EKONOMİ - 04 Aralık 2020 Cuma 23:10

Üç işçi konfederasyonunun ortak görüşü: 'Asgari ücret insan onuruna yaraşır bir geçimi sağlamalıdır'

A
A
A
Üç işçi konfederasyonunun ortak görüşü: 'Asgari ücret insan onuruna yaraşır bir geçimi sağlamalıdır'

Türk-İş, Hak-İş ve DİSK tarafından bugün toplanacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu öncesi ortak bir açıklama yapıldı. Açıklamada, “Asgari ücret insan onuruna yaraşır bir geçimi sağlamalıdır” denildi.

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu'nun imzası ile yapılan ortak açıklamada, "2021 asgari ücret görüşmeleri Covid-19 salgınının tüm dünya ve ülkemizde ağır insani, sosyal ve ekonomik tahribatının yaşandığı bir dönemde başlamaktadır. Küresel salgın, başta işçiler olmak üzere tüm ücretli çalışanların yaşama şartlarını daha da ağırlaştırdı. Ciddi iş ve gelir kayıplarına yol açtı. Nitekim devletin resmi kurumu tarafından açıklanan son büyüme rakamlarında çalışanların milli gelirden aldıkları payın ciddi oranda gerilediği de görülmektedir. 2021 yılında geçerli olacak asgari ücretin pandemi koşullarında yaşanan iş ve gelir kaybı dikkate alınarak insan onuruna yaraşır bir geçim ücreti olarak tespit edilmesi ortak düşüncemizdir. Asgari ücret, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir ücrettir. Asgari ücret, çalışanların yaşama ve çalışma şartlarının düzenlenmesine yönelik önemli uygulamalardan birisidir. Asgari ücret ve civarında çalışan milyonlarca işçinin olduğu ülkemizde belirlenecek asgari ücret rakamı sadece asgari ücretli çalışanları değil, işsizlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği vb. ödemeleri alan hak sahiplerini de doğrudan etkilemektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Anayasası’nın girişinde, 'İşçinin ve ailesinin yalnızca geçimini temin eden ücret, insanca yaşamaya yeterli bir ücret değildir. Halbuki işçinin insanca yaşaması için yeterli ücrete sahip olması gerekir' ifadesine yer verilmiştir. Üç işçi konfederasyonu 'insan onuruna yaraşır bir asgari ücret' belirlenmesi taleplerini bir araya gelerek ortaklaştırmıştır. Anayasamız devlete 'çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alma' görevi vermektedir. Ayrıca asgari ücretin tespitinde 'çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur' denilmektedir" denildi.

Asgari ücretin bir pazarlık ücreti olmadığı belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"İşçinin ailesiyle birlikte insanca yaşamasını sağlayacak gelirdir. Asgari ücretin belirlenmesi müzakerelerinde göz önünde tutulması gereken öncelikli husus, çalışanların karşı karşıya bulundukları geçim koşullarıdır. Çalışanlar, yaşanılan ekonomik sıkıntıların nedeni değil mağdurudur ve 'ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum' gerekçesiyle asgari ücretin düşük belirlenmesi kabul edilemez. Türkiye’nin rekabet şartlarını düşük ücret politikasıyla sağlamak doğrultusunda bir anlayışı olmamalıdır. Ülkemizdeki asgari ücret düzeyi AB üyesi çoğu ülkenin gerisindedir. Bugün ücretliler üzerinde dayanılmaz boyutlarda vergi yükleri bulunmaktadır. Ücretli çalışanların eline geçen ücret vergi nedeniyle ilerleyen aylarda düşmektedir. Asgari ücret alan işçiler bile yılın son aylarında daha düşük ücret almaktadır. Asgari ücret kadar bir gelirin ücretli çalışanlar için vergi dışı bırakılması yönünde tüm sosyal taraflar arasında görüş birliği oluşmasına rağmen -şimdiye kadar- herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. İşverenin sosyal güvenlik primi düşürülmesine rağmen işçilerin sosyal güvenlik primi muhafaza edilmiştir.

