ve eylemleri önem arz etmektedir.
Böylesi önemli bir sektöre gereken hassasiyetle yaklaşılması kuşkusuz sayısız yarar sağlayacaktır. Öncelikle toplumda turizm bilincinin geliştirilmesi ve binlerce işletmede milyonlarca insanın istihdam edildiği, nitelikli ve verimli iş gücünün yetiştirilmesi çok önemli ve acil bir şekilde el atılması gereken bir konudur. Zira hizmetin temel kıstasları olan profesyonellik, beceri, verimlilik ve nezaket özellikleri tesadüfen kazanılmaz. Bütün bu özellikler, insanlara yapılan eğitim yatırımlarının bir sonucudur.

İşte bu bilinç ve düşünceden hareketle Nişantaşı Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen bu panel TÜRSAB başkanı Başaran Ulusoy ve TÜROB başkanı Timur Bayındır gibi önemli sektör temsilcilerinin de katılımlarıyla Türkiye turizminin geleceğine yönelik önemli mesajlar içereceğini düşünüyorum.” Şeklinde konuştu.

“Eğitim çalışmaları Türk Turizmi’ne katkı sağlayacak”

Bu İş birliğinin turizm sektörü için önemli olduğunu dile getiren Başaran Ulusoy, sektörde bilimsel çalışmalara ve yenilikçi anlayışa vurgu yaparak; “Türkiye’de turizm sektörü ihracatımızın \%21’ini oluşturuyor. Bütçe açığının da \%40’ını kapatan başarılı bir sektörüz. Dokunma dediğimiz sosyal ilişkilerin geliştiği, karşılıklı yüz yüze görüşmelerin olduğu, ülkeler arasındaki dayanışmaya, ülkeler arasındaki dayanışmaya ve barışa hizmet eden bir sektörüz. Bilimsel çalışmaların yapıldığı, güzel bir üniversiteyle bir iş birliği protokolü yaptık. Stajdan eğitime varıncaya kadar çalışmaları beraber yürüteceğiz. Üniversitelerin çoğunda turizm kolları var ama bir şehir üniversitesi olan Nişantaşı üniversitesinde şehirle bütünleşen bir eğitim çalışması var. Bu bakımdan biz Nişantaşı Üniversitesi ile hem bu çalışmaları takip edeceğiz hem de bu gelişmesini sağlayacağız. İnanıyorum ki bu eğitim çalışmaları Türk Turizmine katkı sağlayacak. Eğitilmiş eleman açığını kapatan bir sektör olarak mutlu olmamıza rağmen gelişen teknolojiler her gün bir yenilik getiriyor, hem gün bir adaptasyon gerektiriyor biz de bunlara ayak uydurmaya çalışıyoruz ve gençlerimize, çalışanlarımıza bu eğitim çalışmalarında hem faydalı olmak istiyoruz hem de sürdürmek istiyoruz. Sürdürülebilir bir ekonomi için teknolojiyi takip etmek lazım. Alın teri gitmiş, akıl teri denen bilgisayar teknolojileri gelmiş bunlara ayak uydurmaya çalışıyoruz.” Şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.