MAGAZİN - 26 Temmuz 2014 Cumartesi 13:53

Uygur kardeşlerden Çolpan İlhan açıklaması

A
A
A
Uygur kardeşlerden Çolpan İlhan açıklaması

İzmir’in Çeşme ilçesinde ‘Hasta Etme Adamı’ adlı oyunu sahneleyen Uygur kardeşler, sinema ve tiyatro sanatçısı Çolpan İlhan’ın ölümünün Türkiye için büyük kayıp olduğunu söyledi.

Belediyelerin de tiyatro oyunları için kira bedeli almasını eleştiren Uygur kardeşler, tiyatronun desteklenmesini istedi.
Süheyl ve Behzat Uygur kardeşler, İzmir’in Çeşme ilçesinde sergiledikleri ‘Hasta Etme Adamı’ isimli tiyatro oyunu öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tiyatronun özellikle yerel yönetimler tarafından desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Behzat Uygur, “Ülkemizde tiyatroların desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle yaz sezonunda yerel yönetimler tiyatro için bizlerden kira bedeli almamalı veya bu ücret sembolik olmalı gerektiğine inanıyorum. Yerel yönetimler sanat ve sanatçıya destek olacaklarsa bunu bir kez daha gözden geçirmeliler” dedi.
Sinema ve tiyatro sanatçısı Çolpan İlhan’ın çok değerli bir sanatçı olduğunu söyleyen Süheyl Uygur ise, İlhan’ın ani ölümü ile çok üzüldüklerini dile getirerek, ”Türkiye için gerçekten çok büyük bir kayıp, çok üzüldük. Bildiğim kadarıyla bir rahatsızlığı da yoktu. Gerçekten çok üzüldüm. Hiç beklemediğimiz bir anda kaybettik. Çolpan Hanım çok değerli bir sanatçımızdı. Zarafet kelimesinin tam karşılığıydı. Bizim çocukluk yıllarından beri tanıdığımız, anne, baba ve yakın dostumuzdu. Hakikaten çok üzüldük. İzmir turnesine denk geldi. İçimiz buruk. Başımız sağ olsun” diye konuştu.

"TATİLCİLER TİYATRONUN KEYFİNİ YAŞAMALI"
Yaz sezonunda tatilcilerin tiyatro etkinliklerini mutlaka izlemeleri gerektiğine de vurgu yapan Uygur kardeşler, sözlerini şöyle tamamladılar:
“Biz tatilcilere biz şunu söylüyoruz; tatilde açık hava tiyatrolarının keyfi bir başka olur. O gün için bir tiyatro olduğunu gören tatilcilerimiz diskoya, bara gitmekten vazgeçip tiyatroya gelmelerini öneriyoruz. İlgi göstermelerini rica ediyorum. Oyunumuz ise sağlık sisteminin ve sağlık sisteminde doktorlarımıza ve personellere son yıllarda yapılan şiddet ve baskıyı konu alan, sağlık sistemiyle ve güncel yaşamla, doktorlarımız, personellerimiz ve hastalarımızla ilgili müzikal kabare diyebiliriz. İnsanlara iki saat boyunca seyircilere gülmeyi vaat ediyoruz. Her yerde oyun çok ilgi görüyor. Parantez içinde şunu söyleyebilirim; tiyatroyu yaymaya çalıştığımız şu günlerde bazı belediyelerin buna Çeşme Belediyesi de dahil kira almalarını doğru bulmuyorum. Değil kira almak bize destek olmaları gerekiyor. Tanıtımlarını yapmak için önayak olmaları gerekiyor. Belediye başkanımızı görebilirsek kendisine de söyleyeceğim. Belediyeden bir yetkilinin ‘Uygur kardeşler hoş geldiniz. Bir ihtiyacınız var mı?’ demelerini duymak isteriz ama duyamadık. İstediğimiz çok lüks bir şey değil. Yöresel yönetimlerin tiyatroya bakış açısını gösterir bu ve tiyatroya olumlu bakmak zorundalar. Amfi tiyatroyu yapmak yeterli değil veya bir tiyatro salonunu yapmak yeterli değildir. Biz buradan bir dostumuz aracılığıyla son dakika kirayı yatırmasaydık belki de bugün burada oynayamayacaktık. Bunların olmaması lazım. Güzel Çeşme’de daha fazla tiyatro olması için bunların dikkate alınması gerekiyor. Bunları sizin aracılığınızla söylemek istiyorum. Bazı belediyeler tiyatro salonları için çok fazla kira alıyorlar. Lütfen tiyatroyu konserlerle, diskolarla karıştırmasınlar. Bu ayrımı yapsınlar. Herkesin tiyatroya ulaşabilmesi için yerel yönetim ellerinden geleni yapsınlar ki, biz de salonlarımızda daha ucuz biletler satabilelim. Böylece daha fazla kişilerle tiyatroda buluşabilelim."  