EKONOMİ - 17 Haziran 2015 Çarşamba 09:05

Türkiye'nin en büyüğü yine Tüpraş oldu

A
A
A
Türkiye'nin en büyüğü yine Tüpraş oldu

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO), 2014 yılı 'Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması' sonuçlarına göre, sanayinin zirvesinde yine 37 milyar 501 milyon TL’lik üretimden satışı ile Tüpraş yer aldı.

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 2014 yılı ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’ araştırması sonuçları açıklandı. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açıkladığı verilere göre, sanayinin zirvesinde geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 37 milyar 501 milyon TL’lik üretimden satışı ile Tüpraş yer aldı. Net satışlarını 2013 yılına göre yüzde 3,9 artırarak 473 milyar TL’ye çıkaran İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun Türkiye sanayi ihracatının yüzde 40,7’sini gerçekleştirerek ülke ihracatındaki ağırlığını ve önemini koruduğu gözlendi.

En büyük şirketlerin ağırlıklı olarak petrokimya, otomotiv ve demir-çelik sektörlerinden olduğu araştırmada, ikinci sırayı 10 milyar 539 milyon TL’lik üretimden satışı ile Ford Otomotiv, üçüncülüğü ise 8 milyar 777 milyon TL ile satışı ile Oyak-Renault aldı. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, rapora göre sanayinin esas faaliyet karları açısından 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun performansında ciddi oranda gerileme yaşandığına dikkat çekti. Şirketlerin faaliyet karının bir önceki yıla göre yüzde 6,4’e gerileyerek 30 milyar TL’ye düştüğünü vurgulayan Bahçıvan, “Bizim için esas olan sanayicinin faaliyetinden elde ettiği kardır. Bu rakamda gerileme olması oldukça düşündürücü. Sanayicilerin karlılık artışında faaliyet dışı imkanlarının olumlu etkisi oldu. Ancak ana iştikalinden elde ettiği karlılığın asla geri plana itilmemesi gerekli” diye konuştu.

“BÜYÜMENİN KALİTESİNDEKİ KISIRDÖNGÜ TERSİNE ÇEVİRMELİ”
Bahçıvan, araştırmanın “sanayi şirketlerinin teknoloji ve katma değere daha çok yönelmeleri gerektiği, finansman yönetiminin, en az üretim kadar önem kazandığını ve sanayisiz bir büyümenin sürdürülemeyeceği” gerçeklerini ortaya çıkardığını söyledi.
Sanayinin son 15 yıldan bu yana genel ekonomi içindeki ağırlığını kaybetme sürecinin devam ettiğini, hak ettiği noktaya yaklaşamadığını hatta uzaklaştığını söyleyen Bahçıvan, geçen hafta açıklanan 2015 yılı birinci çeyrek verilerinin moralleri bozan bir tablo ortaya koyduğunu belirtti. Bahçıvan, “Buna göre 2015 ilk çeyrekte 2,3 büyüyen ekonomide imalat sanayi büyümesi yüzde 0,8 olarak gerçekleşti. Bu da hep dile getirdiğimiz büyümenin kalitesi sorununu bir kez daha açıkça gösterdi. Büyüme büyük ölçüde tüketim ağırlıklı oldu. Türkiye’nin yarınlarını düşünen herkes, bu kısır döngüyü görmek zorunda. Dahası karar vericilere ve başta biz sanayicilere düşen görev bunu kırmak ve tersine çevirmek olmalıdır. Sanayicilerimizin kur baskısı ve faizler nedeniyle finansman baskısına yenildiği gözüküyor” dedi.

ZARAR EDEN ŞİRKET SAYISI AZALDI
İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasına göre şirketler, 30 milyar TL olan esas faaliyet gelirlerinin yine yarısından fazlası olan 16 milyar TL’sini finansman gideri olarak kaybetti. Faaliyet karlılığı ile ilgili bir diğer önemli gösterge olan EBITDA verilerinde de faaliyet karlılığı gerilemeyi teyit etti. 500 Büyük’te EBITDA oranı geçen yıl yüzde 11 iken, bu yıl yüzde 10,7’ye indi.
Şirketler toplam istihdamını yüzde 5,3’lük artışla 580 bine çıkardı. Şirketlerin duran varlıklarının toplam varlıklar içindeki payı yüzde 50’den yüzde 46’ya gerilerken, zarar eden şirketlerin sayısı ciddi bir azalışla 129’dan 83’e indi.

