EKONOMİ - 14 Eylül 2019 Cumartesi 11:52

Turkcell Londra’da dijital ekonomi ve 5G konuştu

A
A
A
Turkcell Londra’da dijital ekonomi ve 5G konuştu

Londra’da Dünya Mobil Operatörler Birliği’nin (GSMA) merkezini ziyaret eden Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan gazeteciler ile bir araya gelerek sektörün gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Turkcell’in gelecek dönem hedeflerinden de bahseden Erkan, 5G için fiber ve ortak altyapının önemine dikkat çekti.

Şirket olarak 5G’nin yanı sıra yapay zekâ, robotik teknolojiler, Endüstri 4.0, nesnelerin interneti, büyük veri, akıllı teknolojiler, siber güvenlik ve bulut teknolojilerine odaklandıklarının altını çizen Murat Erkan, “5G ile ekonomi uçtan uca dijital hale gelecek, bu da ülkemiz için çok önemli fırsatlar barındırıyor” dedi.

Dünya mobil iletişim sektörüne yön verenlerin buluştuğu Dünya Mobil Operatörler Birliği’nin (GSMA) Londra’daki merkezini ziyaret eden Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, birliğin dünya çapındaki çalışanlarına hem Türkiye’yi hem de Turkcell’i anlattı. Ziyarette GSMA’in üst yönetimiyle de bir araya gelen Erkan, birliğin çalışanlarına hitaben yaptığı konuşmada, bir yandan Turkcell’in Türkiye’nin dijital ekonomisinin gelişimi için attığı adımları anlatırken diğer yandan da sektörün geleceğine yön verecek olan 5G alanında yapılması gerekenler üzerinde fikir alışverişinde bulundu. Bu ziyaret öncesinde Londra’da gazetecilerle de bir araya gelen Erkan, sektördeki güncel konular ve Turkcell’in hedeflerine ilişkin açıklamalar yaptı.

“Ortak altyapı için zaman kaybetmeyelim”

5G’ye geçiş için ortak altyapının olmazsa olmaz olduğunu belirten Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, “Ortak altyapıyı bugünleri düşünerek yıllar önce dile getiren ilk biz olduk. Bugün geldiğimiz nokta bizim ne kadar haklı olduğumuzu açıkça ortaya koyuyor. Dünyada birçok ülke artık altyapıları ortak hale getiriyor, üstyapıda rekabet ediyor. Önümüzde bir 5G çağı var. 5G sadece bir mobil teknoloji değil, aslında tüm sektörlerin uçtan uca dijitalleşmesi demek. Türkiye’nin 5G ile birlikte yeni bir sıçrama yapabileceğine inanıyorum. O nedenle bizim ortak altyapı, fiber gibi konuları bir an önce çözüme kavuşturup ortak altyapı üzerine neler yapabiliriz, ona bakmamız lazım. Artık hem mevcut altyapıyı ortak kullanmak hem de yeni altyapı çalışmalarını ortak yapmak için artık fazla zaman kaybetmemeliyiz” dedi.

Ülke ekonomisinin kaynaklarının etkin kullanılmasını sağlayacak yöntemlerle ortak fiber altyapısının hayata geçirilmesinin çok önemli olduğunun altını çizen Murat Erkan sözlerine söyle devam etti: “5G ile birlikte artık altyapıyı ortak kullanmayı değil ortak oluşturmayı konuşuyor olmamız gerekiyor. Aklın yolu bir. Yurtdışında birçok operatör 5G altyapısını ortak oluşturma konusunda anlaşmalar yapıyor. Örneğin, Avrupa’da ortak altyapı anlaşmaları 2010’dan bu yana 10 katına çıktı. İspanya’da, İngiltere’de başı çeken operatörler altyapılarını genişleteceklerini açıkladı. Türkiye’de Turkcell olarak Türksat ve Vodafone Türkiye ile paylaşıma başladık. Şu anda Türksat altyapısı üzerinden hizmet verdiğimiz yaklaşık 30 bin müşterimiz mevcut. Haneye erişim sayımız bu sayede 3,4 milyondan 6,5 milyona geldi. Ayrıca fiber şebekemizi 21 şehirden 28’e taşıdık. Ancak bunları biz yeterli görmüyoruz. Bunun için ülke çapında bir eylem planı gerek. Türkiye kazanacaksa biz Turkcell olarak her adımı atmaya hazırız”.

