SAĞLIK - 30 Haziran 2022 Perşembe 15:19

Uzmanından rahatlatan maymun çiçeği açıklaması!

A
A
A
Uzmanından rahatlatan maymun çiçeği açıklaması!

Türkiye’de ilk maymun çiçeği vakasının görüldüğünü Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıklarken uzmanlar uyarıyor. Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Esra Ergün Alış, “Şu an ülkede görüldüğü için biz acaba ne oluyor diyoruz. Kişi kendisinde içi sıvı dolu bir lezyon gördüğünde kendisini izolasyona alırsa önüne geçmiş olur. Covid nefes yoluyla bulaşıyordu, maymun çiçeğinde en büyük bulaşma yolu; ciltte temas, ölümcüllük oranı çok düşük bir hastalık" dedi.

Covid-19 pandemisi sonrası tüm dünyada endişeye neden olan çok sayıda ülkede görülen maymun çiçeği (monkeypox) hastalığına ilişkin Türkiye’deki ilk vakayı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıkladı. Bakan Koca, “Bir hastamızda maymun çiçeği hastalığı tespit edildi. Hasta 37 yaşında, bağışıklık sistemi yetersizliği var. Kendisi tecrit edilmiş durumda. Temaslı takibi yapıldı, başka bir vakaya rastlanmadı. Bilindiği gibi, bu hastalık solunum yoluyla değil, yakın fiziksel temasla bulaşıyor” ifadelerini kullandı. Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Esra Ergün Alış da hastalığa ilişkin bilgi verirken Covid-19 ile arasındaki farkları anlattı.

“Covid’deki gibi evlere kapanmayı gerektirmesini olmasını beklemiyoruz”

Maymun çiçeği virüsüne ilişkin açıklamalarda bulunan Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Esra Ergün Alış, “Maymun çiçeği virüsü, çiçek hastalığı grubundan olan bir virüs ailesinden yayılan bir hastalık. Ciltte suçiçeği benzeri, içi su dolu kabarık lezyonlar oluşturuyor. Bunun yanı sıra lenf bezlerinde şişkinlik ateş, ağrılar gibi bulgular da oluşturabilen bir hastalık. En büyük bulaşma yolu; ciltte temas. Cinsel yolla bulaş da olabiliyor. Bir diğer risk de bu hastaların bakımını sağlayan kişilerin hastaların çamaşır, nevresim gibi eşyalarıyla temasta bulunması. Bu bizim için özellikle sağlık personeli için önemli. Hasta kişilerin bakımlarını sağlayan kişilerin çarşaf, nevresim o tarz şeyleri değiştirirken eldiven, önlük, kişisel koruyucu ekipmanlar kullanımı önemli. Aslında ölümcüllük oranı çok düşük bir hastalık. Tedavi süresinde de 1958’den beri görülen bir hastalık olduğu için çeşitli ülkelerde zaman zaman salgınlar da yapmış. Salgını, olması gerekenden fazla görülen hastalık olarak tanımlayabiliriz. Pandemi ise birden fazla ülkelerde hatta kıtalarda görülebilen hastalık bu anlamda, kelime anlamıyla bir pandemi kabul edebiliriz. Fakat buradaki insanların merak ettiği, aklına takılan soru Covid’deki gibi evlere kapanmayı gerektiren bir hastalık olur mu, teorik olarak bunu beklemiyoruz” dedi.

