EĞİTİM - 22 Ekim 2017 Pazar 12:08

‘Uzlaştırmacı’ olarak 16 bin lira kazanabilirsiniz

A
A
A
‘Uzlaştırmacı’ olarak 16 bin lira kazanabilirsiniz

Adalet Bakanlığı tarafından kurulan Alternatif Çözümler Daire Başkanlığı tarafından başlatılan ‘Uzlaştırmacı’ mesleği git gide yaygınlaşıyor. Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Adalet Bakanlığı tarafından, tüm Türkiye genelinde eğitim vermek üzere yetkilendirildi.

Adalet Bakanlığı, Alternatif Çözümler Daire Başkanlığı, davalı olan iki tarafı mahkemelere gitmeden ‘Uzlaştırmacı’ adı altında bir müesse kurdu. Artık davalılar, mahkeme salonuna gitmeden uzlaştırıcı tarafından uzlaşma yoluna gidecekler. Adalet Bakanlığı tarafından Sakarya Üniversitesine tüm Türkiye genelinde eğitim vermek üzere yetki verdi. Bakanlık tarafından belirlenen kurumlarda uzlaştırıcılar 36 saati teorik, 12 saati uygulama olmak üzere toplam 48 saat örgün eğitim görecekler. Uzlaştırıcıların tüm dosyaların uzlaştırılması durumunda ise aylık geliri 16 bin TL’ ulaşan geliri olacak.

Zengin: “Ülkemizde daha yeni bir meslek dalı”
Konuyla ilgili bilgiler veren Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (SAÜSEM) Müdürü Doç. Dr. Hayrettin Zengin, "Uzlaştırmacı aslında son dönemde çok popüler mesleklerden bir tanesi, Dünya'da zaten çok popülerdi. Türkiye, ülkemiz içinde daha yeni bir meslek. Eğer Hukuk, Siyasal Bilgiler Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Fakültesi, İktisat Fakültesi veya bu fakültelerin Açıköğretim Fakülteleri mezunuysanız ve iki tane hukuk dersi aldıysanız bu eğitimlere başvurabilirsiniz. İlk önce bu 4 yıllık Hukuk, Siyasal Bilgiler, İktisadi ve İdari Bilimler, İşletme ve İktisat fakülte mezunları 48 saatlik bir eğitime tabi tutulacaklar. Bu eğitimlerin 32 saati örgün, 12 saati uygulamalı olmak üzere. Biz SAÜ olarak’ta tüm Türkiye'de başvurunun yeterli sayıya ulaştığı tüm noktalarda bu eğitimi vererek adaylarımıza yardımcı olmaya çalışacağız. Bu eğitimleri başarıyla tamamlayan adaylarımız, Adalet Bakanlığı'nın Türkiye genelinde yapacağı sınavda da başarılı olan adaylarımız uzlaştırmacı olacaklar" dedi.

“600 bin’den fazla dosyanın uzlaştırmacıyı bekliyor”
Adalet Bakanlığında 600 bin’den fazla dosyanın uzlaştırmacı’yı beklediğini belirten Zengin, “Adalet Bakanlığında yaklaşık 600 bin'den fazla dosya uzlaştırmacıya gönderilmek üzere bekliyor. Bir uzlaştırmacı aylık geliri dosya sayısına ve dosya niteliğine göre değişiyor. İki taraflı olan bir dosya aldığınızda taraflara uzlaşmayı sunduğunuzda taraflar uzlaştırmacıyı kabul etmez ise 150 TL gelir elde ediyorsunuz. Taraflar uzlaştırmacıyı kabul edip ama uzlaşma ile sonuçlanmazsa 200 TL gelir elde ediyorsunuz. Olumlu sonuçlanırsa 400 TL gelir elde ediyorsunuz bir dosyadan. Ayda 40 dosya aldığınızı düşünürsek ve hiç uzlaştıramazsanız bile ayda 6 bin TL geliriniz olur, tamamını uzlaştırırsanız 16 bin TL gelir elde edersiniz. Eğitimlere başvurmak için tüm ülkede her noktada eğitim yapmak için yetkilendirilmiş olan Sakarya Üniversitesine başvurabilirsiniz. Bunun için www.sausem.sakarya.edu.tr adresinden detaylı bilgileri, eğitim alabileceğiniz şehirleriniz dahil, noktalarınız dahil hepsini seçebilir ücretsiz materyallere ulaşabilirsiniz. SAÜ olarak bu eğitimlerde katılımcılarımıza 48 saatlik eğitimi için videolar çektik. 400 sayfadan daha fazla bir modül hazırladık. Bizden eğitim alan tüm katılımcılara bu kaynakları ücretsiz sunuyoruz. Bir yıl boyuncada bu online eğitimlerde hazırlanmalarını sağlayacağız. Bu şekilde SAÜ’den eğitim alan katılımcılarımız Adalet Bakanlığı tarafından açılacak olan ‘Uzlaştırmacı’ sınavında daha yüksek başarı elde edebileceklerini düşüyoruz” şeklinde konuştu.

