GÜNDEM - 22 Ekim 2021 Cuma 11:57

Van depreminde eşini ve 3 çocuğunu kaybeden babanın acısı dinmedi

A
A
A
Van depreminde eşini ve 3 çocuğunu kaybeden babanın acısı dinmedi

Van depreminde eşini ve 3 çocuğunu kaybeden Murat Yürük, vatandaşlara çağrıda bulunarak, ‘Kerpiçli evlerde kalmayın. Kerpiçli evler deprem anında iki saniye içinde yok oluyor. Ben bunu gördüm ve yaşadım” dedi.

Van’da 23 Ekim 2011 yılında meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremin üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen, enkaz altında yaşamını yitirenlerin acısı ilk günkü gibi tazeliğini kuruyor. 604 kişinin ölümüne, yüzlerce insanın yaralanmasına ve binlerce binanın ağır hasar görmesine yol açan 7.2 büyüklüğündeki depremin üzerinden 10 yıl geçti. Depremde 12'si çocuk 15 kişinin yaşamını yitirdiği Tuşba ilçesine bağlı Dağönü Mahallesi'nde eşi ve 3 çocuğunu kaybeden, 16 yaşındaki kızı Esmanur ile hayata tutunan Murat Yürük, yaşanan deprem felaketinin üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen acılarını unutamıyor. Yürük, depremin yıldönümünde eşi ve çocuklarının kabri başına giderek dualar okudu.

Van depreminde eşini ve 3 çocuğunu kaybeden babanın acısı dinmedi

“Aradan 10 yıl geçti ama acılarımız dün gibi taze”

İHA muhabirine konuşan Murat Yürük, depremin yaşandığı gün kızıyla birlikte bahçede çalışırken eşi ve 3 çocuğunun bulunduğu evlerinin bir anda yıkıldığını belirtti. Eşi ve çocuklarının enkaz altında kalarak hayatını kaybettiğini anlatan Yürük, “Mahallemiz dakikalar içinde haritadan silindi. Aradan 10 yıl geçti ama acılarımız dün gibi halen taptazedir. Bunlar unutulacak acılar değil. Bunu gerçekten yaşayanlar anlar. Depremin ardından enkazlar kaldırılarak yeni evler yapıldı. Şu anki evlerimiz sağlamdır. Ben gün içinde çalışıyorum, işe gidip geliyorum. Kızım ise okul okuyor. Kendisi lise ikinci sınıfta, birlikte yaşayıp gidiyoruz” diye konuştu.

Van depreminde eşini ve 3 çocuğunu kaybeden babanın acısı dinmedi

“Evlerimiz sağlam ama yine de korkuyoruz”

Van’da son zamanlarda meydana gelen artçı depremlerin kendilerini korkuttuğunu belirten Yürük, “Son zamanlarda artçı depremler oluyor. Bu durumdan korkuyoruz. Ev sallanır sallanmaz dışarı çıkıyoruz ve eve girmeye korkuyoruz. Evlerimiz sağlam ama yine de korkuyoruz. Vatandaşlara burada sesleniyorum, kerpiçli evlerde kalmayın. Kerpiçli evler deprem anında iki saniye içinde yok oluyor. Ben bunu gördüm. Gerçekten yaşadım, tavsiyem odur ki evleri sağlam yapsınlar. 5 kuruştan kaçmasınlar. Sonra can kayıpları artıyor, biz bunu yaşadık ve gördük” şeklinde konuştu.

Van depreminde eşini ve 3 çocuğunu kaybeden babanın acısı dinmedi

Japon yardım gönüllüsünün iyiliklerini unutamıyor

Öte yandan Van depreminin yaralarını sarmak için geldiği Van'da, 9 Kasım 2011'deki depremde kaldığı otelin yıkılması sonucu hayatını kaybeden Japon yardım gönüllüsü Atsushi Miyazaki'nin kendilerine çok büyük destekler sunduğunu anımsayan Yürük, Miyazaki'nin yaptığı iyilikleri ömür boyu unutulmayacağını kaydetti.

Van depreminde eşini ve 3 çocuğunu kaybeden babanın acısı dinmedi

Yunus Tuğrul - Yılmaz Sönmez

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.