“Bulaştırıcılığının kontrol altına alınabileceğini düşünüyoruz”

Maymun çiçeği ve Covid-19’un bulaşma yollarındaki farklılıklara ilişkin bilgi veren Dr. Alış, “Öncelikle bulaşma yollarının farklılığı nedeniyle ayırt ediliyor, maymun çiçeği virüsünde lezyonlar önce görülen alandan yüzden veya ellerden başlıyor. Burada başladıktan sonra bulaştırıcılık oluyor, dolayısıyla kişi kendisinde bir şey çıktığı zaman artık bulaştırıcı kabul edip hemen kendini izolasyona alabiliyor. Fakat Covid’de ne yazık ki kişinin kendinde hiçbir bulgu olmasa da bulaştırıcılık günler öncesinden başlayabildiği için kişi onlarca, hatta yüzlerce kişiye bile bulaştırmış oldu. İkinci avantajlı noktası maymun çiçeği virüsünün, virüs farklılıkları. Maymun çiçeği virüsü bir DNA virüsü, korona ise bir RNA virüsü. DNA virüsleri mutasyon açısından çok daha az riskli, kararlı yapıda olan, tedavilere de genel olarak iyi yanıt veren virüsler. Fakat korona virüsün içinde bulunduğu RNA ailesi ise mutasyonlara çok daha açık. Tedavi geliştirmesi, aşı geliştirilmesi çok daha zor olan grupta yer alıyor. Covid damlacık, nefes ve solunum yoluyla bulaşıyordu o yüzden de alanlar çok daha önemliydi. İnsanların iç içeliği durumu çok daha önemliydi, bu da ikisinin arasında çok önemli bir fark. Fakat maymun çiçeği virüsünde temas gerektirdiği için damlacık yoluyla bulaş kabul edilmediği için bulaştırıcılığının kontrol altına alınabileceğini düşünüyoruz. Şu an ülkede görüldüğü için biz acaba ne oluyor diyoruz. Bugün Sağlık Bakanımız sayın Fahrettin Koca maymun çiçeği virüsünün Türkiye’deki ilk vakasını açıkladı. Bundan sonrasıyla ilgili önlemler tekrar gündeme gelip, paylaşılacaktır. Öncesinden yapılan çalışmalar aşılar, geliştirilmiş ilaçları mevcut. Kişi kendisinde böyle bir lezyon gördüğü anda ki şanslı diğerinde; koronada tanımlayamamış olabilirdi bulgularını, cildinde içi sıvı dolu bir lezyon veya bulgu gördüğünde kendisini izolasyona alırsa zaten önüne geçmiş olur” ifadelerini kullandı.

“Henüz Covid bitmedi”

Dr. Alış, korona virüs pandemisinin henüz sona ermediğini ifade ederek vatandaşları aşı periyodlarına uymaları konusunda uyardı. Alış, “Salgın bitmedi, resmi anlamda bitmiş olarak herhangi bir yerde kabul edilmedi. Sadece biz de değil tüm dünyada da devam ediyor. Aşılanma süreçlerine tam uymazsak, aşılara riayet etmezsek ve gerekli önlemleri almazsak olmaz, henüz Covid bitmedi” şeklinde konuştu.

