SAĞLIK - 04 Kasım 2017 Cumartesi 11:40

Uyku bozukluğu depresyona yol açabiliyor

A
A
A
Uyku bozukluğu depresyona yol açabiliyor

Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Bahadır Baykal, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde hızla artmaya devam eden uyku apnesinin bir çok hastalığa neden olmakla birlikte yaşam kalitesini de olumsuz etkilediğini söyledi

Özellikle orta ve şiddetli apne varlığında depresyonun sık görülen bir belirti olduğunu dile getiren Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Bahadır Baykal, “Kalp Hastalığından reflüye, cinsel fonksiyon bozukluğundan beyin kanamasına pek çok hastalığa neden olan uyku apnesine bağlı gelişen ölüm oranı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla artmaktadır. Tedavisi yapılmış uyku apneli hastalarının sosyal hayatlarında ve yaşam kalitelerindeki düzelme bizleri bu hastalığı, nedenlerini, sonuçlarını ve tedavisini daha fazla araştırmaya itiyor” diye konuştu.

Bazı hastalıklar son yıllarda bir anda hayatımıza girdiğini uyku apnesinin de bunlardan biri olduğunu kaydeden Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Bahadır Baykal, “Uykuda nefes kesilmesi olarak tarif edilebilir, solunum ani olarak durur ve bir süre öyle kalır. Sonra büyük bir eforla tekrar nefes alma çabasına girer kişi. Bu durum uykuda o kadar sık tekrarlanır ki; kişinin uykusu sürekli bölündüğünden ertesi gün yorgun kalkar. Yani sıkıntılı bir uyku durumu var öyle mi? Öncelikle şunun altını çizelim; iyi bir gece uykusu bir lüks değil, zorunluluktur. Keşke uyku apnesi sadece sıkıntılı bir uyku durumu olsa, ama yapılan araştırmalar, bu hastalığın hayatı tehdit eden bir duruma geldiğini göstermektedir” diye konuştu.

Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Bahadır Baykal, gece nefes alamayan hastada oksijen düzeyi düşerken karbondioksid düzeyi yükseldiğini, beyin adrenalin salgıladığını ve zamanla tansiyon yükseldiğini anlatarak, “Kalp de bu durumdan etkilenir ve ritm bozukluğu gelişebilir, bir müddet sonra kalp yetersizliği gelişir. Akciğer genişlemesi sonrasında meydana gelen reflü de günlük hayatta sık karşılaştığımız bir sorun. Dengesiz hormon salgılanması beyin kanamasına, damar tıkanıklığına yol açabilir. Felç ve kalp krizi riski artar. Bu kişiler uyku bölünmesi yaşadığından yorgun uyanırlar. Gün içinde buldukları her an uyumak isterler, özellikle iş yerinde ve direksiyon başında uyumamak için mücadele veriyorsanız hemen uyku apnesi ile ilgilenen bir doktora başvurun. Bunun dışında dikkat bozukluğu, unutkanlık ve konsantrasyon güçlüğü başlamıştır. Özellikle orta ve şiddetli apne varlığında depresyon sık görülen bir belirtidir.” şeklinde konuştu.
Direksiyon başında uyumaktan dolayı trafik kazaları riskini iki katına çıkardığını ifade eden Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Bahadır Baykal, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Yaklaşık 28 milyon uyku apneli kişinin olduğu ABD’de bazı eyaletlerde tedavi edilmemiş şiddetli apnesi olan şoförlerin trafiğe çıkmaları yasaklanmış ve bu konuda ağır müeyyideler getirilmiştir. Özellikle erkeklerde cinsel performansı olumsuz etkiler. Hem testosteron seviyesini düşürüyor hem de uykusuzluktan dolayı kişiyi güçsüz ve bitkin bırakıyor. Bunların dışında son zamanlarda diabet ve obezite ile uyku apnesi arasında ciddi bir ilişki olduğunun da ortaya çıkarıldığını belirtmek isterim. Yani her yönüyle hayatı tehdit eden bir hastalık. Aslında beklenen ömür süresini dörtte bir oranında kısaltan bir hastalık uyku apnesi. Tedavi edilmeyen şiddetli uyku apnesi hastalarında ise beklenen yaşam süresi 10-15 senedir. Ölüm uyku apnesine bağlı ortaya çıkan komplikasyonlardan dolayı, kalp krizi, beyin kanaması vb. olmaktadır.”

Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Bahadır Baykal, uyku apnesi tedavisi konusunda ise şunları söyledi: “Kişinin uyku testi sonrasında ortaya çıkan sonuçlarına göre tedaviyi yönlendirmek gerekir. Çok ağır olgularda sadece cihaz (CPAP) verebiliyoruz ama bu cihaza uyum da sandığımız kadar kolay olmuyor. Hasta her gittiği yere cihazı taşımak zorunda kalıyor, özellikle genç çiftlerde cihazla uyuma alışkanlığı cinsel hayatı da etkileyebiliyor. Bir süre sonra çiftler arasında soğukluğa sebep olabiliyor. Ayrıntılı muayene yaptığımız hastalarda burun kemiği eğriliği, burun et büyümesi ya da bademciklerin iriliği gibi durumlar varsa cihaz verilecek olsa bile öncelikle bu sorunların halledilmesi gerekir. Özellikle burun kemiği eğriliği cihaz kullanımını zorlaştıran bir nedendir, mutlaka ameliyatla bu sorun giderilmelidir. Bir kısım hastada ise yumuşak damak ve dil köküne yönelik germe-açma cerrahileri ile pasajı genişletmeye çalışıyoruz.

Şöyle diyelim, alkol ve sigara kullanımını uyku apnesinin şiddetini artırır dolayısıyla kullanmamak gerekir, özellikle obez hastalarda kilo verme ciddi fayda sağlar, son yıllarda fiziksel egzersizle ilgili kayda değer gelişmeler de mevcut. Mesela uyku apnesi tedavisinde oldukça basit bir alternatif boğazımızdaki kasları güçlendirmek için yapılan egzersizlerdir. Havayolu etrafındaki kasları güçlendirmek horlama ve uyku apnesinin şiddetini azaltabilir. Konuyla ilgili ABD’de yapılan bir araştırma The American Journal of Respiratory and Critical Care Medicine dergisinde yayınlandı. Bu çalışma, dilin damağın önünde yerleştirilerek her gün otuz dakika yapılan boğaz ve nefes egzersizinin yüzde 39 oranında horlamayı azalttığını ve apne şiddetini olumlu yönde etkilediğini göstermiştir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Bozulan asansörün üzerindeki kağıtta geçen komik diyalog dikkat çekti Eskişehir’deki bir yurtta asansörün motorunun arızalanmasından dolayı kullanıma kapatılıp üzerine ‘motor arızası nedeniyle kullanılmamaktadır’ yazısının asılmasının ardından bunu gören ve ne zaman yapılacağı hakkında soru soran öğrenciler, bilgi kağıdının üzerinde komik bir diyaloğa sebebiyet verdi. Tepebaşı ilçesinde bulunan Doğan Aslan Bey Kredi Yurtlar Kurumu Erkek Öğrenci Yurdu’nda asansör bozuldu. Asansörün bozulduğunu farkeden yurt görevlileri, bir süreliğine kullanıma kapattı. Asansörün ne zaman yapılacağını merak eden öğrencilerin asansör üzerindeki ‘Motor arızası nedeniyle kullanılmamaktadır’ yazısının altındaki boşluğa ilginç yazılar yazdığı görüldü. Öğrenciler tarafından “Hadi hocam, halledin şunu artık ya”, “Uçak motoru mu bu kaç hafta oldu?” gibi soruların arından yurt görevlileri olduğu tahmin edilen kişilerin ise, “Gereği yapılacak müsterih olunuz” yazması görenleri gülümsetti. Görevlilerin ise bozulan asansörü uzman bir ekip ile onarmaya çalıştığı gözlemlendi. “Asansörlerin bakımı uzun sürdüğü için böyle bir iletişim yöntemi gördüm” Doğan Aslanbey KYK Erkek Öğrenci Yurdu’nda kalan öğrenci Fatih Öztürk, görmüş olduğu bu diyaloğun hoşuna gittiğini ve gülümsetici bir durum olduğunu belirterek, “Asansörlerin bakımı uzun bir süredir yapılıyor. Asansörlerin devam eden bakımı uzun sürdüğü için böyle bir iletişim yöntemi gördüm. Açıkçası yazan kişinin de öğrenci olduğundan şüpheleniyoruz. Muhtemelen öğrencidir. Eğer görevliyse daha komik ve ilginç bir durum açıkçası. “Uçak motoru mu bu? Neden bu kadar uzun sürdü?” demelerine rağmen yurt yönetiminin nezaketle cevap vermesi ve bunu da tekrar aynı kağıt üzerinden yazı yoluyla yapmaları, bence gayet hoş bir durum. Gülümsetici bir durum. Şu anda asansörlerin bakımı devam ediyor. Bazıları hâlâ çalışır durumda, bazılarının bakımı bitmiş durumda. Diğerlerinin bakımının bitmesini de merakla bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Zonguldak ZBEÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde İki Program Akredite Edildi ZBEÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İngilizce İktisat ve İşletme lisans programları STAR tarafından akredite edildi. ZBEÜ’de eğitim kalitesi artmaya devam ediyor. