SAĞLIK - 24 Ekim 2021 Pazar 12:20

Türkiye’nin ilk Covid-19 Takip Merkezi’ne başvuran hastaların ortak şikayeti ‘nefes darlığı’

A
A
A
Türkiye’nin ilk Covid-19 Takip Merkezi’ne başvuran hastaların ortak şikayeti ‘nefes darlığı’

Sağlık Bakanlığının Covid-19 geçiren hastaların kontrol ve takibi için ilkini Ankara'da açtığı Covid-19 Takip Merkezi'ne yaklaşık 10 ayda başvuran hastaların büyük çoğunluğunun ortak şikayeti nefes darlığı oldu.

Başkent’te Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde kurulan Covid-19 Takip Merkezi, 1 Aralık 2020 tarihinden itibaren hizmet vermeye başladı.

Pilot uygulama olarak ilk kurulan merkezde yaklaşık 10 aylık süre boyunca yapılan çalışmalar hakkında İhlas Haber Ajansı muhabirine bilgi veren Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Covid-19 Takip Merkezi uzmanlarından Dr. Canan Emiroğlu, Covid-19 Takip Merkezi’ne başvuru yapan hastaların genelde en çok şikayette bulunduğu rahatsızlığın nefes darlığı olduğunu, bunu kas ve eklem ağrılarının, saç dökülmelerinin, tat ve koku kayıplarının, nörolojik, psikolojik ve dermatolojik birçok durumun takip ettiğini aktardı. Dr. Emiroğlu, “Aralık 2020 tarihinden itibaren biz Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Sağlık Bakanlığının pilot uygulama olarak başlatması ile biz de göreve başladık. O tarihten itibaren Covid-19 nedeniyle hastanede yatarak tedavi gören hastaları değerlendirmeye aldık. Bu hastalarımız ilk gelişlerinden itibaren 1 ay, 3 ay ve 6 ay sonra, tekrar ikinci 6 ay şeklinde 2 yıllık bir tedavi süreleri planlanıyor. Bu aralık ayı itibarıyla birinci yıl yani 5 vizitelik tedavileri tamamlanmış olacak” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin ilk Covid-19 Takip Merkezi’ne başvuran hastaların ortak şikayeti ‘nefes darlığı’

“Gelenlerin büyük bir kısmının semptomlarında düzelmeler fark ediyoruz”

Merkezlere tedavi amaçlı başvurunun tamamen gönüllülük esaslı olduğuna dikkat çeken Dr. Emiroğlu, “Katılım oldukça iyi, gönüllülük esasına göre geldikleri için biz randevu verip davet ediyoruz. Yaklaşık üçte ikisi bizim kayıtlarımıza göre kesin olarak devam ediyor. Üçte biri de muhtemelen iyileştikleri ve şikayetleri fazla kalmadığı için gelmemeyi tercih ediyor. Gelenlerin büyük bir kısmının semptomlarında düzelmeler fark ediyoruz. En başta geldikleri zaman özellikle solunum yolu, akciğer tutulumuna bağlı Covid-19 pnömonisi (zatürre) nedeniyle hastanede yatarak tedavi gören hastalar nefes darlığı şikayetiyle çok başvuruyorlardı. Yürürken, evde en basit işlerini yaparken dahi eskisi gibi olmadıklarını ifade ediyorlardı. Daha sonraki kontrollerinde özellikle 6’ncı aydan sonra bu şikayetlerin oldukça azaldığını fark ediyoruz. Diğer şikayetler de aynı şekilde. Eklem ağrıları, yorgunluk, kas ağrıları, baş ağrıları, saç dökülmeleri, tat-koku alma bozuklukları; bunların zaman içerisinde bir kısmı tamamen kayboluyor, bir kısmı da azalarak devam ediyor. Bu arada değişik sık görülmeyen bazı ilginç şikayetleri olan hastalarımız olabiliyor. Ya da farklı sırt ağrısı ile gelen, pulmoner emboli tanısı koyduğumuz birkaç hastamıza da denk geldik. Tabii istisnai durumlar da olabiliyor” şeklinde konuştu.

“Yatan hastalarda en baskın şikayet nefes darlığı”

Bu merkezlere Covid-19 hastalığı nedeniyle yatarak tedavi gören hastaların kendileri tarafından davet edildiğini ve gelen hastaların tüm kontrollerinin düzenli olarak takip edildiğini aktaran Emiroğlu, “Yatan hastalarda en baskın şikayet nefes darlığı. Akciğer tutulumu olduğu için pnömoni geçirenlerin hemen hepsinde bu durum az ya da çok var. Tabi kronik hastalığı olan, geçmişte diyabeti, KOAH, astım gibi kronik hastalığı olan hastalarda nefes darlıkları zaten mevcut olduğu için bir de üstüne Covid eklendiğinde bu hastalarımızın bir kısmı ilk dönemlerde tekerlekli sandalyeler iler gelenler var aralarında. Oksijen satürasyonları düşük olup oksijen tüpleri kucaklarında gelerek destek tedavileri alanlar da var. Bu grup hastalar daha istisna ama normal hiçbir ek hastalığı olmaksızın gelen hastalarda da bu şikayetler; özellikle nefes darlığı, halsizlik, kas ve eklem ağrıları ön planda. Tabi bizim hasta grubumuzun da yaş ortalaması yaşlı bir grup. Genç hastalarımız da vardı ama onlar biraz daha hafif atlatıyor ve sayıları az” diye konuştu.

