GÜNDEM - 05 Şubat 2016 Cuma 09:38

Türkiye’nin ilk beşizleri büyüdü süte su karıştı

A
A
A
Türkiye’nin ilk beşizleri büyüdü süte su karıştı

Türkiye’nin yaşayan ilk beşizlerinin anne ve babası İbrahim-Özlem Bulut çifti, en son ne zaman aynaya baktıklarını, uykusuz geçen gecelerini ve gün doğmadan başlayan maratonlarını yorgun bedenleriyle anlattılar.

Türkiye’nin yaşayan ilk beşizlerinin anne ve babası İbrahim-Özlem Bulut çifti, en son ne zaman aynaya baktıklarını, uykusuz geçen gecelerini ve gün doğmadan başlayan maratonlarını yorgun bedenleriyle anlattılar. Çabuk bitmesin diye sulandırılan sütler ve kilolarca alınan gıdalarla da masrafların beşe katlandığını belirten aile, çoğul çocuk düzenlemesi istedi.

Muhammet Emin, Ömer Faruk, Yunus Kerem, Zeynep Muhteber ve Davut Ege. Onlar 2012 yılında prematüre olarak dünyaya gelen ve “beşi bir yerde” diye anılan Türkiye’nin ilk beşizleri. Ancak şu günlerde maddi manevi zorluklar yaşadıklarını söyleyen aileleri, kendilerine uzanacak yardım elini bekliyor. 13 yıllık evli olan Bulut çifti, beşizleri ile birlikte geride bıraktıkları 3,5 yıl içerisinde kendilerini iyi hissettiren en önemli anahtarın sabır olduğunu ancak eksiklikler baş gösterdikçe kara kara düşündüklerini belirttiler.

EKMEK BEŞE ÇIKTI, SÜTE SU KARIŞTI
Önceleri sadece mama ve süt ile beslenen beşizler artık yetişkin bir insan gibi gıda tüketimine başladı. Pazar tezgahlarından artık kilolarca alışverişlerin yapıldığını anlatan anne Özlem Bulut, “ Eve daha önce iki ekmek alıyordum ama şimdi beş ekmek alıyoruz. Bir kutu süt normalde bir çocuğa bir iki gün yetiyordur. Ama bizim için bir kutu süt bir öğün de bile zor yetiyor ki üstünü su ile dolduruyorum biberonlarını. Diğer paketi açmayayım bitmesin diye” dedi.

“HASTANEYE GİDEMİYOR SOKAĞA ÇIKAMIYORUZ”
Çocukları ile birlikte yalnız dışarı çıkmanın mümkün olmadığını hatta acil olmadığı sürece kendirinin hastaneye bile gidemediklerini aktaran anne Özlem Bulut, özellikle beşizlerden Zeynep Muhteber için endişeli. Kızının doğum sırasında beyin kanaması geçirdiğini ve buna bağlı olarak kas iskelet sisteminde kasılmalar meydana geldiğini ifade eden anne şunları söyledi: “Bağ-kur borçlarımız var. 10 bin TL’yi buldu. Çok acil bir durum olmadığı sürece doktora gitmiyoruz. Ev, dükkan kirası elektrik su faturaları ve çocukların masrafları gelirden fazla gidere yol açıyor. Zeynep’in doğum sırasında beyin kanaması geçirmişti. Ankara’da fizik - rehabilitasyon merkezine gidiyoruz ama gidemediğimiz zamanlar da oluyor. Evdeyken şikâyetçi olanlarda var. Aniden kapının önüne koyulsak nereye gideceğimizi bilmiyoruz. Çocukları yalnız başıma dışarı çıkaramıyorum. Çünkü yolun ortasına kaçıyorlar. İki üç günde bir eve gelenler artık iki üç ayda bir eve geliyorlar. Zorumuza gidiyor tabi. Mutfak dolaplarının içine giriyorlar. Çekmecelerin kulplarını çıkarttım mutfak tezgahının üzerine çıkılıyorlar. Kapıların çoğu kilitli. Bir nevi hapis hayatı yaşıyoruz.”

“AYNANIN YERİNİ UNUTTUM”
Zaman zaman kendini maratona katılan bir yarışçı gibi hissettiğini ama yarışın hiç bitmediğini aksine gittikçe zorlaştığını söyleyen anne Özlem Bulut, yaşadığı zorlukları şu sözler ile anlattı: “ Kendime vakit ayıramıyorum. Bazen nefes almayı bile unuttuğum oluyor. Aynanın yerini unutuyorum çocuklarını peşinden koştuğum için. Sabah 06.30’da başlayıp akşam saat 21.00’e kadar ve sonrasında da ortalık toparlama süreci olduğu için yatağa nasıl yattığımı bilmiyorum. Sürekli, “ ağlayan, anne dövdü, anne vurdu, anne döküldü” diye geçen bir gün. Bir gün sabah kalkıp da şişedeki yağın halının üstüne döküldüğünü, bardakların tamamının kırılmış halde mutfakta olduğunu bulduk.”