“Türkiye’de önemli bir yer tutacak”
Uzlaştırmacı mesleği Türkiye’de önemli bir yer tutucağından bahseden ve uzlaştırmacı eğitimi alan Oğuz Yenice ise yaptığı açıklamada, “Uzlaştırmacıyı araştırdım. Uzlaştırmacı gelecekte Türkiye’de önemli bir yer tutacağını düşündüğüm için bu eğitime aday olarak başvurdum. Eğitimlerimi Sakarya Üniversitesi üzerinden alıyorum şuanda. Derslerimiz başladı. Uzlaştırmacı da eğitim zorunluluğu var. Ayrıca Adalet bakanlığının Ocak ayında açmış olduğu sınava katılma zorunluluğu var. Eğitim zorunlu olarak alınmak zorunda. Haricende eğitimle beraber Sakarya Üniversitesinin çeşitli imkanları var. Onlardan faydalanmak adına özellikle Sakarya Üniversitesini tercih ettim. Sakarya Üniversitesi 81 ilde etkili imiş. Ben Kocaelinden gelip gidiyorum derslere. SAÜ’deki dersler esnasında uzaktan eğitim olarak derslerin tekrarını alıyorum. Ayrıca üniversitenin hazırladığı 400 sayfalık bir doküman var bunlardan faydalanıyorum. Onun SAÜ’yü tercih ettim. İnşallah uzlaştırdığım dosyalarla gelir kaynağı olacak benim için” ifadelerini kullandı.