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Sakatlığın getirdiği Avrupa şampiyonluğu Sakarya’da futbol oynarken 14 yaşında sakatlanan ve babasının ısrarı üzerine bilardoya başlayan 19 yaşındaki Seymen Özbaş, Türkiye birinciliğinden sonra Avrupa şampiyonu oldu. Sakarya’nın Akyazı ilçesinde ikamet eden ve futbol oynarken 14 yaşında geçirdiği sakatlık sebebiyle sahalardan uzak kalan Seymen Özbaş, babasının ısrarı üzerine başladığı bilardoda Türkiye birinciliğinden sonra Avrupa şampiyonu oldu. Babasının işlettiği bilardo salonunda antrenmanlarını yapan 19 yaşındaki Özbaş, İspanya’da düzenlenen ve yaklaşık 10 ülkeden 32 sporcunun katıldığı Avrupa Gençler 3 Bant Bilardo Şampiyonası’nda 21 yaş altı kategorisinde rakibi Amir Ibraimov’u yenerek Avrupa şampiyonluğu elde etti. Seymen Özbaş: “Herkes benim kadar sevindi” Avrupa Şampiyonluğu serüvenini anlatan Seymen Özbaş, “Yaklaşık 4 yıldan beri profesyonel olarak bilardo oynamaya çalışıyorum. Bu spora babam vesilesiyle başladım. 10 yaşımdan bu yana hep babam ilgilendi. Bu yol çok zorluydu, bilardo idman olmadan olmayan bir oyundur ve psikolojimizi de sağlam tutmamız gerekiyor. Çok zorlandık ama şükürler olsun kazanmasını bildik. Avrupa şampiyonası çok zorluydu, oyuncular iyiydi ama biz Türkler olarak hep aralardan sıyrıldık. Yaklaşık 10 ülkeden 32 sporcu vardı ve 3 bant kategorisinde yarıştık. Ben de bu kategoride Avrupa şampiyonu oldum. Herkesin benimle gurur duyduğunu düşünüyorum, herkes benim kadar sevindi” dedi. “Hayalim beden eğitimi öğretmeni olmak” Futbol oynarken geçirdiği sakatlık sürecinde bilardoya yeniden başladığını belirten Özbaş, “14 yaşlarında Boluspor’da profesyonel şekilde top oynuyordum, tesis hayatım vardı. Diz kapağım kırıldıktan sonra 5-6 ay kadar yürüyemedim. Türkiye Gençler Şampiyonası vardı ve ben uzun süredir bilardo oynamıyordum. Babam, ’Oğlum bir şansını dene istiyorsan’ dedi. Ben de girdim ve Türkiye şampiyonu oldum. Sonrasında bu spora tekrardan yöneldim. Bu sporda devam etmek istiyorum ama hayalim beden eğitimi öğretmeni olmak” diye konuştu. Ferhat Özbaş: “Türkiye şampiyonu oldu ve sanırım hayatımıza yeni bir sayfa açtı” Baba Ferhat Özbaş da oğlunun kendisini kırmayarak bilardoya başladığını aktararak, “Oğlum sakatlık sonrasında yürüyemedi. Yılın son etabında ben de onun bu sporda çok başarılı olacağını bildiğim için hazırlanmamız ve beraber idman yapmamız gerektiğini söyledim. Beni kırmadı, hırslı bir şekilde çalıştı. İdmanlarını yapıp o sene Türkiye şampiyonu oldu ve sanırım hayatımıza yeni bir sayfa açtı, bizim hikayemiz orada başladı. Oğlumun şampiyonluğunu gurur veya sevinç gibi basit kelimelerle tarif edemem, bunun kelime karşılığı yok. Oğlumun Avrupa şampiyonu olması benim için çok farklı bir duyguydu, İstiklal Marşı’nı okurken dehşet derecede bir heyecan, inanılmaz bir mutluluk ve huzur vardı” şeklinde konuştu. Ayrıca Seymen Özbaş, dün Yunanistan’da düzenlenen Avrupa 25 Yaş Altı 3 Bant Bilardo Şampiyonası’nda da bronz madalya kazandı.
