SAĞLIK - 12 Ekim 2020 Pazartesi 10:50

Virüs savaşçıları Covid-19’u yenerek görevinin başına döndü

A
A
A
Virüs savaşçıları Covid-19’u yenerek görevinin başına döndü

Türkiye’nin en büyük hastanelerinden Ankara Şehir Hastanesinde, Acil Koordinasyon Merkezi’nde görev alan virüs savaşçıları farklı zamanlarda Covid-19 virüsüne yakalandı. Tedavi süreçlerinin ardından iyileşen savaşçılar, yeniden virüs ile mücadele için görevlerinin başına döndü.

Görev aldıkları merkez itibariyle hastanenin birçok noktasını yerinde incelediklerini ve Covid-19 pandemi servislerine de yani virüsün içerisine de bire bir girdiklerini belirten Acil Kriz Koordinasyon Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Ali Coşkun, “Bir akşam Koordinatör Başhekim ile birlikte yoğun bakımlara gittik geri döndük. O akşamdı muhtemelen. Bel bölgemde ciddi bir ağrı oluştu, sanki bel fıtığı olacakmışım gibi ciddi bir ağrı oldu. O ağrı ile birlikte ben Covid-19’a yönelik, hastalık kişilerde çok farklı şekilde nüksediyor. Kiminde öksürük ile kiminde ateşle, kiminde tat, koku kaybı ile kiminde kas ve eklem ağrılarıyla seyrediyor. Hastalık yeni olduğu için süreç içerisinde yakınmalarda da farklılıklar oluyor. Süreç içerisinde bunun ne türde yakınmalarla oluşacağı da netleşecek. Bendeki eklem ağrısı gibiydi. Gidip tahlil yaptırdığım ve çektirdiğim akciğer tomografisinde akciğer tutulumu gibi süreçleri gördük ve arkasından tedavimiz başladı. Tanımlanan tedavinin ardından 5 günün sonunda yüksek doz steroid ve anti-sitokin tedavi dediğimiz bunun ikinci kademe tedavisini oluşturan tedavileri aldıktan sonra, o ağrılarımız ve ateş ve buna bağlı terlemeler kontrol altına alındı ve iyileştik” şeklinde konuştu.

“Aynı evin içerisinde çocuklarınızı görememek onlara sarılamamak insanı üzüyor”

Covid-19’a yakalandıktan sonra iyileşerek yeniden virüs ile mücadeleye dönen Acil Kriz Koordinasyon Merkezi’nde görev yapan Fatma Adak, “Kriz Koordinasyon Merkezi’nde Covid-19 ile iç içe çalıştığımız için maalesef biz de bu hastalığa yakalandık. Ben bu sürece başladığımda ciddi bir göğüs ağrısı ve nefeste bir yetersizlik hissettim. Test verdiğimde de evet PCR pozitif çıktı. Şimdi bu işin ortasında çalışmakla, kendinizin hasta olması, çoluk çocuğunuzu ve eşinizi düşünmek çok farklı duygusal bir yapıya götürüyor sizi. Ben evde tedavi oldum ilaçlarımı evde kullandım. Çok ciddi bir izolasyon uyguladık evde. Eşime ve çocuklarıma bulaşmaması gerekiyordu. Aynı evin içerisinde çocuklarınızı görememek onlara sarılamamak, insanı üzen ve Covid-19 ile aklımda kalan şeylerden bir tanesi. Çok şükür tedavimiz yanıt verdi ve iyileşerek görevimizin başına koşarak geldik” diye konuştu.

“3 ay boyunca çocuklarımı göremedim”