Burak Can Tokyürek - Remzi Şimşek 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ecmel Faik Sarıalioğlu: “TFF yönetiminin bir an önce görevden alınması lazım” İstanbulspor Başkanı Ecmel Faik Sarıalioğlu, mevcut TFF yönetiminin bazı 2. ve 3. Lig kulüplerine imza vermemeleri için para ödediklerini belirterek, mevcut yönetimin bir an önce görevden alınması gerektiğini söyledi. İstanbul ekibinin başkan yardımcısı Bayram Saral ise olağanüstü kongre çağrısıyla verilen imza sayısının 136 olduğunu duyurdu. Trendyol Süper Lig ekiplerinden İstanbulspor’da kulüp başkanı Ecmel Faik Sarıalioğlu ile başkan yardımcısı Bayram Saral, Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) olağanüstü kongre çağrısıyla başlatılan imza süreci ve TFF’nin konuyla ilgili açıklamaları hakkında basın toplantısı düzenledi. İstanbul’da bir otelde yapılan basın toplantısında ilk olarak söz alan İstanbulspor Başkan Yardımcısı Bayram Saral, şu ana kadar toplanan noter onaylı imza sayısının 136 olduğunu duyurdu. Yakın zamanda imza sayısının 150-200’e ulaşacağını aktaran Saral, “Bugün itibarıyla imza sayımız 136’yı bulmuş durumda. Bu imzaların hepsi noter tarafından gönderilmiştir. Dolayısıyla statünün 29. maddesinde düzenlenen olağanüstü genel kurul için yeterli sayı şu an aşılmış durumdadır. Mehmet Büyükekşi’nin kamuoyunu yanıltmak için yaptığı açıklamalar mesnetsizdir. Bu sayılar devamlı da artmaktadır ve yakın zamanda 150-200’ü bulacaktır. Olağanüstü genel kurulun 60 günde önce olamayacağı iddiası da doğru değil. 29. maddede yönetim kurulu tarafından en geç 30 gün içinde toplantı yapılır ibaresinde, 30 günü en geç süre olarak belirlemiştir. Bu konu emredici bir hukuk kuralı değildir. 15 günlük süre bir genel kurul yapılması için yeterlidir. Haziran ayının ilk haftası bu seçim yapılır. İyi niyetli bir federasyon ve yönetim kurulu, bu seçimi yetiştirebilir” diye konuştu. “TFF’nin görevi bırakması noktasında tüm kulüpler ittifak halinde” Çoğu kulübün TFF yönetiminin görevi bırakması konusunda ortak düşüncede oluğunun altını çizen Bayram Saral, “Biz azınlık değiliz. Kulüplerin bu imza süreci içerisinde aldığı tavra gelirsek, Süper Lig Kulüpler Birliği çatısındaki hemen hemen bütün kulüplerin ittifakıyla biz bu yola girdik. Burada federasyonun, olağanüstü genel kurulla görevi bırakması noktasında tüm kulüpler ittifak halinde. Sadece mesele, bazı kulüp başkanlarımız haklı gerekçelerle imza veremeyeceklerini söylediler. Biz kendilerine teşekkür ettik. Bazı kulüpler de 18 Temmuz tarihini yeterli görerek imza vermekten imtina etmişlerdir. Çok büyük çoğunluk ise alınan tarihin samimi olmadığı düşüncesiyle imza sürecine devam etti” diye konuştu. Saral, ayrıca mevcut yönetimle alakalalı olarak, “Siz Türk futbol tarihinin hiçbir döneminde bu kadar başarısız bir federasyon gördünüz mü? Cevabı ben vereyim, hayır. Siz, futbol tarihinin hiçbir döneminde 4 büyük kulüp dahil futbolun bütün bileşenlerinin aynı fikir altında toplandığı başka bir dönem gördünüz mü? Hayır” dedi. “Galatasaray da federasyonun gitmesini istiyor” Açıklamasında Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor’un imza sürecine dair yaklaşımlarına da yer veren Bayram Saral, “İmza sürecinde Fenerbahçe ve Beşiktaş, imzalarını 7 delege bazında verdiler. Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, ilk günden beri federasyonun gitmesi gerektiğini bildirmişti. O da 18 Temmuz tarihini uygun bir tarih görerek imza vermekten imtina etmiştir. Kendisine saygı duyuyorum. Galatasaray da bu süreci başlatanlardan. Onlar da federasyonun gitmesini istiyor. Son dönemeçte bize gerekli desteği vermedi. Bundan sonraki süreçte bize destek olacaklarını düşünüyorum. Diğer kulüpler de bize bu süreçte destek verdi. İmza vermeyenlere de en ufak bir sitemimiz yok. Onlar da federasyonun gitmesini istiyor. Federasyonun gitmesini istemeyen tek bir kulüp bile yok” ifadelerini kullandı. TFF bünyesindeki bazı yönetim kurulu üyelerinin alt liglerdeki kulüplere baskı yaptığı yönünde çıkan haberlerle ilgili olarak ise Saral, “Bu iddialar bizim kulağımıza geliyor. Sadece federasyonun aşağı liglerdeki takımların mevcut durumunu kullanarak kulüplere baskı yaptığı yönünde gelen duyumlar var. Teyide muhtaç bilgiler tabii ki. Doğru olup olmadığını biliyoruz. Bunun