GÜNDEM - 12 Kasım 2019 Salı 10:44

Türk inşaatçılar Arap iş adamlarıyla buluşacak

A
A
A
Türk inşaatçılar Arap iş adamlarıyla buluşacak

Türk Arap Ülkeleri İşbirliği Derneği (TÜRAP) ve TurabExpo, bu yıl üçüncüsünü düzenleyeceği “Gayrimenkul Proje Geliştirme ve Finansman Fuarı”nda, bin 500 Arap yatırımcıyı Türkiye’deki gayrimenkul firmalarıyla buluşturacak.

TurabExpo 6’ncı Türk-Arap Yapı İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri ile 3’üncü Türk-Arap Gayrimenkul Proje Yatırım ve Finansman Fuarı, 20-22 Kasım tarihleri arasında Pullman İstanbul Airport & Convention Center’da gerçekleşecek. Sadece kayıtlı katılımcıların yer alabileceği fuarda, Türkiye’deki konut üreticileri Arap yatırımcılarla yüz yüze yatırım fırsatlarını değerlendirme imkanı bulacak. Türk Arap Ülkeleri İşbirliği Derneği, 19 Arap ülkesinde kurduğu organizasyon aracılığı ile fuara katılan firmaların konutlarının Arap ülkelerinde satışına da aracılık edecek.

Türk inşaatçılar Arap iş adamlarıyla buluşacak

TÜRAP Genel Başkanı Sabuhi Attar, eş zamanlı yapılacak Yapı İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri ile Gayrimenkul Proje Yatırım ve Finansman Fuarı’nın, Türkiye’deki konut projelerinin Arap dünyasında tanıtılması, pazarlanması ve satışında büyük rol oynayacağını kaydetti.

1500 Arap yatırımcı katılacak

12 yıldan bu yana Türk-Arap ülkeleri arasındaki işbirliğini geliştirmeye yönelik çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Attar, “Bu zirvemize ciddi bir katılım var. Yaklaşık bin 500 Arap ve Türkiye’den bin katılımcı olacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Arap ülkelerindeki bakanlıklar, ticari heyetler, Ankara’daki Arap elçiler ve konsoloslar katılım sağlayacak. Bu da zirveye çok renk katıyor. Her türlü şirketlerimize soru-cevap buluyor ve bu katılımlarla onlara yardımcı olabilme imkanı sağlanıyor. İnşallah burada herkes büyük bir zirve çalışması yakalamış olur. Bu zirve ülkemize ve Arap ülkelerine çok fayda sağlayacak. Biz onlara en iyi teknolojiyi sağlayarak en iyi hizmeti götüreceğiz” dedi.

Hedef Türk ve Arap ülkelerinin ekonomik işbirliği

Attar, “TurabExpo kuruluşumuz 12 yıl boyunca sürekli Türk-Arap zirvelerini ciddi bir şekilde Türkiye’de yaygın hale getirmeye çalıştırıyoruz. 19 Kasım’da büyük bir çalışmamız var. 6’ncı Yapı İnşaat Malzeme Fuarı’nı yapıyoruz. Hem de 3’üncü Gayrimenkul Fuarımızı yapıyoruz. Orada ciddi bir toplum olacaktır. Fuara, 200’ün üzerinde Türk firması katılacak. 1500 Arap yatırımcı yer alacak. Güzel çalışmalar olacak. Çünkü Türkiye’de ve Arap ülkelerinde her zaman işbirliği ihtiyacı var. Çalışma sadece fuar olarak değil. Biz organizasyonumuza destekli çalışmalar yapıyoruz. Hem zirvemizde yaklaşık 40 avukatımızla hukuk çalışmamız var tüm Arap ülkelerinde. Bu ticarete, yatırımcıya kolaylık sağlıyor. Şuan da gayrimenkul üzerine çok ciddi bir grup kurduk. Hem istişare, hem hizmet hem de Arap ülkelerine direkt satış amacıyla temsilcilerimiz bu vazifeyi aldı. Bu fuara yaklaşık 50 temsilcimiz katılacak. Bu hizmet hem Türkiye’ye, hem de Arap ülkelerine faydalı kazanç getirecektir. Hedefimiz, Türkiye’ye ve Arap ülkelerine iyi bir ekonomi ve işbirliği sağlanmasıdır” diye konuştu.

