EKONOMİ - 26 Ocak 2021 Salı 13:21

Vodafone, bulut müşterilerine yüzde 100 yenilenebilir enerjiyle servis verecek

A
A
A
Vodafone, bulut müşterilerine yüzde 100 yenilenebilir enerjiyle servis verecek

Vodafone, Adana’dan sonra İstanbul’da da güneş enerjisi santrali kurdu. Esenyurt Teknoloji Merkezi’nde toplam 3,2 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirdiği çatı tipi güneş enerjisi sistemiyle 475 kWp kurulu güce ulaşan şirket, yılda 628 MWh enerji üreterek 318 ton karbon salınımının önüne geçecek. Şirket, merkezden hizmet alan veri merkezi müşterilerinin yüzde 51’ine, bulut müşterilerinin ise yüzde 100’üne yenilenebilir enerjiyle servis verecek.

Vodafone, daha sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmak ve 2025 yılına kadar operasyonlarından kaynaklı çevresel etkisini yarıya indirmek üzere çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’de de şebekesini 2025 itibarıyla yeşil enerjiye geçirmeyi hedefleyen şirket, ülke genelindeki büyük teknoloji merkezlerinde yenilenebilir enerji sistemleri kurmaya devam ediyor. Adana’dan sonra İstanbul’da da güneş enerjisi santrali kuran şirket, Esenyurt Teknoloji Merkezi’nde hayata geçirdiği çatı tipi güneş enerjisi sistemi için toplam 3,2 milyon TL’lik yatırım yaptı. Türkiye’de ve Vodafone Grubu içinde bir teknoloji merkezinde kurulan en büyük kapasiteli güneş enerjisi sistemi olma özelliği taşıdığı belirtilen projeyle 475 kWp kurulu güce ulaşan şirket, yılda 628 MWh enerji üreterek 318 ton karbon salınımının önüne geçecek. Ürettiği güneş enerjisiyle merkezin yıllık tüketiminin yaklaşık yüzde 4’ünü karşılayacak olan şirket, merkezden hizmet alan veri merkezi müşterilerinin yüzde 51’ine, bulut müşterilerinin ise yüzde 100’üne yenilenebilir enerjiyle servis verecek.

Operatörün İstanbul Esenyurt’ta hayata geçirdiği güneş enerjisi sistemi, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel ve Vodafone Türkiye Teknik Bölgeler Direktörü Adem Özdemir’in katılımıyla düzenlenen online toplantıda tanıtıldı. Vodafone’da üç temel değer alanından birinin 'çevre' olduğuna dikkat çeken Hasan Süel, “Şirket olarak, iklim değişikliği konusunda acil önlem alınması ve özellikle şirketlerin operasyonel performansından kaynaklı etkilerin en az düzeye indirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Çevre üzerindeki etkimizi yarı yarıya azaltmakla kalmayıp, herkes için daha sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunabileceğimiz konusunda pozitif ve iyimseriz. Sera gazı emisyonlarımızı azaltma, yenilenebilir elektrik kaynaklarına geçme ve enerji verimliliğimizi artırma taahhütlerimiz ile Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan iklim hedefine odaklanan SKA 13'ü ve temiz enerjiye odaklanan SKA 7'yi destekliyoruz. Önemli odak alanlarımızdan biri olan yenilenebilir enerji sistemleri konusunda, 2025 yılına kadar satın aldığımız elektriğin yüzde 100’ünü yenilenebilir enerji kaynaklarından tedarik etmeyi ve sera gazı emisyonlarımızı yüzde 50 azaltmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda, enerji ihtiyacımızı azaltırken, müşterilerimizin artan veri talebini karşılayacak şekilde şebekemize ve veri merkezlerimize enerji verimliliği konusunda yatırım yapıyoruz. Adana Bulut Teknoloji Merkezimizin ardından İstanbul Esenyurt Teknoloji Merkezimizde de toplam 3,2 milyon TL’lik yatırımla güneş enerjisi santrali kurduk. Santralimiz, Türkiye’de ve Vodafone Grubu içinde bir teknoloji merkezinde kurulan en büyük kapasiteli güneş enerjisi santrali olma özelliğini taşıyor. Toplam 475 kWp kurulu güce sahip santralimizde yılda 628 MWh enerji üretmeyi hedefliyoruz. Bu merkezden servis alan veri merkezi müşterilerimizin yüzde 51’ine ve bulut müşterilerimizin yüzde 100’üne yenilenebilir enerjiyle servis vereceğiz. Şirket olarak, çevresel etkimizi azaltmak üzere dijital yetkinliklerimizi kullanarak yenilenebilir ve alternatif enerji kaynaklarına yatırım yapmaya devam edeceğiz" dedi.

