EĞİTİM - 06 Ağustos 2022 Cumartesi 23:24

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan: 'Öğretmenlerin kariyer planlaması sınav ile olmaz'

A
A
A
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan: 'Öğretmenlerin kariyer planlaması sınav ile olmaz'

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, “Her zaman şunu söyledik, öğretmenlerin kariyer planlaması sınav ile olmaz. Çünkü sınav sadece bilgiyi ölçer oysa ki öğretmenlik sadece bilme mesleği değil, bildiğini öğrenciye aktarmaktır. Tek ölçüt deneyim ve tecrübe olmalıdır” dedi.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, katıldığı bir canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Türk Eğitim-Sen olarak öğretmenlerin arasındaki farklılıkları doğru bulmadıklarını belirten Geylan, “Uzman öğretmenlik konusu ilk olarak 2005 yılında gündeme geldiğinde biz yine aynı tavrı sürdürerek sınava karşı olduğumuzu söylemiştik. Her zaman şunu söyledik, öğretmenlerin kariyer planlaması sınav ile olmaz. Çünkü sınav sadece bilgiyi ölçer. Oysaki öğretmenlik sadece bilme mesleği değil, bildiğini öğrenciye aktarmaktır. Tek ölçüt deneyim ve tecrübe olmalıdır. Dolayısıyla sadece hizmet yılı esas alınarak, başka bir şarta bağlı kalmaksızın 10 yılını dolduran her öğretmen, doğrudan uzman öğretmen, 20 yılını dolduran her öğretmen ise başöğretmen olarak kabul edilmeliydi. Doğrusu budur” dedi.

Genel Başkan Geylan, şöyle devam etti:

“Sınav şartı getirilmesi öğretmenimizi kamuoyu önünde tartışır hale getirecektir. Şöyle ki, sınava girmiş bir öğretmen eğer 70 puan altında almış ise ‘kötü’ öğretmen mi olacak? Maalesef sahada algı böyle olacaktır. Şu an öğretmenler odasında zaten ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen, kadrolu öğretmen var. Üstelik bu ayrım yetmezmiş gibi bir de başöğretmen, uzman öğretmen olacak. Veliler uzman öğretmen arama derdine düşecektir. Bu nedenle MEB, kendi eliyle öğretmeni velinin ve öğrencinin önüne atacak, zaten yıpratılan mesleki saygınlığı daha da tahrip edecek ve yeni tartışmalara neden olacaktır. Bu nedenler çok geç olmadan Milli Eğitim Bakanlığı ve yasa koyucular bu konuda gerekli düzeltmeyi yapmalı ve öğretmenlerimizi gereksiz bir tartışmanın içine boğmamalıdır".

Huzeyfe Tarık Yaman

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.