GÜNDEM - 16 Temmuz 2019 Salı 05:28

Türkiye’den AB Dış İlişkiler Konseyi’nin kararlarına tepki

A
A
A
Türkiye’den AB Dış İlişkiler Konseyi’nin kararlarına tepki

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “AB Dış İlişkiler Konseyi'nin dün (15 Temmuz) yaptığı toplantıda aldığı kararlar, ülkemizin Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon faaliyetlerini sürdürme yönündeki kararlılığını hiçbir şekilde etkilemeyecektir” denildi.

Dışişleri Bakanlığı, AB Dış İlişkiler Konseyi’nin dün aldığı kararlara ilişkin bir açıklama yayımladı.
Açıklamada, “AB Dış İlişkiler Konseyi'nin dün (15 Temmuz) yaptığı toplantıda aldığı kararlar, ülkemizin Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon faaliyetlerini sürdürme yönündeki kararlılığını hiçbir şekilde etkilemeyecektir. Bu kararlarda, Kıbrıs Adasının doğal kaynakları üzerinde eşit haklara sahip Kıbrıs Türklerinden hiç bahsedilmemesi ve Kıbrıs Türkleri yokmuş gibi hareket edilmesi, AB’nin Kıbrıs konusunda ne kadar önyargılı ve taraflı olduğunu göstermektedir. Bu kararlar Rum/Yunan ikilisinin AB üyeliklerini kendi maksimalist pozisyonları doğrultusunda nasıl suistimal ettiklerinin ve diğer AB ülkelerinin de buna nasıl alet olduklarının en son örneğidir” denildi. 

Açıklamada, şu ifadelere de yer verildi:
“Geçmişte de defaten vurguladığımız üzere, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon faaliyetlerimizin, kendi kıta sahanlığımızdaki haklarımızın korunması ve Ada’nın ortak sahibi olan Kıbrıs Türklerinin Ada’nın hidrokarbon kaynakları üzerindeki eşit haklarının korunması olmak üzere iki boyutu vardır. İlk boyutta, Türkiye’nin Kıbrıs meselesi çözülmeden GKRY ile deniz yetki alanlarını sınırlandırmak için görüşmelere başlaması sözkonusu değildir. Zira sözde Kıbrıs Cumhuriyeti, 1963 yılından beri Kıbrıs Türklerini temsil etmediği için, bizim ve Kıbrıs Türklerinin gözünde gerçek bir devlet değildir. Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların siyasi eşitliği üzerine kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti 1963 yılında sona ermiştir. Kıbrıs meselesinin bugüne kadar çözümsüz kalmasının sebebi de Kıbrıslı Rumların 1963 yılından bu yana Kıbrıs Türklerinin siyasi eşitliğini kabul etmemesidir. Kıbrıs Rum Yönetimi’nin muhatabı Türkiye değil, KKTC’dir. AB’nin bu gerçekleri kabul etmeden, Kıbrıs Türklerini azınlık olarak değil, Kıbrıs Adası’nın ortak sahibi olarak görmeden, Kıbrıs meselesini anlaması ve yapıcı bir katkıda bulunması mümkün değildir. İkinci boyutta bir çözüm bulunması ise ancak Kıbrıs Türklerinin haklarının garanti altına alınması ile mümkün olabilir. Bu bağlamda, Kıbrıs Türklerinin, 13 Temmuz 2019 tarihinde yaptığı ve ülkemizin de tam destek verdiği kapsamlı işbirliği önerisi çözüm için önemli bir fırsat teşkil etmektedir.”
“AB’nin bu fırsatı değerlendirmek ve hidrokarbon kaynakları konusunda Ada’daki iki tarafı bir araya gelmeye teşvik etmek yerine, Türkiye aleyhinde kararlar almaya yönelmesi etkisiz, gerçeklikten kopuk ve yapıcı olmayan bir hareket tarzıdır” ifadelerinin de kullanıldığı açıklamada, “Ülkemiz hem kendi haklarını, hem de Kıbrıslı Türklerin haklarını bundan önce olduğu gibi bundan sonra da kararlılıkla korumaya devam edecek, bu yöndeki faaliyetlerini daha da arttıracaktır. Bu hususta Kıbrıs Türklerine verdiği sözleri 26 Nisan 2004’ten beri tutmayan AB’nin bize söyleyeceği bir sözü de yoktur” denildi. 

Açıklamada, bu kararların, 15 Temmuz hain darbe girişiminin üçüncü yıldönümü gibi Türk halkı için çok önemli bir günde alınmış olmasının manidar olduğu da belirtildi.
 

