EKONOMİ - 05 Ekim 2017 Perşembe 12:48

TÜRSAB'ta acentalar değişim istiyor

A
A
A
TÜRSAB'ta acentalar değişim istiyor

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği'nin (TÜRSAB) Başkan Adayı Hasan Erdem, Adana’da acentalarla bir araya gelerek, “Tabanda birlik hareketi olarak değişim ve ortak akıl vizyonumuz olacaktır” dedi.

TÜRSAB Başkan Adayı Hasan Erdem, Aralık ayında yapılması beklenen olağan genel kurulu öncesinde ‘Adana Buluşması’ kapsamında TÜRSAB üyesi turizm ve seyahat acenteleriyle bir araya geldi. Adana’da Şirin Park Otel'de gerçekleşen toplantıya acenteler ilgi gösterdi.

Toplantının açılış konuşmasını yapan TÜRSAB Adana Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Murat Şirin, Aralık ayında yapılacak 23. Dönem Genel Kurulu’nda seçilecek başkan için 3 adayın başkanlık yarışında olduğunu belirterek, “Bizler de sektörüne ve üyelerine sahip çıkabilecek, önümüzdeki malum engelleri, sıkıntıları ve problemleri çözecek, gerekli pozitif adımları atabilecek, beklentileri en üst seviyede karşılayacağına inandığımız genel başkan adayına genel kurulda takdirlerimizi sunacağız. Her bir üyemizin irademizi tam anlamıyla sandığa yansıtabilmemiz açısından genel kurula katılımını temenni ediyorum” şeklinde konuştu.
Başkan Adayı Erdem ise konuşmasına, değişimin her zaman iyi olduğunu belirterek, “Değişim olmazsa olmazdır. Yer yüzünde değişmeyen tek şey değişimdir. Ne kadar başarılı olursanız olun, 20 yıl bir kurumun başındaysanız ya metal yorgunluğa ya da metal çürümeye maruz kalırsınız. Mutlaka değişime ihtiyacınız var. Bunu keşfeden gelişmiş ülkeler, gelişimi insanların hür iradesine bırakmamıştır. Mesela Amerika Birleşik Devletleri’nde 2 dönemden başka başkan olamazsınız. Çünkü çok uzun süreli bu gibi yetkiler, insanı güç sarhoşluğuna ve güç yorgunluğu oluşmasına sebep olur. İşin içerisinden çıkamazsınız. İsteseniz de hizmet edemezsiniz” diye konuştu.

Ortak akıl vizyonunun kendileri için her zaman önde olduğunu kaydeden Erdem, “Bizim değişim dediğimiz zaman genç, aktif insanlara ihtiyacımız vardır. Ortak akıl diyoruz. Dünyanın en zihni gelişmiş insanından bile ortak akıl üstündür. Bu bilimsel bir gerçektir. Bir tek akılla yönetilen bir kurumun mensupları olarak biz burada isyan ediyoruz. Biz artık ortak akılla, sizlerin seçmiş olduğu kişilerin aklıyla yönetilmek istiyoruz. Bu olmazsa olmazımız. Seçim öncesi başınızı okşayan insanlar, seçimden sonra neredeler. Görebiliyor musunuz. Bölge başkanlarımıza verilen vaatlerin hangisi tutuldu. Tutulmadı” ifadelerini kullandı.

Önceki TÜRSAB başkanlarının Anadolu'da bulunan turizm acentelerine ağalık, padişahlık tasladığını anlatan TÜRSAB Başkan Adayı Hasan Erdem, şöyle devam etti:

“Yazık değil mi bize. Asıl olan biz miyiz, asıl olan seçilenler mi. Asıl olan seçenler. Hesap sorma günü bizim için kongrelerdir. Yaklaşan ve 2 ay sonra yapılacak olan kongremizde ben sizden bir şey istiyorum. Sektörümüzün geleceği için oylarınız çok değerli. O kongreye katılın ve size ağalık eden, padişahlık taslayan insanlara ders verin. Demokratik hakkınızı kullanın. 20 yıldır yapamadınız, 2 yıl daha istiyorsunuz. 20 yılda yapamadığınızı 2 yılda nasıl yapacaksınız. İnsanları kandırmaktan vazgeçin. O kongrede, muhalefet birleşecek. Masadan kaçan biz olmayacağız. Ekmeğimiz ve mesleğimizin geleceği için bölünmeyip, birlik beraberlik içerisinde olacağız.”

