GÜNDEM - 22 Ekim 2016 Cumartesi 10:49

Van’da deprem uyarısı

A
A
A
Van’da deprem uyarısı

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Onur Köse, Van Gölü'nün hemen güneyindeki yüksek dağlık alanda iki plakanın çarpışması sonucu hala aktif şekilde yükselmenin söz konusu olduğunu belirterek, “Bu yükselmenin meydana getirdiği sıkışma devam ettikçe, bizler bilmeliyiz ki Van’da depremler olacaktır” dedi.

İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Onur Köse, Van’da 2011’de yaşanan 7,2 büyüklüğündeki depremde yaklaşık olarak 600 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlattı. 2011 depreminin bölge için son derece olağan olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Köse, “2011 yılında Van 7,2 büyülüğünde bir depremle yıkıma uğramıştı. Bu deprem bu bölge için son derece olağan bir depremdi. Hatırlayacağımız üzere 1976 yılında da 7,3 büyüklüğünde bir Çaldıran depremi yaşanmıştı. Çaldıran depremi nüfusun çok daha az olduğu ve evlerin daha az katlı olduğu bir dönemde ve ağırlıklı olarak da Van’ın yaklaşık 100 kilometre kuzeyindeki bir bölgede meydana gelmesine rağmen 3 bin 845 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine sebep olmuştu. Üzerinden yaklaşık olarak 35 yıl geçmeden Van depremi yaşandı. Van merkeze yaklaşık 15 kilometre mesafede yine Van’ın kuzeyinde 7,2 büyüklüğünde meydana gelen 2011 depremi, 35 yıl içerisinde arka arkaya meydana gelmiş olması Türkiye Cumhuriyeti’nde 30-40 yıllık bir süreç içerisinde 7’den büyük iki depremi yaşayan tek il olma özelliğini de Van’a kazandırmış oldu. Bu açıdan baktığımızda Van ve çevresi depremsellik açısından oldukça risk taşıyan bir bölge olduğunu ortaya koymuştur” diye konuştu.

“İki deprem arasında can kaybı noktasında 5 kat fark var”
Çaldıran depremi ile Van’da yaşanan deprem arasında can kaybı noktasında 5 kat fazla bir fark olduğunu aktan Köse, bunun fay hattı türüyle alakalı biri durum olduğunu ifade etti. Onur Köse, “İki deprem arasında can kaybı açısından yaklaşık 5 kat fark var. Biz bunları Düzce ya da Kocaeli’nde yaşanan depremlerle karşılaştırdığımızda ya da Marmara depremleri ile karşılaştırdığımızda çok büyük farklar olduğunu görüyoruz. Onların da büyüklükleri aynı olmasına rağmen can kayıpları noktasında ciddi farklar var. Aslında olayın temeline baktığımızda bir depremin yıkıcılığını ve ölümcül oluşunu belirleyen en temel esas ne tür bir fayın üzerinde geliştiğidir” ifadelerini kullandı.

“TOKİ konutları doğru yerde inşa edildi”
Van’da geçmişte yapılaşma anlamında ciddi hatalar yapıldığını ve ovalarda depremlerin etkilerinin daha fazla görüldüğünü anlatan Köse, “Van’da 2011 depremlerinden sonra inşa edilen konutlar son derece doğru yerlerde inşa edilmiştir. Ancak kentin üzerinde bulunduğu alan yanlış bir tercihti. Çünkü depremler etkilerini düz olan alanlarda çok daha şiddetli bir şekilde göstermektedir” dedi.

“Depremlerin unutturulmaması gerektiğine inanıyorum”
Depremlerin unutturulmaması gerektiğinin de altını çizen Köse, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sadece Van depreminin yıl dönümünde değil, aslında depremsellik açısından önem arz eden bir ülke olan tüm Türkiye’de vatandaşlarımızın depreme duyarlı olması gerektiğine inanıyorum. Vatandaşlarımız için bu konularda zaman zaman bilinçlendirme kampanyalarının yapılması gerektiği ve depremlerin unutturulmaması gerektiğine inanıyorum. Ayrıca Van Gölü'nün hemen güneyindeki yüksek dağlık alanda iki plakanın çarpışması sonucu hala aktif şekilde yükselme söz konusudur. Bu yükselmenin meydana getirdiği sıkışma devam ettikçe, bizler bilmeliyiz ki Van’da depremler olacaktır. Bunun aslında periyodu yok. Biz maksimum 35-40 yıl diyoruz, belki birkaç yıl içerisinde ya da yarın bir deprem meydana gelebilir. Bunu kestirmek de çok mümkün değildir.” 