Kurlardaki hareketlilik ve konjonktürel faktörlerin etkisiyle bazı şirketlerin kambiyo pozisyonlarının olumlu katkısıyla 500 büyüğün karlılığında artış yaşandı.
Şirketlerin finansal yapısının sağlıklı olup olmadığının en önemli parametrelerinden olan toplam borçların özkaynaklara oranı ise geçen yıl olduğu gibi yine yüksek bir oran olan yüzde 132 seviyesini korudu.
Şirketlerin 2014 verilerine göre düşük teknoloji kullanım oranı yüzde 40, orta-düşük teknoloji kullanımı yüzde 37, orta-yüksek teknoloji kullanımı yüzde 19 ve yüksek teknoloji kullanımı yüzde 3 oldu. Rapora göre 500 büyük şirket, üretimden satışlarının yüzde 0,7’sini AR-GE harcamalarına ayırırken, yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısı 2014 yılında 126’ya geriledi.

“TÜRKİYE UZLAŞARAK İŞ YAPMAYI GÖSTERMEK ZORUNDA”
Bahçıvan, genel seçim sonrası partilerin hükümet kurma sürecine ilişkin şu değerledirmede bulundu:
“Türkiye uzlaşarak iş yapmayı, farklı fikirleri bir havuz içinde değerlendirerek verimli bir üretim çıkarmayı göstermek zorunda. Türkiye’ye ve parti liderlerinin olgunluğuna yakışan davranış modeli budur. Yaşanan süreç tüm sosyal çevrelerce sabırla izlenmeli. Aynı şekilde tüm liderlere bu süre zarfında anlayışla yaklaşılmalı”.
İSO Türkiye’nin 500 Büyük İlk 10 Sanayi Kuruluşu; birinci Tüpraş, ikinci Ford Otomotiv, üçüncü Oyak-Renault, dördüncü Arçelik, beşinci Elektrik Üretim A.Ş., altıncı İçdaş Çelik, yedinci İskenderun Demir Çelik, sekizinci Ereğli Demir Çelik, dokuzuncu Tofaş ve onuncu Aygaz şeklinde sıralandı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Sarıkamış şehitleri için eksi 10 derecede saygı nöbeti Sarıkamış Harekatı’nın 111’inci anma etkinlikleri kapsamında Allahuekber Dağları’nda donarak şehit olan binlerce Mehmetçiğin anısına öğrenciler sıfırın altında 10 derece soğukta temsili saygı nöbeti tuttu. Etkinlik, Kafkas Üniversitesi Sarıkamış Meslek Yüksek Okulu önünde başladı. Okul önünde toplanan öğrenciler ve protokol üyeleri, ellerinde Türk bayraklarıyla yaklaşık 4 kilometre yürüyerek Alisofu Şehitlik Anıtı’na geldi. Buradaki program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. O dönemde yaşanılan zorlukları hissetmek adına asker kıyafeti giyen öğrenciler, değişimli olarak Alisofu Şehitlik Anıtı’nda temsili saygı nöbeti tutarak nöbet değişimi gerçekleştirdi. Kuran-ı Kerim tilaveti ve duaların ardından program sona erdi. Programın ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Kars Valisi Ziya Polat, "Ecdadın, atalarımızın izinde, onların iman dolu yüreklerine vatan, millet sevdasıyla Allahuekber Dağları’nda şahadet şerbeti içmesinin 111’inci yılındayız. Öncelikle tüm şehitlerimizi, bütün ecdadımızı rahmetle, minnetle anıyoruz. Kardan kefen giyen atalarımızı, büyüklerimizi bu imanı, inancı gençlerimize aktarmak için bugün 22 Aralık’ta genç kardeşlerimiz, hemşehrilerimiz, STK’larımız, kurum kuruluşlarımız, saygı nöbeti yürüyüşümüzü devraldık. Genç kardeşlerimizle saygı nöbetine başladık. Tabii bu dağlar, Allahuekber Dağları on binlerce yiğidin iman dolu, inanç dolu, devlet, millet için düşmandan çok soğukla mücadelesinin hüzün hikayesinin yazıldığı topraklar. Bu devlet, bu