SAĞLIK - 22 Mayıs 2018 Salı 13:00

Türkiye Genom Projesi GTÜ’de konuşuldu

A
A
A
Türkiye Genom Projesi GTÜ’de konuşuldu

Gebze Teknik Üniversitesi bu sene 3’üncüsü düzenlenen Biyoinformatik Forumu’na ev sahipliği yaptı. ‘Genom Dizileme ve Biyoinformatik’ başlığıyla gerçekleştirilen forumda Türkiye Genom Projesi konuşuldu.

Biyoinformatik alanının bilinirliğini arttırmak ve alanında uzman kişilerle bu alandaki gelişmeleri masaya yatırmak için, Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) öğretim üyelerinin kurduğu PHI TechBioinformatics şirketinin öncülüğünde, GTÜ ve TÜBİTAK Marmara Teknokent desteğiyle Biyoinformatik Forumu 2018 gerçekleştirildi. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Biyoinformatik Forumu alanında uzman akademisyen, sektör temsilcileri ve öğrencilerin katılımı ile gerçekleştirildi. Biyoinformatik Forumu 2018’in açılış konuşmaları GTÜ Biyomühendislik Bölümü öğretim üyesi ve PHI TechBioinformatics kurucu ortağı Dr. Öğr. Üyesi Saliha Durmuş ve GTÜ Rektör V. Prof. Dr. Muhammed Hasan Aslan tarafından yapıldı. 

Uzmanlar gelişmeleri aktardı 

‘Genom Dizileme ve Biyoinformatik’ başlığıyla gerçekleştirilen forumda, Türk toplumunun genetik yapısını tespit ederek kişiye özel tedavi çözümlerini mümkün kılmak için önemli bir adım olan Türkiye Genom Projesi konuşuldu. Amerika’daki saygın NIH (NationalInstitute of Health) benzeri bir işlev görerek sağlık alanında yapılan araştırmaların klinik uygulamalara dönüşmesinde rol oynayacak olan Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB), Türk toplumundaki yüz bin insanın genomunu dizilemeyi hedefleyen Türkiye Genom Projesini başlatıyor.

Biyoinformatik Forumu’na katılan TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur TÜSEB’in kapsamı ve misyonu hakkında bilgi verdikten sonra, Türkiye Genom Projesini yürüten TÜSEB Biyoteknoloji Enstitüsü’nün başkanı Prof. Dr. Ali Osman Kılıç, projenin aşamaları ve hedeflerini katılımcılarla paylaştı. Genom projesi ile Türkiye’de insanların yaşam kalitesinin yükseltilmesi, genetik hastalıklar konusunda toplumun bilinçlendirilmesi, kompleks hastalıkların tanısı için yeni biyobelirteçlerin keşfi, genetik hastalıkların ve kanserlerin erken tanısı, yeni ilaçların ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi ve kişiye özel tedavi alanlarında yeni bir bakış açıları kazandırılacak.

Yeni nesil genom dizileme tekniklerinin hayatımıza girişini ve biyoinformatik biliminin de desteğiyle sağlık alanını nasıl dönüştürmeye başladığını özetleyen konuşmasıyla GTÜ Biyomühendislik Bölümü öğretim üyesi ve PHI TechBioinformatics kurucu ortağı Doç. Dr. Tunahan Çakır’ın ardından genom dizilemenin klinik uygulamalarına dair konuşmalar programda yer aldı. Öncelikle, Yale Üniversitesi Genom Analiz Merkezi Direktörü Yrd. Doç. Dr. Kaya Bilguvar, klinik için genom profillemenin sağladığı büyük avantajlardan ve hala aşılması gereken zorluklardan söz etti. Ardından, Almanya’daki saygın bir genetik tanı laboratuvarında Tıbbi Raporlama ve Tıbbi Biyoinformatik Direktörü olarak çalışan Dr. Zafer Yüksel, genom dizileme yaklaşımının klinik uygulamalarına çeşitli örnekler verdi. Program, Türkiye’de Genom Dizileme ve Biyoinformatik alanının mevcut durumu, alması gereken mesafe ve ihtiyaçların değerlendirildiği bir panelle sona erdi. Panelde Yrd. Doç. Dr. Kaya Bilguvar ve Dr. Zafer Yüksel’in yanı sıra, Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Okay Çağlayan ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zehra Oya Uyguner de yer aldı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş’ta PKK tarafından kaçırılan çocukların aileleri oturma eylemine devam ediyor Muş’ta çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler, DEM Parti il binası önünde kararlı bir şekilde oturma eylemi gerçekleştiriyorlar. Muş’ta çocuklarını terör örgütü PKK’nın pençesinden kurtarmak isteyen ailelerin DEM Parti il binası önündeki eylemi devam ediyor. Eylemde bulunan aileler, kayıp çocuklarının akıbetini öğrenmek ve onların güvenli bir şekilde geri dönmesini sağlamak için mücadele ediyorlar. Aileler, çocuklarının en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerine dönmesini beklerken, toplumun da bu konuda destek olmasını istedi. Çocuklarına kavuşma ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya gelen aileler, "Anneler direniyor" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" pankartları açtı. Anne ve babalar, yıllardır hasretle bekledikleri çocuklarına teslim olmaları için çağrıda bulundu. 8 yıldır oğlundan haber alamadığını ifade eden acılı baba Alaattin Koçhan, “2016 yılında oğlum Ersin’i, Bursa’dan götürdüler. Oğlum Ersin beni duyuyorsan, neredeysen çık gel. Her bayram bir tarafımız boş, her zaman yanımda bir eksiklik görüyorum. Dağda, taşta dolanmakla bir yere varılmaz. Devlet senin serbest bırakır, gel devlete teslim ol. Senin yerine gerekirse ben hapis yatarım. DEM Parti’den ve PKK’dan oğlumu istiyorum. Onların çocukları olsa kabul ederler mi? 8 yıldır oğlumdan haber alamıyorum” dedi. DEM Parti ve PKK’dan korkmadıklarını söyleyen Anne Gülbahar Teker ise, Bütün ailelerden destek beklediklerini belirterek, “5 yıla yakındır burada nöbet tutuyoruz. Oğlumu HDP’den (DEM Parti), PKK’dan istiyorum. Çocuklarımızı getirip bize versinler. Hiçbirinden korkmuyoruz ve eylemimize devam edeceğiz. Anneler-babalar artık ağlamasın. Herkesin bize destek vermesini istiyoruz ama kimse bize destek vermiyor. PKK ve HDP’den korkmasınlar. Çocuklarımız gelmeyinceye kadar eylemimize devam edeceğiz” şeklinde konuştu.