POLİTİKA - 07 Temmuz 2019 Pazar 17:37

Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi Önen: 'Çin’le ilişkilerimiz daha ileri seviyelere gelmeliydi'

A
A
A
Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi Önen: 'Çin’le ilişkilerimiz daha ileri seviyelere gelmeliydi'

Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi Abdülkadir Emin Önen, İHA’ya yaptığı özel açıklamada, ‘‘Asya’daki lider ülke olarak Çin ile ikili ilişkilerimiz şimdiye kadar çok daha ileri seviyelere gelmeliydi’’ dedi.

Pekin Büyükelçisi Önen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çin’e geçtiğimiz Salı günü yaptığı ziyaret ve Türkiye ile Çin arasındaki ilişkileri değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’de yapılan Asya'da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (CICA) Zirvesi’nde, Japonya’daki G20 Zirvesi’nde ve son ziyaret kapsamında olmak üzere yaklaşık bir ay içinde üç kez bir araya geldiğini hatırlatan Büyükelçi Önen, ‘‘İki cumhurbaşkanının bu kadar sık görüşmesi bile aslında ikili ilişkilerin geldiği düzeyi açıkça gösteriyor. İki liderin hem verdiği mesajlar hem de çizdiği vizyon, bundan sonra nelerin gerçekleştirilmesiyle alakalı bize ipuçları veriyor’’ dedi.
Büyükelçi Önen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çin ziyaretinin çok başarılı ve verimli geçtiğini, Çin tarafının ziyarete çok büyük önem verdiğini de belirtti.

‘‘Çin ile ilişkiler Batı’nın alternatifi değil’’

Türkiye’nin Asya ve Çin ile olan ilişkilerinin Batı ile ilişkilerinin alternatifi olduğu görüşüne katılmadığını ifade eden Büyükelçi Önen, ‘‘Hiçbir ülke ya da hiçbir siyasi ilişki birbirinin alternatifi olmamalıdır, değildir’’ dedi. Türkiye’nin hem Batı ile hem de bölgesinde çok iyi ilişkileri bulunduğunu, Asya ile de ilişkilerini bu şekilde geliştirmesi gerektiğini dile getiren Önen, ‘‘Türkiye, lojistik olarak da, jeostratejik olarak da bölgesine baktığınız zaman 360 derece etrafına bakabilen, bölgesinde lider ve global anlamda da önemli bir oyuncu olarak elbette Asya ile ilişkilerini, Çin ile ilişkilerini geliştirecek’’ ifadesini kullandı. 

Türkiye’nin 2023 hedeflerine giderken Asya ile çok iyi ilişkiler geliştirmesi gerektiğine vurgu yapan Önen, ‘‘Asya’daki lider ülke olarak Çin ile ikili ilişkilerimiz şimdiye kadar çok daha ileri seviyelere gelmeliydi. Şu an 23-24 milyar dolar olan ticaret hacmimizin Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi en az 50 milyar dolar olması gerekiyor. (Ticaret hacmi) 50 milyara, akabinde 100 milyar dolara çıkabilecek önemli bir potansiyeli barındırıyor’’ dedi.

“Çin’de 350 milyonluk orta sınıf var” 

Türkiye-Çin ilişkilerinin ana eksenini ticaretin oluşturduğuna dikkat çeken Büyükelçi Önen, ‘‘İş insanlarımızın artık Asya’ya bakış açılarını değiştirmeleri gerekiyor. Çünkü burası hem Orta Doğu pazarından hem de AB pazarından, orta ve uzun vadede çok daha kârlı bir pazar. Özellikle iş adamlarımızın buradan ne alırım değil, buraya ne satarıma odaklanmaları gerekiyor’’ diye konuştu. 

Çin’de ticaret yapmanın ülkenin kültürünü öğrenmekten geçtiğini dile getiren Önen, ‘‘Doğru adımları atarsak burası çok büyük bir pazar. 300-350 milyonluk bir orta sınıf var. Türk ürünleri, Türk kalitesi bu pazara fevkalâde yetecektir. İhracatımızın önündeki tüm engelleri kaldırıp bu konularda ilerleme kaydetmemiz gerekiyor’’ şeklinde konuştu.

‘‘25 tonluk Türk kirazı 3 günde tüketildi’’

Türkiye’den iş adamları için öne çıkan alanların tarım ürünleri, turizm ve gastronomi olduğuna dikkat çeken Büyükelçi Önen, ‘‘Kirazın önündeki engelleri kaldırdık. Artık Türk kirazı, Çin pazarına rahatlıkla ve serbestçe giriyor. İki gün önce ilk parti ürünler geldi, 20 ton Guangzhou’ya, 5 ton Şanhay’a geldi, inanın 25 tonluk ürünün pazara dağılmasıyla beraber üç gün içinde tükendiği bilgisini aldık. Burası böyle bir pazar" dedi. 

