GENEL - 19 Mayıs 2009 Salı 12:39

"Türkçe yetmedi mi?" sorusuna ilginç cevaplar

A
A
A
"Türkçe yetmedi mi?" sorusuna ilginç cevaplar

Toplum Gönüllüleri Gaziantep Üniversitesi yapılanması tarafından gerçekleştirilen "Türkçe yetmedi mi?" konulu anket çalışmasından ilginç sonuçlar ortaya çıktı.

ORHAN ÇİÇEK -GAZİANTEP 

Türkçe'nin yozlaşmasındaki etmenlerin neler olduğunu sorgulamak amacıyla yapılan anket çalışması 500 üniversite öğrencisiyle yapıldı. Toplam 16 sorunun sorulduğu ankette, üniversite öğrencilerinin yüzde 50'ye yakını Türkçe'nin yozlaşması konusunda aşırı hassas olmamakla birlikte duyarlı davrandıklarını belirtti. "Türkçe'yi doğru ve etkili kullandığını düşünüyor musunuz?" sorusuna üniversite öğrencilerinin yüzde 26'sı evet, yüzde 20'si hayır, yüzde 23'ü galiba ve yüzde 31'i ise biraz cevabını verdi.

Türkçe'si varken yabancı kelime kullanılmasını ise öğrenciler; yüzde 51 özentiden, yüzde 23 çağdaş ve yenilikçi bir hava verdiği için kullandıklarını söylediler. 

Türk Dil Kurumu ve devletin ilgili kuruluşlarının Türkçe'ye yabancı kelimelerin girmesini önlemede ve Türkçe'nin daha etkili kullanılmasını sağlamada gerekli özeni göstermediğine inandıklarını kaydeden öğrenciler, "Yabancı dilde yapılan eğitimin Türkçe'nin yozlaşmasında etkili olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna ise yüzde 31'i evet, yüzde 39'u hayır, yüzde 27'si ise kısmen cevabını verdi. "Filmlerde, dizilerde oyuncuların televizyon programlarında ve haberlerde sunucuların Türkçe'yi doğru kullandıklarını düşünüyor musunuz?" sorusuna ise öğrencilerin yüzde 47'si hayır, yüzde 43 kısmen cevabını verdi. Öğrencilerin yüzde 54'ü de basın ve medyanın Türkçe'nin yozlaşmasına sebep olduğu yönünde görüş belirtti. 

Internet üzerindeki (skype, mirc, msn) gibi sohbet programlarının Türkçe'nin yozlaşmasındaki rolü hakkında da görüş belirten öğrencilerin yüzde 72'si "Katılıyorum" cevabını verirken, sadece yüzde 8'i "Katılmıyorum" yanıtını verdi. "Kitaplarında Türkçe kelimeler kullanmaya özen gösterdiğini düşündüğünüz ve Türkçe'yi çok iyi kullanıyor diyebileceğiniz yazar ya da yazarlar var mı?" sorusuna ise öğrencilerin yüzde 30'u Yaşar Kemal, Yüzde 29'u Oktay Sinanoğlu, yüzde 17'si Ayşe Kulin, yüzde 15'i Reşat Nuri Güntekin ve yüzde 9'u Turgut Özakman, dedi. 

"Kitaplarında Türkçe kelimeler kullanmaya dikkat etmiyor, Türkçe'yi yozlaştırıyor diyebileceğiniz bir yazar ya da yazarlar var mı?" sorusuna ise öğrencilerin yüzde 63'ü Orhan Pamuk cevabını verirken, Orhan Pamuk'u yüzde 12 ile Gülse Birsel, yüzde 10 ile Elif Şafak, yüzde 8 ile Ahmet Altan ve yüzde 7 ile Ziya Gökalp izledi. 