Karaman Türkiye’nin ilk kadın Hacivat oyuncusunun sahnedeki performansı büyük ilgi görüyor Türkiye’nin Hacivat-Karagöz oyununda ilk kadın Hacivat oyuncusu olan anasınıfı öğretmeni 2 çocuk annesi Ayşe Gül Küçüksümbül’ün sahne performansı büyük-küçük herkesin beğenisini topluyor. Karaman Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’nda anasınıfı öğretmeni olan Ayşe Gül Küçüksümbül, kendisi gibi öğretmen olan Mustafa Şahin ile birlikte Hacivat olarak 15. sahnesine çıktı. Piri Reis Kültür Merkezi’nde Hacivat-Karagöz oyununda Hacivat’ı canlandıran Küçüksümbül, salondaki çocuklara neşeli dakikalar yaşattı. Oyun sonunda Hacivat ve Karagöz öğrencilerle bol bol fotoğraf çektirdi. “Hacivat olma serüveni bozuk bir prizle başladı” 18 yıllık anasınıfı öğretmeni olan Ayşe Gül Küçüksümbül, kendisinin Hacivat olmasına giden serüvenin geçtiğimiz Ramazan ayından önce bozuk bir prizle başladığını söyledi. Daha önceden Hacivat-Karagöz gölge oyununu sınıfındaki öğrencilerine yıllardır yaptığını anlatan Küçüksümbül, “Yine bir gün öğrencilerime oyunu oynamak için karanlık oda lazım oldu. Okulumuzdaki kütüphaneye çocuklarla birlikte indiğimizde priz çalışmayarak ışıklar yanmadı. En karanlık oda da müdürümüzün odasıydı. Çok tesadüfü bir şekilde oraya çıktık. O sırada da müdür bey yaptığımız oyunu gördü. O da bu durumu milli eğitim müdürümüze aktarmış. Daha sonra Karagöz’ü oynayan öğretmenimiz Mustafa Şahin beni haberlerde görerek, bana Ramazan ayında eğer ona eşlik edersem birlikte bir gölge oyunu oynayabileceğimizin davetini gönderdi. Bir pazar günü kendisiyle buluştuk. Ben de ona bunu önce tiyatro olarak sonrasında da gölge oyunu oynayalım dedim. Bu süreçte tereddüt ve endişelerimiz vardı ve o da bunu kabul etti. Ramazan’da ilk oyunumuza çıktık. Bizim için çok keyifli ve çok stresli bir süreçti. Bu da bizim gölge oyunsuz ilk tiyatro oyunumuz oldu. İzleyen herkesten çok olumlu dönüşler aldık. Aslında biz de hiç beklemiyorduk böyle olumlu düşünceler olacağını. Özellikle çocuklar çok beğendiler ve oynuyorlar. Şimdiden bir hayran kitlemiz oluştu. Ben de bu durum karşısında oldukça şaşkınım. Devamı inşallah gelir. Çocuklardaki o mutluluğu, o neşeyi ve ışığı göründe insan bununla kamçılanıyor“ dedi. “Velimin tavsiyesiyle Karagöz oldum” Sahnede Karagöz rolünü oynayan sınıf öğretmeni Mustafa Şahin ise, “Hacivat ve Karagöz’ü okula geldiğimde küçük denemeler yaparak alıştım. 10 yıl önce bir velimin bana Hacivat-Karagöz sahnesi hediye etmesiyle bu serüven başladı. Benim en büyük şaşkınlığım, Hacivat’ın bir bayan olmasıdır. Belki bu durumun da Türkiye’de ilk olmasıdır. Çok şükür başardık. Beğenildiğimizi ve güzel dönüşler aldığımızı görüyoruz. Karaman’da da Hacivat ve Karagöz oyunu yapan yok. Bu da Karaman’ımıza bizim bir hediyemiz olsun. Bizim işimiz öğretmenlik olduğu için hep çocuklarla. Küçük çocukların bunları seveceğini zaten biliyorduk. Biz güzel başladık. İnşallah bu şekilde devam eder“ diye konuştu.