Hasibe Karadağ - Emre Baba

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya SUBÜ’de yapay zeka ve dijital dönüşüm: 10 yeni program açıldı YÖK, başlattığı yapay zeka ve dijital dönüşüm çalışması çerçevesinde SUBÜ’nün sunduğu önerileri kabul etti. Bu çerçevede SUBÜ Karasu MYO ‘Bilişim Teknolojileri MYO’ adıyla tematik bir hale getirildi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ), Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar tarafından yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında yeni program ve bölümlerin açılacağı üniversitelerden birisi olarak ilan edilmişti. Bu çerçevede SUBÜ’nün yaptığı çalışmalar bünyesinde sunduğu öneriler YÖK tarafından kabul edildi. Böylelikle SUBÜ Karasu Meslek Yüksekokulu’nun adı ‘Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu’ olarak değiştirildi ve tematik bir okul haline getirildi. Ayrıca 3 MYO’da 10 yeni program açıldı. Açılan yeni programlar, Arifiye MYO’da İnsansız Araç Teknikerliği Programı; Hendek MYO’da Dijital Dönüşüm Elektroniği Programı, İmalat Yürütme Sistemleri Operatörlüğü Programı, Otonom Sistemler Teknikerliği Programı ile Robotik ve Yapay Zeka Programı; Bilişim Teknolojileri MYO’ya dönüşen Karasu MYO’da Arka-Yüz Yazılım Geliştirme Programı, Ön-Yüz Yazılım Geliştirme Programı, Bulut Bilişim Operatörlüğü Programı, Büyük Veri Analistliği Programı ve Yapay Zeka Operatörlüğü Programı, bu yıl Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) kılavuzuna dahil edilecek. “Hedefimiz, uygulama becerisine sahip nitelikli insanlar yetiştirmek” Yeni açılan programlara ilişkin bir değerlendirme yapan SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Biz daha önce birçok programa hem yapay zeka ile ilgili dersleri hem de dijital dönüşümle ilgili dersleri eklemiştik. Bunun yanında YÖK tarafından gerçekleştirilen dijital dönüşüm ve yapay zeka çalışmaları çerçevesinde üniversitemizde tematik alana uygun olarak Karasu MYO’muzun adını Bilişim Teknolojileri MYO olarak değiştiriyor ve alana yönelik birçok programı orada hayata geçiriyoruz. Bunun yanında Hendek MYO’muz gelecek perspektifinde 2. Organize Sanayi Bölgesi’ne taşınacağı için yine konsepte uygun yeni programların bir kısmını orada açıyoruz. Ayrıca Arifiye MYO’muz otomotiv alanında tematik okul sayılacak düzeyde çalışmalar gerçekleştiriyor. Orada da yeni bir program açıyoruz. Hedefimiz güncel teknolojiyi kullanan, bu gelişmelerin farkında olan ve iş dünyasının ihtiyaç duyduğu uygulama becerisine sahip nitelikli insanlar yetiştirmek” dedi.
Bursa Erasmuslu öğrenciler Bursa Hayvanat Bahçesi’nde Hürriyet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Erasmus öğrenci değişim programı çerçevesinde Bulgaristan’dan gelen 22 öğrenci ve 2 öğretmeni ağırlıyor. 18 gün boyunca Bursa’da çeşitli etkinliklere katılacak olan öğrencilerin bugünkü durağı Bursa Hayvanat Bahçesi oldu. Bulgaristan’ın Silistre ili Sredişte kasabası Nikola Yankov Vapstrov Tarım Meslek Lisesi’nden 22 öğrenci ve 2 öğretmen “Professionals Of The Future” adlı Erasmus+ projesi çerçevesinde işbaşı gözlem faaliyetlerini gerçekleştirmek üzere Bursa’ya geldi. Hürriyet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Bulgaristan’dan gelen öğrenci ve öğretmenler için 18 günlük bir program hazırladı. Programlar çerçevesinde bir taraftan Bursa’yı keşfederek kentin tarihî mekânları hakkında bilgi sahibi olan öğrenciler