Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yürüttüğü sondaj çalışmaları birçok ülkeyi rahatsız etti. Mülteci meselesinde Türkiye’yi yalnız bırakan Avrupa Birliği (AB), sondaj çalışmalarını gerekçe göstererek Türkiye’ye karşı müeyyide uygulamaya hazırlanıyor. Söz konusu yaptırımların uygulanması için pazartesi günü oylama yapılacak. AB’nin taslak metinde yer aldığı belirtilen ‘sözde yaptırımlar’ hâlihazırda bir süredir uygulanması sebebiyle etkisiz olacak. Yaptırım paketi içinde yer alan “Türkiye ile AB arasında yürütülen Kapsamlı Hava Taşımacılık Anlaşması müzakereleri durdurulacak” maddesi, dört ay önce Dışişleri Bakanlığı tarafından Rum yönetimi yüzünden müzakereyi kapatmıştı.
ZİRVE YAPILAMAMIŞTI
İkinci olarak “Türkiye ile üst düzey temaslar askıya alınacak” ifadesi de göstermelik olacak. Uzun süredir AB-Türkiye arasında üst düzey ziyaret olmuyordu ve bu yıl içinde ‘Varna formatında’ yapılması planlanan AB-Türkiye liderler zirvesi, her iki tarafta da seçimlerin olması sebebiyle yapılamamıştı. AB Dönem Başkanlığının Romanya’ya geçmesiyle bu yılın ilk 6 ayında Türkiye-AB zirvesi yapılacaktı. Ancak önce Türkiye’deki 31 Mart yerel seçimleri ardından mayıs ayında yapılan Avrupa Parlamentosu seçimleri ve sonrasında 23 Haziran’da tekrarlanan İstanbul seçimleri yüzünden zirve yapılamamış ve 2020 yılına kalmıştı.
ÇAVUŞOĞLU: TERS TEPER
Bu arada Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na, AB’nin Türkiye’ye müeyyide uygulamak için yaptığı hazırlıklar soruldu. Çavuşoğlu, “AB’nin saçma sapan bu dayanışma anlayışı ile yanlışların arkasında durmaması gerektiğini kendileri de biliyor. Beklentimiz son derece net: Kıbrıs Türk halkının hakları garanti altına alınsın ve paylaşmayı Rumlara öğretsinler. Bize karşı atacağı adımların kendilerine hiçbir faydası olmaz; ters teper. Oraya ilave adımlar atarız. AB, bugüne kadar Rum kesimini tatmin etmeye çalıştı. Sırf dayanışma adına bize yönelik bir adım olursa biz bunun karşılığını veririz, Kıbrıs’taki faaliyetlerimizi daha da artırırız. Zaten bizim kıta sahanlığımızdaki faaliyetlere yönelik kimsenin bir söz söyleme hakkı yoktur” dedi.
Türkiye Gazetesi