Anket sonunda sorulan, "Sizce Türkçe konuşmak ve dile yabancı kelimelerin girmesini önlemek önemli mi, neden?" sorusuna ise öğrencilerin yüzde 99'u "Evet" cevabını verdi. "Genelde kendi benliğimizi kaybetmemek, anadilimiz Türkçe olduğu ve sahip çıkmamız gerektiği, gelecek nesillere sağlıklı aktarım gerektiği, dilimizin, kültürümüzün bir parçası olduğu ve dilin bağımsızlığının ülkenin bağımsızlığıyla bağlantılı olduğunu düşündükleri gerekçesiyle" evet cevabını verdikleri kaydedildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman İsias Otel Davası’nda yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi İsias Otel davasının 2. duruşmasın yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi. Duruşma sırasında KKTC Başbakanı Ünal Üstel ile sanık avukatı arasında tartışma yaşanırken Üstel, bazı iddialarda bulunan sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ diyerek tepki gösterdi. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, saat 10.00’da başlayan ve saat 18.15’de sona eren duruşmada mahkeme heyetinin ara kararıyla, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tutuksuz sanıklar Efe B., Halil B., Hasan A., Mehmet G., Şule Ö. ve Ulviye B.’nin adli kontrollerin devam etmesine karar verildi. Mahkeme ayrıca, dosyayı yeniden bilir kişi heyetine tebliği edildi. Davanın bundan sonraki duruşmasının 12 Haziran 2024 tarihinde saat 09.00’da görülmesine karar verildi. KKTC Başbakanı Ünal Üstel, sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ tepkisi 6 Şubat depreminde yıkılan ve 72 kişiye mezar olan İsias Otel davasıyla ilgili duruşmada, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Sanık Avukatı Fuat Göktaş arasında gerginlik yaşandı. Sanık avukatları savunmasında, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi raporlarına itiraz ederek, usule uygun alınmadığı ve laboratuvarlarda testin düzgün yapılmadığını söyledi. Otel sahibi tutuklu sanık Ahmet Bozkurt’un Avukat Fuat Göktaş, Gazi Üniversitesi’ne gönderilen numunelerin gitmesinden iki gün sonra KKTC’de bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi’yle Gazi Üniversitesi’nin ‘kardeş üniversite’ olduğunu yönünde haberler çıktığını belirtti. Göktaş, bunun yanında Gazi Üniversitesi heyetinin Kıbrıs başbakanıyla görüştüğü yönünde haberlerin servis edildiğini ancak bu görüşmelerin rutin olabileceğini düşündüklerini söyledi. Bunun üzerine salonda bulunan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, ziyareti yalanlayarak avukata hitaben, ‘Yalan söylüyorsun, sözlerini geri al’ dedi. Başbakanın bu sözleri üzerine, avukat KKTC’de medyaya yansıyan ziyaret haberini gösterdi. Sanık Avukatı Fuat Göktaş son olarak, çıkan bu haberleri kendisine gösteren müvekkil yakınlarına, ‘Bu ziyaretlerle ilgili olumsuzluk düşünmeyin, bu rutin bir ziyaret olabilir. Bu tür haberlere itibar etmeyin’ dediğini söyledi. Mahkeme Başkanı, salonda yaşanan sözlü sataşma nedeniyle tarafları sakin olmaya davet ederek, mahkemenin düzenini bozdurmayacağını vurguladı. Mahkemede tutuklu sanık Ahmet Bozkurt savunmasında, “Otelimin statiği 14 kata göre yapılmıştır. Otelim 9 kat olarak yapılmıştır. Statiğinde, taşıyıcısında herhangi bir eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Ben burayı yap-sat için yapmadım, burayı kendime yaptım. Malzemelerin en iyisini kullandım. Benim buraya yaptığım para ile aynı şekilde iki bina yapabilirdim. Ben malzemeden çalmadım. Adıyaman dördüncü derece deprem bölgesindeyken, ikinci derece deprem bölgesinin şartlarını karşılayacak şekilde otel yaptım. Ben suçsuzum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Tutuklu sanık Mehmet Fatih Bozkurt ise savunmasında, “Otelin yapıldığı yıllarda, 1993-1999 yılları arasında Kıbrıs’taydım. Benim mesleğim otomotiv sektörüdür. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Yüce mahkemenizden tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Diğer tutuklu sanık Erdem Yıldız ise, “Ben sadece dekorasyon yaptım. Benden öncekini bilmem. Benden sonra yapılan şeylerle hiçbir ilgim yok. Benim yaptığım musluğun, asma tavanın binanın yıkımında etkisi yoktur” şeklinde konuştu.