GÜNDEM - 07 Ekim 2015 Çarşamba 11:41

Ülkücüleri duygulandıran film

A
A
A
Ülkücüleri duygulandıran film

Konya’da, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) milletvekili adayları ve parti yöneticileri, 12 Eylül darbesinde ülkücülerin yaşadıklarını anlatan filmi izledi.

Bir alışveriş merkezinin sinema salonunda gösterilen ve kapalı gişe oynayan Kafes filmini izleyen MHP Konya milletvekili adayları ve parti yöneticileri duygulu anlar yaşadı. 12 Eylül 1980 yılında yapılan askeri darbe ile cezaevinde işkencelere maruz kalan milliyetçi gençliği anlatan filmi partililer dikkatle izledi. İşkence sahnelerinin yer aldığı bölümde bazı partililerin gözyaşlarına hakim olamadıkları görüldü.

MHP Konya İl Başkanı Murat Çiçek, ülkücü hareketin çilesini anlatan bir sinema filmini izlediklerini söyledi. Vatan sevdalısı Ülkücü Hareket’in 46 yıllık tarihi boyunca birçok çileye, saldırıya maruz kaldığına değinen MHP İl Başkanı Çiçek, “1980’li yıllarda ciddi oyunlar oynanmış, gençlik bir şekilde milliyetçi hareketin önüne geçmek amacıyla kandırılmış ve ciddi anlamda milliyetçi hareketin zarar görmesi adına saldırılar söz konusu olmuştur. 12 Eylül ihtilalinden önce 5 bin şehidimiz söz konusudur. Yani bu hareket kanla yoğrulmuştur, üzerinde kan vardır. Veballi bir harekettir. Bizde bu davaya gönül vermiş insanlar olarak ve şu an için Milliyetçi Hareket Partisi Konya İl Başkanı olarak sorumluluğumun farkındayım. Zira üzerimizde sadece bir siyasi parti amblemi dışında dava şuuru vardır. Milliyetçi ülkücü hareketin geleceği açısından son derece önemlidir. Zira milliyetçi ülkücü hareket Türkiye’nin geleceğidir. Yaklaşan seçimler son derece önemlidir.1 Kasım seçimleri üzerinde oynanan oyunlar, yine MHP üzerinde olmuştur” dedi.

“O DÖNEMLERİ ÜNİVERSİTEDE YAŞADIM”
MHP Konya Milletvekili Sait Gönen ise 12 Eylül askeri darbesini üniversite öğrenciliğinde yaşadığını belirterek, filmi izlerken duygulandığını söyledi. Zor günlerden geçtiklerini ifade eden Gönen, “Bu filmde izlediğimiz sahnelerin binlercesinin 12 Eylül ihtilalinden sonra bu ülkede maalesef cereyan ettiğini görmüş birisi olarak, film gerçekten duygulandırdı. Yitik bir kuşağın temsilcileriyiz, sevdaları yitik, hayatı yitik, gençliği yitik bir kuşağın temsilcileriyiz. Ülkücüler olarak o dönemde bedel ödemiş bir hareketin mensuplarıyız ama bu filmi izleyenlerin şunu görmesini istiyorum; on binlerce işkenceye maruz kalan, on binlerce kötü muameleye maruz kalan ülkücülerden bir tanesinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Türkiye’yi şikayet ettiği görülmemiş” diye konuştu.

MHP Konya Milletvekili Adayı Faruk Sonkaya ise Türk tarihinde önemli olayların filme alınmasını ve gelecek kuşaklara aktarılmasının önemli olacağını kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.