EKONOMİ - 25 Temmuz 2019 Perşembe 11:57

Türkiye, 12 yıl önce başlattığı trans yağsız dönemle dünyada öncü ülke oldu

A
A
A
Türkiye, 12 yıl önce başlattığı trans yağsız dönemle dünyada öncü ülke oldu

Türkiye, tüm dünyanın gündeminde olan gıdada trans yağların elimine edilmesinde dünyaya örnek olacak bir başarı hikayesine imza attı. MÜMSAD üyesi firmaların gönüllü uygulamasıyla, Türkiye’de margarinlerde trans yağ tam 12 yıldır, bilim dünyası tarafından “yok” olarak kabul edilen yüzde 1 seviyesinin altında bulunuyor.

Türkiye, bu gönüllü uygulamayla ABD’den 11, Kanada’dan 13, AB’den de 14 yıl ileride yer alarak; Avustralya’yla birlikte Dünya Sağlık Örgütü’nün 2023 küresel hedefini yasal mevzuatı beklemeden gerçekleştiren iki ülkeden biri olmayı başardı.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) trans yağların elimine edilmesi konusunu önceliklendirerek, 2023 yılına kadar tüm dünya ülkelerine hedef koyması, Türkiye’nin imza attığı önemli bir başarı hikayesini de kamuoyunun gündemine taşıdı. Raflardaki margarinlerin yüzde 98’ini üreten MÜMSAD üyesi firmaların gönüllü inisiyatifiyle, 12 yıl önce trans yağ bilim dünyası tarafından “yok” kabul edilen yüzde 1 seviyesinin (yaklaşık yüzde 0.5’in altı) altında bulunuyor. 

Türkiye dünyanın pek çok ülkesinden daha önde
ABD’de federal bazda trans yağsız dönem 2018 Ağustos’unda başlarken, AB’de ve Kanada’da 2020 ve 2021 yıllarında devreye girecek. Bu konuda diğer öncü ülke Avustralya’da ise Avustralya Kalp Vakfı öncülüğünde 2005 yılında trans yağ yüzde 1 seviyesinin altına çekildi. Ülkede bu konuda yasal bir düzenleme bulunmuyor. Avustralya’daki başarılı gönüllü uygulamanın bir benzeri MÜMSAD öncülüğünde gerçekleştirildi. Türkiye’de de 2007 yılından bu yana Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği’ne (MÜMSAD) bağlı şirketlerin ürettiği margarinlerde trans yağ yüzde 1 limitinin altında bulunuyor. 

Trans yağın kardiyovasküler risk taşıyabileceği söylemlerini takiben sektörün hızla Ar-Ge çalışmalarına başladığını söyleyen MÜMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Metin Yurdagül, “Öncelikle bizi dünyada öncü konuma getirecek çalışmalara sevk ettikleri için bilim dünyasına teşekkür etmek istiyoruz. Konunun toplum sağlığı adına önemini dikkate alan üye firmalarımız, yeni nesil teknolojilere büyük yatırımlar yaparak 2006 yılı sonunda “kısmi hidrojenasyon” yöntemini terk etti. Böylelikle margarinlerdeki trans yağ seviyesi yüzde 1’in altına düşürüldü. 2007 yılından bu yana da rastgele örneklemeyle piyasadan aldığımız margarinleri oto kontrol projemiz kapsamında akredite üniversite laboratuvarlarında analiz ettiriyoruz. Böylelikle trans yağ seviyelerinin yüzde 1’in altında olduğunu tespit ediyoruz.” 