Tüm yıl sanal fuar

“Fuar, istihdam ve ekonomi açısından çok faydalı olacak” diyen Attar, sözlerine şöyle devam etti:
“Biz ne kadar markalarımızı ve ürünlerimizi Arap ülkelerine tanıtırsak, imalat açısından da artış sağlayacaktır ve ciddi ihracat rakamları yakalanacaktır. Bu da imalatı arttıracak. Bizim bu yüzden Türkiye’deki markamızı daha güçlü bir marka haline getirmemiz lazım. Amacımız Türkiye’nin ihracat hacminin ve yatırımlarının gelişmesine yönelik. İktisadi işbirliklerinin bu bölgelere refah getirmesi konusunda çalışıyoruz. Umarız daha büyük birlik ve ticaret yaparak bölgeye refah getiririz, fuardan ciddi satış hacmi bekliyoruz. Sadece bu iki gün sürecek fuar çalışmaları değil, mevcut firmalarımızın bütün yıl satış destekçisi olarak devam edeceğiz. Sanal fuarımızla birlikte, tüm firmalarımızın Arap müşteri potansiyelini artırmayı hedefliyoruz. Yapmış olduğumuz aplikasyon sayesinde Arap yatırımcılar ve gayrimenkul alıcıları Türk firmaların proje ve gayrimenkullerine TÜRAP aracılığıyla daha güvenilir ve doğru bir şekilde ulaşacaktır. Yabancıya satışın artırılması için en önemli faktör, markalaşma, uluslararası bir marka olabilmek ve marka bilinirliğini artırmak. Kimi Türk konut üreticilerinin Arap ülkelerinde merdiven altı, sokak emlakçıları üzerinden yürüttükleri satış pazarlama faaliyetleri, dolandırıcılığa kadar uzanan kimi sorunları beraberinde getirdi ve güven sarsıcı oldu. Bu konuda Türk Arap Ülkeleri İşbirliği Derneği olarak oluşturduğumuz TA Grubu aracılığı ile Türk firmalarıyla bu güveni yeniden inşa edebiliriz. Bu potansiyeli, Arap yatırımcılara ucuz ve kaliteli konut alternatifi sunan, İspanya, İtalya, ABD, İngiltere gibi ülkelere bırakmamalıyız.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Hürmetçi Sazlığı, Türkiye’nin gözde turizm mekanı olacak Kayseri’nin güney batısında bulunan ulusal öneme sahip sulak alan, sazlıklar ve ıslak çayırlar gibi zengin ekosistemleri barındıran Hürmetçi Sazlığı’nın turizme kazandırılması için çalıştay düzenlendi. Orta Anadolu (ORAN) Kalkınma Ajansı tarafından 2023 Yılı Kırsal Kalkınma ve Turizm Teknik Destek Programı kapsamında başlatılan ve Hacılar Kaymakamlığı tarafından yürütülen proje, Kapadokya Üniversitesi’nin de eylem planı ile danışmanlık desteği verdiği "Hürmetçi Sazlığını Turizme Kazandırma Eylem Planı" projesi çalıştay toplantısı gerçekleştirildi. Hacılar Kaymakamı Burak Dertlioğlu’nun başkanlığını yaptığı toplantıya, Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, Orta Anadolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri İbrahim Ethem Şahin, Kapadokya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bilgehan Gülcan ile çeşitli kurum ve kuruluşlardan yetkililer katıldı. Toplantıda konuşan Kapadokya Üniversitesi Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Bilgehan Gülcan, “Türkiye turizmde başarılı bir performans sergiliyor. 2022 yılında turizmde dünya üçüncüsü olduk. 2024 yılında 60 milyar dolar ve 60 milyon turist hedefimiz var. 2028 yılı hedefimiz ise 100 milyar dolarlık turizm geliri elde etmektir. Bu kapsamda ulusal vizyonumuzu Hürmetçi Sazlığı’na da yansıtmayı hedefliyoruz. Hürmetçi Sazlığı’nı turizme açmak adına 81 vilayette 81 destinasyon yapma projesinde Kayseri’de Hürmetçi Sazlığı’nı da önemli bir başlık yapmak için çalışma yürütüyoruz” dedi.