Murat Dalgın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, tekrar YESİDEF yönetiminde BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, YESİDEF yönetimine yeniden seçildi. Dönmez, endüstriyel yemek sektörünün üst kuruluşu olan YESİDEF’in sektörün gelişmesi için çok önemli çalışmalar yaptığını söyledi. Yemek Sanayicileri Federasyonunun (YESİDEF) olağan genel kurulu kısa süre önce İstanbul’da yapıldı. Federasyon Başkanı Hüseyin Bozdağ’ın güven tazelediği kongrede Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Başkanı Coşkun Dönmez de bir kez daha Yönetim Kurulu üyesi seçildi. Stratejik öneme sahip olan endüstriyel yemek sektörünün ciddi büyüklüğe ulaştığını söyleyen Coşkun Dönmez, ülke genelinde 6 bin dolayında firmada yaklaşık 400 bin kişiye istihdam sağladıklarına dikkat çekti. Günümüzde gıdaya ulaşmanın zorlaştığını ve bu nedenle gıda güvenliğinin daha da önemli hale geldiğini ifade eden Dönmez, “Her sektörde olduğu gibi endüstriyel yemek sektörünün de kendine has zorluları ve sorunları var. Sektörün gelişimini, öncelikle sorunlarımızı çözerek başlamamız doğru olur. Tıpkı yerelde BUYSAD ile yaptığımız gibi, YESİDEF çatısı altında da sorunlarımızı temelden ortadan kaldıracak çözümler üretmek istiyoruz” dedi. Coşkun Dönmez yapmak istedikleri çalışmalar hakkında da bilgi verdi. Sektörde çoğu işletmenin geleneksel yöntemlerle yemek pişirmeye devam ettiğini fakat enerji verimliliği açısından tüm işletmeleri buharlı pişirme sistemlerine geçmesi gerektiğini söyleyen Dönmez, “Çünkü başta elektrik ve doğalgaz olmak üzere enerji maliyetleri gerçekten can yakıyor. Yemekleri maksimum gıda güvenliği, sıfır tolerans, sıfır risk anlayışı ile tercihen pastörize ederek son tüketim noktalara ulaştırmamak gerekiyor. Temel ihtiyaç olan gıda sektöründeki firmalara yatırım teşvikleri verilmeli. Kaldı ki bizim sektörümüzde her şeyi yerli teknoloji ile yapabiliyoruz. Yani hazır yemek sektörüne verilecek katkı aynı zamanda yerli üreticinin desteklenmesi anlamına geliyor” diye konuştu. Başkan Dönmez, şehirlerin sanayi bölgelerine yakın konumdaki yerlerinde gıda ihtisas alanları oluşturulması, bu alanlar teşvik çerçevesine alınıp gıdaların daha sağlıklı ortamlarda üretilmesinin yolunu açmak gerektiğini de söyledi. Bu alanlarda devletin denetim faaliyetlerinin de daha kontrollü olacağını kaydeden Dönmez, “Her ne kadar işini layıkıyla yapan işletmelerimizde kendilerine ait arıtma sistemleri olsa da, kapsamlı arıtma sistemleri de yapılarak altyapı sorunlarımız giderilebilir” diye konuştu.
Ankara Ankara’da işletmelere yönelik vergi denetimi yapıldı Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, 2 bine yakın işletmeye yönelik Katma Değer Vergisi (KDV) denetimi yaptı. Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, restoran, pastane, fırın, kafe ve eczane gibi işletmelerde KDV denetimi gerçekleştirdi. Denetimler 250’ye gelir uzmanı ile yapıldı. Denetimlerde; KDV oranlarına ilişkin tespitler, ödeme kaydedici cihazlar ve pos cihazı kontrolünün yanı sıra, iş yerinin kira olup olmadığı, iş yeri kiralarının bankalar vasıtasıyla ödenip ödenmediği, kayıt dışı işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı kontrol edildi. Denetimlere Ankara Vergi Dairesi Başkanı Yüksel Duman da katıldı. Duman, yaptığı konuşmada, denetimlerin kesintisiz devam edeceğini belirterek, şu konuların kontrol edileceğini aktardı: "Ankara genelinde 250 gelir