ÇEVRE - 24 Haziran 2022 Cuma 23:33

Valilikten İliç açıklaması

A
A
A
Valilikten İliç açıklaması

Erzincan Valiliğince İliç’te bulunan altın madeniyle ilgili açıklamada bulunuldu.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “İlimiz, İliç ilçesi, Çöpler köyü mevkiinde Anagold Madencilik San. ve Tic. A.Ş. tarafından işletilen kompleks madeni işletmesinde, 21.06.2022 tarihinde gece saatlerinde Yığın Liç sahasına siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hatlarında meydana gelen arıza nedeniyle yaklaşık 20 m3 solüsyonunun aktığı, Solüsyonla kontamine olan alanın hipoklorit kullanılarak nötralize edildiği, Kontamine toprağın iş makinaları vasıtasıyla temizlenerek İliç sahasına taşınması ile ilgili olarak; İliç ilçesinde incelemelerde bulunan bazı siyasilerimizin sosyal medya hesaplarında olay ile ilgili Erzincan İliç'teki madenden sızan 20 ton siyanürün Fırat Nehri'ne karıştığı Jandarma tutanaklarına geçmiş! şeklinde paylaşımda bulunulduğu görülmüştür. Jandarma tarafından tutulan tutanağın incelenmesinde 1 - Tutanaklarda paylaşımdaki şekliyle bir ifadenin olmadığı, 2 - Fırat Nehri’ne karıştığı iddiasının ise tutanakta hiç geçmediği anlaşılmış olup, dolayısıyla konunun jandarma tutanağı ile belirlendiği iddiası gerçeği yansıtmamaktadır.

Bir önceki basın açıklamamızda da belirtildiği üzere; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü, İzleme ve Denetim Daire Başkanı Başkanlığında, İl Müdürlüğümüz teknik personellerince sahada gerekli inceleme ve değerlendirmeler yapılmış, yapılan tespitte bölgedeki mevsimsel akış gösteren hiçbir dereye karışma olmadığı, fırat havzasına gözlemsel olarak ulaşmadığı tespit edilmiştir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yetkilendirilmiş Lisanslı Çevre Laboratuvarı tarafından, müdürlüğümüz teknik personelleri gözetiminde, kirlendiği iddia edilen alanın 27 farklı noktasından numune alınmış olup, ilgili laboratuvar tarafından analizleri gerçekleştirilecektir. Gerekli inceleme ve değerlendirme Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından sürdürülmektedir. Konu ile ilgili olarak incelemeler ve çalışmalar hassasiyetle devam etmektedir.”

Ahmet Akbuğa

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.