GÜNDEM - 15 Şubat 2015 Pazar 09:28

Türkiye’de ilk kez sertifikalı vekil dönemi başlıyor

A
A
A
Türkiye’de ilk kez sertifikalı vekil dönemi başlıyor

Haziran ayında gerçekleşecek olan genel seçimler için Türkiye’de ilk kez İstanbul’da ‘sertifikalı vekil’ uygulaması gerçekleştirilecek.

Seçmen nasıl oy verir? Seçmenin fikri nasıl değiştirilir? Ve seçmenle nasıl konuşulur? gibi konularda aday ya da aday adaylarına akademisyenlerin yanı sıra aralarında siyasilere danışmanlık yapanlar tarafından eğitim verilecek. Eğitime katılanlar ellerinde sertifikaları ile hem meydanlara inecek hem de kapı kapı dolaşarak nabız yoklayacak.

Yürütecekleri seçim kampanyalarındaki sunumlarla 7 Haziran Genel Seçimler’de en önemli siyasi imtihanlarını verecek olan milletvekili aday ve aday adayları için Türkiye’de ilk kez sertifika sistemi başlatıldı. Siyasette vekillik olarak boy göstermek için kolları sıvayanların arı gibi çalışan seçim büroları, kuşe kağıtlara bastırılan ilanlar, konvoy oluşturup arabalarla tur atmak ve meydanların olmazsa olmazı tansiyon yükselten miting konuşmalarının aksine doğru planlanmış seçim stratejileri ve çok yönlü iletişimlerini sağlayacak “Seçim Kampanyası Yönetimi ve Siyasi İletişim Sertifika Programı” ile seçim kampanyasında kullanılacak dilin, seçilen kelimelerin ve reklamların önemine işaret edilecek.

TÜM SİYASİ PARTİLERE AÇIK
Kadir Has Üniversitesi’nde startı verilecek olan 2015 genel seçimlerine yol haritası niteliğinde hazırlanan sertifika programının ezber bozan bir çalışma olduğunu açıklayan İletişim Fakültesi Yard. Doç. Dr. Efe Sevin  amaçlarının bir kişilik imaj markası oluşturmaya yönelik olduğunu söyledi. Miting alanından halklara bağırarak seçmenle doğru dokunun oluşturulamayacağına dikkat çeken Yard. Doç. Sevin doğru metodlarla hedefe ulaşır etkileşimlerin sağlanabileceğini söyledi.

NELER ÖĞRETİLECEK?
Programda verilecek eğitim başlıklarını ana hatları ile sıralayan Yard. Doç. Dr. Efe Sevin; “ Seçmenden aldığınız veriye göre nasıl politika uygulanır? Medya ile nasıl görüşülür? Nasıl mülakat edilir? Burada seçmen nasıl oy verir? Seçmenle nasıl konuşulur? Nabız nasıl yoklanır? Seçmenin fikri nasıl değiştirilir? Bir kişilik markası nasıl oluşturulur bundan bahsedeceğiz. Bu gibi konularda ipuçları vereceğiz. Kimlerle çalışılmalı? Hangi pozisyonlar gereklidir? Veri nasıl kullanılır? Akademik çalışmalara nasıl bakılır?” gibi konularda ipuçları verileceğini belirtti.

SEÇMEN FİKRİNİ DEĞİŞTİRMEYE YUNANİSTAN ÖRNEĞİ
Özellikle belirli bölgelerde hakimiyetini sürdüren siyasi partiler ve isimlere karşı izlenecek yöntemi geçtiğimiz Yunanistan seçimlerinden örneklendiren Yard. Doç. Dr. Efe Sevin seçmen fikrini değiştirmeye yönelik şu ipuçları verdi: “ Bazı bölgelerde yıllardır aynı partiye oy vermesi ile bilinir. Burada önemli olan seçmenin neden o partiye bağlılık duyduğunu anlamak. Eğer verilen oy hizmet üzerinden ise karşı partinin de hizmet üzerinden bir retorik geliştirmesi gerekir. Önemli olan seçmeni gerçekten iyi dinleyip neye neden oy verdiğini çok iyi anlamak lazım. Çünkü bu oyların değişmeyeceği diye bir durum yok. Yunanistan örneğinde hiç beklenmeye bir seçim sonucu çıktı. Yine kendi yakın tarihimizde baktığımızda 2000’li yılların başında hiç beklemediğimiz şeyler oldu. Oy verenler her zaman fikirlerini değiştirebilirler.”