diğer taraftan mesleki deneyim kazanma şansı da elde ediyorlar. Öğrencilerin ilgi odağı oldu Erasmus öğrencilerinin bugünkü durağı Bursa Hayvanat Bahçesi oldu. Yaklaşık 206 bin metrekare alandan oluşan, içerisinde 135 türden bin hayvana ev sahipliği yapan Bursa Hayvanat Bahçesi öğrencilerin ilgi odağı oldu. Hayvanların bakımları, yeme-içmeleri gibi konularda bilgi sahibi olan öğrenciler, kentin doğasıyla bütünleşen mekânda keyifli vakit geçirme fırsatı da yakaladılar. Bulgaristan’a döndüklerinde yaşadıkları tecrübeleri paylaşacaklarını ifade eden gençler Bursa’ya dair güzel hatıralar biriktirmenin mutluluğunu yaşadılar.
Sakarya SGC’de Matur yeniden başkan Sakarya Gazeteciler Cemiyeti olağan genel kurulunda Sezai Matur yeniden başkanlığa seçildi. Kongrede konuşan Matur, “Gazeteci, radyocu, televizyoncu, internetçi kim varsa cemiyetimiz üyesi olsunlar istiyoruz, bunun için de tüm kapılarımızı sonuna kadar açıyoruz” dedi. Sakarya Gazeteciler Cemiyet Olağan Genel Kurulu, cemiyetin toplantı salonunda gerçekleştirildi. Gazetecilerin yoğun ilgi gösterdiği genel kurulda mevcut başkan Sezai Matur, yeniden başkanlığa seçildi. Genel Kurulda konuşan SGC Başkanı Matur, geçen dönem seçimin ardından yoğun bir şekilde hayırlı olsun ziyaretleri yaptıklarını belirterek, “3 yılık görev süresi içinde mesleğimiz için anlamlı günlerde yayınladığımız basın bildirileriyle sorunlarımıza dikkat çekmeye çalışıp kamuoyunu bilgilendirdik. Çıkarılan ve kamuoyunda Dezenformasyon Yasası olarak bilinen yasa sürecinde, yasayla ilgili düşüncelerimizi milletvekillerimize ve üst kuruluşumuz olan TGF’ye ilettik” dedi. Sakarya Gazeteciler Cemiyeti’nin Sakarya basını için büyük bir çatı örgütü olduğunu vurgulayan SGC Başkanı Matur, “İlimizde faaliyet gösteren, diğer meslek örgütlerinin hiçbirini ötekileştirmeden, sadece meslek çıkarlarını koruyan ve mesleğin gelişimini en büyük hedef olarak gören bir anlayışa sahiptir. Mülkiyeti bize ait olan Sakarya Basın Merkezi, Cemiyet idare binasıyla ve kiracımız olan Basın İlan Kurumu’yla Türkiye’ye örnek gösterilen bir merkez durumda. Bunun haricinde sahip olduğumuz değeri giderek artan arsamız da Cemiyetimiz adına büyük bir güvence. En kısa zamanda üzerine inşa edeceğimiz iş merkezi de Cemiyetimiz için önemli bir kira geliri oluşturacak. Bu büyük ve güçlü cemiyet, cemiyet üyelerimiz ve meslektaşlarımız için gurur kaynağı olurken, bazılarını da rahatsız ediyor” diye konuştu. “Cemiyete üye olsunlar” Matur, “Her dönemde, cemiyetimizi içimize nifak sokarak ele geçirmeye çalışanlar oldu. Buna direndikçe her fırsatta bölüp parçalayarak birliğimizi bozmaya, gücümüzü kırmaya çabaladılar. Biz bölündükçe bundan keyif aldılar. Ben her fırsatta Sakarya Gazeteciler Cemiyeti’nin bir çatı örgüt olduğunu söylüyor ve Sakarya’da gazetecilik faaliyetinde bulunan her kim varsa bu çatı altına girmeye davet ediyorum. Gazeteci, radyocu, televizyoncu, internetçi, ajanscı kim varsa cemiyetimiz üyesi olsunlar istiyoruz, bunun için de tüm kapılarımızı sonuna kadar açıyoruz. Buradan diğer meslek örgütlerinde bulunan tüm arkadaşlarımıza seslenmek istiyorum. Gelin bu çatı altında buluşalım. Bu büyük çatının gölgesi hepimize yeter. Bir arada olduğumuzda emin olun, sesimiz çok daha gür çıkar. RATED üyesi, Birlik üyesi, DİJİMED veya başka hangi derneğe üye olursa olsun, kim bizim çatımız altına girmek isterse kapımızın açık olduğunu belirtmek istiyorum. Bunu söylerken, oraları kapatın demiyorum. İsteyen orda da olsun” şeklinde konuştu. “İstişareye önem verdik” Cemiyeti her ortamda en iyi şekilde temsil etmeye çalıştıklarını aktaran Sezai Matur, “Ben ve arkadaşlarım hiçbir zaman en iyiyi biz biliyoruz demedik. Eleştiriye, istişareye hep önem verdik. İyi niyetle yapılan her eleştiri başımızın tacı. Ama nifak sokmak adına, ortalığı karıştırmak adına yapılanlara, izin vermeyiz. Toparlamak gerekirse geçen 3 yıla yakın süre içinde Cemiyetimizi her ortamda en güzel şekilde temsil etmeye çalıştık. Bu güzel şehirde meslektaşlarımızın iyi ve kötü gülerinde yanlarında olmaya çalıştık. Bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Biz bir ve beraber olursak çok daha güçlü oluruz. Bu şehir de, bu cemiyet de hepimizin. Ötekileştirmeden, ayrıştırmadan gelip hep birlikte şehrimize, cemiyetimize de sahip çıkalım” ifadelerini kullandı. Matur yeniden seçildi Konuşmaların ardından yapılan kongrede mevcut başkan Sezai Matur ve Günay Yazıcıoğlu’nun listeleri yarıştı. Kongrede Sezai Matur 42 oyla yeniden başkanlığa seçildi. Matur’un rakibi Günay Yazıcıoğlu 16 oyda kaldı. Cemiyet üyeleri daha sonra hep birlikte yemek yedi. Sezai Matur’un yönetiminde ise şu isimler yer aldı; Mehmet Murat Uygun, Güven Hasbaş, Hüseyin Bahar, Hasan Coşkun, Sedat Balta, Mustafa Kaya, Emre Erdem Yıldırım, İbrahim Şener Sak. Yönetim Kurulu Yedek ise; Mine Yıldırım, Melike Kobaş, İsmail Erken, Serkan Özay ve Huriye Bolazar isimlerinden oluştu.
Şanlıurfa Birecik Belediye Başkanı ve meclis üyeleri DEM Parti’den istifa etti Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinin DEM Partili Belediye Başkanı ve 4 meclis üyesi, partilerinden istifa ettiklerini açıkladı. 31 Mart yerel seçimlerinde DEM Parti’den Şanlıurfa’nın Birecik ilçe belediye başkanlığını kazanan Mehmet Begit ile meclis üyeleri Mahmut Dirier, Sakıp Yaşar, Reşit Çelikhan ve Ahmet Arar partilerinden istifa etti. İstifa etme gerekçelerini düzenledikleri bir basın açıklamasıyla kamuoyuna duyuran Begit, dışarıdan yapılan müdahaleleri kabul etmeyeceklerini belirtti. "Belediyeyi dışarıdan yönetmek istiyorlar" Belediyenin dışarıdan yönetilmek istendiğini ileri süren Begit, “31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşen belediye başkanlığı seçimlerinde bana vermiş olduğunuz destek için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bu seçim belediye başkanlığı seçim tarihinde en farklı oy ile alınmış başkanlık seçimidir. Halkımız bize inanmış ve güvenmiştir. Biz de bu inanç ile görevimize başladık. Öncelikle belirtmek gerekir ki söyleyeceğim lafların kesinlikle bize güvenip oy veren DEM Parti üyeleri ile bir ilgi ve alakası yoktur ancak seçimden sonraki süreç içerisinde özellikle bir grup tarafından bayrağımıza, Atatürk posterine ve Cumhurbaşkanı posterine yapılmak istenen müdahaleleri kabul etmemiz mümkün değildir. Ayrıca seçimden sonraki süreç içerisinde dışarıdan yönetme hususunda baskılar oluşmaya başladı. Ben ilçemiz Birecik halkı ile yönetmeye talibim. Birecik ilçesini sadece Birecik halkı yönetir. Bu hususta kararlıyım. Hiçbir irade halkın iradesinin üzerinde değildir. Bu sebeplerden dolayı DEM Partiden 4 encümen arkadaşımla birlikte istifa ediyorum. Birecik Belediye Başkanlığı görevime encümen arkadaşlarımla birlikte bağımsız olarak devam ediyoruz. Birecik halkının emrindeyiz” diye konuştu.