EĞİTİM - 18 Kasım 2020 Çarşamba 19:41

Uzaktan eğitim sürecinin detayları belli oldu!

A
A
A
Uzaktan eğitim sürecinin detayları belli oldu!

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, uzaktan eğitim sürecinin detaylarına ilişkin, “20 Kasım Cuma gününden 4 Ocak Pazartesi gününe kadar resmî, özel, örgün ve yaygın tüm eğitim öğretim faaliyetlerine uzaktan eğitim yoluyla devam edeceğiz. Uzaktan eğitime kreşler, ilkokul, ortaokul ve liseler, özel eğitim okulları ve sınıfları, meslek liselerindeki uygulamalı dersler ile özel öğretim kursları da bu kapsamda olacaklar” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk imzasıyla yayınlanan açıklamada uzaktan eğitim sürecinin detayları paylaşıldı. Uzaktan eğitime ilişkin yapılan açıklamada, dünyada ve ülkemizde salgının seyrinde yaşanan yükselişten, eğitim kurumlarımızda yüz yüze eğitime devam eden öğrenci, öğretmen ve çalışanların etkilenmemesi amacıyla Sağlık Bakanlığı ve Koronavirüs Bilim Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığındaki kabine toplantısında alınan kararlara vurgu yapılarak, "20 Kasım Cuma gününden 4 Ocak Pazartesi gününe kadar resmî, özel, örgün ve yaygın tüm eğitim öğretim faaliyetlerine uzaktan eğitim yoluyla devam edeceğiz.

Bakanlığımıza bağlı tüm okul öncesi kurumlar, kreşler, ilkokul, ortaokul ve liseler, özel eğitim okulları ve sınıfları, meslek liselerindeki uygulamalı dersler ile özel öğretim kursları da bu kapsamda olacaklar. Destekleme ve yetiştirme kursları ve takviye kurslarında da bu süreçte yüz yüze eğitim yapılmayacaktır. 5580 sayılı özel öğretim kanunu kapsamındaki özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerindeki 'bireysel eğitimler' yüz yüze gerçekleştirilebilecektir. Uzaktan eğitim haftalık ders programları, okul yönetimlerimizin koordinesinde öğretmenlerimiz tarafından öğrencilerimiz ve velilerimizle paylaşılacaktır.

Okul yöneticilerimiz ve öğretmenlerimiz, ara tatil süresince yeni dönemdeki uzaktan eğitim süreçlerini öğrencileriyle işledikleri ders konularına ve müfredat programına göre yapılandıracaklardır. Bu süre zarfında ana noktamız TRT EBA kanallarımız olmak üzere, canlı sınıf uygulamalarımız, EBA internet platformumuz, basılı ve dijital yardımcı kaynaklarımızla öğrencilerimizin yanında olacağız” denildi.

“31 Aralık 2020’ye kadar yüz yüze veya uzaktan hiçbir sınav yapılmayacak”

“31 Aralık 2020’ye kadar yüz yüze veya uzaktan hiçbir sınav yapılmayacak, sınavlarla ilgili planlamalar salgın sürecinin seyrine göre ayrıca gerçekleştirilecek, okul yönetimlerimiz ve öğretmenlerimiz aracılığıyla öğrencilerimize duyurulacaktır." ifadesine yer verilen açıklamada, "Öğrencilerimiz, yüz yüze ve uzaktan eğitimle yapılan eğitim öğretim müfredatından sorumlu olacaklardır. Yeni eğitim öğretim yılıyla birlikte 112 branşta 812 öğretmenimizin görev yaptığı, 13 stüdyoda 1.653 ders videosunun hazırlanarak yayına sunulduğu TRT EBA Anaokulu / İlkokul, Ortaokul ve Lise kanallarının haftalık ders programlarını 18 milyon öğrenci velimizin cep telefonlarına kısa mesaj servisiyle ulaştıracağız. Ders yayınlarımız, öğrencilerimizin telafi ve pekiştirmelerine imkân sağlamak için günde üç kez tekrarlanarak ekrana gelmeye devam edecektir” denildi.