İşçi temsilcileri, 'insan onuruna yakışır' bir düzeyde asgari ücret belirlenebilmesi için Komisyon çalışmaları sırasında temel alınması gereken ilkeleri aşağıdaki biçimiyle savunmaktadır:

- Asgari ücretin saptanmasında Anayasa’da yer alan “geçim şartları” yaklaşımına öncelikle uyulmalıdır. Günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlenmelidir. İçinde yaşadığımız salgın koşullarının oluşturduğu gelir kaybı ve gider artışları da dikkate alınmalıdır.
- Asgari ücret Asgari Geçim İndirimi (AGİ) hariç ve net olarak açıklanmalıdır. Bu ücretten yapılacak vergi, sosyal güvenlik vb. kesintiler net tutarın üzerine ilave edilmeli ve yıl boyunca asgari ücret açıklanan bu net ücretin altına düşmemelidir.
- Ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmı vergiden muaf olmalıdır. Ayrıca ücretliler için damga vergisi uygulaması kaldırılmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran yüzde 10 olmalıdır.
- Asgari ücret, herhangi bir ayırım yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak ve yıllık belirlenmelidir. İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmalıdır.
- Asgari ücret, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal bir ücret olarak kabul edilmeli ve bu özelliği temel alınarak belirlenmelidir.
- Devlet çalışanlar arasında ayrım yapmamalı, kamuda geçerli en düşük aylık tutarını asgari ücret belirlenirken de dikkate almalıdır.
- Asgari ücret ile bağlantılı olarak ve günümüz ekonomik koşullarını da dikkate alarak işverenlere sağlanan sosyal güvenlik prim desteğinin benzeri işçilere de verilmeli ve işçilerin sosyal güvenlik haklarında bir kayıp oluşturmayacak şekilde işçi SGK prim payı 5 puan düşürülerek bütçeden karşılanmalıdır.
- Pandemi koşullarında işsizlik sigortasından işçilere yapılan ödemelerin (kısa çalışma ödeneği, nakdi gelir desteği ve işsizlik sigortası) alt sınırı asgari ücret olmalıdır. Pandemide iş ve gelir kaybı olan işçilere asgari ücret düzeyinden az olmayan bir nakdi gelir desteği verilmelidir. Bu destek kayıtsız çalışan işçiler için bütçeden karşılanmalıdır.
- “Sosyal devlet” ilkesi gereği “aile yardımı” çalışmayan eş için uygulamaya konulmalıdır.
- Sendikal örgütlenmenin olduğu işyerleri için asgari ücret teşviki uygulanmalıdır."
Konfederasyonların ortak çalışma ilkelerine uygun olarak ortaya çıkan görüşleri paylaşmaya devam edeceği belirtildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da “Avrupa Film Günleri" Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) çatısı altında faaliyetlerini sürdüren Samsun AB Bilgi Merkezi’nin organizasyonu ile Samsun’da gerçekleştirilecek “Avrupa Filmleri Haftası”nın ikincisi 8 Mayıs günü başlıyor. Sinemaseverler etkinlik kapsamında, AB üyesi 22 ülkesinin 18 filmi, 8-12 Mayıs tarihleri arasına kadar Atakum’da bir AVM’de ücretsiz olarak izleyebilecek. Samsun Avrupa Birliği(AB) Bilgi Merkezi, Samsun Sinema Derneği ve bir kafe iş birliğinde “Avrupa Film Günleri" ikinci kez Samsunlu sinemaseverler ile buluşuyor. AB üyesi 22 ülkesinin 18 önemli filminin gösterileceği etkinlik, halka açık ve ücretsiz olacak. 