Hasan Erdem, TÜRSAB’ın yarı kamu kurumu olduğunu, fakat haklarını kimsenin temsil edemediği için bu kamu kurumu özelliğinden yararlanamadıklarını da belirtti. 1972 yılında kurulan TÜRSAB ile şimdiki TÜRSAB arasında çok fark olduğunu ifade eden Erdem, “O yıllarda çok büyük başarılar elde etti. Hedef sadece koltuk kapmak olunca birde kişisel menfaatler ortaya çıkınca başarılarda bireysel oluyor. Kendileri büyüyor, zenginleşiyorken benim Anadolu acentam kan ağlıyor. Belediyeler, dernekler acenta oluyorlar. Biz nasıl onlarla mücadele edelim. Bu anlayışa dur demenin zamanı gelmiştir. Yeter ki siz bize inanın o kongrede onlar tarihin karanlıklarına gömülecektir. Biz onlara gidip İstanbul’da gidip namaz kılın 2 rekat tövbe edin diyeceğiz onları Allah ile baş başa bırakacağız” diye konuştu.

Toplantı daha sonra soru cevap ve toplu fotoğraf çekimiyle son buldu. 

Umutcan İşledici - Elif Ayşenur Bay

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa CBÜ’den Filistin için haykıran Amerikalı öğrencilere destek İsrail’in Filistin’e karşı saldırılarına tepki gösteren ABD’li öğrenci ve akademisyenlerin gözaltına alınmasını kınayan Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) yönetimi, öğrenci ve akademisyenlere destek vermek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Manisa CBÜ yönetimi, İsrail’in Filistin’e uyguladığı insanlık dışı saldırılara ve ABD’li akademisyen ve öğrencilerin İsrail’in saldırılarına karşı gösteri düzenlerken gözaltına alınmalarına tepki göstererek, basın açıklaması yaptı. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörlüğünce Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Yerleşkesi alanında saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilavetinin okunduğu basın açıklamasına ellerinde Türk bayrağı ve Filistin bayrağı taşıyan çok sayıda öğrenci ve akademisyen destek verdi. “Bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemiyorlar” Basın açıklamasında konuşan Manisa CBÜ Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, “Maalesef ki içinde yaşadığımız 21. yüzyılda inşa edilen ortak insani değerlere, ilkelere ve normlara rağmen tüm dünyanın gözü önünde yine bir insanlık dramının yaşandığına tanıklık ediyoruz. Ekim ayında başlayan ve 7 aydır devam eden İsrail saldırılarında 15 bini çocuk, 10 bini kadın olmak üzere 35 binden fazla sivil vatandaşın katledilmesi karşısında vicdan sahibi her insan gibi kahroluyoruz ve ah ediyoruz. Dünya devletlerinin İsrail’in zulmü karşısında sessiz kalmaları, dahası katliamları destekleyen politikalar benimsemeleri birer akıl tutulmasına dönüşmüştür. Şüphesiz batının bu iki yüzlü tutumu bizler için yeni değildir. Akan kan Müslüman kanı olduğunda Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Hocalı’da, Bosna’da, Kıbrıs’ta sözde medeni Batı’nın bu iki yüzlülüğünü biz hep gördük, hep yaşadık. Ancak İsrail’in saldırılarının sergilediği vahşet ve ortaya çıkan soykırım tablosu öyle ağır olmuştur ki; Batı toplumlarında farklı din, dil, ırka sahip olsa da benzer vicdana sahip her kesimden vatandaşın tepkisini