“OYLAR YAYLADAN DA KASABADAN DA GELEBİLİR”
Seçimlerde en önemli unsurun coğrafya kriteri olduğunu aktaran Yard. Doç. Dr. Efe Sevin demografik yapıların önemine dikkat çekti. Seçmen profiline hakimiyetin izlenecek yoldaki mesafeyi kısaltabileceğini dile getiren Yard. Doç. Dr. Efe Sevin; “ Karadeniz bölgesine gittiğiniz zaman sizi milletvekilliğine taşıyacak oylarından bir tanesi yayladan da gelebilir. Doğu Anadolu gittiğiniz zaman ya da Anadolu’nun daha farklı küçük şehirlerine gittiğiniz zaman bu sefer köylerin ve kasabaların önemi geliyor. Önemli olan oy vereni tanımak oy veren nerdedir? Ne bekliyor? Ona nasıl ulaşabiliriz?” dedi.

LİSTEDE ALT SIRASINDA YER ALANLAR NE YAPMALI?
Seçim maratonunda adaylıkları kesinleşenlerin isimlerin parti listelerinde alt sırada yer almalarının oluşturacağı dezavantajlar için püf noktalara da değinen Yard. Doç. Dr. Efe Sevin şunları söyledi: “Listenin alt sıralarına doğru adayların isimleri biraz daha az önemli hale geliyor. Dolayısı ile böyle bir durumla karşılaşacak olan aday parti kartını oynamalı. Parti kimliği üzerinden gitmesi iyi olacaktır.” Aynı parti adaylarının birlikte çalışmalarının da olumlu bir etki oluşturacağını ifade eden Yard. Doç. Dr. Sevin; “ Örneğin iktidar partisi İstanbul birinci ve ikinci bölge sıra adaylarının birlikte çalışması her ikisinin de işine yarayacaktır. Çünkü kendi aralarında herhangi bir rekabetleri yok. Karşı partilerle rekabet halindeler” diye konuştu.

FACEBOOK KAMPANYALAR İÇİN TWİTTER DA SORU CEVAP İÇİN UYGUN
Seçimlerin sosyal medya ayağında önemli aktör olduğunu aktaran Yard. Doç. Dr. Efe Sevin kullanılacak platformlar hakkında şunları ifade etti: “ Sosyal medya adayı bir birey olarak tanıtmaya elverişlidir. Aday siyaset dışında ne yapar? Nasıl biridir? Seçmenle böyle bir bağ da kurulabilir. Örneğin Facebook şu anda ana bir platform görevi görebilir. Burada kampanya ve politikalar hakkında bilgiler paylaşılabilir. Twitter öte yandan biraz daha etkileşime örnek verilir. Twitter üzerinden diğer kullanıcılarla konuşulabilir hatta soru-cevap oturumları bile yapılabilir. Genç oyverenlere ulaşmak için ise Instagram ve Vine daha uygun olur. Görseller ile etkili mesajlar verilebilir.”

KRİZ YÖNETİMİNDE NASIL DAVRANILMALI?
Siyasilerin karşılaşacakları tepkilere karşı hazırlıklı olmaları gerektiğini de sözlerine ekleyen Yard. Doç. Dr. Efe Sevin,yürütülecek seçim kampanyasında hediye, ikram hususları konusunda da şu uyarılarda bulundu: “ Bazı yerlerde cep telefonlarına mesajlar olabilir, bazı yerlerde öğle yemekleri ya da akşam çayları olabilir.Hediyeler belki size kısa dönemde mitinginize daha fazla inrsanın gelmesini sağlayabilir ama bu size oy verecekleri anlamına gelmez. Sloganlar akılda kalır ve her zaman tekrarlanabilir. 