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin İngilizce İktisat ve İşletme programları Sosyal Beşeri ve Temel Bilimler Akreditasyon ve Rating Derneği (STAR) tarafından akredite edildi. Sürdürülebilir ve kaliteli eğitim anlayışı ile hareket eden Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinin iki programın daha akredite olmasıyla birlikte eğitim çalışmalarının kalitesi de bir kez daha tescillenmiş oldu. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ferda Çakmak, lisans programlarının uluslararası belirlenmiş kalite standartlarını karşılamış olması ve bunun bağımsız kuruluşlar tarafından tescillenmesinin önemli olduğunu ifade etti. Çakmak, İİBF ailesi olarak akreditasyon sürecinde yoğun çaba gösterdiklerini belirterek, süreçte emeği geçen tüm akademik ve idari personele teşekkürlerini sundu. ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer konuyla ilgili yaptığı açıklamada, eğitim ve öğretim kalitesinin akreditasyon belgeleriyle taçlandırılmasının yanında bundan sonra da yapacakları yeni çalışmalar ve gösterecekleri çabalarla Üniversitenin çok daha kaliteli ve ileri bir seviyeye taşınacağından hiç şüphesi olmadığını belirtti. Rektör Özölçer fakültede bünyesinde yer alan, henüz akredite olmayan programların da akreditasyon süreçlerini tamamlamalarının önemli olduğunu ve bu konuda gereken desteğin sağlanacağını ifade etti. Ayrıca, bu zorlu süreçte emeği geçen İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı, Dekan Yardımcıları, Bölüm Başkanları, Anabilim Dalı başkanları ile akademik, idari personel ve tüm öğrencileri tebrik etti.
İzmir Yazar Erhan Aslan’dan EGİAD’da ’Elif’in Yolculuğu’ söyleşisi EGİAD Üyesi ve "Elifin Yolculuğu" kitabının yazarı Erhan Aslan’ın katılımıyla gerçekleşen söyleşide, insanın evrensel yaşam yolculuğu üzerine değerlendirmeler yapıldı. EGİAD Üyesi ve Elifin Yolculuğu Kitabı’nın Yazarı Erhan Aslan’ın katıldığı söyleşi EGİAD merkezinde gerçekleşti. Hayata ilişkin sorgulanan, insana dair pek çok konunun ele alındığı etkinlikte, İnsanın evrensel yaşam yolculuğunu derinlemesine keşfetmek üzere önemli sorulara yanıt arandı. 1971 İzmir doğumlu ve elektronik mühendisi olan Aslan, 2000 yılından bu yana e-Çözüm Bilişim‘de Genel Müdür olarak görev yapıyor. 2013 yılından bu yana Silva Metodu, Kişisel Gelişim Teknikleri, Bilinç ve Bilinçdışı gibi kavramlar üzerine çalışmalar yürüten ve 2019 yılında Silva Metodu yetkili eğitmeni olan Aslan, “Benim için muazzam bir yolculuktu. Şimdi, deneyimlerimi dostlarla paylaşarak yaşam amacıma hizmet etme zamanı.” dedi. Tekâmülün bilincin evrimleşmesi ve yüksek benle hızlanması olduğunun altını çizen Aslan, "Bilgiye sahip olmakla idrake sahip olmak arasındaki derin boşluğun karşılanması, ne koyu bir inançla bir sisteme tutunmaktan, ne de onları yok saymaktan geçiyor. İnsanlığa bu konuda en çok yol gösteren kaynaklar inanç sistemleri olmuştur. En ilkel seviyelerden, semavi dinlere kadar insanlık kadar eski olan bu manevi ve sosyal kılavuzların birçoğu hali hazırda da referans olma özelliğini sürdürmektedirler." dedi. Erhan Aslan, dünyanın tekâmül okulu olduğunu, bilinçli farkındalık ve idrak yolunda ilerlemenin önemine değindi.