“Türkiye 5G fırsatını değere dönüştürmeli”

Turkcell’in teknolojideki öncü rolünü 5G alanında da sürdürmek için aralıksız çalıştığını kaydeden Murat Erkan, “5G’de hem Türkiye’de hem de dünya çapında ilkleri hayata geçirmenin gururunu yaşıyoruz. Hatta son olarak İstanbul Tepebaşı’ndaki mağazamızda 5G’yi cep telefonlarıyla buluşturarak 2.2Gbps hızı aşıp dünya rekoru kırdık. Ayrıca yerli 5G çalışmalarına destek oluyoruz. Bir yandan 5G alanında yerli teknolojilerin geliştirilmesi için oluşturulan girişimleri desteklerken diğer yandan da üniversitelerimizle bu alanda çalışmalar yürütüyoruz.

Tüm bunları Türkiye’nin 5G fırsatını değere dönüştürmesi ve bu alanda da dünyada söz sahibi olmasına katkı sağlamak için yapıyoruz. Biliyoruz ki 5G küresel arenada ciddi bir rekabet unsuru olacak. Bu konuda önde olan ve standartları belirleyen ülkelerin gelecek dönemde söz sahibi olup geleceği şekillendirecek güce ulaşacakları aşikâr. Bu yüzden 5G’nin öncülerinden biri olmak çok önemli. 5G’nin her ülkede eş zamanlı olarak hayata geçemeyecek olması bu alandaki rekabeti daha da önemli hale getiriyor. Küresel ölçekte hazırlanan raporlardaki öngörüye göre 2024 yılına kadar 1,9 milyar aboneyle, dünyadaki popülasyonun yüzde 22’sinin 5G kullanması bekleniyor. Türkiye bu yüzden 5G fırsatını değere dönüştürmeli” diye konuştu.

“Dijital uygulamalarımız dünyanın gözdesi”

Murat Erkan, Türkiye’de geliştirdikleri dijital uygulamaların dünyada diğer operatörler tarafından yakından takip edildiğini belirterek dijital ihracat çalışmalarının hızla devam ettiğini belirtti. Erkan “Biz TV+’ı 2013 yılında, BiP’i 2014 yılında geliştirmeye başladık. Aradan geçen 6-7 senenin ardından bugün elimizde milyonlarca kullanıcısı olan, 20’den fazla dünya klasmanında uygulama var. Bizim kendi dijital uygulamalarımızı geliştirmemiz telekom şirketlerinin OTT’ler ile rekabet edebileceklerini göstermesi bakımından da dünyada ilk hamle oldu. Üstelik diğer operatörler bu uygulamaları alıp kendi altyapılarına entegre ederek, kendi müşteri datalarını kendi şebekelerinde ve veri merkezlerinde saklayarak kullanabilir durumda. Bugün 38 ülkeden 9 farklı operatör bizim uygulamalarımızı müşterilerine sunuyor. Önümüzdeki yıllarda bu ülkelerin sayısının hızla artacağına inanıyorum” dedi.

“Dijital İş Servisleri hızla büyüyor”

Turkcell’in gelecek dönemdeki hedeflerinden de söz eden Genel Müdür Murat Erkan, “Turkcell olarak yeni nesil teknolojilere yönelik yatırım ve çalışmalarımız hız kesmeden sürecek. Bu kapsamda 5G’nin yanı sıra yapay zekâ, robotik teknolojiler, Endüstri 4.0, nesnelerin interneti, büyük veri, akıllı teknolojiler, siber güvenlik ve bulut teknolojileri odaklanacağımız konular arasında yer alacak. Dijital İş Servisleri şirketimiz ile sunduğumuz yeni nesil çözümler sayesinde kamu ve özel sektörün dijital dönüşümüne katkı sağlayarak dijital ekonomimizin gelişimine destek oluyoruz. Bu alandaki başarımız rakamlara da yansıyor. 6 ayda bu alandaki gelirimizi yüzde 62 artırarak 693 milyon TL’ye çıkardık” şeklinde konuştu.

