ASAYİŞ - 20 Kasım 2019 Çarşamba 10:23

Vücudu yanan Mehmet Ali’nin dramı: Tek isteği yürüyebilmek ve konuşabilmek

A
A
A
Vücudu yanan Mehmet Ali’nin dramı: Tek isteği yürüyebilmek ve konuşabilmek

İzmir’in Çiğli ilçesinde yaşayan 28 yaşındaki Mehmet Ali Durak, 6 aylıkken evde çıkan yangın sonucu vücudunun büyük bir bölümü, yüzü yandı. Yüzde 97 oranında engelli durumunda bulunan genç, yürüyebilmek, konuşabilmek ve yüzünün estetik operasyonla görünümünün değişmesini isterken Mehmet Ali'nin dramı yürekleri yaktı.

Çiğli ilçesi Harmandalı Mahallesi’nde yaşayan Mehmet Ali Durak (28), 1993 yılında henüz 6 aylıkken evinde çıkan bir yangının ortasında kaldı. Annesinin alevlerin arasından alıp kurtardığı Mehmet Ali Durak, hastaneye kaldırıldı. Yaşama ihtimalinin çok az olduğu söylenen Durak, 47 gün boyunca yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdi. Hayati riski atlattıktan sonra yoğun bakımdan çıkan Durak, 1 yıl boyunca hastanede müşahede altında tutuldu. Küçük olması ve yangında zarar görmesi sebebiyle Durak’ın kafatası kemiği oluşmadı. Yangında vücudunun büyük bir bölümü yanan Durak, aynı zamanda epilepsi hastalığına da yakalandı.

Yürüyemiyor, konuşamıyor, estetik operasyon istiyor

Bacaklarında oluşan hasar sebebiyle aksak bir şekilde yürüyebilen Durak, bu zamana kadar birçok kez düşerek vücudunun çeşitli yerlerini kırdı. Yüzde 97 oranında engelli raporu bulunan Durak, konuşamıyor, düzgün yürüyemiyor ve estetik ameliyat olarak yüzünün görünümünü değiştirmek istiyor. 28 yaşındaki engelli genç için bugüne kadar birçok doktorla görüşülse doktorlar Mehmet Ali'nin derdine derman olamadı.

İşaret diliyle derdini anlatmaya çalıştı, yürekleri yaktı

Yıllarca rahatsızlığına çare arayan Mehmet Ali Durak, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla dikkat çekti. Durak, kendini işaret diliyle anlatmaya çalıştığı bir videoyu hesabına yükledi. Yaptığı paylaşım kısa sürede binlerce kez sosyal medyada paylaşılırken, kullanıcılar engelli gence destek mesajları yağdırdı.

"Ben öldükten sonra oğluma hiç kimse bakamaz, onun iyi olmasını istiyorum"

Mehmet Ali Durak’ın annesi Emine Durak, evinde çıkan yangını ve oğlu için verdiği mücadeleyi anlatarak, "Evde yoktum, süt almaya gitmiştim. Eve dönerken çatıdan dumanlar yükseldiğini gördüm. Koşarak eve girdim, çocuğumu dışarı çıkardım. Oğlumu çıkardığımda ağlama sesi bile gelmiyordu. Hemen hastaneye götürdük. Çocuğum hastanede 47 gün boyunca yoğun bakımda kaldı. Daha sonra Ege Üniversitesi Hastanesinde 1 yıl kaldı ve çok ameliyat geçirdi. O zamanda sonra hiç ameliyat yapmadılar, 18 yaşına girmesini bekledik. Biz 18 yaşına girdiğinde tekrar hastaneye götürdük ameliyat olmasını istedik. Doktorlar tedaviyi göze alamadı. Ondan sonra ufak tefek ameliyatlarla oğlumun yüzü biraz düzeltildi. Oğlumun iyi olmasını istiyorum. Yürüsün, yüzü düzelsin, her şeyini yapabilsin istiyorum. Oğlumun kafatası yok ve beyni dışarıda, onun için konuşamıyor. Şimdi oğluma iyi kötü bir şekilde bakabiliyorum. Ben öldükten sonra oğluma hiç kimse bakamaz, onun iyi olmasını istiyorum" dedi.

"Bacağı yüzünden çok düştü"

Mehmet Ali Durak’ın ablası Sultan Durak da, kardeşinin herkes gibi bir sosyal hayata sahip olmasını ve konuşabilmesini çok istediğini belirterek, "Biz artık bir yerlere gidince korkmak istemiyoruz. Bu şekilde başına her şey gelebilir. Kendini ifade edemiyor, anlatamıyor. Annem de artık yaşlandı, onunla eskisi gibi ilgilenemiyor. Kardeşimin bacağının düzelmesi lazım. Bacağı yüzünden çok düştü. Yürürken aksayarak yürüyor ve duramıyor. Düştüğü için sürekli bir yerleri yaralanıyor ve biz de korkuyoruz. Düzelebiliyorsa eli düzelsin, ihtiyaçlarını daha rahat karşılasın. En çok istediğimiz şey ise konuşabilmesi. Biz küçüklüğünden beri yanındayız işaretle anlaşabiliyoruz ama bazen biz bile anlatamıyoruz. Mehmet Ali, biz dahil hiç kimseyle yemek yiyemiyor. Ayrı olarak yemeğini yiyor, bizim yanımızda kesinlikle yemiyor. Onun için yapılabilecek ne varsa yapılsın istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Durak ailesi, Mehmet Ali için gelebilecek tüm yardımlara açık olduklarını belirtti.

Salih Yılmazsoy - Mustafa İç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.