Pandemi sürecinin başında çocuklarını hiç göremediğini hatırlatan Acil Kriz Koordinasyon Merkezi’nde görev yapan Hemşire Fatma Çetin, “Sürecin başında çocuklarımı göremedim. 3 ay boyunca çocuklarımı göremedim. Hiçbir şekilde temasımız olmadı, sadece görüntülü konuşmamız oldu. Hatta bazı günlerde artık görüntülü konuşmak bile istemedim. Çünkü bu bana acı vermeye başlamıştı gerçekten. Normalleşme sürecine geçtiğimizde ise çocuklarımı yanıma aldı gayet güzel ilerliyordu. Ancak bu süre zarfında diğer arkadaşlarım gibi maalesef ben de Covid-19 virüsüne yakalandım. Ben rahatsızlanmadan 1 hafta önce çocuklarım anneannelerine gitmişti ve oradalardı. O yüzden içim rahattı. Yani iyi ki çocuklarımdan ayrı kaldım dedim o dönemde. Çünkü hani en azından bir temas olmadı dedi. Yaşları çok küçük, 'biz gelelim, o virüsü bulalım' tarzında cümleleri oldu. Görüntülü olarak konuşuyorduk ve evin içerisinde virüs arıyorlardı. Ama çok şükür atlattık” ifadelerini kullandı.

“Süreç başından bu yana ben 4-5 ay ailemle hiç görüşmedim”

Hastanede sağlık memur olarak görev yapan Sezai Can Öztürk, “Süreç başından bu yana ben 4-5 ay ailemle hiç görüşmedim. Tek başıma yaşadım. Daha sonra bayram arifesinde onlarla görüştüm. Bayramdan sonra geri geldim ve hastalığa yakalandığımı öğrendim. Tabii insan tedirgin oluyor. Aileme bulaştı mı arkadaşlarıma bulaştı mı diye. Hastalık bende baş ve sırt ağrısı ile nüksetti. Daha sonraki süreçte de semptomlar artmaya başlayınca, yaş olarak genç olmama rağmen ağrılarım arttı. Bir de hasta olduktan sonra şunu merak ediyorsunuz; bana ne yapar? Çünkü bilinmeyen bir süreç. 1 hafta kadar hastanede yattım daha sonra atlattım” şeklinde konuştu.