Mersin Mersin’de kadınlara bağlama kursu Mersin Büyükşehir Belediyesince, geçtiğimiz aylarda Erdemli ilçesinde hayata geçirilen Tömük Kadın ve Çocuk Atölyesinde bağlama kursu verilmeye başlandı. Daha önce atıl durumda bulunan ve Büyükşehir Belediyesi ile yeniden hayat bulan Tömük Kadın ve Çocuk Atölyesinde dikiş nakış, cilt bakımı ve güzellik, halı ve kilim dokumacılığı ile el sanatlarının yanı sıra, bağlama kursundan hem kadınlar hem de çocuklar ücretsiz bir şekilde faydalanabiliyor. Hafta içi her gün 2 grup olarak verilen bağlama kursunda sabah 10.00- 12.00 saatleri arasında kadınlara, 14.00- 16.00 arasında ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine ders veriliyor. Kurs sayesinde kadınlar hem sosyalleşiyor hem de yeteneklerini yeniden keşfediyor. Ayrıca kursa katılan kadınlar arasındaki dayanışma ruhu pekişirken, bir yandan da enstrüman çalma deneyimini yaşıyorlar. “Kursiyerler süreç içinde çok daha iyi bir noktaya gelecekler” Halk Eğitimde görev yapan Müzik Öğretmeni Beyzanur Keleş, bağlama kursunun 40 yaş üzeri kadınlardan oluştuğunu ve şu anda devam eden 12 kursiyerleri olduğunu ifade etti. Atölyede sabahları kadınlara, öğleden sonra da ilkokul, ortaokul ve lise grubu öğrencilerine ders verdiklerini kaydeden Keleş, “Kursiyerlerimize, bağlamanın en başından başlayarak notaları öğrettik. Sabah 10.00’da başlayan kursumuz, öğleden sonra 16.00’da bitiyor. Kursumuz hafta içi 5 gün. Bir ay önce başlayan kursumuz, 1 Temmuz’a kadar devam edecek. Yeniden talep görmesi halinde, kursumuzu tekrar açacağız” dedi. Bağlamanın, öğrenmesi zor bir enstrüman olduğunu belirten Keleş, kursiyerlerle birlikte henüz nota ve nota değerlerini öğrenme aşamasında olduklarını da dile getirdi. Pratik yaptıkça kursiyerlerin el becerilerinin gelişeceğini ve zamanla daha iyi çalmaya başlayacaklarını aktaran Keleş, “Ben bağlamadan ziyade, kursiyerlerimizin notaları okuyabilmelerini istiyorum. Çünkü, bu onların çalış süreçlerinde daha etkili olacak. Yani okuyabildiklerini, daha iyi bir şekilde icra edecekler. Belirli küçük eserlere geçiyoruz ama bu eserleri şu aşamada çok donanımlı bir şekilde çalmıyoruz. Kursiyerlerin öğrendikleri tartımları, notalar ve eserler üzerinde sürdürüyoruz. 1 Temmuz’a kadar kursiyerlerimiz, çok sürükleyici bir şekilde çalamasa da birçok eseri kendileri çalabiliyor olacaklar. O zamana kadar en az 10 eseri çalabilecekler. Kursa devam ettikçe de çok daha iyi bir noktaya geleceklerini düşünüyorum” diye konuştu. “Kadınlar bu kursta kendilerini mutlu hissediyorlar” Bağlama kursunun kadınların sosyal hayatlarının gelişmesinde önemli bir rol oynadığını da belirten Keleş, “Kursiyerler, buraya gelip birbirlerini tanısalar da tanımasalar da birlikte vakit geçiriyorlar. Bu da onların ilerlemesini etkiliyor. Birbirleriyle sohbet ederek sosyalleşiyorlar. Bu kursa gelen kadınlar, kendilerini mutlu hissediyorlar. Beraber aktiviteler de yapıyor ve güzel vakit geçiriyoruz” ifadelerini kullandı. “Müzik, iyileşme sürecime olumlu katkı sağlıyor” Kursiyerlerden 70 yaşındaki Nebiye Topal, daha önce ‘Evimiz Atölye’ projesinde oyuncak bebek kursuna katıldığını, şimdi ise bağlama kursuna geldiğini söyledi. Aynı zamanda Parkinson hastası olan Topal, iyileşme sürecinde doktorların müziğin iyi gelebileceğini söylemesi üzerine, bağlama kursuna yazıldığını ifade etti. Daha önce sazı, tezeneyi bilmediğini ve önceden sazı kılıfına dahi koyamadığını söyleyen Topal, “Bu müzik kursu çok hoşuma gidiyor. Yaşamak için mücadele veriyorum. Evde sazı elime alıp, biraz çalıyorum ve ödevlerimi yapıyorum. Çok mutluyum. Ben 3 sene boyunca hiç gülmemiştim. Şimdi artık gülebiliyorum” sözlerine yer verdi.