Kiraz dışındaki farklı tarım ürünleriyle ilgili çalışmaların da sürdüğünün altını çizen Önen, ‘‘Narın, zeytinyağının, fıstığın, kanatlı ürünlerin, su ürünlerinin ve çok önemli olarak süt ve süt ürünlerinin önünü açacağız. Bunlarla ilgili gerek büyükelçiliğimiz, gerek ticaret müşavirliğimiz, gerekse Tarım Bakanlığımız olarak çalışmalarımız devam ediyor’’ ifadelerini kullandı. 

Türkiye’nin Çin’e mantalite olarak çok uzak kaldığını, Çin pazarından korkulmaması gerektiğini dile getiren Önen, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın ‘‘Çin, ithalat için uzak değilse ihracat için neden uzak olsun?’’ sözlerini hatırlatarak, ‘‘Biz burayı ithalat anlamında tanıyorsak, buraya ihracat da yapabiliriz’’ dedi.

‘‘Çin ekonomisinin büyüklüğünün farkında değiliz’’ 

Türkiye’nin Çin karşısında verdiği ticaret açığının kapanması için ticareti artırmanın tek başına yeterli olmayacağını söyleyen Pekin Büyükelçisi Önen, ‘‘Çin iş adamlarını, Çin yatırımcılarını Türkiye’ye davet ediyoruz. Şu an ülkemizde binin üzerinde Çin şirketi var. Ama yeter mi, hayır yetmez. Hem bu şirketlerin yatırım miktarlarını artırmalarını istiyoruz hem de yeni şirketleri Türkiye’ye gelerek yatırım yapmaya teşvik ediyoruz’’ dedi. 

Çin’in 2018’de ilk kez uluslararası ithalat fuarını düzenlediğini, açılışa Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in de katılmasının bu organizasyona verilen önemi gösterdiğini belirten Büyükelçi Önen, ‘‘Sayın Xi, (fuarda) çok önemli bir şey söyledi. ‘Biz yılda 2,2 trilyon dolar ithalat gerçekleştireceğiz’ dedi. Bizim bunu çok iyi okumamız lazım’’ ifadesini kullandı. 

Büyükelçi Önen, Türk firmalarının söz konusu fuara ilgisinin düşük olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
‘‘Açık konuşmamız lazım. İnsanımızın, iş adamlarımızın bu konuda geride kaldığını görüyoruz. O yüzden samimi olmamız lazım, özeleştirimizi yapalım ki daha doğru adımlar atabilelim. İş adamlarımızdan birçoğunu buraya yalvar yakar davet ettik. Çünkü ülke olarak bu ekonominin ne kadar büyüdüğünün farkında değiliz; buranın artık sadece üreten değil tüketen bir toplum olduğunu daha yeni yeni görüyoruz.’’ 

Önen, ayrıca Türkiye’nin bu yılki fuara daha büyük bir stant alanıyla katılacağını, Türk firmalarının ilgisinin de geçen seneden fazla olmasını beklediklerini kaydetti. Türkiye’nin özellikle gastronomi alanında çok iyi markalara sahip olduğuna vurgu yapan Önen, bu markaların Çin’de çok büyük pazara sahip olabileceklerini dile getirdi.

‘‘3. nükleer santral ile ilgili iyi haberler umuyoruz’’

Çin’in İpek Yolu’nu yeniden canlandırma projesi olan Kuşak ve Yol Girişimi ile Türkiye’nin Orta Koridor Projesi'nin eklemlenmesiyle ilgili çalışmaların sürdüğünü söyleyen Büyükelçi Önen, uyumlaştırma ile beraber ticaretin önünün daha fazla açılacağını kaydetti. 3. nükleer santral projesinin Erdoğan-Xi görüşmesinde de gündeme geldiğini hatırlatan Pekin Büyükelçisi Önen, ‘‘Anlaşmayla ilgili iki ülkenin enerji bakanlıkları karşılıklı olarak çalışmaya başlamışlardı. Bu çalışmalar, şu an yarıyı geçti diyebiliriz. Yerinden tutun, fizibilite çalışmalarına, fiyatlandırmaya kadar çok fazla detaylı görüşmeler gerçekleşiyor. İnşallah kısa zamanda iyi bir haber duymayı hedefliyoruz’’ dedi. 

Pekin Büyükelçisi olarak görevine başlayalı 1,5 yıldan fazla süre olduğunu dile getiren Önen, ‘‘Geldiğim andan itibaren gözlemlediğim, Türkiye hakkında burada menfi bir kanaat yok. Bilmeyen hiç bilmiyor, bilen de olumlu biliyor. Biz bunu daha da olumluya çevirmeye, bilmeyenleri de daha fazla bilgilendirmeye çalışıyoruz. Aslında bir anlamda ortada herhangi bir algı olmadığı için de pozitif algıyı, pozitif gündemi çok hızlı oluşturmak mümkün’’ diye konuştu.