millet için şehit olan şehadet şerbeti içmek için yola çıkan tüm şehitlerimize rahmet, minnet, saygılar diliyoruz" dedi. Polat, "Bugün nöbeti devralan genç kardeşlerimiz aynı kalple, aynı akılla bu iman, bu inançla yürüdüler ve yürüyecekler. Bu devlete hizmet etmek, bu millete hizmet etmek için gerektiğinde de canımızı seve seve feda etmek için yürüyoruz. Nöbeti tutuyoruz, nöbeti devralıyoruz. Sarıkamış şehitlerimizi anma programı 3-4 Ocak’ta bu topraklarda olacak. Tüm hemşehrilerimizi anma töreni programımıza davet ediyoruz. Birlikte dağlarda aynı soğuğu hissediyoruz. Belki aynı soğuk olmayabilir ama bu imanla, bu inançla, bu düşünceyle bu yollarla şehitlerimizin izinde yürümek için tüm hemşehrilerimizi, tüm insanlarımızı, Türk milletimizi buraya davet ediyoruz" diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından program sona erdi. Programa, Vali Ziya Polat, Kars Belediye Başkanı Prof. Dr. Ötüken Senger, Sarıkamış Kaymakamı Enis Aslantatar, Sarıkamış Belediye Başkanı Serdar Kılıç, AK Parti Kars İl Başkanı Muammer Sancar, Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Tolga Adıgüzel, Kızılay Kars Şube Başkanı Kübra Hüryurt, daire amirleri, STK temsilcileri ile çok sayıda öğrenci katıldı.
Ankara AK Parti Milletvekili Ensarioğlu: "Söz konusu açıklamalarım, Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi" Çevre Komisyonu Başkanı ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Galip Ensarioğlu, "Benim düşünce ve açıklamalarım açık ve nettir. Söz konusu açıklamalarım, parti politikalarımızda sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında, kimsenin çelişkili irade ortaya koyamayacağı ve AK Parti’de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kesin cümlelerle hatırlatmak adınaydı. Sayın Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi" dedi. Ensarioğlu, bir yabancı yayın kuruluşuna verdiği röportajla ilgili yazılı açıklama yaptı. Ensarioğlu şunları kaydetti: "Yabancı bir yayın kuruluşuna Terörsüz Türkiye süreci ve Meclis Komisyon çalışmalarıyla alakalı verdiğim bir mülakatta, sürece dair yaptığım değerlendirme sonunda, sunucunun ısrarlı Suriye politikası konusunda, sayın Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanı sayın Hakan Fidan’ın politikalarında çelişkiler olduğuna dair verdiğim cevapta, böyle bir şeyin olmayacağını söyledim. Sözlerimin sonunda partimizin ve hükümetimizin politikalarını belirleyen iradenin sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi olduğunu, buna karşı bir irade ortaya koyanın ya görevi bırakması gerekir, ya da görevden alınır şeklindeki ifademin amacı ve maksadı gayet net olduğu halde üç gündür, bağlamı ve maksadı dışında, bazı art niyetli çevrelerin çeşitli sosyal medya mecralarında çarpıtarak yorumladıklarını üzüntüyle müşahede ettim. Benim düşünce ve açıklamalarım açık ve nettir. Söz konusu açıklamalarım, parti politikalarımızda sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında, kimsenin çelişkili irade ortaya koyamayacağı ve AK Parti’de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kesin cümlelerle hatırlatmak adınaydı. Sayın Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi."