KÜLTÜR SANAT - 02 Mart 2018 Cuma 10:51

Türk müziği tarihini gençlere tanıtan proje

A
A
A
Türk müziği tarihini gençlere tanıtan proje

Türk sanat müziği sanatçısı ve akademisyen Aylin Şengün Taşçı, Türk sanat müziğini yeni nesil gençlere tanıtmak ve sevdirmek adına Türk müziğimizin geçmişini kronolojik bir şekilde ve canlı performans eşliğinde gençlere aktarıyor.

Aylin Şengün Taşçı, İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu’nda çalışan 11 ekip arkadaşıyla birlikte yürütmüş oldukları projede, Nişantaşı Üniversitesi’nin davetlisi olarak gençlere Türk müziği hakkında seminer verdi. Canlı performanslarla desteklenen seminerde gençler, Türk müziğinin 1300 yıllık geçmişini öğrenirken bir yandan da Türk müziğinin önemli eserlerini dinleme fırsatı buldular. Tamamen gönüllülük esasına dayanan bu projeyle birlikte yaklaşık olarak 4 bin gence ulaştıklarını kaydeden Aylin Şengün Taşçı, hiçbir maddi beklentilerinin olmadığını ve amaçlarının yalnızca; Türk müziği kültürünü gençlere aktarmak olduğunu söyledi.

“Tarihsel süreç içerisinde Türk müziğini gençlere anlatıyoruz” 

Türk müziğinin gençlere yalnızca konserlerle tanıtılamayacağı fikrinden yola çıkarak bu projeyi geliştirdiklerini ifade eden Aylin Şengün Taşçı, “İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu’nda çalışan arkadaşlarımızla birlikte bu yıl bir proje geliştirdim. Türk müziğini hiç bilmeyen genç nesil adına konserlerin çok da yeterli olmadığı fikriyle bunu bir seminer şekline dönüştürdüm. Türk müziğinin ilk doğduğu dönemden günümüze kadar geçirdiği aşamaları, sahip olduğu formları, ninnilerimizi mehter müziğimizi, ezanlarımızı ve marşlarımızı hem tarihsel süreç içerisinde anlatıp hem de onları arkadaşlarımızın icrasıyla sergileyerek gençlere Türk müziğinin nasıl bir kültür olduğunu aktarmaya niyetlendim. Bu amaçla bugüne kadar birçok lise ve üniversitede binlerce gence ulaştık. Bugün de Nişantaşı Üniversitesindeyiz. Bu çalışmalarımızı elimizden geldiğince, zamanımız ve enerjimiz yettiğince sürdürmeye çalışacağız” dedi.

“1300 yıllık geçmişe sahip zengin bir alt yapısı var”

Türk müziğinin çok geniş bir kültür olduğunu ve böylesi zengin bir alt yapıya sahip olan müziğimizin gençlere mutlaka doğru bir şekilde tanıtılmasını gerektiğini de söyleyen Taşçı, “Türk müziğinin 1300’lü yıllara dayanan çok eski bir geçmişi var. Her dönemde farklı şekillere bürünüp çok farklı zamanlarda çok farklı insanlar tarafından icra edilmiştir. Günümüzde ise yine farklı bir formda varlığını sürdürüyor. Alt yapısı çok zengin olan bir müziğin artık dinlenmiyor olması fikrine katılmıyorum. Böylesine alt yapısı zengin bir ürünün mutlaka alıcı olur. Konserlerimizde ve bu işin eğitimini alan gençlerden de biliyoruz ki Türk müziği gerçekten güzel bir şekilde yaşamaya devam ediyor. Dolayısıyla bizler bu proje kapsamında bu kitleyi daha da arttırmayı amaçlıyoruz.

 

Türk müziği tarihini gençlere tanıtan proje

 

“Üç aylık projede, 4 bin öğrenciye ulaştık”

Üç aylık bir çalışma olmasına rağmen çok güzel dönüşler aldıklarını da ifade eden Taşçı, “Üç aylık bu süreç içerisinde yaklaşık dört bin öğrenciye ulaştık. Bu bizim için çok güzel bir başarıdır. Ayrıca üniversitelerin yanı sıra sivil toplum örgütlerinden de davetler alıyoruz. Bu işle ilgilenen ve merak eden insanlar, bu seminerleri izledikten sonra bizleri değişik yerlere davet ettiler. İstanbul dışına da çıkmaya başlıyoruz. Bu seminerlerin sonunda öğrenci arkadaşlarımız yanımıza gelip ‘Bir enstrüman çalmanın yöntemi nedir?’ , ‘Sesimizi nasıl kullanabiliriz?’ gibi sorularla bu işin daha da yakınında olmak istediklerini ifade ediyorlar. Ben ve 11 arkadaşım bu işi tamamen gönüllülük esasına dayalı yapıyoruz. Hiçbir maddi beklentimiz ve endişemiz yok. Amacımız sadece gençlere bu kültürü aktarmaya çalışmaktır” diyerek sözlerini sonlandırdı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.