“PSİKOLOJİK DESTEK VE ÇOĞUL ÇOCUK DÜZENLEMESİ ŞART”
Zaman zaman yakın çevresinin kendilerine beş çocuğunun ileride refah bir hayat oluşturacağını söylediklerini belirten Baba İbrahim Bulut, “Bazen tanıdıklarımız bize ”bir çocukla zor baş ediyoruz” diyorlar. Gerçekten de insan son haddine geliyor sabretmenin. Bu konuda da devletimizin psikolojik desek sağlaması yapmasını bekliyoruz. Yakın dostlarımız bazen, “ senin beş oğlun var sırtın yere gelmez” diyorlar ben de, “şimdi sırtım yerden kalkmıyor. İnşallah ileride de sırtımız yere gelmez” sözleri ile karşılık veriyorum.” Marangozluk yaparak geçimini sağlamaya çalıştığını söyleyen 35 yaşındaki baba İbrahim Bulut kazancından çok giderinin olduğunu ifade ederek, “ Şuanda 3,5 yaşındalar ve bazen bana telefon ederek, “baba bana gelirken bir şeyler al” diyorlar. Bunu bir çocuğun demesi farklı. Beş çocuğun demesi başka. Bir çikolata da alsam beş tane almak durumundayım. Elimizden geldiği kadar yetinmeye çalışıyoruz ama tabii ki eksiklerimiz var. Şuanda kazancımla harcamalarım arasında başa baş gidiyorum. Devletimizin böyle ikiz üçüz çoğul çocuklu aileler için planlama yapmasını istiyoruz. Biz bir şeyleri aştık gidiyoruz ama bizden sonra da olacak böyle aileler. Bizden sonrakilerin daha rahat yaşaması için bu düzenlemenin getirilmesini bekliyoruz” dedi.

“ANNELERİ ANLIYORUM”
Baba İbrahim Bulut geride bıraktıkları zaman içerisinde yaşadıkları sıkıntılı süreci ise şu sözler ile özetledi: “İki kişiyiz beş çocuk var bunlara biberonla mama yedirmek zorundayız. İki elimde iki biberon ve iki çocuğa mamasını yediriyordum ama bu arada da uyukluyordum. Ben anneleri çok rahat anlamaya başladım ama babalar da beni anlar inşallah.” 

AHMET FARUK SARIKOÇ - ALEV HAMİTOĞULLARI
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Minibüs şoförleri özel servis kiralayan üniversite öğrencilerine kızdı, yol keserek darp etti Trabzon’un Sürmene ilçesinde Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği öğrencileri tarafından kiralanan öğrenci servisine kızan minibüs şoförleri aracın önüne kesti. Servis sürücüsü ve öğrenciler, ilçe hat minibüsü şoförleri tarafından saldırıya uğrarken, öğrencilerin şikayeti üzerine yapılan çalışmada şüpheli 4 kişiden 2’si gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre ilçenin Çarşı Mahallesi’nde meydana gelen olayda Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü’nde öğrenim gören öğrenciler ulaşım sorunları nedeniyle özel bir servis kiraladı. Üniversite öğrencilerinin servis kiralamasına kızan minibüs şoförleri tarafından araçların önleri kesilerek durduruldu. Okul çıkışında durdurulan servis sürücüleri, öğrenciler ve minibüs şoförleri arasında yaşanan tartışmanın arbedeye dönüşmesiyle bazı öğrencilerin ve servis sürücüsünün saldırıya uğradığı öne sürülürken, öğrencilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Darp raporu alan öğrenciler şikayetçi olurken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. 2 kişi gözaltına alındı Trabzon Valiliği tarafından yapılan açıklamada şikayet üzerine 4 kişi hakkında başlatılan tahkikat neticesinde 2 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Açıklamada, "İlimiz Sürmene ilçesindeki KTÜ Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümü öğrencilerinin dolmuşlarda yer bulamadıkları için servis kiraladıkları gerekçesiyle, kiraladıkları özel servisin önü dolmuş şoförleri tarafından kesilerek servis şoförü ve içindeki öğrencilere tehdit ve hakaret edilip darp edildikleri yönünde sosyal medyada yer alan haberlerle ilgili olarak; servis şoförü ve darp edilen öğrencilerin şikayetleri üzerine şüpheliler Ö.D., K.D., H.S., ve S.Y. hakkında cumhuriyet savcısının talimatıyla başlatılan tahkikat neticesinde şüpheliler Ö.D. ve K.D. gözaltına alınmıştır. Mezkur olayla ilgili valiliğimizce de çok yönlü inceleme başlatılmıştır" ifadelerine yer verildi.
Antalya Antalya’da Pakistanlı kadın kanlar içerisinde ölü bulundu, öğretmen oğlu gözaltına alındı Antalya’da 59 yaşındaki Pakistanlı asıllı kadın, yaşadığı evin mutfağında kanlar içerisinde ölü bulundu. Boynunda ve kol kısmında bıçak kesileri bulunan kadının birlikte yaşadığı İngilizce öğretmeni oğlu ise polis tarafından kelepçelenip gözaltına alındı. Olayla ilgili cinayet şüphesi araştırılmaya devam ediliyor. Olay, saat 23.00 sıralarında Kepez ilçesi Ahatlı Mahallesi 3188 Sokak üzerindeki 4 katlı apartmanın giriş katında meydana geldi. Alınan bilgiye göre, İngilizce öğretmenliği yaptığı öğrenilen Pakistan asıllı A. A. Q. (30), eve geldiğinde birlikte yaşadığı annesi Ashfaq Ahmad Qureshi’nin (59) mutfakta kanlar içerisinde olduğunu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri, Ashfaq Ahmad Qureshi’nin hayatını kaybettiğini belirledi. İngilizce öğretmeni oğlu gözaltına alındı Mutfakta kanlar içerisindeki cesedi inceleyen olay yeri inceleme ekipleri, Ashfaq Ahmad Qureshi’nin boynunda ve kol kısmında bıçak kesilerinin olduğunu tespit etti. Ekiplerin, evin mutfağında ve balkon kapısından parmak izleri örnekleri aldığı gözlendi. Olayla ilgili Cinayet Büro Amirliği’ne bağlı ekipler geniş çaplı araştırma başlatırken, sözlü ifadesini alınan kadının oğlu A. A. Q kelepçeleyerek gözaltına alınıp polis merkezine götürüldü. 8 Nisan’da yaşadıkları eve yeni taşındıkları öğrenilen kadının cenazesi savcı incelemesinin ardından otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.