SAĞLIK - 30 Kasım 2019 Cumartesi 11:23

“Türkiye sağlığa en kolay ve en ucuza ulaşabilen ülke”

A
A
A
“Türkiye sağlığa en kolay ve en ucuza ulaşabilen ülke”

“Türkiye’de Sağlık Sistemi” konulu bir konferans veren TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Dr. Şenel Yediyıldız, günümüzde Türkiye’nin sağlığa en kolay ve un ucuz ulaşabilen bir ülke olduğunu söyledi.

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Dr. Şenel Yediyıldız İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu tarafından düzenlenen “Dünya Tıbbi Sekreterler Günü” etkinliğine katıldı. Bu kapsamda üniversitede düzenlenen etkinliğe, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emir Tan’ın yaptığı açılış konuşmasının ardından kürsüye gelen TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Dr. Şenel Yediyıldız “Türkiye’de Sağlık Sistemi” konulu bir konferans verdi. Konuşmasının başında geleceğin tıbbi sekreterleri olan üniversitenin Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik Bölümü öğrencilerinin bu özel gününü kutlayan Yediyıldız, “Bahtınız açık olsun umarım hep başarılı olursunuz” dedi.

  “Sağlık tüm dünyanın önemli meselesi”
  Konuşmasında sağlığın sadece Türkiye’nin değil, bütün dünyanın meselesi olduğunun altını çizen Dr. Şenel Yediyıldız, “Bugün dünyanın ilerlemiş ülkelerine bakın, hepsinde sağlıkla ilgili sorunlar var. Yapılanlar var, yapılamayanlar var, yapılmak istenenler var. Ama hepsi bir sorun. Neden? Çünkü sağlık meseleleri sürekli değişiyor” ” dedi. Sağlığın bir hizmet sektörü olduğunu ve sürekli yenilenme gerektirdiğini vurgulayan Yediyıldız şöyle konuştu: “Sağlığın; hizmeti alan, hizmeti veren, bu hizmette çalışanlar gibi birkaç ayağı var. Hizmeti alan millet, hizmeti veren de devlet. Devlet hizmeti milletin istediğine yakın, ama ucuz veriyor. Millet de istiyor ki bu hizmete kolay ulaşayım, ücretsiz olsun ve güvenli olsun. Çalışanlar da istiyor ki az çalışayım, çok kazanayım. Böyle bir tabloda ortaya iyi hizmet çıkması lazım. Yani bu hizmeti alan, bu hizmeti veren devlet hem çalışanını hem de hizmet verdiği insanları memnun etmesi lazım”

  “İstanbul’da kuyruk olmayan hastane yoktu”
  Özellikle İstanbul’da bir dönem kuyruk olmayan bir hastanenin olmadığının altını çizen Dr. Şenel Yediyıldız bugün o kuyrukların son bulduğunu söyledi. Yediyıldız şöyle devam etti: “O günlerden bugünlere geldik. Bugün Türkiye dünyada sağlığa en kolay ve en ucuz ulaşılan ülkedir. Demek ki biz sağlık hizmeti alanı memnun etmişiz. Memnun etmediğimiz kesim arasında günümüzde sağlık çalışanları bulunuyor, bir de devletin zorlanması söz konusu. Çalışanları memnun etmek çok zordur. Herkesin bir hayali vardır, o hayalini yakalamaya çalışır. Biz 2004’te çıkardığımız sağlık yasasıyla hastaneleri birleştirdik, hizmetleri ortak vermeye başladık. O yasa ile çalışanların umudunu kırdık biraz. Umudunuz kırılmışsa memnun olamazsınız. Bu kapsamda muayenehaneler kapandı. Doktorlara da denildi ki muayenehaneni kapatıyorsun, sadece hastanede çalışıyorsun, sana da şu kadar ücret ödüyoruz. Aslında verilen ücret eski dönemlerden daha fazladır.”

  “Sağlık çalışanın eve ekmek götürme derdi olmamalı”
  Konuşmasına “Bir sağlık çalışanının eve ekmek götürme derdi olmamalı” sözleriyle devam eden Dr. Şenel Yediyıldız şunları söyledi: Bir sağlık çalışanının akşam eve ekmek götürme veya çocuğuna bir şey alamama derdi olmamalı, ev kirası problemi olmamalı, arabası olmaması gibi bir problemi olmamalı. Sağlık çalışanlarının bu tür sorunlarının olmamasını sağlayabilmek en büyük hedefimiz. Bunun yanı sıra devletin bu hizmeti verebilmesi için ekonomisinin güçlü olması lazım. Devletin sağlığa ayırdığı bütçenin biraz daha yüksek olması gerekir. Devletin de tabii ki bütçe olarak bazı zorlukları bulunuyor. ‘Biz devletten bu hizmeti alalım da devlet ne olursa olsun’ düşüncesinde olmamamız lazım. Bu gemide hep beraberiz, batarsak hep beraber batarız. Onun için önce gemi ayakta kalmalı.”

  Konferansın sonunda TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Dr. Şenel Yediyıldız’a İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emir Tan tarafından plaket takdim edildi. Yediyıldız daha sonra öğrencilerle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.