Uluslararası standartlarda yönetiliyor
Teknoloji merkezlerindeki enerji yönetimini uluslararası standartlara göre yapan şirket, Esenyurt Teknoloji Merkezi dahil ana merkezlerinde enerji yönetimini ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi doğrultusunda gerçekleştiriyor. Enerji verimliliği denetlemelerinde Premium Enerji Verimli Veri Merkezi sertifikası alan Esenyurt Teknoloji Merkezi’nde gölgeleme, kablolama, ısı gibi nedenlerle oluşan kayıpların en düşük seviyeye indirildiği bir sistem kuruldu. Çevreye etkiyi azaltmak için 3 bin metrekarelik alanda toplam bin 424 yüksek verimli PV panel kullanılırken, bahçede kurulan çift eksenli güneş takip sistemiyle konvansiyonel sisteme kıyasla enerji üretim performansında yüzde 27 artış sağlandı.

Yapay zeka ile yüzde 30 enerji tasarrufu
Şirket, teknoloji merkezlerinin altyapısını son 4 yıldır yapay zeka ile yönetiyor. Makine öğrenmesi mantığıyla çalışan yapay zeka, verimliliği ve esnekliği artırıyor. Esenyurt Teknoloji Merkezi dahil Türkiye ve KKTC’de toplam 15 merkezde yapay zeka teknolojisini kullanan şirket, bu merkezlerin iklimlendirme altyapısında ortalama yüzde 30 enerji tasarrufu sağlıyor. Şirket, yapay zeka ile yılda 8 GWh’in üzerinde tasarruf elde ediyor.

Şirket, önümüzdeki 2 yılda İzmir, Tuzla ve Diyarbakır’daki teknoloji merkezlerinde de güneş enerjisi santrali kuracak. Adana’daki güneş enerjisi projesinin ikinci fazını da tamamlayacak olan şirket, toplam 5 ana teknoloji merkezini kapsayan yenilenebilir enerji yatırımlarıyla, 2 MWp kurulu güce ulaşmayı, yıllık yaklaşık 3 GWh yeşil enerji üretmeyi ve yılda bin 451 ton karbon salınımın önüne geçmeyi hedefliyor.

3 yılda 24 GWh tasarruf
Teknoloji yatırımlarının artmasına rağmen büyümeden ve yatırımlardan kaynaklı enerji artışını dengeleyerek teknoloji merkezlerindeki enerji tüketimi artışını durduran şirket, geçtiğimiz mali yıl enerji tüketimlerinde yüzde 4,7 azalma sağladı. Son 3 yılda 24 GWh tasarruf elde eden şirket, 12 bin 447 ton karbon salınımın da önüne geçti.

Enerji verimliliği için farklı uygulamalar
Türkiye’deki teknoloji merkezlerinde enerji verimliliği sağlamak için farklı inisiyatifler de uygulayan operatör, İzmir’deki teknoloji merkezinin iklimlendirme altyapısında 'Değişken Hızlı Fan Yönetimi' uygulaması ile yüzde 14 enerji tasarrufu sağlıyor. 2020 itibarıyla 50 rüzgar türbini ve tamamen yenilenebilir enerji kullanan 10 baz istasyonu bulunan şirket, 25 baz istasyonunda başladığı solar hibrit enerjili istasyon uygulaması ile bu istasyonlarda şebekeden yüzde 25 daha az elektrik alıyor. 2019/20 mali yılında teknoloji ve veri merkezlerindeki enerji tüketimini bir önceki yıla göre yüzde 4,7 ofis binalarındakini ise yüzde 2 azaltan Vodafone’un toplam enerji tüketimi yüzde 1 azaldı. Operatör ayrıca, karbon salınımlarında büyük etkisi olan baz istasyonları başına sera gazı yoğunluğunu yüzde 5, birim veri başına sera gazı yoğunluğunu ise yüzde 27 azalttı.

