GÜNDEM - 09 Mayıs 2021 Pazar 15:25

Van’ın İran sınırı 64 kilometrelik duvarla güçlendiriliyor

A
A
A
Van’ın İran sınırı 64 kilometrelik duvarla güçlendiriliyor

Van’ın İran sınırında örülmeye başlanan 64 kilometrelik güvenlik duvarıyla teröristlerin sızma girişimleri, düzensiz göçmenlerin geçişi ve kaçakçılığın önlenmesi amaçlanıyor.

Türkiye, İran’la 560 kilometrelik sınır hattında gelebilecek tehditleri önlemek için hudut hatlarını güçlendirmeye devam ediyor. Bu kapsamda İran sınırında hudut güvenliğinin artırılması amacıyla Van’ın İran’la olan 64 kilometrelik sınırında güvenlik duvarı inşa ediliyor. Gözetleme kuleleri kameralarla donatılacak ve hendeklerle desteklenecek duvar sayesinde her türlü terör, kaçakçılık ve yasa dışı geçişlerin önüne geçilecek. Aynı zamanda güvenlik duvarı güzergahında paralel yapılacak yolda sınır birlikleri 7 gün 24 saat devriye gezerek sınırı gözetim altında tutacak.

“Duvar yapımına başlandı”

İHA muhabirine konuşan Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, daha önce İran’la olan 295 kilometrelik sınırda hiçbir fiziki engel sisteminin olmadığını anımsattı. İran ile Van arasında örülecek güvenlik duvarı için çalışmaların hızlı başladığını ifade eden Vali Bilmez, “Sınırda bir taraftan optik kulelerimiz yapılırken, duvar yapımına da başlandı. Ağrı sınırından 120 nolu taştan başlayıp 64 kilometrelik kısım 3 etapta ihale edildi. Bu 3 yüklenici firmamız baharın gelmesiyle şantiyelerini kurup imalatlarına başladılar. İnşallah bayramdan sonra kasım ayına kadar hızlı bir şekilde çalışmalarını sürdürecekler” dedi.

“Duvar, her 3 geçiş için de elimizi rahatlatacak”

Teröristlerin sızma girişimleri, düzensiz göçmenlerin geçişi ve kaçakçılığın engellenmesi için duvarın önemine işaret eden Bilmez, “64 kilometrede hem güvenlik yolu yapılacak, hem bu duvarın üzerine jiletli tel çekilecek hem de kamera sistemi kurulacaktır. Sınır birliklerimiz kendi imkanlarıyla 90 kilometre bir hendek kazmışlar. Buradaki amacımız düzensiz göçmenlerin burayı kullanmalarına engel olmak, kaçakçılar ve en önemlisi de teröristler de yer yer bu güzergahları kullanabiliyorlar. Bu duvar her 3 geçiş için de elimizi rahatlatacaktır. Firmalarımız çalışmalarını sürdürürken jandarmamız gerekli güvenlik önlemlerini aldı. Geri kalan kısmı da TOKİ tarafından ihale edilerek 295 kilometrelik sınırımızın tümünde duvar örülecektir” diye konuştu.

“Sınır birliklerinin işini kolaylaştıracak”

Şu an 3 metrelik beton bloklarından 60 adet üretildiğini, bayramdan sonra bu sayının 100’e çıkacağını anlatan Bilmez, günlük üretilen blokların hepsinin monte edileceğini söyledi. Kasım ayında bitirilmesini planladıkları duvarın sınır birliklerin işini kolaylaştıracağının altını çizen Bilmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir taraftan ülkemizin maruz kaldığı düzensiz göçmenlerle mücadelede epey bir mesafe almış olacağız. Yüklenici firmalarımız hem duvarların yapılacağı güzergahın altyapısını hazırlayacak hem bu yola paralel gidecek yol çalışması da yapacak. Duvar tek başına sınırı korumayacak. Duvar, sadece sınır birliklerimize yardımcı olacak. Paralel geçen yolda 24 saat devriye gezilecek. Hem kamera sisteminden hem duvardan hem de hendekten yararlanacaktır. İnşallah en güvenli sınırlarımızdan bir olacaktır. Sınırımız duvar yapımı konusunda sıkıntılı değil ama yer yer sıkıntılı alanlar olursa duvarımızı belli oranda geriye çekerek daha düzgün bir alandan geçireceğiz. Ancak genel alanda duvarımız sınır hattına 5 ila 15 metre aralığında paralel gidecektir."

Sınır hattındaki çalışmaları yerinde inceleyen Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, beraberindeki Muradiye Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Erkan Savar, Çaldıran Kaymakamı Yusuf Durani Dinç, 6. Hudut Tugay Komutanı Albay İlker Ertuğrul, İlçe Jandarma Komutanı Yarbay Evren Kaptan ile yüklenici firma tarafından üretilen beton blokları kontrol etti. Vali Bilmez ve beraberindekiler, ayrıca bölgede kurulan üs bölgesi ve karakollardaki çalışmaları takip etti.

Ağrı-İran sınırına örülen 81 kilometrelik güvenlik duvarı ile suç faaliyetlerinde düşüş gözlemlendi

Ağrı-İran sınırında örülen 81 kilometrelik güvenlik duvarıyla terör, kaçakçılık ve yasa dışı suçların oranında ciddi bir azalma gözlemlendi. Türkiye-İran sınırında 2017 yılında Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından yapımına başlanan ve 2 yılda tamamlanan 81 kilometrelik güvenlik duvarı ile bölgede terör, kaçakçılık ve yasa dışı geçişlerin önüne geçilecek. Iğdır ve Ağrı Sınır Fiziki Güvenlik Duvarı Sistemi projesinin bir parçası olan duvarın Ağrı kısmında tamamlanan ve gözetleme kuleleri, aydınlatma ve kameralarla donatılan 81 kilometrelik güvenlik duvarına acil durumlar için yaya ve araç kapıları da inşa edildi. 200 milyon liraya mal olan ve her ayrıntının düşünüldüğü duvarın üzerine bir metreye yakın jiletli tel çekildi. Güvenlik duvarında bulunan kurşun geçirmez 15 kapı sayesinde ise ekipler güvenlik yolunda kolaylıkla devriye atabiliyor. Kısa sürede meyvelerini vermeye başlayan proje ile kaçak göçmen girişleri, uyuşturucu kaçakçılığı ve terör faaliyetlerinde ciddi bir azalmanın olduğu gözlemlendi.

Yılmaz Sönmez - Şükrü Akyüz - M. Emin Arvas

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.