Kayseri Ziraat odası başkanlarından Başkan Büyükkılıç’a hizmet teşekkürü Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; Kayseri Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu ve Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Abdulkadir Güneş ile ilçe ziraat odası başkanlarını makamında misafir etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Kayseri Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu ve Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Abdulkadir Güneş ile Felahiye Ziraat Odası Başkanı Mustafa Coşkun, Yahyalı Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Genç, Sarıoğlan Ziraat Odası Başkanı Fevzi Özer, Yeşilhisar Ziraat Odası Başkanı Murat Demirel, İncesu Ziraat Odası Başkanı Yaşar Karaçavuş ve Akkışla Ziraat Odası Başkanı Gazi Topal ile birlikte çiftçi temsilcilerini başkanlık toplantı salonunda kabul etti. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Büyükkılıç, “Değerli başkanımıza, oda başkanlarımıza hoş geldiniz diyor, her zamanki samimi, çiftçi dostu bakış açıları ve yaklaşımlarından dolayı kendilerine teşekkür ediyorum” dedi. Büyükkılıç, bundan sonraki süreçte de daha güzel çalışmalar yürüteceklerini kaydederek; "Bundan sonraki dönemde de daha güzel çalışmaları istişare ederek, projelendirerek yürüteceğimizi ifade ediyoruz. Cenab-ı Allah sizden razı olsun. İnşallah yaptığınız çalışmalar bereketli olsun” diye konuştu. 2024 Yerel Seçimleri’nde milletin iradesi ile yeniden Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Dr. Memduh Büyükkılıç’a hayırlı olsun dileklerini ileten Kayseri Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu ve Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Abdulkadir Güneş de “Yeniden seçilmenizden dolayı hayırlı olsun ziyaretimiz gerçekleşti. Başarılar dileriz” dedi. Güneş, Başkan Büyükkılıç’a ve ekibine çiftçilere verdiği destekten dolayı teşekkür ederek, 5 yıldır birlikte çalışıyoruz. Kırsalda tabi ki yapılamayan işlerimiz az, yapılan işler çok. Allah razı olsun tohum dağıttın, ekipman verdin, biz ekipten memnunuz. Özellikle bu sene 300 ton nohut tohumu verdiniz ilçelerimize. Allah razı olsun, teşekkür ederiz. Duran Bey, içme sularına yardımcı oluyor, sıvatlara yardımcı oluyor. Nurettin Bey, arazi yollarımıza başladık. Başarılar diliyoruz. Çalışmalarınızdan dolayı, bize vermiş olduğunuz desteklerden dolayı teşekkür ederiz. 5 yıl daha birlikteyiz, 5 yıl daha hizmet edeceğiz. Çiftçimize hizmet ediyoruz, kırsala hizmet ediyoruz, Allah razı olsun” şeklinde konuştu. Sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleşen ziyarette, Ziraat Odası başkanları, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’a 31 Mart Yerel Seçimleri’nde yeniden Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinden dolayı ‘hayırlı olsun’ temennisinde bulundular. Ziyarette Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Türkmen ile Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Duran Safrantı ve Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Nurettin Kocabay da hazır bulunurken, ziyaretin sonunda Başkan Büyükkılıç’a, çiftçiler adına tarım ve hayvancılık alanında desteklerinden dolayı teşekkür plaketi takdim edildi.