Utku Şimşek - Erdinç Türkcan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri AKİB güçlü yapısı ve vizyonuyla dikkat çekiyor Avrupa’da faaliyet gösteren Kayserili iş insanlarını aynı çatı altında buluşturmayı hedefleyen Avrupa Kayserili İşverenler Birliği (AKİB); kurumsal yapısı, vizyoner yaklaşımı ve geniş temsil gücüyle Avrupa’nın en güçlü sivil toplum kuruluşları arasında yer alıyor. Üyelik başvurularının yönetim kurulunun çoğunluk onayı ile kabul edildiği AKİB’in ana yönetiminde görev almak isteyen üyeler için ek kriterler uygulanıyor. Buna göre, adayların Avrupa’da oturum iznine sahip olmaları veya Avrupa’da aktif bir şirkete sahip olmaları ve aynı zamanda delege statüsünde bulunmaları zorunlu tutuluyor. AKİB; doğrudan dernek bünyesinde yatırım veya ticari faaliyet yürütmemekle birlikte, birlik çatısı altında yer alan iş insanları kendi aralarında bir araya gelerek kurdukları şirketler üzerinden yatırımlarını hayata geçiriyor. Bu yaklaşım; şeffaflık, sürdürülebilirlik ve profesyonel işleyiş ilkeleri istikametinde uygulanıyor. AKİB; bugün Avrupa’daki en büyük Kayseri diasporasını temsil eden yapıların başında gelirken, yaklaşık 400 bin Kayserilinin sesi olma misyonunu üstlendi. AKİB’e üyelik başvuruları devam ediyor Kurumsal yapısı, vizyoner bakış açısı ve güçlü temsil kabiliyeti sayesinde AKİB, hem yurt içinde hem de yurt dışında devlet büyükleri ve resmî kurumlar tarafından kabul gören saygın bir sivil toplum kuruluşu olarak faaliyetlerine devam ediyor. AKİB’e üye olmak isteyen iş insanlarının, www.ak-ib.com adresi üzerinden üyelik müracaatlarını online olarak gerçekleştirebileceği bildirildi. AKİB yetkilileri birliğe katılmak isteyen adaylara; dayanışma kültürünü benimsemelerini, kurumsal vizyona katkı sunmaya hazır olmalarını ve aktif katılım göstermelerini tavsiye etti. Ali Hızar başkanlığındaki birliğin; Avrupa’daki Kayserili iş dünyasının gücünü daha da artırmak amacıyla nitelikli ve vizyon sahibi üyelerle yoluna kararlılıkla devam etmeyi hedeflediği bildirildi.
Hatay İskenderun’a nefes olacak 15 bin metrekarelik Orman Parkı’nın açılışı gerçekleştirildi Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından İskenderun ilçesine yapılan ve 15 bin metrekarelik alanıyla bölgeye nefes olacak Orman Parkı’nın açılışı gerçekleştirildi. Başkan Öntürk, Hatay’ın yeniden ayağa kalkışını simgeleyen eserlerden birinin daha açılışını yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek 6 Şubat’ta yaşanan asrın felaketinin izlerini, güçlü bir iradeyle ve birlik beraberlik içerisinde silmeye devam ettiklerine vurgu yaptı. Hatay Büyükşehir Belediyesi (HBB), depremin kentteki izlerine silmeye yönelik çalışmalarını aralıksız sürdürürken vatandaşlar odaklı hizmetlerine de devam ediyor. HBB tarafından İskenderun ilçesine yapılan Orman Parkı; toplamda 15 bin m2 alanıyla yöresel ürün satış alanları, açık ve kapalı kafe alanları, piknik alanları, çocuk ve oyun alanlarıyla vatandaşların nefes alabileceği kaliteli zaman geçirebileceği yeni bir yaşam alanı olarak vatandaşlara hizmet verecek. Yürüyüş yolları, geniş otopark alanı ve çocuk oyun grupları gibi farklı donatılarıyla birçok ihtiyaca cevap verecek olan İskenderun Orman Parkı vatandaşların uğrak alanlarından biri olmayı hedefliyor. Açılış törenine Başkan Öntürk’ün yanı sıra; İskenderun Kaymakamı Muhammed Önder, İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Binbaşı Mustafa Açık, İlçe Emniyet Müdürü Nevzat Güneş, Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet Emin Ünalan, Muhtarlar Dernek Başkanı Ethem Akseki ve İskenderun mahalle muhtarları, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. "Bir yandan hükümetimizin yaptığı destekler diğer yandan da ayrı gayrı demeden başta Büyükşehir olmak üzere 15 belediyemizin birlik beraberlik içerisinde imkanlarını milletimizin emrine seferber etmesiyle işte bugün böyle eserler ortaya çıkıyor" sözleriyle bölgede yürütülen çalışmalara değinen Başkan Öntürk, "Bugün İskenderun’da bir sahil bandı yeniden yapıldı yapılıyor. Feyezan Kanalı yıllarca konuşuluyordu yapılıyor. Plajlar, yollar, bulvarlar yapılıyor. İşte biz tüm bunları devlet, millet ve yerel yönetimler el birliğiyle beraber olarak yaptık" İfadeleriyle eserlerde emeği geçen herkese teşekkür etti. Başkan Öntürk konuşmasını "Sadece İskenderun’un sahil bandına harcanan para milyarca lira. Bunu ne İskenderun Belediyesi Başkanı Mehmet Bey’in yapması mümkün ne benim yapmam mümkün. Uyumlu çalışma, birlik ve beraberlik ruhu işte bu eserleri ortaya çıkardı. Feyezan Kanalı yılların problemiydi onu da bitireceğiz. İskenderun, Türkiye’nin en önemli en güzel ilçelerinden bir tanesi. Yolları, parkları, plajları, alt yapısı ve üst yapısıyla her şeyin en iyisine layık. Mehmet Başkanımla el ele verdik. Tüm diğer ilçe belediye başkanlarımızla olduğu gibi bu şehri de o özlenen beklenen İskenderun haline getireceğiz" sözleriyle sürdürdü. Başkan Mehmet Öntürk, gençliğe çok önem verdiklerini ve eğitimlerinden kalan zamanları daha verimli kullanabilecekleri alanlar oluşturduklarının altını çizerek "istiyoruz ki gençlerimiz okullarında eğitimleri bittiği zaman yaptığımız plajlara gitsin. Sahillerimizi gezsin, açtığımız kütüphaneler var açacaklarımız var buralara gitsinler. Bizler onların hep yanındayız her zaman da yanın da olacağız" dedi.