ALEV HAMİTOĞULLARI - HÜSEYİN ÇAKMAK 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Emre Belözoğlu: “2-0’dan 2-2’ye gelmek önemli ve değerli” MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, Çaykur Rizespor maçının ardından yaptığı açıklamada “2-0’dan 2-2’ye gelmek önemli ve değerli. Hele ki Rizespor gibi iyi bir takıma, iyi bir organizasyonu olan bir takıma karşı” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Çaykur Rizespor ile deplasmanda 2-2’lik skorla berabere kalan MKE Ankaragücü’nde Teknik Direktör Emre Belözoğlu maçın ardından yaptığı basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Belözoğlu, “Baktığımızda Rizespor’u zaten biliyorduk. Rizespor, Galatasaray ve Fenerbahçe’den sonra bu ligde kendi sahasında en çok puan toplayan takım. Çok önemli geçici hücumları yapabilen ve bunu da sonlandırmada çok maharetli bir takım. İlk gol de aynen bu şekilde oldu. İkinci gol de duran top. Burada bizim çok istemediğimiz bir görüntü var. Bunu kendi adımıza değerlendirmemiz gerekiyor. Duran topta bu kadar basit gol yenmemesi gerekiyor. Bunu bir eleştiri olarak kendime söyleyebilirim. İkinci yarıda ilk yarının sonlarıyla beraber net bir galibiyeti hak eden bir oyun vardı. Sadece topa sahip olma değil, bence pozisyon üretmede de yüksek bir oyun vardı. Sonucu gelmedi. 2-0’dan 2-2’ye gelmek önemli ve değerli. Hele ki Rizespor gibi iyi bir takıma, iyi bir organizasyonu olan bir takıma karşı. Biz de son dönemde gerçekten yüksek işler yapmaya çalışıyoruz. Karşılığını ne yazık ki alamadık. Beraberliklerimiz çok fazla. Bu beraberliklerin yüzde 80’i yüzde 90’nında aslında kazanmaya yakın taraf hep bizdik. Bugünkü ikinci yarıyı da buna dahil edebilirim. Rizesporlu oyuncuları tebrik ederim. Kendi oyuncularımı tebrik ederim. Oyuna giren arkadaşları oyuncuları tebrik ederim. İlhan Hoca’ya da başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.
Trabzon Abdullah Avcı: "Trabzonspor vazgeçmeyeceğini gösterdi" Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Gaziantep FK maçının ardından yaptığı açıklamada, bugün yine Trabzonspor’un vazgeçmediğini gösterdiğini belirterek, hedeflere doğru ilerlediklerini söyledi. Tredyol Süper Lig’in 34. haftasında sahasında Gaziantep FK’yı 4-2 mağlup eden Trabzonspor’da Teknik Direktör Abdullah Avcı, "Taraftarsız oynadığımız Sivasspor ve Gaziantep FK maçlarında konsantrasyon olarak taraftarsız oynamakta zorlanıyoruz. Özellikle taraftarımız bizim için önemli bir oyuncumuz. Lütfen bizi bir daha yalnız bırakmasınlar. Ne kadar konuşsak, ne kadar çalışsak oyunun başlangıcında iki şey var. Top rakipteyken ya sert olacaksın ya da topa sahip olacaksın. Erken final paslarında geçişten gol yedik. Doğru oyun oynayacaksak, oyuna sadık kalacaksak, oyunu döndürme şansınız fazla oluyor. İkinci yarı itibarıyla bir gole bakıyordu. Bu bizi oyunun içine sokacaktı. Doğru değişiklikler cevap verdi. Geriden gelip kazanmak son derece önemli" dedi. "Dragus önemli bir oyuncu" Trabzonspor’un bugün yine vazgeçmediğini gösterdiğini belirten Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Transfer çalışmalarımız ciddi bir şekilde devam ediyor. Bitmiş gibi gözüken ama yaklaştığımız önemli transferler var. Dragus önemli bir oyuncu. Geldiği günden beri Gaziantep FK’ya önemli işler sergiledi. Bugün de bize karşı ciddi bir performans sergiledi. Onuachu ile konuşuyoruz. Önümüzdeki sezonun planlamasını yaparken onunla da konuşuyoruz. Onuachu onunla konuştuğumu size söylememiş ben de söylemiyim o zaman. O bizim aramızda kalsın. Yarışırken, önümüzdeki sezonun hazırlığını yapıyoruz. Daha çok alternatifi olan ve zenginliği olan bir takım için çalışıyoruz." Oyun olarak geliştiklerini belirten Avcı, "Bazen sonuç alıyoruz, bezen de alamıyoruz ama önümüzdeki sezon için daha iyi hale getireceğimiz bir durum olacağını düşünüyorum. Her kulvarda yarışan bir Trabzonspor oluşturmak için çalışıyoruz" diye konuştu.