çekmiştir. Kendi yönetimlerinden umudunu kesen Batılılar, insan olmanın ve vicdan taşımanın gereğini yaparak hem İsrail’e hem kendi ülkelerine tepkilerini bireysel eylemlerle dile getirmeye başlamıştır. Yıllarca bize medeniyet nutukları atan batı ülkelerinin çıkarları için bir soykırım karşısında sessiz kalmaları yetmezmiş gibi bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemedikleri de görülmüştür. Siyonizm odaklı vahşet karşısında tepki gösteren Amerikalı öğrencilere yönelik baskı ve şiddet de bu durumun tüm dünya halkları tarafından görülmesini sağlamıştır” dedi. Filistin’e destek gösterileri düzenleyen öğrencilere karşı ABD polisinin üniversiteleri işgal ettiğini dile getiren Rektör Kibar, “ABD’de çok sayıda kampüs polisler tarafından işgal edilmeye başlamıştır. Son 3 haftadır yaşanan süreçte 2 binden fazla akademisyen ve öğrenci orantısız güç kullanılarak şiddete maruz kalmış ve ağır ceza suçluları gibi ters kelepçe ile göz altına alınmıştır. Manisa CBÜ ailesi olarak yaşanan bu süreci kabul edemiyor, tüm inancımızla reddediyor ve ABD ile İsrail yönetimlerine sesleniyoruz; sadece Gazze’deki masum sivilleri değil, aynı zamanda insanlık vicdanını, onurunu, evrensel hukuku, insan haklarını, medeniyet değerlerini ve normlarını da katlettiğinizi görün ve bu zulmü durdurun artık. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır şiarını benimseyerek tüm gücümüz ve kararlılığımızla ABD ve İsrail yönetimleri tarafından sürdürülen bu zulmün karşısında olduğumuzu çok net bir şekilde bir kez daha haykırıyoruz” diye konuştu. Manisa Valisi Enver Ünlü ise yaptığı açıklamada, “Filistin yarım asırdan fazla bir süredir vahşetin en şiddetlisini yaşandığı bir yer haline geldi. Biz bu coğrafyadan çekildikten sonra bu başladı. O tarihten beri de gözyaşı dinmedi. Siyonist İsrail ve gözü dönmüş eli kanlı cani Netanyahu, Refah kentine de saldırıların da çok yakında başlayacağını açıkladı. Dünyanın gözü önünde çok büyük bir katliam, çok büyük bir acı yaşanıyor. Bütün dünya buna sessiz. Ancak başta Amerikalı öğrenciler, Avrupa’da sivil toplum kuruluşları çok büyük bir mücadele veriyorlar. 2 bin 500 Amerikalı öğrencinin gözaltına alındığını, baskıya ve zulme uğratıldığını, çok sayıda akademisyenin görevden el çektirildiğini üzüntüyle öğrendik. İnsanoğlunun hayal gücünü zorlayan, merhamet duvarlarını tarumar eden bu vahşet karşısında maalesef dünya kamuoyu görmez, duymaz, konuşmaz olmuştur. Gazze’de yaşananlar başta olmak üzere, bu insanlık dramına gerek yurtiçinde gerek yurtdışında en şiddetli tepkiyi veren yine aziz milletimiz ve devletimiz olmuştur. Dini farklılıklar sebebiyle zulme maruz kalan ve en çok da savunmasız kadınların ve çocukların hayatını kaybettiği bu vahim hadiseler, insan olma şuuruna erişmiş her vicdanı derinden yaralamıştır” dedi. Basın açıklamasına Manisa Valisi Enver Ünlü ve eşi Sema Ünlü, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, Manisa Vali Yardımcısı Erhan Günay, Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uğurelli, protokol üyeleri, akademisyenler, öğrenciler katıldı.