yolu, baskı yapılan kulüplerin cesurca bunu açıklamasıdır” şeklinde konuştu. Sarıalioğlu: “Bu durumun tek sebebi Mehmet Büyükekşi’dir” Mevcut TFF yönetiminin görevden ayrılması için elinden geleni yapacağını söyleyen İstanbulspor Başkanı Ecmel Faik Sarıalioğlu ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaşanan bu süreci konuşmadığını belirtti. Mehmet Büyükekşi ve yönetimini eleştiren Sarıalioğlu, “Cumhurbaşkanımızın işi bitmiş de bunlarla mı uğraşacak. Yeteri kadar yoğunluğu var zaten. Futbolun bu kadar kötü olmasının en çok kendisine kaybı var. 5-6 takımın ilk 11’ini bize çok iyi saydığını bildiğimiz bir Cumhurbaşkanımız var. Daha ne kadar futbol dibe vurabilir ki? Onun ismini kullanarak çok yanlış şeyler ifade eden insanlar var. Bu işin bu duruma düşmesini kendisi asla istemez. Bu duruma düşmesinin tek sebebi Mehmet Büyükekşi’dir. 14-15 yönetim kurulu üyesi var, her biri yöneticilik yapmış insanlar. Bir tanesinde bile bir şeyin sorumluluğu yok. Tek kişiyle bu iş olmaz. 15-20 tane danışman almış, bir tanesinin bile futbolla alakası yok. Federasyonun en iyi hukukçularını işten çıkarmış. 80 kişiyi işten çıkarıp 120 kişiyi işe almış. Bir saltanat kurmuşlar ve bunun peşine takılmış gidiyorlar” açıklamasını yaptı. “TFF yönetiminin bir an önce görevden alınması lazım” TFF yönetiminin bazı 2. ve 3. Lig kulüplerine imza vermemeleri için para ödediklerini belirten Sarıalioğlu, “9 tane 2. ve 3. Lig kulüplerine imza vermemeleri için para vermişler. 2. Lig kulüplerine 500 bin, 3. Lig kulüplerine 400 bin TL para vermişler. Baskı yaptıkları çok kulüp var, ben biliyorum ama kulüplerin izni olmadan bunları paylaşamam. Bunların görevden bir an önce alınması lazım. Bunlar 18 Temmuz’daki seçimi de yapmayacaklar. Asla pişman olacağım bir şey söylemiyorum. Sonuna kadar da ne gerekiyorsa yapacağım, neye mal olursa olsun. Bunlar buradan gidecekler. Yatacaklar, kalkacaklar beni rüyalarında görecekler” ifadelerini kullandı. “İmzalar sahte ise noterlerimiz de sahte demektir” Başkan Sarıalioğlu, TFF’nin şu ana kadar toplanan geçerli 94 imza olduğunu açıklaması üzerine ise, “136 delege bizzat imza verdi. İmzalar sahte ise noterlerimiz de sahte demektir. Bu kadar basit. O çıkıyor bunun altından. Öyle bir şey olabilir mi? Adam kimliğiyle gidiyor, imza atıyor. Biz sadece geri çeken 1-2 kulübün adını duyduk. Aradım kendilerini, ‘İmzanızı geri mi çektiniz?’ dedim. ‘Benim haberim yok, genel sekreterime sorayım, ben herhangi bir evraka imza atmadım’ dedi. Diyelim ki 136 imzanın hepsi imzasını geri çekti. Ne fark eder, bunları ben mi yolladım? İnsanlara zorla bir şey mi yaptırdık, kafalarına silah mı dayadık?” diye konuştu.
Ankara TBMM’de Fransa’nın Asuriler ve Keldanilerle ilgili kararına yönelik tezkere kabul edildi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen tezkereyle Fransa Ulusal Meclisi’nin Asuriler ve Keldanilerle ilgili kararı kınandı. TBMM Genel Kurulu’nda, Fransa Ulusal Meclisi’nin 29 Nisan 2024 tarihinde kabul ettiği Asuriler ve Keldanilerle ilgili kararına karşı Meclis Başkanlığı tezkeresi kabul edildi. TBMM Başkanı Kurtulmuş’un imzasıyla verilen tezkerede şu ifadelere yer verildi: “Fransa Ulusal Meclisi tarafından 29 Nisan 2024 tarihinde kabul edilen, hukuki ve tarihi temelden yoksun, önyargılara dayanan Asuri ve Keldanilerle ilgili kararı esefle ve şiddetle kınıyoruz. Kendi sömürgeci ve kanlı geçmişleriyle gerçek anlamda yüzleşemeyenlerin ülkemize karşı hasmane bir tutumla gündeme getirdikleri mesnetsiz iddialarının bir karşılığı yoktur. Tarihin siyasi saiklerle tahrif edilmesini en güçlü şekilde reddediyoruz." Parlamentoların, tarihten düşmanlık çıkarmak yerine, ülkeler ve halklar arasında dostluk ve işbirliğini geliştirmesi, mevcut ve gelecek nesiller için daha barışçıl bir dünya oluşturmaya gayret etmesi gerektiği vurgulanan tezkerede, "Başka ülkelerin tarihi konusunda karar almak, başka ulusları yargılamaya kalkmak parlamentoların görevi değildir. Parlamentolar kendilerini tarihçilerin ve yargıçların yerine koyamaz. Bu gerçekleri bir kez daha hatırlatarak, art niyetli, haksız ve hukuksuz bu kararı en güçlü şekilde kınıyor, Fransa Ulusal Meclisi ve diğer mercileri, dostluk ve müttefiklik ruhu ile uluslararası hukuka uygun şekilde hareket etmeye davet ediyoruz” denildi.