“AB’den 14 yıl ilerideyiz”
Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen hedefi 16 yıl önce yakalamış olmaktan mutlu olduklarını ifade eden Yurdagül sözlerine şöyle devam etti: “Tarım ve Orman Bakanlığınca hazırlanan ve Türkiye’de 2020 yılından itibaren geçerli olacak yeni mevzuata göre ülkemizde gıda ürünlerinde trans yağ için, AB’de olduğu gibi, yüzde 2 limiti belirlendi. İlgili düzenlemenin mimarı Tarım ve Orman Bakanlığımıza ve sağduyulu yönlendirmeleri için Sağlık Bakanlığımıza ayrıca teşekkür ediyoruz. Bu konuda ülkemizin, küresel bazda hedeflenen seviyenin yarısına ulaşmakla kalmayıp ABD’den 11, Kanada’dan 13, Avrupa Birliği’nden de 14 yıl ileride olmasından mutluluk duyuyoruz.”  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük KBÜ’de yapay zeka toplantısı Karabük Üniversitesi (KBÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, yapay zeka alanında çalışma yürüten akademisyenlerin katılımı ile bir toplantı yaptı. KBÜ Senato Toplantı Daosı’nda Rektör Kırışık başkanlığında yapay zeka alanında yapılan çalışmaları değerlendirmek ve gelecek projeleri planlamak amacıyla yapılan toplantıya; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Düğenci, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörü Doç. Dr. Caner Özcan, Bilgi İşlem Daire Başkanı Dr. Öğretim Üyesi İsa Avcı ile üniversitenin çeşitli akademik birimlerinde görevli yapay zeka alanında çalışmalar yürüten akademisyenler katıldı. Toplantıda, KBÜ bünyesinde yapay zeka alanına ilişkin projeler üretilmesi, sektörel iş birlikleri ve farklı üniversiteler ile ortak çalışmalar gerçekleştirilmesi konuları ele alındı. Ayrıca Karabük yerelinde ve Batı Karadeniz’deki üniversitelerle iş birliği oluşturmak ve yeni projelere öncülük etmek hedefleniyor. Bu kapsamda, alt çalışma grupları oluşturularak diğer üniversitelerle de iletişim kurulacak, projelerin belirlenmesi ve planlanması gerçekleştirilecek. Farklı kurumların ihtiyacı olan projelerin oluşturulması sağlanacak ve Karabük Üniversitesinin yapay zeka alanındaki misyonu ve vizyonu belirlenerek yeni projelerin oluşturulması ve altyapının sağlanması çalışmaları gerçekleştirilecek. KBÜ Rektörü Kırışık, yapay zekanın; eğitim, teknoloji, sağlık ve sosyal alanlardaki yenilikleri ve gelecek vizyonunu ele almak için önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Yapay zeka sayesinde gelecekte dünyanın bambaşka bir hale geleceğini aktaran Kırışık, "Yapay zekanın bütün sahaları tutacağını, her sahaya tam bir kontrol ve baskı oluşturacağını öngörüyorum. Bildiğiniz gibi üniversitemiz, Yıldız Teknik Üniversitesinde Mart ayında gerçekleştirilen yapay zeka konulu toplantıda Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) aldığı kararla yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında yeni lisans ve ön lisans programlarının açılacağı üniversiteler arasında yer aldı. Geleceğin nasıl şekilleneceği yapay zeka ve dijital dönüşüm sürecinin neler getireceği ile ilgilidir. Bu anlamda Üniversitelerimizde öğrencilerimize çağın ihtiyaçlarına uygun olarak eğitim imkanları sunmak büyük önem taşıyor. Bu alanda yapılan çalışmalar, verilen eğitimler ve yetiştirilen insan kaynağı ülkemize büyük katkılar sunacak, ülkemizin dijital dönüşümüne destek olacaktır. Karabük Üniversitesi olarak birçok farklı alanda yapay zeka uygulamalarına ilişkin çalışmalar yürütmeye, ülkemize ve insanlığa faydalı olmaya, öğrencilerimize ileri teknoloji ve dijitalleşme alanlarında güçlü bir eğitim ve kariyer fırsatı sunmaya devam edeceğiz" dedi. Toplantının sonunda yapay zeka alanında KBÜ’de görevli bilişim personelleri ile birlikte ortak bir vizyon oluşturma, bu alandaki gelişmeleri teşvik etme, açılacak bölümler konusunda yol haritasını belirleme, çalışma grupları ile yapılacak işlemler ve adımlar konuşuldu. Akademisyenler bu tür etkinliklerin teknoloji alanındaki ilerlemeye katkı sağlamaya devam edeceğine inandıklarını dile getirdiler.