uzmanımız ile kafe, restoran, pastane, fırın ve eczane işletmeleri nezdinde denetim faaliyetlerini gerçekleştireceğiz. Bu vergi denetimi kapsamında; kayıt dışı faaliyet gösteren işletmelerin bulunup bulunmadığı, yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanılıp kullanılmadığı, bir başka ifade ile yeni nesil ÖKC ile bağlantısı olmayan pos cihazların bulunup bulunmadığı." İşletmeye ait olmayan pos cihazının kullanılıp kullanılmadığının da kontrol edileceğini vurgulayan Duman, şöyle konuştu: "Banka hesapları (IBAN) aracılığıyla yapılan tahsilatlara karşılık fatura düzenlenip düzenlenmediği ile başkasına ait banka hesapları üzerinden tahsilat yapılıp yapılmadığı, İşletmede hesap takibinde kullanılan entegrasyon (ROP) sistemi ile ödeme kaydedici cihaz arasında bağlantının kurulup kurulmadığı, işletmede belge düzenine uyulup uyulmadığı, belge düzenlenirken doğru KDV oranının uygulanıp uygulanmadığı, kayıt dışı işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı, iş yeri kiralık ise kira bedelinin banka kanlıyla ödenip ödenmediği konularında çalışmalar yürütülecektir." Kayıt dışı ekonomi ile mücadele kapsamında yapılan çalışmalar artarak devam edeceğine dikkati çeken Duman, "Vergi Dairesi Başkanlığımızca yapılan çalışmaların yanında vatandaşlarımızdan ricamız, satın aldıkları ürün veya hizmete ait ödeme kaydedici cihaz fişi veya faturaları talep etmeleri ve verilen bu belgeler üzerinde KDV oranlarının doğru olup olmadığını kontrol etmeleridir" ifadesini kullandı. Ankara Vergi Dairesi Başkanı Yüksel Duman, belge düzenlemeyen veya yanlış düzenleyen firmalar için vatandaşların doğrudan başkanlıklarına ya da CİMER üzerinden şikayet oluşturarak ulaşılabileceğini de kaydetti. Duman bu konuda hassasiyet ile çalışacaklarını da aktardı.
Antalya Antalya’da korkunç cinayet: Müşterilerine çilek satarken silahlı saldırıya uğradı Antalya’da bir kişi, daha önceden aralarında husumet bulunduğu ileri sürülen çilek satıcısını müşterilerine satış yaptığı sırada tabancayla kurşun yağdırdı. Şüpheli şahıs kaçarken, çilek satıcısı olay yerinde hayatını kaybetti. 12 adet boş kovanın bulunduğu yerde ölen şahıstan geriye sattığı çilek kasaları ve kamyoneti kaldı. Olay, Aksu ilçesi Kundu Mahallesi 33001 sokak üzerinde 11.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, toptan çilek satışıyla uğraşan 4 çocuk babası Ahmet Özdakak (46), sabah saatlerinde 07 DBH 74 plakalı kamyonetiyle müşterilerine çilek getirdi. Bu sırada aralarında yıllar öncesine dayanan husumet olduğu öğrenilen T. E. (27), olay yerinde tabancasıyla 12 el ateş edip yaya olarak kaçtı. Olayı görenlerin haber vermesi üzerine olay yerine sağlık ekipleri ve çok sayıda polis sevk edildi. Belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri Özdakak’ın olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Ölüm haberini duyan Özdakak’ın yakınları olay yerinde sinir krizi geçirdi. Sağlık ekipleri fenalaşan kişilere müdahalede bulundu. Özdakak’tan geriye ise sattığı çilekler ile kamyoneti kaldı. Ahmet Özdakak’ın cansız bedeni, olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması sonrası otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırıldı. Öte yandan, 2016 yılında Şanlıurfa Viranşehir’de kardeşi S. E.’nin öldürülmesi olayıyla ilgili aralarında husumet olduğu öğrenilen T. E’nin yakalanması için Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri çalışması başlattı.