8-12 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek olan ‘Avrupa Film Günleri’ 18 farklı film ile sinemaseverlere yine unutamayacağı anlar yaşatacak. Samsunlu sanatseverler, Avrupa Filmleri Haftası boyunca gösterimde olacak filmleri Atakum ilçesinde bir AVM’de ücretsiz olarak izleyebilecek. Hafta, 8 Mayıs Çarşamba günü saat 18.00’de Slovakya yapımı olan ‘Asla Asla deme” filmi ile başlayacak ve hemen ardından ise saat 20.30’da İtalya 2022 yapımı ‘Dante’ filmi izleyiciyle buluşacak. Sinemaseverleri etkinliğe davet etti Avrupa Filmleri Haftası’na ikinci kez ev sahipliği yapmanın heyecanını yaşadıklarını belirten Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, “1997 yılından bu yana Odamız çatısı altında AB Bilgi Merkezi’ne ev sahipliği yapıyoruz. Bu zaman zarfında Samsun AB Bilgi Merkezi olarak da onlarca sosyal ve kültürel etkinlikler düzenledik. Yine çok özel bir etkinlikle gişelerde bulamayacağımız Avrupa filmlerini, halkımızla buluşturacağız. AB Türkiye Delegasyonu, AB Üye Ülkeleri Büyükelçilikleri, AB Ulusal Kültür Enstitüleri ve AB Bilgi Merkezlerinin iş birliğiyle düzenlenmekte olan Avrupa Film Günleri, 15 Nisan’da Ankara’da ve 29 Nisan’da İstanbul’da gerçekleştirilen gala geceleriyle illerde başladı. Seçkin filmlerin yolculuğu Samsun’un da aralarında bulunduğu Antalya, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Eskişehir, İzmir ve Trabzon’da devam edecek. Geçen yıl sonbaharda büyük başarı ile tamamlanan Avrupa Film Günleri etkinliğinin ardından bu etkinliğin de başarılı olacağını düşünüyoruz. Biliyoruz ki sinema evrensel bir dildir. Etkinliğin Avrupa ve Türkiye arasında sürdürülebilir kültürel diyaloğa katkı sağlamasını umut ediyoruz. Tüm sinemaseverleri etkinliğimize davet ediyorum” dedi. Bu yıl gösterimdeki filmler: Bulgaristan’dan “Tüm Çıplaklığı ile Jiguli Grubu”, Danimarka’dan “Viborg Güzeli”, Estonya’dan “Ufuktaki Savaş”, Finlandiya’dan “Eli Kulağında”, Fransa’dan “Sönmüş Hayaller”, Hollanda ve Almanya’dan “Kuaför Romy”, İspanya’dan “Ramona”, İsveç’ten “Ben Zlatan”, İtalya’dan “Dante”, Malta ve Kanada’dan “Carmen”, Litvanya’dan “Göz Kırpmayı Unutma”, Macaristan ve Almanya’dan “Zarif”, Polonya’dan “Köylüler”, Portekiz, İspanya ve Fransa’dan “Büyükbabamın İblisleri”, Romanya ve Çek Cumhuriyeti’nden “Mikado”, Slovakya’dan “Asla Asla Deme”, Slovenya, İtalya ve Hırvatistan’dan “Suçsuz Adam”, Yunanistan’dan “Domatesler Wagner’le Tanışınca.
İstanbul Sancaktepe’de Hıdırellez coşkuyla kutlandı Orta Asya’dan Balkanlar’a kadar geniş bir coğrafyada baharın gelişi olan Hıdırellez, Sancaktepe’de coşku içinde kutlandı. Sancaktepe Belediyesi tarafından Paşaköy Mahallesi’nde Hıdırellez Şenliği düzenlendi. Etkinlikte çuval yarışı, mendil kapmaca, ağızda yumurta taşıma, uçurtma şenliği gibi birçok etkinlik yapılarak yediden yetmişe herkes doyasıya eğlendi. Hıdırellez etkinliğine Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin’in yanı sıra, Sancaktepe İlçe Kaymakamı Ahmet Karakaya, CHP İlçe Başkanı Emre Yılmaz, Sancaktepe Belediye Meclis Başkanı İlknur Ünlü, Sancaktepe CHP Meclis Üyeleri, muhtarlar ve tüm Sancaktepe halkı katıldı. Hıdırellez Şenliği, Başkan Alper Yeğin’in ateşi yakmasıyla başlarken, çocuklar ve aileleri çalan müzik eşliğinde doyasıya eğlendi, bazı vatandaşlar yanan ateşin üzerinden atladı. Hıdırellez şenliğinde konuşan Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin, "Biz de baharı coşkuyla karşılıyoruz. Uzun yıllardır bu bölgede yapılmayan bir etkinliği yapıyoruz. Hıdırellez şenlikleri. Özellikle Sancaktepe’nin bütün bölgelerinden komşularımız burada. Paşaköy’de yapılmasının bir anlamı var çünkü yıllar önce geleneklerine uygun olarak Paşaköy’ümüzde yapılıyordu. Tekrar bir geleneği yerine getireceğiz" dedi. "Hıdırellez, baharın gelişini müjdeler" Başkan Yeğin, "Bizim bu etkinliği yapmamızda en büyük pay sahibi, emek sahibi, fikir sahibi olan Paşaköy muhtarımıza teşekkürü borç biliyorum. Bizi geçmişe götürdüğü için, sizlerle buluşmamıza vesile olduğu için kendisine teşekkür ederim. Saydığımız bu coğrafyaların kışları ağır geçer. Uzun geçer. Ve doğa sanki bir daha hiç uyanamayacakmış gibidir. İnsanların umutlarından