“2018’de Çinli turist sayısı yüzde 60 arttı” 

Çin’den Türkiye’ye giden turist sayısını artırmak için geleneksel metotların yanında modern metotları da kullandıklarını söyleyen Önen, ‘‘Daha fazla Çinli turisti etkileyebilecek, Çinlilerin önemsediği insanları, gerek yazarları, gerek bloggerları, gerek influencerları, gerek gazetecileri farklı farklı zamanlarda Türkiye’ye gönderdik. Çinliler için popüler destinasyonlar İstanbul ve Kapadokya. Bunlar haricinde özellikle Urfa, Mardin ve Antep gibi GAP turu yaptırdık; Konya’ya, Karadeniz’e gönderdik. Bunlarla beraber Türkiye’nin buradaki popülaritesini artırdığımızı düşünüyorum’’ dedi. 

2018 yılında Çin’de düzenlenen Türkiye Turizm Yılı’nda Çin genelinde 10’dan fazla şehir ve eyalette 60’tan fazla etkinlik düzenlediklerini ve Türkiye’nin güzelliklerini sergilediklerini ifade eden Büyükelçi Önen, bunun neticesinde Çinli turist sayısının 2018’de önceki yıla göre yüzde 60 artarak 400 bine çıktığını dile getirdi. Turist sayısının yükselmesi için iki ülke arasındaki uçuş sıklığının da artmasının önemine işaret eden Büyükelçi Önen, ‘‘İki ülkenin sivil havacılık genel müdürlükleri arasındaki bazı kopuklukları giderdik. Yapılan çalışmaların neticesinde China Southern Havayolları Pekin-İstanbul seferlerine, arkasından da Wuhan-İstanbul seferlerine başladı. Kunming’den ve Chengdu’dan da İstanbul’a seferler başladı. Bunlar son iki üç ay içerisinde gerçekleşen seferler. Yeni seferler henüz netleşmemişken yılın ilk dört ayındaki turizm rakamlarında yüzde 3 yükseliş görüldü’’ diye konuştu. 

Türk Hava Yolları’nın Xi’an, Hangzhou ve Xiamen kentlerine de seferler başlatmayı planladığı bilgisini aktaran Önen, ‘‘İstanbul’da yolcu kapasitesi açısından dünyanın en büyük havalimanına kavuştuk, hamdolsun. Çin’in başkenti Pekin’de de Daxing Havalimanı devreye girecek ve ikinci büyük havalimanı olacak. İkisinin toplamı çok ciddi bir rakam oluşturuyor. İnşallah Pekin ile İstanbul arasında THY seferlerinin sayısını da iki katına çıkarma imkânımız olacak’’ dedi. 

Çinli turistlerin deniz-kum-güneş turizminden çok tarih ve kültür turizmini önemsediklerini, bunun Türkiye için de bir avantaj olduğunu söyleyen Önen, ‘‘Turizm sezonunun nispeten yavaşladığı dönemlerde, özellikle ekim ve şubat aylarında Çin’in tatilleri başlıyor. Eğer Çinli turistleri bu dönemlerde de Türkiye’de ağırlamaya başlarsak, ülkemize gelen ortalama turistten çok daha yüksek harcama yapıyorlar, bu çok büyük bir avantaj’’ diye konuştu. 

Çinli turist sayısının artmasının Türkiye’nin turizm ekonomisinin canlanmasında da çok büyük etkileri olacağını kaydeden Önen, ‘‘Türkiye’de Çinlilerin turizm alışkanlıklarına yönelik bazı düzenlemeler yapılması şart. Özellikle daha fazla Çince bilen rehberimizin olması, ziyaret edilen yerlerde Çince yönlendirme tabelalarının ve özellikle büyük otellerde Çin mutfağından bazı örneklerin olması, alışveriş merkezlerinde lisan konusunda yardımcı olabilecek personelin bulunması, bu konuda bizim de önümüzü açacaktır’’ ifadelerini kullandı. 

2018’in çok verimli ve hareketli bir yıl olduğunun altını çizen Önen, şöyle devam etti: 

‘‘Turizm Yılı etkinliklerinin yanı sıra, Türkiye’den sekiz bakanı Çin’de ağırladık; Çin’den üç bakan da Türkiye’ye gitti. Karşılıklı 10’un üzerinde bakan yardımcısı ziyareti gerçekleşti ve 10 yıl aradan sonra Türkiye’den bir meclis başkanı o zaman Binali Bey’di, Çin’e ziyarette bulundu. Alt düzeyde de onlarca ziyaret oldu karşılıklı. Bunlarla birlikte Türkiye’deki Çin farkındalığını, Çin’de yapılacak yatırımları, Çin’de olan fırsatları anlatmak konusunda büyük merhale katettik. Aynı şekilde Türkiye’nin varlığını, zenginliklerini Çin’de anlatmak üzere birçok alanda işbirliği yaptık ve fırsatları değerlendirdik.’’ 

Pekin Büyükelçisi Önen, son olarak Türkiye’den daha fazla öğrenciyi Çin’e lisans, yüksek lisans ve doktora öğrenimleri için gelmeye teşvik ettiklerini sözlerine ekledi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.