Mersin Mersin’de çamkese böceğine karşı biyolojik mücadeleye başlandı Mersin’de orman varlıklarına zarar veren çamkese böceği ile biyolojik mücadele çalışmalarına başlandığı bildirildi. Mersin Orman Bölge Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, ormanlara zarar veren çamkese böceği ile başlatılan biyolojik mücadele çalışmaları devam ediyor. Mücadelede özellikle çevre dostu, çevreye zarar vermeyen, ekolojik dengeyi bozmayan mücadele yöntemleri tercih ediliyor. Bu kapsama, 2011 yılından itibaren Mersin Orman Bölge Müdürlüğü’nde kimyasal mücadele yapılmıyor. Zararlı bir böcek olan çamkese böcekleri, çam ağaçlarının ibrelerini yiyerek zarar verirken, artım kayıplarına neden oluyor. Çamkese böceğine karşı iki farklı biyolojik mücadele yöntemi uygulanıyor. İlki orman işletme müdürlüklerinde çamkese böceği paraziti ’phryx caudata’yı tekrar ormanlara kavuşturmak için yapılan tel kafes yöntemi, diğeri ise yırtıcı böcek ’calasoma sycophanta’ larvası salımı. Bu çerçevede, araziden toplanan yaklaşık 2 bin 700 çamkese böceği yırtıcısı ’calosoma sycophanta’ ergini, Davultepe üretim laboratuvarına getirilerek mart ayı başı itibariyle üretime başlandı. Orman Zararlılarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü kontrolünde Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Davultepe İşletme Şefliğince 27 bin olarak planlanan ’calosoma’ ergin larvaları, çamkese böceği zararı görülen bölgenin ormanlık alanlarına salınımı, nisan ayı itibariyle başladı. Yine bu yıl 9 orman işletme müdürlüğü görev alanında bulunan ormanlarda zarar yapan çamkese böceğine karşı salınım yapılmasına başlandı. Bugüne kadar Anamur, Bozyazı, Erdemli, Gülnar, Mut ve Silifke orman işletme müdürlüklerinde, bin hektarlık alana 24 bin böcek salınırken, ilerleyen süreçte Çamlıyayla, Mersin ve Tarsus Orman işletme müdürlüklerine de salımlar gerçekleştirilerek, sene sonuna kadar bin 600 hektarlık alana salınmış olacak.
Konya KSO’nun 50. yılında, Konya sanayisinin geleceği konuşuldu Konya Sanayi Odası’nın (KSO) Nisan ayı meclis toplantısında, odanın kuruluşunun 50. yılı kutlandı. Meclis toplantısında konuşan KSO Başkanı Mustafa Büyükeğen, Konya olarak gelecek dönemde Marmara Bölgesi’ndeki yüksek katma değer içeren stratejik yatırımlara talip olduklarını vurgularken, meclis toplantısına konuk olan TEPAV Direktörü Prof. Dr. Güven Sak da, “Konya, İstanbul’dan kayacak yatırımlar için ideal bir aday” dedi. 25 Nisan 1974 yılında kurulan Konya Sanayi Odası’nın Nisan Ayı Meclis Toplantısı, odanın kuruluşunun 50. yılına özel olarak gerçekleştirildi. Toplantıda, Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen, Meclis Başkanı Memiş Kütükcü, meclis ve meslek komitesi üyelerinin katılımı ile 50. yıl pastası kesildi. Meclis toplantısında konuşan Konya Sanayi Odası Bakanı Mustafa Büyükeğen, 50 yıl önce, 8 meslek komitesi ve 165 sanayici ile kurulan KSO’nun, bugün 24 meslek komitesinde 2 bin 345 üye sayısına ulaştığını vurguladı. Konya Sanayi Odası’nın sanayicilere kurumsal hizmet üretme kapasitesinin ve üye yapısının her geçen gün gelişmeye devam ettiğini belirten Büyükeğen, “Sektörlerimiz ile ilgili yaptığımız çalışmalar, bölgemizin AR-GE inovasyon kapasitesini artırmaya odaklanan Innopark Teknoloji Geliştirme Bölgemiz, Enerji Verimliliği Etüt Merkezimiz, Ahitürk Mesleki Yeterlilik Belgelendirme Merkezimiz, kümelenme faaliyetlerimiz ve diğer projelerimiz ile şehrimizin ve ülkemizin kalkınmasına destek veriyoruz. Bu çalışmalarımızın hepsi birbirinden kıymetli. Bu projelere emek veren tüm sanayicilerimize teşekkür ediyorum. İnşallah 50. yılımızı tüm üyelerimizin katılımı ile düzenleyeceğimiz bir Konya Sanayi Gecesi ile de kutlayacağız” şeklinde konuştu. Başkan Büyükeğen, Konya Sanayi Odası’nın kuruluşundan bu yana hizmet eden meslek komitesi ve meclis üyelerine, meclis başkanlarına, yönetim kurulu başkanlarına, üyelerine ve profesyonel çalışanlara teşekkür ederken, ahirete irtihal edenlere de Allah’tan rahmet diledi. Konya, Marmara Bölgesi’ndeki yüksek katma değerli yatırımlara talip Konuşmasında, Konya’nın yeni dönemde Marmara bölgesindeki yüksek katma değer içeren stratejik yatırımlara talip olduğunu vurgulayan Başkan Büyükeğen, şöyle devam etti: “Ülkemizde olası İstanbul merkezli Marmara Depremi, büyük can kayıplarına sebep olacağı gibi, ülkemizin ekonomi güvenliğini de tehdit edecek bir boyuta ulaşma potansiyeline sahip. Biz Konya Sanayi Odası olarak her zaman, bu riskin dağıtılması gerektiğini savunarak, Konya’nın Marmara Bölgesi’ne alternatif bir sanayi şehri olduğunu ifade ettik ve büyük ölçekli, özellikle de yüksek katma değer içeren stratejik yatırımlara talip olduk. TEPAV ile yaptığımız ‘Konya İçin Yeni Bir Kalkınma Stratejisi’ başlıklı çalışmamız, bu iddiamıza ışık tutacak. Bu çalışma sadece avantajlarımızı ve güçlü kaslarımızı değil, aynı zamanda geliştirmemiz gereken alanları da içeriyor.” Konya, İstanbul’dan kayacak yatırımlar için ideal bir aday Meclis toplantısına konuk olan Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Direktörü Prof. Dr. Güven Sak da, “21 Yüzyılda Türkiye ve Konya’nın Fırsatları” başlıklı bir sunum yaparak, önümüzdeki dönemin fırsatlarını değerlendirdi. Orta ve yüksek beceri gerektiren sektörlerin Konya’nın ihracatındaki payının Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunun altını çizen Sak, Konya’nın İstanbul’dan kayacak yatırımlar için ideal bir aday olduğunu ifade etti. Sak, “Konya, 219 rekabetçi sektörle Türkiye’nin en fazla rekabetçi sektöre sahip 8. ili. 83 rekabetçi imalat sektörüyle de Türkiye’de 6. sırada. Bölge son 30 yıldır önemli gelişme kaydetti. Ayrıca Konya, katma değeri yüksek bir ihracat sepetine sahip. Makine sektörü ve motorlu kara taşıtı ihracatı Konya’nın toplam ihracatının neredeyse yarısını oluşturuyor. Dolayısıyla Konya ve Konya-Ankara bölgesi İstanbul’dan kayacak yatırımlar için ideal adaylar” dedi. Sunumunda yeni dönemde Konya’nın ve Orta Anadolu Bölgesi’nin yeni sanayi bölgesi olma kabiliyeti olduğunu vurgulayan Sak, şunları ifade etti: “İstanbul’daki şirketler yer arayış sürecine girdi. Konya ile birlikte Ankara’ya bakınca, İstanbul’la benzerlikler dikkat çekiyor. Konya’nın katma değeri yüksek ihracat sepetine sahip olması, Konya’nın avantajını gösteriyor.” Sunumunda yeşil dönüşüm sürecine de değinen Sak, Türkiye’nin sürecin dışında kalma şansı olmadığını sözlerine ekledi.