tükendiği bir anda derler ya her kışın sonu bahardır. Hıdırellezde baharın gelişini müjdeler. Bu müjde öyle büyük bir müjdedir ki; baharla birlikte insanların umutlarını büyütür. Değişen doğa insanlara nimetler sunar. İnsanlar doğaya sunduğu bu nimetlerden dolayı minnetini gösterirler. Baharı karşılarken en güzel kıyafetlerini giyerek böyle renkli şenlikler yaparlar. Yemekler yapılır, birlikte yenilir, oyunlar oynanır. Ve baharın gelmesiyle doğanın sunduğu nimetlerden dolayı dilekler için adaklar adanır" şeklinde konuştu. "Gelenekleri yaşatmak için elimizden geleni yapacağız" "Bugünden sonra da Hıdırellez’lerde sizlerle bir arada olup dualar etmeye devam edeceğiz" diyen Başkan Yeğin, "Bu topraklarda atalarımızdan emanet ne varsa yardımlaşmayı, dayanışmayı, sevgiyi ve saygıyı, hoşgörüyü ve bütün değerleri yaşatmak için bir araya geleceğiz. Bugünün önemine uygun olarak kınalı kuzular getirilmiş. Gül fidanlarımız dikilmiş. Çömlekten dileklerin çekildiği, ateşten atlandığı, hayvanların kuzuların kına ile meralara salındığı pek çok yaygın gelenek var. Bunların bir kısmını ne yazık ki zamana yenildi. Ama yaşatmak için elimizden gelen bütün imkanları kullanacağız. Kutlamaların başlangıcında gündüz vakti çocuklarımızın eğlenceleri vardı. Çocuklarımızı mutluluğunu görmek bizi de mutlu ediyor. Çocuklarımız bizim baharımız. Bahar gibi onlar da bizim umutlarımızı canlandırıyor. Sancaktepelilerin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini, hemşeriliğini yaşatmak için elimizden gelen bütün imkanları seferber edeceğiz" dedi. Etkinlik hakkında konuşan Aslı Çetinkaya, "Bu etkinlik için Alper Başkan’a teşekkür ederiz. Çok güzel bir etkinlik düzenledi. Ailecek buradayız. Ailecek katıldık. Çocukları şenlendirdiği gibi büyükleri de şenlendirdi. İyi ki Alper başkan. Haydar başkana teşekkür ederiz." dedi.
İstanbul İstanbul’da sokakta yumruklu kavgalar kamerada: Kadın aldığı darbeyle yere düştü Şişli’de iki grup arasında çıkan kavgada bir kadın, aldığı darbelerle yerde kaldı. Kağıthane’de sokak arasında iki kişi arasında çıkan kavgayı polis güçlükle ayırabildi. Pendik’te ise iki grup cadde ortasında tekme ve yumruklarla birbirine girdi. O anlar vatandaşların cep telefonu kameralarına yansıdı. İstanbul’un çeşitli ilçelerinde sokaklarda ve caddelerde yine sinirler gerildi. Bazı vatandaşlar arasında kimi zaman küfürleşme, kimi zaman da başka nedenlerle kavga çıktı. Şişli Halide Edip Adıvar Mahallesi’nde yaşanan kavgada iki grup henüz bilinmeyen bir nedenle tartışmaya başladı. Tartışmanın alevlenmesiyle şahıslar tekme ve yumruklarla birbirine girdi. O esnada kavgaya dahil olan bir kadın ise aldığı darbelerle yere düştü. Yerden kalktıktan sonra küfür ederek saldırmaya devam eden kadın güçlükle sakinleştirildi. Yaşananlar bir vatandaşın cep telefonu kamerasına yansıdı. Gençler zorlukla ayrıldı Kağıthane Şirintepe Mahallesi’nde iki kişi arasında bilinmeyen bir nedenle kavga çıktı. Çıkan kavganın seslerini duyan esnaf ve arkadaşları olay yerine gelerek gençleri ayırmaya çalıştı. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis ekipleri geldi. Ekiplerin uzun süre mesai harcaması üzerine sinirli gençler güçlükle sakinleştirildi. O anlar bir vatandaşın cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Cadde ortasında tekmeler konuştu Pendik’te ise iki grup arasında cadde ortasında tekme ve yumruklu kavga çıktı. Araç trafiğinin ortasında yaşanan kavgaya sürücüler kornalarla tepki gösterirken, gençler o esnada yumruklaşmaya devam etti. Çevredekilerin müdahalesiyle kavga daha da büyümeden sonlandırıldı. O anları bir kişi cep telefonu kamerasıyla kaydetti.