Muhammed Fırat Aksoy

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Suyun 50 kilometrelik yolculuğu başladı, yüzde 50 kayıp kaçak moral bozdu Sivas Belediyesi ve Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında, 50 kilometre uzaklıkta ki Pusat Özen barajdan kentin içme suyunu karşılayan 4 Eylül barajına yapılan ishale hattı tamamlandı. Geçtiğimiz yıllarda etkili olan kuraklık nedeniyle kentin içme suyu ihtiyacının bir kısmını karşılayan 4 Eylül barajında su seviyesi dip noktaya gelmişti. Kentte alınan geçici önlemler kapsamında ara ara su kesintileri yapılmıştı. Bu soruna çözüm arayan Sivas Belediyesi, Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle kolları sıvamış ve yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan Pusat Özen Barajından 4 Eylül Barajına su takviyesi yapılabilmesi için ishale hattı tamamlandı. Proje tamamlanarak baraja su verilmeye başlandı. Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun ise projenin tamamlanmasının su sıkıntısının yaşanmayacağı anlamına gelmediğini ifade etti. “Şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde 50 civarında” Başkan Uzun, hatlarda çok ciddi anlamda kayıp ve kaçakların olduğunu belirterek; “Hatlarda ki kaçaklar için bir mücadele sürecini başlatacağız. Ben bunlarla ilgili özellikle Türkiye’nin bazı önde gelen kişileriyle, firmalarıyla şu an görüşmeler yapıyorum. Şehrin özellikle su yönetimini sağlıklı bir şekilde kurabileceğimiz bir sistem oluşturacağız. Bunun için de SKADA ismini vermiş olduğumuz bir sistem kuracağız. Bu sistemle birlikte suyun yönetimini inşallah gerçekleştireceğiz. Sivas’ın önümüzdeki yüz yıllık dönemde herhangi bir su kesintisi yaşamadan sağlıklı bir su yönetim sistemi oluşturmak istiyoruz. Şu an itibariyle herhangi bir sıkıntı görmüyoruz. Ama 2029-30 yılları arasında dünyada çok şiddetli kuraklıklar bekleniyor. Yani dünyada bir küresel ısıma var ve bunu getirmiş olduğu bir küresel iklim kriziyle kesinlikle karşılaşacağız. Sivas’taki doğal afetlerin başında da kuraklık geliyor. Hatlardan başlayarak kayıp ve kaçaklarla mücadele etmek istiyoruz. Şu an şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde elli civarında. Tabii bu hemen bizim 22 günde çözeceğimiz bir sorun değil. Bununla ilgili çok ciddi anlamda çalışmalar gerekiyor. Ama önümüzdeki günlerde şu an araştırmalarımızı yapıyoruz. Uzmanlarla bir araya geleceğiz. Ve şehrin su yönetimini sağlıklı bir hale getireceğiz” dedi. “Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir” Kentin gelecek yıllarda ciddi anlamda su sorunu yaşayabileceğini ifade eden Uzun, “Şu an itibariyle barajın kendisini toparladığını görüyoruz. 2022 tarihinde artık o en alt çamur tabakası dediğimiz en alt tabakadan su çekilirken şimdi artık barajın biraz toparladığını görüyoruz. Tabii bu ishale hattıyla birlikte Pusat Özlem Barajı’ndan da düzenli bir su aktarımı var ama bu da tabii şehrin su sorununu bitirmedi. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum şöyle bir algı oluşmasın. İshale hattı tamamlandı ama şehrin sorunu bitmedi. Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir. Hatta Pusat Özen Barajı’na da çok yüklenmemek gerekiyor. Sonuçta burası tarımsal sulama amaçlı kurulan bir baraj. Buradaki üretimin de özellikle çevresinde aksamaması gerekiyor. Bunun için yapılması gereken en önemli husus tabii ki kayıp ve kaçakla mücadele. Kayıp ve kaçakla bizim hedefimiz. Şu an yüzde 50 olan, kayıp kaçak oranını eğer yüzde otuzlar gibi bir seviyeye çekebilirsek çok büyük bir başarı elde etmiş olacağız” şeklinde konuştu.