Mersin ÇBK Mersin, altyapıya önem veriyor Kadınlar Basketbol Süper Ligi ekiplerinden ÇBK Mersin’in Genel Koordinatörü Ender Ünlü, "Bu sezon sadece altyapıya ayırdığımız bütçe 18-19 milyon TL civarı" dedi. ING Kadınlar Basketbol Süper Ligi takımlarından ÇBK Mersin’de Genel Koordinatör Ender Ünlü, açıklamalarda bulundu. Ünlü, bir yandan Kadınlar Basketbol Süper Ligi’nde mücadele ederken, diğer yandan da altyapıya önem verdiklerini söyledi. Bütçelerinin büyük kısmını altyapının oluşturduğunu belirten Ünlü, "Şu an Türkiye ve Avrupa’da bizim kadar altyapıya yatırım yapan ya da bütçe ayıran takım olduğunu düşünmüyorum. Bu sezon sadece altyapıya ayırdığımız bütçe 18-19 milyon TL civarı" diye konuştu. Yaklaşık 5 yıl önce altyapıya yatırım yapmaya başladıklarının altını çizen Ender Ünlü, "Yaklaşık 5 yıl önce sıfırdan aldığımız oyuncular şu an Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi’nde (TKBL), Basketbol Gençler Ligi’nde (BGL) mücadele ediyorlar. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde A takımda görmeye başlayacaksınız. Altyapı kategorilerinin hepsinden milli takımlarda oyuncularımız var. Zaten biz bunu 5 yıl önce altyapımızı ilk kurduğumuzda söylemiştik, ’Bu oyuncular 6-7 yıl sonra A takım seviyesine geldiklerinde A milli takımın en az 5-6 oyuncusu ÇBK Mersin altyapısında yetişen oyunculardan olacak’ demiştik" ifadelerini kullandı. "Yetenekli oyuncuları bünyemize katıyoruz" Türkiye’yi tarayarak tespit ettikleri yetenekli oyuncuları bünyelerine kattıklarını ifade eden Ünlü, "Onlara burslu kolejler sağlıyoruz, servislerini, yeme içmelerini, yatmalarını ve tesislerimizde antrenman yapmalarını sağlıyoruz. Hem okul takımlarında, hem kulüp takımlarımızda bu oyuncularımızla birlikte mücadele ediyoruz. Şu an U14 takımımız Sinop’ta finallere kaldı. Onlardan Türkiye şampiyonluğu bekliyoruz. U18 Türkiye Şampiyonası Mersin’de yapılacak. Hep birlikte orada da U18 Türkiye Şampiyonu olmak için mücadele edeceğiz. BGL’de yarı finale kaldık. Fenerbahçe ile oynayacağız. Onda da inşallah yine şampiyonluk ipini göğüsleyeceğimizi düşünüyoruz" dedi. Tüm kulvarlarda başarıya imza atmaya çalıştıklarını, ancak asıl amaçlarının altyapıdan oyuncular yetiştirmek olduğunu belirten Ender Ünlü, "Yalnız şunun altını çok kalın ve kırmızı bir çizgiyle çizmek istiyorum. Kulüp başkanımız Serdar Çevirgen, hiçbir zaman altyapıdaki hocalarımıza ve teknik heyete ’Maç kazanın’ dememiştir. Söylediği tek şey, ’Maçın skoru benim için önemli değil, buradan kaç oyuncu çıkarabileceğiz?’ olmuştur. Tabii ki çalıştığınız zaman, bunları bir araya getirdiğiniz zaman otomatik olarak skor da yanında geliyor" diye konuştu.