Açıklamanın devamında şu bilgilere yer verildi:

“Kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, özel sektör kuruluşları ve sivil inisiyatifler aracılığıyla gönderilen 60 bin tablet bilgisayarı, resmî veriler ışığında hazırlamış olduğumuz dağıtım stratejisine göre öncelikli ihtiyaç sahibi öğrencilerimize ulaştırdığımızı daha önceden sizlerle paylaşmıştık. Dağıtımlarımız, destek kampanyaları ve tedarik süreçleriyle eş zamanlı olarak devam etmektedir. 30 bin tableti daha 10 gün içinde öğrencilerimize ulaştırmış olacağız. Dağıtımını gerçekleştireceğimiz 500 bin tablet bilgisayarın tedarik süreci tamamlanmakta olup yıl sonuna kadar öğrencilerimize teslim etmiş olacağız. Paydaşlarımızın da desteğiyle mümkün olan en kısa sürede ihtiyacı olan öğrencilerimizin tamamına ulaşmayı hedefliyoruz.

Uzaktan eğitime başladığımız 23 Mart 2020’den bugüne 49 milyon 768 bin ders saati hizmet veren canlı sınıf uygulamaları bu süreçte de aktif olarak hizmet sunacaktır. EBA canlı sınıf ve alternatif uygulamaların sistemimize entegrasyonuyla birlikte günlük yaklaşık 2 milyon ders yapabilme kapasitemiz bulunmaktadır. Canlı sınıf ders saatleri ise öğretmenlerimiz tarafından öğrencilerimize ve velilerimize ayrıca bildirilecektir.

9,1 milyar tıklanma oranıyla dünyanın en çok ziyaret edilen eğitim web sitesi unvanını elde eden EBA internet portalımız ise 1.700’den fazla ders ve 40.000’nin üzerinde zengin, güvenilir ve etkileşimli içerikle öğrencilerimizin hizmetinde. EBA’da konu ve kazanımlarla eşleştirilmiş videolu veya etkileşimli anlatımlar, alıştırmalar, özetler, infografikler, proje dokümanları, öğretmenlere özel içerikler, 5.000’den fazla kitap ve 240.000’den fazla soru öğretmen ve öğrencilerimize sunulmaktadır.

Merkezî sınavlara hazırlanan öğrencilerimiz için sınav müfredatının uzaktan eğitim sürecine uyumlu hâle getirilmesiyle ilgili çalışmalarımız sürmektedir. Ayrıntıları önümüzdeki hafta kamuoyu ile paylaşılacaktır.

Bu süreçte öğretmenlerimiz de çalışmalarını uzaktan sürdürecek olup uzaktan eğitim için okullarımıza gelerek bilgisayar ve kamera gibi araçlardan da yararlanabileceklerdir. Zümre öğretmenlerimiz ise uzaktan eğitim sürecini takip ve koordine etmek amacıyla haftada en az 1 gün okullarımıza geleceklerdir. Öğretmenlerimiz uzaktan eğitim sürecinde ek ders ücretlerini almaya devam edeceklerdir.

Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde ise ilk defa tanı alacaklar için yüz yüze hizmet verilmeye devam edilecektir. Bu süreçte okullar arası nakil başvurularında 18 Kasım 2020’ye kadar yapılan başvurular işleme alınacak, 31 Aralık 2020’ye kadar yeni başvuru alınmayacaktır.

Öğrencilerimizin güveni, huzuru, mutluluğu ve başarısı için velilerimiz, öğretmenlerimiz, okul yöneticilerimiz ve tüm eğitim ailemizle birbirimize kenetlenmemiz gereken bir süreçteyiz. Tedbirlerimizi hijyen standartlarına bağlı olarak en üst düzeyde aldığımız, çocuklarımızın okul bahçelerindeki ve sınıflarındaki temassız oyunlarını bile tasarladığımız yüz yüze eğitime aşamalı geçiş sürecimize en hızlı şekilde yeniden başlamak en büyük temennimizdir.

Gönül arzu ederdi ki bu arayı vermeyelim hatta dünya ülkelerinin büyük bir çoğunluğunda olduğu gibi tüm sınıf düzeylerimizle okullarımızla buluşalım. Fakat ülke genelindeki koşullar nedeniyle böyle bir kararı almak durumunda kaldık. Tabi ki çağrımızı yinelemekten vazgeçmiyoruz: Çocuklarımızın geleceği için “Herkesin desteğine ihtiyacımız var, lütfen kurallara uyalım” Aralık ayının son haftasındaki tabloya göre okullarımızda yüz yüze eğitime aşamalı geçiş planlamamızı ve takvimimizi kamuoyu ile paylaşacağız.