Niğde Niğde’de ‘Merkezim Her Yerde’ projesi ile köy okullarında etkinlikler yapılıyor Niğde’de gönüllü gençler, ’Merkezim Her Yerde’ projesi çerçevesinde köy okullarını ziyaret ederek çeşitli etkinliklerle öğrencilerle buluşuyorlar. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın başlattığı ’Merkezim Her Yerde’ projesi ile Niğde Gençlik Spor İl Müdürlüğü Şehit Ramazan Konuş Gençlik Merkezi gönüllüleri, kent genelindeki okullarda eğitim gören öğrencilerle sportif ve sosyal faaliyetler yaparak, geleneksel oyunlar oynayarak çocukların keyifli zaman geçirmesine katkı sağlıyor. Proje çerçevesinde gönüllü gençler ve liderleri, kent merkezine bağlı Ovacık Şehit Bayram Aksoy İlkokulu ile Ortaokulunda eğitim gören öğrencilerle okul bahçesinde buluştu. Yüz boyama, zeka oyunları, halat çekme, ok atma gibi oyunların oynandığı etkinlikte, müzik eşliğinde oyunlar oynayan gönüllü gençler, minik kardeşlerine patlamış mısır ve pamuk şeker ikram etti. Niğde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Gençlik Hizmetleri Müdürü Turan Sayın, Niğde Gençlik Spor Müdürlüğü olarak, koordineli olarak köy okullarında ve dezavantajlı öğrencilerin bulunduğu bölgelerde etkinlikler yaptıklarını söyledi. Sayın, "Merkezim Her yerde’ projesi çerçevesinde köy okulundaki öğrencilerimiz hem oyun oynadılar, hem de oynanan oyunlar hakkında bilgi sahibi oldular. Projedeki amacımız gençler arasında sosyal farkındalık oluşturarak sağlıklı bir iletişim ortamı oluşturmak, sorumluluk duygularını geliştirmek ve topluma daha duyarlı bireyler kazandırmak, kırsalda yaşayan ve köy okulunda okuyan gençlere gençlik liderlerimizin aracılığıyla vizyon kazandırmak, gençlere çevre bilinci kazandırmak, gençlerde aidiyet duygusu oluşturmak ve bununla birlikte gönüllü gençlerimizin ve öğrencilerimizin moral ve motivasyonunu arttırmaktır” dedi.
Yozgat Bozkırın ortasından Avrupa’ya gümüş balığı ihracat ediliyor Denize kıyısı olmayan ve bozkırın ortasında yer alan Yozgat’ın Çekerek ilçesinde barajda avlanan tonlarca gümüş balığı, başta Fransa ve Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesine ihraç ediliyor. Türkiye’de yeterince rağbet görmeyen gümüş balığını Avrupalılar çerez niyetine tüketiyor. Yozgat’ta bulunan baraj ve göletler, balıkçılıkla uğraşan bölge halkının geçim kaynağı haline geldi. Özellikle sulama, enerji ve taşkın kontrolü amacıyla kurulan Çekerek Barajı’nda vatandaşlar yılın belli dönemlerinde geçimlerini balık avlayarak sağlıyor. Çekerek Barajı’nda su seviyesinin yükselmesiyle bu yıl gümüş balığı bolluğu yaşanıyor. Son 5 yıldır gümüş balığının olmadığı barajda günlük 15-20 ton arasında balık avlanıyor. Bölge halkı, balık sezonunda tonlarca gümüş balığı, alabalık, kerevit avlayarak, Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Bozkırın ortasında denizi olmayan Yozgat’ta avlanan gümüş balığı, Avrupa ülkelerinin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Türkiye’de vatandaşların çok fazla ilgi göstermediği gümüş balığı, bozkırda avlandıktan sonra tesislere gönderilerek işlenip Avrupa ülkelerine ulaştırılıyor. Avrupalılar gümüş balığını yağda patates kızartması gibi kızartıp, cips ve çerez gibi tüketiyor. “Avrupa’da cips niyetine yiyorlar” Çekerek Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Dursun Uslu, son 5 yıldır baraj sularındaki azalma nedeniyle gümüş balığı avlayamadıklarını belirterek, bu yıl gümüş balığı bolluğu yaşandığını söyledi. Uslu, “Son 5 senedir nisan ayında baraj suyunu bıraktıkları için gümüş balığı olmadı. Biz 5 senedir gümüş balığı tutmuyoruz. Ama bu sene gümüş balığı bolluğu yaşanıyor ve 70 kişi gümüş balığı avlamak için çalışıyor. Biz bu balığı Avrupa ülkelerine ihraç ediyoruz. Orada cips niyetine yiyorlar. Bu güzel bir ekmek kapısı. Günlük 25 tona kadar gümüş balığı tutacağız. Çalışacak insan bulsak bu sayıyı daha da artırabiliriz” dedi. “Günlük 20 ton gümüş balığı avlıyoruz” Çekerek Su Ürünleri Kooperatifi işletmecisi Paşa Koç ise günlük 15-20 ton arasında gümüş balığı tuttuklarını ifade ederek, “5-6 senedir gümüş balığında bu barajdan verim alamadık ancak bu sene suyun yüksek olmasından dolayı verim iyi oldu. Bir ay boyunca bu balığı işleyeceğiz ve günlük yaklaşık 15-20 ton balık avlıyoruz. Bunu Avrupa ülkelerine gönderiyoruz. Yaklaşık 80 kişiyi istihdam ediyoruz burada. Bu barajda sezonuna göre sazan, kerevit gibi balıklar avlıyoruz. Çok verimli bir baraj. Şu an gümüş balığı avlıyoruz. Kilogramı 10 liraya alınıyor ve biz fabrikalara gönderiyoruz. Oradan da Fransa, Norveç, Almanya gibi ülkelere gidiyor. Orada bunu çerez niyetine tüketiyorlar” şeklinde konuştu.