Cevdet Fırat Aydoğmuş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Yabancı uyruklu kadın insan ticaretinden tutuklandı Samsun’da polis ekipleri tarafından yabancı uyruklu kadınları zorla çalıştırıp fuhşa sürükleyenlere yönelik yapılan operasyonda Kırgız uyruklu kadın ile birlikte 3 kişi yakalandı. Adliyeye sevk edilen yabancı uyruklu kadın tutuklanırken, 2 şahıs serbest bırakıldı. Edinilen bilgiye göre, Samsun Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekipleri, alınan istihbari bilgiler doğrultusunda yaptıkları çalışma sonucu Kırgız uyruklu M.A. adlı kadının, Özbekistan ve Azerbaycan’dan yasal yollardan kadın getirdiği, Türkiye’de kalış süresi dolan kadınları hasta bakıcılık işinde çalıştırdığı, bu kadınlardan komisyon adı altında para aldığı ve yine söz konusu kadınlara fuhuş yaptırdığını tespit etti. Göçmen polisi, H.G. adlı şahsın M.A. adlı kadının getirdiği kadınlara fuhuş yaptırdığını ve E.Y. adlı şahsın da M.A. ile birlikte kadınları zorla çalıştırdığını ortaya çıkardı. Polis yaptığı operasyon sonucu Kırgız uyruklu M.A. ile Türk vatandaşı E.Y. ve H.G.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Polisin operasyonunda 6 kadın kurtarıldı. Kurtarılan 6 mağdur kadının da sınır dışı edilmesi için çalışma başlatıldı. Samsun Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğünde sorguları tamamlanan M.A. adlı kadın ile E.Y. ve H.G. bugün Samsun Adliyesine sevk edildi. E.Y. ve H.G. savcıya ifade verdikten sonra serbest bırakılırken, nöbetçi mahkemeye ifade veren M.A. adlı kadın mahkemece "insan ticareti" suçundan tutuklanarak Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.
Ankara Savunma Sanayii Başkanı Görgün: “Simülasyon teknolojileri dünyada artan bir önem kazandı” Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, "Son yıllarda simülasyon teknolojileri dünyada artan bir önem kazandı. Askeri simülatör ve eğitim sistemleri, pazar büyüklüğü 2022 yılında 9,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiş olup, bu rakamın 2027 yılına kadar yıllık bileşik yüzde 5,6 oranında büyüyerek 12,2 milyar dolar seviyesine ulaşması öngörülmektedir" dedi. Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, SİMSOFT ANKARA HAB’da SİMMER adında simülasyon merkezini açtı. Türkiye’nin uzay ve havacılık sanayiine kaldıraç olacak yerli ve yabancı firmaların ve yan sanayi firmalarının bölgeye çekilmesi doğrultusunda kurulan Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin (HAB) birinci etabı için çalışmalar 2017 yılının son çeyreği ile başladığını belirtti. Test merkezinin küçük ve orta ölçekli işletmelerin sektöre daha çok dahil edilebilmesi amacıyla kurulduğunu belirten Görgün, "Birinci etabımızda fiili üretime geçen firma sayısı 43 olup, firmalarımız toplam 253 bin metrekare kapalı alanda üretim faaliyetlerini yürütmektedir. Buna ilaveten inşaat faaliyeti aktif olarak devam eden 74 firmamız bulunmaktadır. Yine bugün itibari ile 2 bin 200 kişiye istihdam sağlanmakta olan OSB’mizde inşaatı devam eden sanayicilerimizin de faaliyete geçmesi ile birlikte istihdam sayısının 7 bin 500 olacağını öngörmekteyiz. OSB’mizin her iki etabının da faaliyete geçmesi ile birlikte bölgemiz toplam alanı 700 hektar seviyelerine ulaşacak. Yapılacak toplam yatırım tutarı 3 milyar dolar olacak ve bölgede 20 bin kişiye istihdam sağlanacaktır" diye konuştu. Askeri ve sivil amaçlı eğitim simülatörleri üretilecek Son yıllarda simülasyon teknolojilerinin dünyada artan bir önem kazandığının altını çizen Görgün, simülasyon teknolojilerinin NATO bünyesinde de kritik teknoloji olarak kabul edildiğini dile getirerek, "Askeri simülatör ve eğitim sistemleri pazar büyüklüğü 2022 yılında 9,2 milyar olarak gerçekleşmiş olup, bu rakamın 2027 yılına kadar yıllık bileşik yüzde 5,6 oranında büyüyerek 12,2 milyar dolar seviyesine ulaşması öngörülmektedir. Başkanlığımız tarafından Simsoft firmamıza sağlanan kredi desteği ile bugün açılışını gerçekleştireceğimiz ’SİMMER- Yeni Nesil Simülatör Üretim, Eğitim ve Test Merkezi’nde hava, kara ve deniz platformlarına yönelik askeri ve sivil amaçlı eğitim simülatörlerinin üretimi, donanım entegrasyonu, araştırma ve test faaliyetleri yapılacaktır. Kurulan üretim hattı üzerinde, büyüklüklerine ve tiplerine bağlı olarak 10 adet simülatörün üretimi ve entegrasyonu eş zamanlı olarak yapılabilecektir. Simülatör sistemlerinde yer alan farklı kapasitelerde ve farklı serbestlik derecelerine sahip hareket sistemlerinin tasarım, üretim, entegrasyon ve test işlemleri gerçekleştirilebilecek, özgün yazılım çözümlerinin yanında, donanım ve elektromekanik sistemlerin geliştirilmesi ve üretimi de yapılacaktır" ifadelerini kullandı.