“Aşağı yukarı tüm branşlara danıştık”

Covid-19 hastalığının her kişide farklı etkiler bırakabildiğine dikkat çeken Emiroğlu, multidisipliner bir yaklaşım içerisinde olduklarını vurgulayarak, “İlgili branşlara danışıyoruz. Çünkü hastaların birçok problemleri oluyor. Örneğin hastaların gözle ilgili, nörolojik ya da cilt problemleri de olabiliyor. Burada nefes darlığı nedeniyle en sık göndermek durumunda olduğumuz bölüm göğüs hastalıkları oldu. Bir o kadar da yaş grubu itibariyle kardiyolojiye gönderdik. Antikor testlerini de kan olarak incelediğimizde hastada herhangi bir şikayet olmamasına rağmen zeminde bir takım immünolojik problemler olduğunu fark ettiğimiz gruplar var. Bunlar da yine romatolojiye, bir o kadar hastanede yoğun bakımda, serviste alışık olmadık şekilde yatıp çıkan hastalarda psikolojik yakınmalar var. Aynı şekilde böyle olduğunda psikiyatriye de konsülte ettik ve etmeye devam ediyoruz. Aşağı yukarı tüm branşlara danıştık” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin ilk Covid-19 Takip Merkezi’ne başvuran hastaların ortak şikayeti ‘nefes darlığı’

“Bu imkanı değerlendirmelerini isterim”

Buraya gelen hastaların tamamen gönüllülük esasına göre başvuru yaptığını ve düzenli takip sonucunda sağlıklarına hızla kavuştuklarını belirten Emiroğlu, şunları kaydetti:

“Yatarak tedavi gören, belli yaşın üzerinde ve kronik rahatsızlıkları olanların bu takip merkezlerinde en azından bir kontrol amaçlı da çok kolay ulaşabileceklerini, çok kolay randevu alabileceklerini ve burada diğer polikliniklere göre daha uzun ve itinalı bir muayene alabileceklerini bilsinler. Yanlış anlaşılmasın her yerde mutlaka herkes itina ile muayene ediyordur. Ama bizim aldığımız hasta sayısı ve ayırdığımız zaman açısından, daha avantajlı bir konumdayız. O yüzden daha fazla zaman ayırabiliyoruz bu hastalarımıza ve konsültasyonlarını yine detayı bir şekilde yapabiliyoruz. Bu imkanı değerlendirmelerini isterim. En azından şikayetleri az bile olsa bir kontrol olmuş olurlar.”

Emiroğlu ayrıca, Covid-19 aşılarının faydasına da dikkat çekerek, “Aşılar konusuna ben de değinmek istiyorum. Bize gelen hastaların şuan takiplerinde gördüğümüz kadarıyla geçirenler son derece hassas bu konuda ve duyarlı. Aşılarını da oldular. Antikor seviyelerini de takip ediyor, çok iyi çıkıyor. O yüzden gençler ve yeni geçirmekte olanlar ya da hiç geçirmemiş olanlar aşılarını olursa toplum olarak rahata ve eski günlerimize kavuşabileceğimizi umuyorum” dedi.

Komplikasyonları en az 2 yıl boyunca takip edilecek

Merkezde Covid-19 geçirmiş hastaların varsa hastalığa bağlı komplikasyonları en az iki yıl boyunca takip edilecek ve olası sağlık sorunlarına erken müdahale edilecek. Aynı zamanda bu hastalığa yönelik sağlık hizmet kalitesini artırmak için belirlenecek yeni politikalara yönelik çalışmalar yürütülecek. Merkezlerde bilimsel araştırmalara zemin oluşturacak yeni yöntemler de geliştirilecek.

Merkez tamamen gönüllülük esasına göre davet usulüyle çalışıyor. Covid-19 geçirmiş vatandaşlar aranarak merkeze davet ediliyor ve randevu oluşturuluyor. Kişinin sağlık durumu değerlendirilerek, gerek duyulması halinde ilgili uzmanlık alanlarına da yönlendirmeleri yapılıyor. Böylece Covid-19’un uzun dönemli etkileri yakından takip edilerek olası sağlık sorunlarının önüne geçilmiş oluyor.