Ayrıca, 7/24 devrede olan EBA Asistan, MEB Asistan ve 44 0 632 MEBİM çağrı merkezimizle vatandaşlarımızın uzaktan eğitimle ilgili tüm sorularına cevap vermek üzere hazır olduğumuzu bildirmek isterim”

Musa Erdoğan

 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Nörolojik hastalıkları elektrik uyarısıyla tedavi eden cihaz geliştirildi Hitit Üniversitesinde yürütülen proje ile nörolojik hastalıkları elektrik uyarısıyla tedavi edebilen cihaz geliştirildi. Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Güven Akçay, nörolojik hastalıkları ilaçsız tedavi edebilmek amacıyla çalışma başlattı. Makine ve İmalat Teknolojileri alanında desteklenen proje çerçevesinde hastaları ilaçların toksik doz ve yan etkisine maruz kalmadan tedavi edebilecek yerli ve milli cihaz üretildi. Cihazın geliştirilmesi için yürütülen çalışmalarda Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Fatih Işık ve Doktor Öğretim Üyesi Serkan Dişlitaş yer aldı. Doktor Öğretim Üyesi Güven Akçay, geliştirdikleri cihaz ile beyne her hangi bir cerrahi operasyon yapılmadan beyindeki oluşacak olan elektrik uyarısıyla nörolojik rahatsızlıkları tedavi etmeyi amaçladıklarını söyledi. Nöromodülasyon (sinir dokularının yeniden düzenlenmesi) yönteminde 1950’li yıllardan itibaren ses, elektrik uyarısı ve manyetik uyarılardan faydalanmaya başlandığını ifade eden Akçay, bu tedavi yönteminin invaziv ve non-invaziv olarak iki şekle ayrıldığını kaydetti. Akçay, non-invaziv (kesi yapılmadan) olarak adlandırılan; beyne her hangi bir cerrahi operasyon yapılmayan tedavi yönteminde beyinde oluşacak elektrik uyarısıyla tedavinin amaçlandığını belirterek 2000’li yıllardan sonra bu tedavi yönteminin klinikte yer almaya başladığını ifade etti. “Beyine elektrik uyarısı vererek tedavinin gerçekleştirilmesini hedefliyoruz” Geliştirdikleri cihaz ile beyne elektrik uyarısı vererek tedavinin gerçekleştirilmesinin hedeflendiğine dikkat çeken Akçay, şunları söyledi: “Beyne elektrik uyarısı vererek yapacağımız bu tedavi yöntemini diğer tedavi yöntemleriyle kıyasladığımız zaman; örneğin ilaçlarda toksik doz veya yan etkisi gibi durumlar olurken bu tedavi yönteminde ise yan etkisi diğerlerine göre neredeyse yok denecek kadar çok az olup avantajları, tedavi etkinliği daha yüksektir. Klinik çalışmalara daha fazla ihtiyaç olduğundan dolayı ekibimizin geliştirmiş olduğu cihazla yapılan tedavi yönteminin preklinik çalışmaları tamamlanmış olup şimdi ki aşamalarımızda ise klinikteki çalışmalarımızı özellikle epilepsi, nöropatik hastalarında Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Sinan Eliaçık hocamız ile uygulamayı amaçlamaktayız.” Yurt dışına göre 50 kat daha az maliyetle üretebiliyoruz Geliştirilen cihazın tamamen yerli ve milli olduğunu vurgulayan Akçay, “Yurt dışında üretilen cihazların Türkiye’ye maliyeti ortalama 30 bin dolar civarında. Yerli üretim olanlarda ise yaklaşık maliyet 5-6 bin dolar civarında. Biz ise cihazı yurt dışına göre 50 kat daha az maliyetle üretebiliyoruz. Yapmış olduğumuz cihazı diğerlerinden farklı olacak şekilde ürettik. Sabit bir akım vermek yerine beyindeki elektrik direnci ve kafa direnci ölçülerek bu dirence uygun olan yani tedavideki etkin ilaç diye tabir edebileceğimiz gerçek elektrik değerini verip beyne modüle ederek hastalarımızın tedavisini amaçlıyoruz. Böylelikle sabit bir tedavi değil bireye özgü elektrik uyarısı vererek tedavi hedeflenmiş oluyor. Bu amaçla da tedavinin etkinliği daha da arttırmayı sağlamış oluyoruz.” diye konuştu.