“Paycell ile ilkleri hayata geçiriyoruz”

Dijitalleşmenin finansal ayağındaki dönüşümde de Paycell markası ile iddialı olduklarını dile getiren Erkan şunları söyledi: “Türkiye’nin en büyük ödeme platformu olmayı hedeflediğimiz Paycell’le birçok ilki hayata geçirdik. Artık Turkcell müşterileri Paycell uygulaması ile mobil cihazları üzerinden şehir içi taşımacılıkta kullanılan İstanbulkart’larına yüklemeleri kolaylıkla yapabiliyorlar ve isterlerse Turkcell faturalarına yansıtabiliyorlar. Aktif kullanıcı sayısı altı ayda dört kat artan Paycell Kart’a ‘harçlık kart’ olarak tanımlanabilme özelliğini getirerek, ebeveynlerin hayatını kolaylaştırdık. Yine Paycell Kart ailesine, Nakit Çeken Kart’ı ekleyerek yüklenen miktarın nakit olarak çekilebilmesi özelliğini getirdik. Bu alanda geliştirdiğimiz ve bugüne dek 4 milyon kez indirilen Paycell uygulaması üzerinden artık sadece cep telefonu numarasıyla 7/24 para transferi yapmak da mümkün. Ayrıca Paycell ile destek verdiğimiz İstanbulkart ve yemek kartı özelliklerini tek bir kartta buluşturan milli yemek kartı projesi Paye Kart, üye işyeri sayısını her geçen gün artırıyor” dedi.

“Türkiye hızlı ve kaliteli interneti tercih ediyor”

Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan “Türkiye gerçek anlamda kaliteli ve hızlı interneti istiyor. Bunun en büyük göstergelerinden biri de müşterilerimizin mobil üzerinden genişbant fiber hızında internet hizmeti verdiğimiz ürünümüz Superbox’a gösterdiği yoğun ilgi. 2’nci çeyrek sonu itibariyle 130 bin Superbox abonemiz bulunuyor. Bu alanda rakipsiziz. Türkiye’deki yegane kablosuz geniş bant hizmetini Superbox ile veriyoruz. Ama bu dijitalleşen Türkiye için yeterli bir çözüm değil. Geleceğin Türkiye’si için ortak altyapıya destek veriyoruz” diye konuştu.

“Ülkemize gelenleri misafirperver tarifemizle karşılıyoruz”

Erkan “Müşterilerimizi dinliyor ve onların ihtiyaçlarına yönelik özel çözümler sunuyoruz. Bu anlamda en yeni örneğimiz ülkemize gelen turistlerin rahatça haberleşmeleri için hazırladığımız özel Turist Tanışma Paketi. Paketin içinde bir ay boyunca geçerli 20 GB internetin yanı sıra ülkemizde misafir olan turistlerin yurtdışındaki yakınlarıyla iletişim kurmaları için BiP’te geçerli 30 GB internet de yer alıyor. Paketi alanlara WhatsApp uygulamasından da sınırsız mesajlaşma olanağı sunuluyor. Hatta geçtiğimiz ay Liverpool ve Chelsea arasında Türkiye’de oynanan Süper Kupa finali için ülkemize gelen taraftarlara bu paket ile birlikte maç gününe özel sınırsız internet de sunduk. Kısa zamanda bu çözümümüz yabancı misafirlerimiz tarafından büyük ilgi gördü. Ağustos ayı itibariyle bu hizmeti alan toplam turist sayısı yaklaşık 30 bin oldu” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.