Utku Şimşek
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Baraj göletlinde kaybolan adamın cansız bedenine 17 gün sonra ulaşıldı Adana’nın Kozan ilçesinde Ramazan Bayramı’nın 2’nci gününde Gökgöz Mahallesi’nde bulunan Kavşak Bendi Barajı Göletin’de yüzerek karşıya geçmeye çalışırken kaybolan 35 yaşındaki Oktay Sarıtiken’in (35), jandarma su altı robotu ile 17 gündür süren arama çalışmasında cansız bedenine gece saatlerinde ulaşıldı. Ankara’dan Kozan’a Ramazan Bayramı tatilini geçirmek için gelen 35 yaşındaki Oktay Sarıtiken, Ramazan Bayramı’nın ikinci gününde Gökgöz Mahallesi’nde bulunan Kavşak Bendi Barajı Göletin’de balık tuttuktan sonra baraj göletlinde yüzerek karşıya geçmek isterken bir anda gözden kayboldu. 3 çocuk babası Oktay Sarıtiken’in 17 gündür süren arama kurtarma çalışmasında su altı robotları cansız bedenine ulaştı. Sarıtiken’in cansız bedenine 35 metre derinlikte ulaşıldı Ankara’dan ilçeye gelen Jandarma ekipleri, su altı robotu ile gece saatlerinde yaptığı aramada Sarıtiken’in 35 metre derinlikte ve baraj göletine girdiği yerden 100 metre açıkta cansız bedenine ulaşıldı. 17 gündür Sarıtiken ailesi ve mahallelinin acı bekleyişi sürerken Muhtar Mızrak Acar 17 gündür bir haber almayı beklediklerini ifade ederek "Arama çalışması günlerdir aralıksız sürdü. Çok şükür cenazemize ulaştık. Jandarma ekiplerine ve AKOM ekiplerine teşekkür ederiz Allah razı olsun” dedi. Sarıtiken’in cenazesi Adana adli tip kurumuna gönderildi.
Zonguldak Zonguldaklı iş adamları ’Best of Zonguldak Birlik Beraberlik Gecesi’nde bir araya geldi Zonguldaklı iş adamları ’Best of Zonguldak Birlik Beraberlik Gecesi’nde bir araya geldi. Zonguldak’ta ilk kez düzenlenen Best Of Zonguldak etkinliği vatandaşlar ve iş adamlarından ilgi gördü. Buket Aydın ve Vahe Kılıçaslan’ın sunuculuğunu yaptığı organizasyonda Gazeteci Cem Küçük, organizasyonun ana sponsoru olan Elcab Kablo ile Zonsiad Yönetim Kurulu Başkanı Nejdet Tıskaoğlu’nun ev sahipliğinde Akkurt Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Alaattin Kurnaz, Zonguldak kadın basketbol takımının kulüp başkanı Kanat Tan, çok sayıda iş adamlarının yanı sıra ve vatandaşlar katıldı. Zonguldak ilinin ilk vilayet olarak önemini vurgulayan Nejdet Tıskaoğlu, "Zonguldak bizim ilk vilayetimizdir. Burada olmaktan çok mutluyuz. Zonguldak’ın kalkınması için hepimiz burada bir araya geldik. Birlik ve beraberlik içerisinde şehrimiz için en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Zonsiad olarak 3-4-5 Mayıs’ta Zonguldak’ta bir fuar düzenliyoruz. Bunu Zonguldak’ın tüm illerinde tüm şehrimize yansıtmak istiyoruz. Bunun için çalışan Kerim Yılmaz burada. Levent Yaman kardeşlerime teşekkür ediyorum. Ayrıca Buket Aydın ve Vahe Kılıçaslan Zonguldak’ımızın ilklerini paylaştı. Burada ödül alan arkadaşlarımız 2023 yılı boyunca güzel işlere imza attılar ve ödülü hak ettiler. Bu yıl ilki düzenlendi. Gelecek yıl daha büyük bir organizasyonla Zonguldak’ımızı farklı bir şekilde temsil edeceğiz" dedi. Organizasyonu önemini belirten gazeteci Cem Küçük, "Zonguldak’ı her zaman her yerde övgüyle konuşuyoruz. Bu organizasyon bu yıl ilk kez yapıldı, keyifli ve başarılı bir organizasyon oldu. Biz burada Zonguldak için çabalayan iş insanlarıyız. Zonguldak bizim ilk vilayetimizdir. Ben burada doğup büyüdüm ve fırsat buldukça memleketime geliyorum. Bizler madenci çocuklarıyız. Gerek hükümet genelinde, gerek ise Türkiye genelinde Zonguldak’ımızı her yerde en iyi şekilde temsil etmeye devam ediyoruz" dedi. Ayrıca Zonguldak kadın basketbol şampiyonu kulüp başkanı Kanat Tan ise konuşmasında, "Ben bu ödülü Zonguldak taraftarları için alıyorum. Zonguldak kadın basketbol takımımız şampiyon olarak Süper Lig’e çıkmaya hak kazandı, çok çalıştık çok emek verdik ve emeğimizin karşılığını aldık, Formamızın rengi kırmızı şehitleri ve mavi madenci tulumlarını temsil ediyor. Çocuklarımız madenci torunlarıdır. Zonguldak’ı her alanda en iyi şekilde temsil etmeye devam ediyoruz" ifadelerine yer verdi. Zonguldak halk oyunları ekibi gösterisinin ardından ödüller ve hediyeler takdim edildi.