Denizli PAÜ Hukuk Fakültesinde ‘Meclis Simülasyonu’ etkinliği düzenlendi Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Hukuk Fakültesi ve Hukuk Topluluğu tarafından öğrencilerin yasama faaliyetini deneyimledikleri ve yasa yapım sürecine tanık oldukları, hoşgörü ve uzlaşma ortamında ideal meclisin nasıl gerçekleşeceğini görüp, pratikte uygulayabildikleri bir etkinlik olan Meclis Simülasyonu etkinliği düzenledi. 3-6 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek olan ve Denizli’de ilk kez düzenlenen Pamukkale Üniversitesi Meclis simülasyonu etkinliği Eğitim Fakültesi Melek Sözkesen Konferans Salonu’nda gerçekleşen açılış töreni ile başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından program açılış konuşmaları ile devam etti. Adalet Demokrasi ve Hukuk Orjinli Çalışmalar (ADHOC) Derneği Koordinatörü Şebboy Deren Güçlü yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Burada Pamukkale Üniversitesi ekibine baktığımda 5-6 aylık inanılmaz bir organizasyon sonucunda gerek divan üyeleri olsun gerek akademi ekibi organizasyon ekibimiz olsun, sponsorluk ekibimiz olsun gerçekten çok güzel bir çalışma ortaya koydular ve gerçekten çok güzel de bir organizasyon ortaya çıkaracaklar. Önümüzdeki dört gün boyunca bunu deneyimliyor olacaksınız. Dilerim ki gerçekten çok güzel bir şekilde eğlenirsiniz ve keyif alırsınız demek istiyorum. Burada dört gün boyunca hepiniz milletvekili olacaksınız. Farklı farklı partileri temsil edeceksiniz. Ancak burada unutmamız gereken bir şey var ki hiçbirimiz birbirimizi kırmadan gerçekten dostluk çerçevesinde hep beraber tanışarak ve keyifli vakit geçirerek buradaki arkadaşlığımızın baki kalacağını umut ederek ve olmasını sağlayarak da keyifli vakitler geçirmenizi istiyorum. Lütfen birbirinizi genel kurulda olsun komisyonlarda olsun birer parti için kırmayın. Gerçekten çok güzel bir organizasyona imza atılacağına eminim. Şimdiden herkese keyifli bir yasama dönemi diliyorum.” “Bu simülasyonda öğrencilerimiz, kanun tekliflerini inceleyecek, tartışacak, fikir alışverişi yapacak ve yasamanın işlevini öğrenecektir.” Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Kabakçı Karadeniz yaptığı konuşmada şunları ifade etti: “Hukuk fakültesi olarak amacımız, Evrensel hukuk ilkelerini ve insan haklarını benimseyerek, hukuki sorunları teorik ve pratik anlamda çözme yetkinliğine sahip hukukçular yetiştirmektir. Bu nedenle meclis simülasyonu çok önemlidir. Bu simülasyonda öğrencilerimiz, kanun tekliflerini inceleyecek, tartışacak, fikir alışverişi yapacak ve yasamanın İşlevini öğrenecektir. Öğrencilerimizin yasama faaliyetlerinde bizzat bulunmalar ve etkin rol almaları, fikirlerini özgür bir şekilde dile getirmeleri önemlidir. Meclis simülasyonu etkinliğinde farklı fakültelerden milletvekilleri ver almaktadır. Ancak sunu da belirtmeliyim ki hukukçuların milletvekilliğine ilgisi fazladır. 28. Dönem Milletvekillerinin Meslekleri incelendiğinde; TBMM’de en fazla iş insanı, avukat ve akademisyenin yer aldığı görülmektedir. Milletvekillerinin %20’sinin hukukçu olması bu ilginin kanıtıdır. Gerek Öğrenci Topluluklarımız gerekse Dekanlığımız yıl içinde sayısız akademik, sosyal, kültürel ve benzeri alanlarda çalıştay, panel, eğitim, konferanslar ve geziler düzenlenmektedir. Fakültemizin gerçekleştirdiği eğitim faaliyetleri ve başarılı etkinlikler, üniversite ve eğitime katkı veren ilgili kamu kurum ve kuruluşların, Rektörlüğümüz ve Denizli Barosunun uyumlu iş birliği ve ortak çabanın sonucudur. Fakültemizin gerek daha iyi Fiziki alana kavuşması için gerekse akademik kadrolar noktasında verdikleri büyük destek ve etkinliklerimize gösterdiği ilgi için rektörümüz sayın Prof. Dr. Ahmet Kutluhan’a, teşekkür ederim. Hukuk Topluluğu Danışmanı Öğr. Üyesi Fatih, Yurtlu’ya ve Hukuk Topluluğu öğrencilerine böyle bir etkinliği düzenledikleri için teşekkür ediyor ve meclis simülasyonunun verimli geçmesini diliyorum.” Pamukkale Kaymakamı Uğur Bulut yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: “Hukuk fakültelerindeki kaliteli eğitimin kamu yönetimine etkisini bizzat meslek itibariyle gören bir durumdayız. Kaliteli hâkim ve savcı yargı kararlarını okurken bizlerin içini açıyor. Yine, avukatlık hizmetinde verilen kaliteli bir hukuk eğitiminin de toplum yaşamından adaletin tecellisine katkısı hiçbir zaman yadırganamaz. Bu faaliyetin düzenlenmesinde emeği geçen tüm öğretim üyelerimizi ve öğrencilerimizi tebrik ediyorum.” “Demokrasi dediğimiz şey gerçekten meclisten geçmekte” Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Pamukkale Üniversitesi, son akreditasyonla 208 üniversiteden 70 üniversitenin arasına girmiştir. Bu gurur, üniversitemizdeki tüm akademik-idari personelinin ve tüm öğrencilerinin katkısı ile olmuştur. Ben bu süreçte emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Akreditasyon, Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun vermiş olduğu bir belge. Bu belge “Kurumsal Akreditasyon” belgesi. Bu belge ile Üniversitemiz, ÖSYM kılavuzunda akredite olan üniversiteler içerisinde yer almış oldu. Bu ne demek? Bu yarın Pamukkale Üniversitesi’nden alınan diplomalar, Avrupa ve Amerika geçerli demek. Dolayısıyla, böyle bir sevinci bu etkinlikte paylaşmak istedim. Çünkü Pamukkale Üniversitesi hak ettiği yer hali hazırda bulunduğu yer değil. Daha yükseklere çıkması gereken bir üniversite. Çünkü Denizli, Türkiye’de ilk onda yer alıyor, Pamukkale Üniversitesi ilk onda yer alması abartılı olur diyorum, yirminci sırayı kollaması gerekiyor. Bunun için biz elimizden geleni yapacağız ama geleceğimiz olan bu gençler belki bu yirmili sıraları bizlere gösterirler. Çünkü yapmış oldukları etkinlikler gerçekten muhteşem. Ben, üniversitemizin öğrenci toplulukları ile çok gurur duyuyorum. Topluluklarla buluşalım dediğimizde hemen buluşabiliyoruz. Topluluk başkanları geliyor, yardımcıları geliyor. Bu bizim çok aktif bir üniversite olduğumuzu ve öğrencilerimizin çok bilinçli olduğunu gösteriyor. Şimdi mesela, Filistin yürüyüşü yapacağız. Dün yirmi iki topluluk hemen geldi iki saat içerisinde geldiler ve neler yapacağımızı beraber konuştuk. Ben çok gurur duyuyorum. Demek ki öğrencilerimiz şu andaki Pamukkale Üniversitesi’nin seviyesinden memnun değiller. Onların bu yapmış oldukları çalışmalar inşallah Üniversitemizi ilk yirmilere çıkaracak ve bizler de onlarla gurur duyacağız. Demokrasi dediğimiz şey gerçekten meclisten geçmekte. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözüyle kendini tescil etmiş bir kurumdur TBMM. TBMM Milli Mücadele kahramanı olduğu gibi 15 Temmuz’un da kahramanıdır. TBMM ile gurur duyuyorum, ebediyen var olsun diyorum. Diğer taraftan küçük bir anımı paylaşayım. 1996’da Amerika’ya gittim. Tabi Amerika’da gittiğimiz yerde ormanlık alanlar, şehirle doğa ile bir bütün halindeydi. Bana dediler ki: Hocam, burada yanına sincaplar gelir oturur bir şey yapma onlara. Bunlara bir şey yapmanın çok büyük cezaları vardır. Nasıl bir özgür dünyaymış burası dedim. Gerçekten hayran olmamak elde değil ama son zamanlarda gördüğümüz gibi şu anda yaşanan Amerikan üniversitelerde Filistin mitinglerinin nasıl bir karşılık bulduğunu da hepimiz gözler önünde seyrediyoruz. Bu durum, demokrasinin de yine her yerde her zaman aynı olmadığını da bize göstermiş oldu. Dolayısıyla, milletler kendi varlıklarını koruyabilmek için devletlerin idamesini sağlayabilmek için ciddi kararlar alabilmekteler” Açılış konuşmalarının ardından program, milletvekili yeminlerini gerçekleştirmek üzere simülasyonun divan başkanı PAÜ öğrencisi Aleyna Ece Sönmez’in, tüm milletvekilleri ile birlikte ettiği yemin ile sona erdi. Etkinliğin devamında program sergi salonunun gezilmesi ile sona erdi.